Gönderen Konu: PORNO GENÇLİĞİN CİNSEL KİMLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR: SEKS BAĞIMLISI BİR NESİL GELİYOR  (Okunma sayısı 15580 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Herhalde çağımızın bağlılığı hatta öyle bir bağlılık ki; bağımlı olduğumuzu bile bilmiyoruz. Porno bağımlılığımdan bahsediyorum... Yaklaşık 7 ay önce bıraktığım bağımlılığım hakkında size söz edeceğim.

   Başlarken bağımlı olduğumuzu bile bilmiyoruz demiştim, oradan konuya girelim. Bütün arkadaşlarıma konuşuyorum, porno izlemeyen neredeyse yok. Din, ahlak, inanç, kültür, yaşam tarzı fark etmeksizin kimle konuşsam porno izliyor. E herhalde 21.yüzyıldayız. Elimizin altında çatır çatır internet...

   Hatta nasıl sevişeceğimizi bizzat porno izleyerek öğreniyoruz. Pozisyonları, çeşitleri, fantezileri,oyuncakları öğreniyoruz... Porno, bir okul gibi adeta bize nasıl sevişeceğimizi öğretiyor. Üstelik bu okulun, harcı, kitabı, defteri hatta ödevi de yok. Okula gitmekten keyif alıyoruz.

   Keyif alıyoruz dedik madem, oradan devam edelim, kafamda bir taslak yok, yazı nereye gidecek bilemiyorum.

   
   Şimdi gelin bir keyif skalası yapalım. En beğendiğimiz, bir daha izlemek istediğimiz videolara 10 verelim. Beğenmediğimiz'e 0 diyelim. En iyi keyfi almak için bizim 10 birimlik pornolara ihtiyacımız var. Okulu keyifli yapmak lazım, kimse can sıkıcı bir okula gitmek istemez.

   Aynen aktarıyorum; aktardığım kişi: Ediz, 23 yaşında üniversite öğrencisi...
   “... Abi günde 3 defa izlediğim oluyor. En çok beğendiğim sordun ben hardcore izliyorum, ilk başladığımda harcore değildi tabi... O zamanlar meme görünce titreyen adamlardık aq! Ortaokul yıllarım aklıma geldi bak!...


   Buradan şöyle bir şey çıkardım ben, yorum izin: Edizin ortaokuldaki keyif skalasında 10 a ulaşmak için kadın göğsü görmesi yetiyordu, yıllar ilerleyince normal porno, sonrada hardcore pornoya merak sardı. Şu an keyif sıkalasını 10 a çıkarmak için günde 3 defa hardcore porno izlemesi lazım. Peki şu an Ediz göğüs görünce skala kaça çıkıyor? Onu bilmiyorum. Ama illaki gerçek hayatta görse gene 10 u fuller, ediz bu! AHHAHA !AMA GERÇEK HAYATTA. Resim değil.

   Edizden gittik, birazda çuvaldızı kendimize batıralım. Aynı septomları ELBETTE bende verdim. Kimse pornoya hardcoredan girmedi. Ama gün geçtikçe iş büyüdü, kimileri fazla meraktan, kimileri yaw bir şey olmaz diye daldı o dalgalara... Bende daldım, öyle bir içine çekti ki fark etmedim bile... Her seferinde farklı bir porno olmalıydı. Aynısını iki üçden fazla izleyince keyif de vermiyordu meret. Özellikle can sıkılınca, yalnız kalınca, e napacaksın? Porno can sıkıntısıda alıyor. Keyif veriyor dedik ya...

   Sonra ne oldu? Ne olacak!, her can sıkıntısında sana yoldaşlık eden bir arkadaşla tanıştık. Adı porno! Gerçek hayatta, ne bulursan karının götüne sokmazsın ama, bu meret akla getiriyor. Bak burada 40 cm, kasıktan dize dildo...

   E hani benim arkadaşımdı? Hala arkadaşın, sana nasıl sevişileceğini öğretti ve şimdi de onları uyguluyorsun! Yapmak istemeyince de akla geliyor. Karını çok seviyorsun ama bunu da yapmak istemiyorsun. Bu paradoksdan çıkışın bir yolu var. Hem merakını gidereceğin
hemde karının konforunu bozmayacağın... Parayla bu işi yapanlar var, buyuralım para da var. :D


   Neredeyse parayla bu işi yapanlar seni uçuyor. Bir de eşine bak, hergün başı ağrıyor. Zaten dırdır da cabası... Bir de eskisi gibi çekici de gelmiyor sanki? Geçen gün de sertleşemedin! Arkadaşın bir ilaçdan bahsetti ama ufff karışık, ben almam onu...

   
   İddia ediyorum porno bağımlılığı sertleşme sorunu yapıyor, erken boşalma sorunu yapıyor. Pornodaki aynı heyecanı bulamayan erkeğe cinsellikten soğutuyor...

   Al sana boktan bir okulun, siktiriboktan öğrencisi. Sıçayım böyle işe! Nerelere geldim amk

   Konumuza dönelim ben nasıl bıraktım ona gelelim; herşeyden önce, yukarıda kriterlerin hepsi benim bırakmamda bana çok destek oldu.  Kafada bu işi bitirdim, ben bunu sevdiğim kişiye yapamam dedim. Bu en büyük motivasyon kaynağımdı.

   İkinci olarak, yeni ilişkimde cinsellik ben ve partnerim arasında özel olmalıydı. Başkaları bu işe karışmamalıydı. O okulun arkadaşlarına ihtiyacım yoktu.

   Kendime kural koyarak başladım. Ben kendime günde maximum 1 kere boşalma kararı aldım. Haftada 3 kere boşalıyordum ama bu şekilde her gün yaparak isteğimi azaltacaktım.

   Asla izlemeyeceğim dedim ve o gün bu karrımı uyguladım. O günden bu yana da hiç izlemedim. Bıçak gibi kestim attım.

   İlk hafta her gün pornosuz boşaldım ama bir hafta sonra canım çok istedi. Gene açmadım. Orada biraz irade girdi işin içine.

   İlk iki hafta neredeyse pornosuz boşalamıyordum. Çok uzun sürüyordu ve dikkatim dağılıyordu.

   2.haftadan sonra her gün yapmayı bıraktım haftada 4 kez dedim. Canım istese de kafa dağıtıcı bir şey buldum. O sıralar bir dizi takip ediyordum. Bütün sezonları bitirdim.

   Sonrasında kendi fantezilerimi devreye soktum, kendim düşünerek yapmaya başladım.
   
   Bugün 7. ay oldu. Haaa hiç mi aklına gelmiyor? Arada geliyor elbette belki 50 saniye. Ama sonra geçiyor. O 50 saniyede işe başlamamak çok önemli!





psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
4.terapi sonrası


bu seferki yazımda, geçtiğimiz terapi notlarım yok çünkü terapiye gelen ben değilim sankimterapi sonrası ilk gün, bütün porno arşivimi sildim
bu kendim hakkında en sevdiğim huyum, birşeyi kafama koymam yeterlidir
bu uğurda her türlü bedeli ödemeye hazırım
porno izlenmemesi gerekiyorsa, benim için bitmiştir, herhangi bir korkum ve huzursuzluğum da yok
bununla birlikte ayna karşısında mastürbasyon egzersizi de yaptım, biraz zor oldu ama bazen gözüm açık bazen kapalı bi şekilde başardım
gözümü kapadığımda, daha önce hiç olmayan bir fantezim gelişti
maço ve heteroseksüel olduğunu bildiğim bir milli boksörü, pasif yapma isteği
normalde, mümkün olan ya da porno yıldızlarıyla hayaller kurardım ama şimdi heteroseksüel ve sert bir adamı pasif olarak hayal etmek gibi birşey oldu
daha sonra o gece, rüyamda yanımda bir kadın oturuyordu
kadınla elele tutuşuyorduk ama yüzünü görmüyordum
tuttuğum eline baktım, parmağında tek taş yüzük vardı
meğerse ben ona evlilik teklifi etmişim ve pırlanta yüzük takmışım
daha sonra şaşkınlık ve huzurla omzuna yattım, sarıldım ve sarılmanın inanılmaz bir duygusunu hissettim, sanki ondan bana sıcak bir su akıyordu ve o an kendime çok güveniyordum, hiçbir korkum yoktu ve çok huzurluydum
aynı gün terapi kayıtlarını dinleyerek not almaya başladım ama bir sonraki gün birden bişey oldu bana
şimdi sanki geçen hafta o fotoğrafa bakıp hüngür hüngür ağlayan ben değilim
kalbim birden kapattı kendini, hiçbir şey hissetmiyorum
fiziksel enerjim çok düşük değil ama hiçbir şey yapmak istemiyorum
iş yerinde 1 günde tamamlayabileceğim işi 4 gündür bitiremedim
üzerimde inanılmaz bir öfke, ne olduğunu anlamama, hırs ve umutsuzluk var
terapi kaydının devamına da bu yüzden katlanamadım, çünkü orda konuştuğum ve yazdıklarımı şu an hissedemiyorum
size bahsettiğim çocuğa taktım kafayı, her gün facebook'unu açıp  ona bakmak istiyorum
futbol oynaması, uzun boylu olması, kız arkadaşının olması, takılıp kaldım
ona bakınca, benim asla oğlum olmasın istiyorum, çünkü bir oğlum olursa baba olarak ona verebileceğim hiçbir şey yokmuş gibi
futbol adına, dövüşmek adına hiçbirşey bilmeyen bir adam
olmayan olgularla, olmayan senaryolar yine bütün benliğimi sardı ve beynimi kemiriyor
o çocuğa bakınca hem sevecen, kaynaşsam sevecekmişim gibi, hem de acı çeksin istermişim gibi
tam olarak erotik de değil, nefret ve kıskançlıkla karışık bir hasret, tarifi imkansız
aklımda intihardan başka hiçbir düşünce yok
bugün metro beklerken, sanki bir an kendimi trenin önüne atacakmışım gibi oldu
şimdi de gece belki uyanır, bilinçsizce kendimi asabilirim diye bağlı urgan hazırlıyorum
çünkü uyanıkken yapacak cesaretim yok
kendi kendime 'sende o yürek olsa' bu hallere düşmezdin dedim
bütün hafta etrafımdaki erkeklere bakıp durdum, kendimi aşağılayarak, küçümseyerek, kendimden nefret ederek
insanlar noldu sana, canın mı sıkkın diyip durdular
canım sıkkın olacak kadar bile bir hissim yok sanki, bomboş ve anlamsızca bir noktaya dalıp kalıyorum ve kalmak istiyorum
ağlamak istiyorum ama hiç olmadığı kadar imkansız, kalbim sanki taş kesmiş gibi
sanki hiç terapiye gelmemiş gibiyim, hiç terapiye gelmeden önceki hafta gibiyim
ne oldu da böyle oldum anlam veremiyorum
evet 5 haftadır gelgitlerim oluyordu ama bu kadar sert ve keskin bir geçişi idrak etmem mümkün değil
etrafımdaki kimseye tahammülüm yok, toplantılar ve insanlarla görüşmelerim gözümde büyüyor
ilkokuldayken dans kulübündeydim ve figürlerde ayaklarla yapılan çift sayılı ritmler vardı, yani ne olursa olsun, sağ ayakla başlayıp sol ayakla biterdi
bu alışkanlık bende zamanla kelimelere döküldü ve kurduğum bütün cümleleri deforme eder oldum, hece ve harf sayısını çift sayıya bazen 10 un katlarına tamamlamak üzere
bunu ifade etmek çok zor ama yolda yürürken, bütün adımlarımı sayıp, sağla başlayıp solla biten cümleler kurmak gibi, inanılmaz bir takıntı ve bu hafta sürekli otistik gibi kelimelere hecelere takılıp kalıyorum
aklımda sürekli aynı kelimeler tekrar edip duruyor
düşüncelerimden hiç bahsetmiyorum bile
hiç ortada olmayan diyalogları kurup, kendi kendime kavgalarım başladı yine beynimin içinde ve akabinde uykusuzluk başgöstermeye başladı
her an kötü bişey olacak gibi, masa başında oturup iş yapamıyorum
takmamaya ve sakin kalabilmeye o kadar hızlı alışmışım ki, bunun geçici olduğunu bilsem bile, dakikasına tahammülüm yok
bocalayıp kalmışım gibi, napacağımı bilemiyorum
bir an önce bitsin artık bu saçma salak mevzular
sonsuza kadar, babamın fotoğrafına bakıp ağladığım ruh halinde kalmak istiyorum

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1748.0

yazının devamını okumak için linki tıklayınız


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
İlkokul 1.sınıftan itibaren sınıfımdaki kızlarla hep daha samimi oldum.Erkek arkadaşlarım da vardı fakat futbolu pek sevmezdim o yüzden onlarla oynamazdım futbol.O yüzden kızlarla oynanan oyunlar daha çok ilgimi çekerdi.Bu yüzden sınıftaki bazı arkadaşlarım bana lakap takardı ve bunlar beni üzerdi.Ona rağmen ilkokulda aşklarım da olmuştur.Tabi bunlar duygusal anlamda el ele tutuşmaktan öteye gitmeyen çocuksu hislerdi.Değişik dürtüleri hissetmeye başladığım ilk yıllar ortaokul yıllarımdı.Erotik olarak kendimi erkeklerle düşünüyordum.Birtakım görüntüler izlemeye başladım internette.bunlar erkek bedeni organı vs ile ilgiliydi.Bunlara bakmak bana haz veriyordu.Ancak o görüntüleri ilişki aşamasında izlemezdim hiç.Başlarında kapatıyordum her seferinde.Liseye geçince yine kız arkadaşlarım oldu bunlar da flörtten öteye gitmedi tabiki ancak bu dürtüleri içimden atamadım ve anneme açmaya karar verdim.o da babamla paylaşmış.Başta çok üzüldüler beraber olup atlatmaya çalıştık.Ben her seferinde sözler verdim vs ama her seferinde maalesef en başa döndüm.(Dürtülerime hakim olamadım).Onlar da beni Ege üniversitesinin çocuk psikiyatri bölümüne götürdüler.Oraya yaklaşık 1 sene gidip geldim fakat her seferinde benimle değişik kişiler görüştü.Bunun bir takıntı olduğunu söyleyip anti-depresan yazdılar.Benim eşcinsel olmadığımı olsa bile bunun kötü bi durum olmadığını söylediler.Üniversite 2.sınıftayken çok samimi bir erkek arkadaşım da bulunduğum şehri kazandı.Onunla aramızda geçmişte bu anlamda şakalaşmalar olurdu ancak bu durum benim dürtülerimi harekete geçirirdi.Beraber kaldığımız bir akşam da biraz alkolün etkisiyle biraz da dürtülerimle bir el tacizinde bulundum .Şuan bunu yazmak bile benim için utanç verici.Ve o arkadaşımla maalesef dostluğumuz sonlandı.Ancak bu, bu şekilde başımdan geçen ilk ve son eylemdir.Daha sonrasında kız arkadaşım da oldu.Duygusal anlamda sevdim bağlandım fakat onun kendisinden kaynaklı sebepten dolayı bitirdik.Sonrasında da kendi hatasını kabul etti zaten ama ben soğumuştum.Bu arada üniversitede peşinden koştuğum bir kız da oldu yani platonik aşık oldum diyebilirim ama o istemeyince olmadı tabiiki.olmadı tabiiki.Yani özetlersek evet duygusal anlamda kızlardan hoşlanıyorum beğeniyorum fakat onları erotik anlamda düşünmüyorum.Erotik yönde erkek vücudu daha cok hoşuma gidiyor.Şuanda izlediğim filmler de heteroseksüel filmleri,kendimi o şekilde rahatlatıyorum.Ama sadece bir kızı düşünerek bunu yaptığım olmadı daha doğrusu denemelerim başarısız oldu. Son  15 günde bir chat kanalında benim gibi dürtüleri olan biriyle tanıştım.Önceleri sohbetimiz erotik olarak gitti.Kendisinin de bu tür eğilimleri vardı ama ilişkisi olmadığını vs söyledi.Yüzyüze de görüşmeyi düşündük.Ancak ben bunları kendime vicdan azabı yaptım ve konuştuğumuz şeyleri kendime yediremedim.Ona,bunun normal olmadığını anlatmaya çalıştım fakat o öyle düşünmeyince beni sildi, görüşmek istemedi.Sonrasında o siteye de girmedim birdaha.Zaten resimleşmemiz bile olmadı kendisiyle,kimliklerimiz gizliydi.Ama bu olaydan sonra artık tek başıma atlatamayacağımı anlayıp yardım almayı düşündüm ve internetten size ulaştım.


http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1752.0

yazının devamını okumak için linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
hocam erkek erkeğe sarılma diye bişey yok.Hornetten bulduğunuz biriyle iş mutlaka erotiğe dönüyormuş.bugün bunu anladım.Sen in amacın nolursa olsun karsıdaki bastan cıkarabiliyor
çok ileri gitmeden yolladım neyse ki.Horneti de sildim kapattım.Hiçbi şekilde bizim istediğimizi bulacağımız biyer değil orası
biliyorum çok söylediniz ama acaba demiştim.Artık o da yok.Varsın hayatımda kimse olmasın  yıl daha
ben duygusal bişey hissetmediğim biriyle sarılmak,dokunmak onun beni öpmesini istemiyorum ve hayatıma doğru kadının girmesini istiyorum daha doğrusu sevebileceğim bir kadının
çok mu şey istiyorum belki daha zamanı vardır.İşe girip düzen kurmam gerekiyordur onu da bilmiyorum
Bitsin artık bu kabus hayatımın kalanını daha farklı yaşamak istiyorum ve biliyorum ki bundan sonrası benim elimde

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle