Bu sefer ses kayıtlarını dinleyip analiz etmek konusunda erken davrandım.Aslında o kadar çok tespitte bulunduk ki epeyce verimli bir terapi olduğunu söyleyebilirim.Ergenlikten itibaren kendimi farklı hissetmemin tek suçlusu ben değilim evet bu terapide kafama bu dank etti. Bunun sebebi bizim hastalıklı olan anne-baba-çocuk ilişkimizdi.İşi derinleştirdiğimizde bütün fantezilerin altından çıkan da bu
Bu zamana kadar annemle babama da bir saygısızlık yapmadım bu anlamda.Hep uslu çocuk oldum ve onların gözlerinin içine baktım.Özellikle annemi hayal kırıklığına uğratırım diye aklım çıkıyordu.Eşcinsellik olayında devamlı kendimi suçladım.Hep annem için düzelmem gerektiğini düşünüyordum başlarda.Onun yüzüne utanmadan bakabilmek için! Halbuki bu duruma sebebiyet verenler de onlar değil mi zaten.Beni zehirleyip yanlış yetiştiren,kendine bağımlı yetiştiren de o değil mi
Veya kendi ailesiyle beraber babamı aşağılayan zihniyetten ne bekliyorum? Pasif karakterli,kısa boylu,yakışıklı olmayan bir babanın(annemin ailesine göre) oğlu da ben olmuyor muyum?Bilinçaltıma hep empoze edilen buydu.
Hep o bahsedilen çocukluk özlemi vardır ya meşhur
AH çocukluğuma geri dönsem keşke muhabbetleri.Ben hiç istemiyorum.Çünkü çocukluğumda uslu,hep bir köşede duran,oyuncaklarıyla oynayan,uyumlu bir çocuktum.Herkes severdi afferin diyerek takdir ederdi ama ben kendimi yeterli görmüyordum hiçbi zaman mutlu değildim yaşıtlarımın içinde.Hep kendimden büyük insanlarla muhabbet etmek isterdim.Zaten ilkokul öğretmenim de dahil olmak üzere biçok kişi lise olgunluğunda olduğumu söylüyordu.Eve gelen misafirlerle bir büyük gibi oturup dertlerini dinleyip,tavsiyelerde bulunuyordum.Bunu yaparken de öyle keyif alıyordum ki görmelisiniz.Ben büyüğüm ve hepinizle eşitim beni diğer çocuklarla karıştırmayın sakın ve aranıza kabul edin mesajını hep veriyorum alttan alttan.Zaten çocukluğuma özlem duymama sebebim onu içimde hiç yaşamamış olmamdan kaynaklıdır belki.Kendimi son 1-2 senede bulmaya başladığımı söyledim hüseyin hocaya.Sanki ondan öncesi ÇÖP.Terapi süreciyle de hız kazanmaya başladığımı söyleyebilirim.
Kendi bedenine odaklanarak mastürbasyon olayını çözdükten sonra bişeylerin değişmeye başladığını söyleyebilirim kendimde.Kendimi az da olsa takdir ettim ve ertesi gününden itibaren izlediğim filmlerde kadın bedeni dikkatimi çekmeye başladı bundan haz duymaya başladım.Eski alışkanlıklarımı bırakabildim mi tabiki hayır
Hüseyin kaçına da söylediğime göre şuan herşeyim ben
Herşey karıştı aktif,pasif,hetero,fantezi düşkünü vs vs Ama ilk defa kadın piyasaya çıktığı için,o bunun iyiye doğru bir gidiş olduğunu söylüyor.Hatta dediğine göre kendimi daha fazla takdir etmeliyim.
Gelelim hüseyin kaçınla tanışmamın ve terapilerin bana getirdiği en büyük sürprize
: )
DOSTLUK!Hadi sen de canım daha 1.5 ay olmuş neyin dostluğu bu diyebilirsiniz ama umrumda değil
Şunu bir defa daha anladım ki böyle şeyler enerjiden ve çekimden ibaret.Hüseyin kaçın bana birçok danışanının profilini yolladı ilk terapi sonrası.Hepsine de göz gezdirdim ama içlerinden sadece bir tanesiyle iletişime geçmek içimden geldi diyebilirim.O da forumdaki adıyla Uğur : ) gerçek adı bende saklı.Bizi tanıyanlar ve bilenler anlamıştır zaten.Profilini ilk göz gezdirdiğimde asla eşcinselliği kondurmadığım,hayrete düştüğüm ve dış görünüşü de düzgün diyebileceğim biriydi profil.Tabi ona yazmamın sebebi de bi konuda fikrine başvurmaktı aslında.Telefonunu aldım ve direk aradım.Bundan sonra belki hafta hiç konuşmamış olabiliriz bilemiyorum.Sonra birbirimize komik videolar atmaya başladık derken bi sohbet muhabbet Uğurla hergün hatta nerdeyse her saat konuşur olduk.Ama daha buluşmamıştık hiç.İtiraf ediyorum acaba bu bir çeşit hoşlantı mı veya erotik bişey mi diye aklımdan geçirmedim dersem yalan söylemiş olurum ama hepsi sadece acaba düzeyinde kaldı.Çünkü daha ilk karşılaşmamızda durumun hiç de öyle olmadığını anladım.Görüşmeye devam ettikçe o kadar çok ortak noktamız olduğunu anladık ki buraya yazsam okumaya üşenirsiniz : ) Kendimi olduğum gibi,tüm gerçekliğimle anlattığım yegane kişi şuan Uğur.Bundan önce de güzel dostluklarım oldu çoğu da devam ediyor hatta.Ama onun da dediği gibi ben de şuana kadar hiçbir arkadaşlıktan bu kadar zevk almadım
Anlatılmaz yaşanır derler ya o türlü bişey işte bu duygu.Şimdiden tatil planları,konser planları,gezi planları bile yaptık.Ne kadarını uygularız bilmiyorum ama ben hepsinin gerçekleşeceğini düşünüyorum.Birgün içinde ne yaşarsam hepsini anlatasım geliyor bazen.Sonra kendimi durduruyorum arada.Çocuğun işi gücü var bütün gün çizim yapıyor daha zengin olacak köşeyi dönecek diyorum kendi kendime.Benim köşeyi dönme ihtimalime bile daha 1.5 sene var ama olsun
Akademik olarak başarılı bölümlerde olmamız da bizi yakınlaştıran etmenlerden olabilir tabi.Sadece dertler,sevinçler,günlük yaşantılar vs değil.Müzik,kitap,film olarak da birbirimize biçok tavsiyede bulunuyoruz
Ona HandeYener sevdirmemi bu anlamdaki en büyük başarım olarak kabul ediyorum
Geçen terapi yazısından sonra birdahaki yazımda bahsedicem senden demiştim ama tepkisini merak ediyorum ben de.Bidahaki sefere paylaşırım belki burda
Bu meseleden bağımsız olarak,Hüseyin kaçının da dediği gibi bunca yıl erkek bedenini hep erotikleştirip fetişistleştirmişim aslında.Bir erkeği erotikleştirmeden sevebilmek
İhtiyacımız olan bu aslında.Dokunmak sarılmak
Aslında o kadar masum duygular ki.Bunlar bizlerin kafasında hep birer tabuydu bunca yıldır. Bu terapi benim için birçok şeyin kırılma noktası oldu diyebilirim.Bazı şeyleri daha iyi algıladım ve farkına vardım
Belki 4 saat değildi ama bişeylerin değişmeye başladığını hissediyorum.