Gönderen Konu: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)  (Okunma sayısı 80881 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #75 : 06 Ocak 2010, 12:42:53 ös »
BAŞA CIKAMAMMAK‏
 

Merhaba Huseyin bey,
biliyorsunuz benim için hersey daha cok yeni annelik,kadınlık vs hersey  ama en zorlandığım konu taabi ki annelik,
Annelik de en zorlandığım konu otorite olmak ve kararımı ona direk iletmek ve kararlığımda sabit kalmak.
 
yarın geldiğimde özelikle de oğlumla ilgili olarak  kuralları koymak ve nasıl uygulatacağımı öğrenmek istiyorum.
yat diyorum yatmıyo, ders diyorum sallıyo akşamları hiç bir sey yapmıyo internet kafeyede gidiyo okulada gec kalıyo halaaa.
 
HA buarada iyi olan sey su haftada 3 gun gec  kalacağına okula sanırım 1 indi müdür yardımcısını soktum araya o konuştu onunla
2 inci iyi olan bi şekilde ödev yapıyo evde değil ama tenefüslerde okulda boş derslerde
3 - sınıfta kalmak istemiyorum ben diyo
4- okulunu ve öğretmenlerini çok seviyo
5- evi temiz gormek istiyo bana hafta sonları yardım ediyo
6- 1 kez pazara gitti  ki bu ayda faturaları ona ödeteceğim yani sorumluluk vermeye calışıyorum
7- ama aldığını hala yerine koymuyo
8-hala benden bişey istiyo su getir yemek ver yapmamaya calışıyorum en azından artık itiraz etmiyo tamam yapıcam diyo ama sallıyo
9- evde ben olmadığım zaman yani işteyken eve gelip yemek yemiyo ısıtamazmış ve sokak  yemeği yiyo bende sanırım artık ona para vermiyeceğim ki evden yesin  yada başka bi öneriniz var mı
10- anne bana baskı yapma diyoooo peki akşam yatmıyo televizyon seyrederken koltukta uyukluyo üstü çıplak napim müdahale etmim mi okulada gec kalıyo bırakim bunu tercüme etsin öyle mi ?
11- kadınlardan nefret ediyorum senin yuzunden diyo sucum cok konuşmak ama hiç bir sey yapmıyooooo nasıl bi denge kurmalıyım anlamadım kiiii EKSİĞİM NE NEYİ YANLIŞ YAPIYORUM ÖĞRETİN ARTIK LÜTFEN SUNU  BANA  anlatıyosunuz ama ben uyguluyamıyorum
sanırım bu sefer daha başaraılı olabilirim. Dibe çöküşlerimi daha az yaşıyorum çünkü daha çok oğluma ve hayatıma konsantre olmaya calışıyorum, ki bu donemde biliyorsunuz bir yandan da kendimi  yanlış birine kaptırmama cabam var. ama periyle hallettik artık bu kirizler ve geriye donuşler olmıyacak inşallah
neyse oğlum bana diyor ki; anne evi temiz tut, yemek yap, yapıyorum 2 haftadır fire yok ama o yan cizdi yemiyo ve evi dağnıkm tutuyo, bak oğlum bu böyle olmaz dedim  tamam diyo, ama gerisi yok,
 
KISACA KAFA ŞİŞİRMİYEYİM BEN SÖZÜMÜ NASIL GECİRECEĞİM, CEZA ÖDÜLLEMİ, SINIRLAMAYLAMI , BASKIYLA MI  BASKIYI İSTEMİYO, bunları konuşalım yarın saat 10:00 da ordayım inşallah
 
umarım su yazdığım tüm sorunları çözeriz özellikle peri, oğlum, vsss


16 Ekim 2009
 

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #76 : 06 Ocak 2010, 12:46:04 ös »
GENEL BAKIŞ‏

16 Ekim 2009

Hüseyin bey,
 
genel olarak bakacak olursak aslında bayağı bir yol katettik, özelikle periyi halledersek geriye sanırım pek bi şey kalmıyo oto kontrol bende olursa, yüksek uçuşlarım olmazsa, anneliğin otoritesini yaparsam, dibe vuruşum kalmazsa ki kalmadı,
 
ALLAHTAN BAŞKA HİÇ KİMSEYE KENDİMİ MUHTAÇ HİSSETMEZSEM
YANLIZLIĞIM VE BUTUN İHTİYACLARI GİDERECEK OLANA SIĞINIRIM VE TEVEKKÜL EDERSEM Kİ EDİYORUM.
SUS PUS Bİ ŞEKİLDE SESİZCE AŞKIMI RABBİMLE YASARSAM
BANA VERDİĞİ GÖREVLERİ YAPARSAM
GERİYE SADECE SUREMİ TAMAMLAMAK KALIYOR BU HAYYTA
İSTEKLERİMİDE BİLİYO ZATEN İSTERSE LUTF EDER İSTEMEZSE ETMEZ
 
YASA VE GÖR

 

KISACA  HZ ŞEMS TEBRİZİ NE DEMİŞ

 

Hakk'ın karşına çıkardığı

değişimlere direnmek yerine,




 

 teslim ol…

 

 Bırak hayat sana rağmen değil,

 seninle beraber aksın. ''Düzenim

 bozulur, hayatımın altı üstüne gelir'' diye endişe etme.

 

 Nereden biliyorsun hayatın altının

 üstünden daha iyi olmayacağını?

 

 

 

Mutlaka berber bi değerlendirme yapalım, ama sanırım tablo bu



16 Ekim 2009


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #77 : 06 Ocak 2010, 01:05:32 ös »
ALLAH İÇİN KENDİNİ FEDA ETMEK‏
 
 
Merhaba hüseyin bey,
 
uzun bi zaman oldu ve biliyorsunuz bu sürecte ben ben olmaktan cıkıp, sanırım yok oldum bir ben yok artık sen var;
onda bir olmak var onda 1 olabilmek içinde ben'in ortdan kalması gerkiyordu..........
 
Sanırım RAB ona kavuşma isteğimi değerlendirdi ki bana en sonnnnn yanmamı yangınımdan kul olup korrrrrrrrr haline gelmemi sağladııııı hayatımda ki hiç bir şey canımı, ruhumu, benliğimi beynimi,vijdanımı,KALBİMİİİİ tüm manevi zahiri ve batini değerlerimi bu kadar acıtamazdı en sevdiğimle sınandımmmmmm, hayatımdakiiii en SEVDİĞİMLEEEEE, ne deli , ne divane, ne mejnun, ne berduşşşdum ne yerde ne gökteeeee, artık ben benden ya vazgecmeliydim yada herşeyi inşa ettiğim herseyiii kaybetmeliydim.
 
Fakat kaybedeceğim sey sadece dunyamıydı dunya olsa kimin umrunda kiiii, ahiretimi ONUUUUUU kaybedebilirdimmm RABBBBİİİ
ya bu yolda sadık, sıddık, ve samimisinizdir yada hiç bu yola girmemişsinizdir zaten kendinizi kandırırsınızzz.
 
Ben be gaffilll sanırdım ki çok cektim, cok piştim nerde be gafilim nerdeee yasadığım bu son süreççççç nefsimin tüm isteklerinden ÖZELLİKLE HAYATTA İSTEDİĞİM EN COK EVLİLİKTEN VAZGEÇMEME neden oldu ve elbette kiiii herseyden dunyevi her türlü istektennn kalben mutmain olarak vazgecmeme ben Allahtan razıyım tek dileğim onun bende bir gun razı olması artık.
 
Bu saaten sonra yaprağın bile onun izni olmadan düşemiyeceğini sadece kulak la dinlerken bunu kalben yasayarak ve tasdik ederek kabullenmek coookkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk canımı da yakmış olsa bunu bana yasatığı için ona hamd ve şükür ediyorum.
sadece artık bugunu yasıyorum ve belki acaba sabaha cıkarmıyım Rabbim diye rica da bulunabiliyorum her zaman ümitle korku arasında onun lutfunu nurunu niyaz etmekten baska bi temennisi olmayan bu garip, ve fakir kul onun katında ki kabulunu bekliyerek zengin olmayı duşunebiliyorum ve buda bir ümit sadece bir ümit olduğunu biliyorum çünkü o bunuda ancak lutfederse verir.
Nefsime ASLAAAAA güvenmiyorum en sağlam imanla kuşatılmış kaleleri bile devribilcek gucu olduğunu gormek beni inanılmaz korkuttu ''YA RABBBB beni nefsimle  göz kapayıp acıncaya kadar bile baş başa bırakma '' DEMEKTEN VE NEFSİMDEN ALLAHA SIĞINMAKTAN BAŞKA YOL YOK.
 
ALLAH KUL KENDİNİ FEDA ETMELİDİR DER AYETTE AYETİN ADINI BİLMİYORUM RADYO DİNLERKEN DUYDUMM kulaklarıma inanamadım.Evet biz beni ortadan kaldırmadıkca, en sevdiğimizden ,en cok istediğimizden vazgecmedikçe,ona tam teslim olmadıkça, ona tam guvenmeyip tevvekül etmedikçe,korku, ve panik halinde yasadıkca,pilan kurdukça, kendi başına bir şeyle yapmak için debelendikçe,şükretmedikçe, sabretmedikçe, DULARIMIZI İSTEMEKTEN DUNYEVİ ARINDIRMADIKÇAAAAAAAAAAA
 
kendini feda etmiş sayılmazsın feda etmezsende ona kavuşamazsın En buyuk duşmanı Egoyu yani nefsi, yani BEN olmayı feda etmedikçe o sende var olmaz,ikisini aynı anda isteyemezsin o lutfederse zaten sana dunyalığıda verecektirrrrr.
 
 
Hacca yazılmaya karar verdimmm, artık esden vazgecdiğime ve beklemdiğime göre bana verdikleriyle yetindiğime ve bu seurecei yaşayacağıma göre ki;sabaha cıkarmıyım onuda Allah bilir hacca ben niyetlendim umarım nasip eder
 
İsra suresi 85 ayet der ki;
 
Kullirruhu min emri Rabbi !
De ki;Ruh Allahın emrindedir öylese onun verdiklerini kabullenip suremiz dolana kadar vakti onun rızasını kazanmak için harcamak ve hayıflanmayı bırakmak gam ve telasdan kurtul ki huzur bulasınnn .............
 
Bu satırları yazmak cok kolay görünsede  bilmenizi isterim ,ki her bir harfini göz yaşı ile yazdımmmm,
 
 13 Kasım 2009

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #78 : 06 Ocak 2010, 01:11:01 ös »
ONDAN GAYRIYA MEYLETMEMEK‏





Merhaba Hüseyin bey,
biliyorsunuzdur sizde artık Rabbim mutlaka gecen sürec içersinde beni eğitiyor, terbiye ediyorrrr elhamdülillahhh,bedeli ve acısı elbette cokk oluyor ama sanırım ondan başkası da beni eğitemezdi kulun demesiyle olacak şeyler değil.
herseyden vazgecirdikten sonra, nefsani terbiyeyi verdikten sonra öyle bir hal alıyor ki insan sadece ve sadece ona meyil ediyor gönülde, nefsde, bedende ,akılda, bundan önce sadece kalbimle, ruhumla ,aklımla yol aldırırken şimdiki yolculuğumda nefsin arzu istek ve şevhetlerinden de arındırdıktan sonraki yolculuğum devam ediyor.
 
Evliya olma isteğimin bile nefsani olduğunu fark ettiren de O, bu bile bir şart koşma, ve karşılık beklemee hakiki kulluk hiç bir şey talep etmemektir,ancak  O ihsan ederse aşkını, evliyalluhlar arasına alacaktır.
Kendimi hiç bu kadar sade, arınmış, ve nefsimin üzerime yüklediği yüklerden hafiflemiş bir şekilde ona yöneldiğimi hatırlamıyorummmmmmmmmmm,
Gercek teslimiyet hiç bir şey talep etmemektir.Biliyormusunuz oğlumun sbs kazanıp iyi bi anadolu lisesine gitmesi için arabamı bile satmış canla başla gayret göstermiş sınav gunu geldiği günde okulu bulamamış ve en son sınava girdiği için kazanamamıştı.
 
TAKDİR ONUNDU VE TREN YOLUNUN RAYINI OTOMATİK DEĞİŞTİRDİ VE SUAN O İMAMHATİP LİSESİNDE okuyan ve cok mutlu mesut olan bi talebe, güzel olan kayda götüreceğim gün katsayısının kalktığı haberide veren Rabbimdiii.
 
Neden bu konuya geldimmm onuda okutan yönlendiren mevlam, ben liseye başladığında 2 ay boyunca yine ders çalış dedim sizi dinlemedim ve sonuç berbattı, taabi sonra düşündümmm ya rabbbi ben  sana teslim olmuş bir kulum ben oğlumu sana emanet ettim senin iznin olduğu takdirde sen zaten ona calışma ve okuma aşkı vereceksin ben çabalsamda olmuyor dedim, ama yarrabbb sen ona sahip çık ve yardım et cok caresizim dedim.Boynumu bükerek yardım diledim
 
Bir gün oğlum geldi ve bana Anne; biliyormusun ima hatip 3 sınıfa giden dunya tatlısı bir abiyle tanıştım hemen bizim yan BİNADA oturuyor dedi Bana yardım edecek, hem arapçada da hani napıcaz anne diyorduk ya, okulada beraber gidicez anne dedi bana abilik yapıcakmış dedi.
 
Ben bunu duyduğumda şükür secdesine kapanarak ağladım ve Rabbime hamd ettim, şuan oğlum ders calışıyo tek başına, okula artık gec kalmıyo,sınavları iyi geciyo ve o kişiyi abi olarak sevip kendine bir model olarak secti biliyorsunuz model sorunumuz vardı ya ve namaz kılan tasavvufla ilgilenen biri,güzel olan Anne dedi; biliyomusun Allahla ilgili ne merak ediyosam senin bana yetemediğin her konuda bana inanılmaz bilgiler veriyo tüm odası kitaplarla dolu,buda manevi boyuttaki allahın görünmeyen elini tamamen ispatlıyo .
Dahada güzeli nbenim söylemem gereken herseyi o söylüyo,ders konusunda , ahlak konusunda odanın derli toplu olması konusunda
bense oğluma söyle dedim oğlum ben bundan sonra sadece sana annelik yapmak istiyorum dersle ilgili her türlü sorumluluk artık senindir , artık ister calış ister calışma dedim, ister gec kal ister gec kalma eğer dedim 60 ve üzeri alırsan 20 tl 80 ve üzeri 50
sınavlar bitince notların zayıf olursa bilgisayarını elinden alırım dedim:
Ayrıca evi temiz tutuyorum, yemek hep yapıyorum ve bu bana zevk veriyo, onun yanında artık ağlamıyorum güçlü sevgi dolu, ve displinli kararlı bi anne olmayı sanırım yeni basardım.ama kafamı hala kaşıyorum bunu yapmak istemiyorum
Çünkü bana bu kararları ben almadan önce sunu dedi ki canımı cok acıttıııı:
Anne sen kafanı kaşıyan sürekli tedirgin gergin ve sinirli çok konuşan ve hastalıklı insanlar gibi kafayı kaşıyan birisin ben seni niye dinliyeyim ki . İşte ben o gun RABBİME yalvarıp yardım istedimmm yardım istemeye de devam ediceğim, elbetteki profesyonel ve manevi anlamdada sizden
En yakın zamanda güzel haberleri karşılıklı paylaşmak dileği ile.........
 
 
''Arif-i billahın ne ihtiyacı zail olacağı, ne de gayr ile kararı bulunacağı hikmeti:
Arif-i billah; sürekli Hakka ihtiyaç halindedir, ve o Allah’tan gayrısı ile karar kılmaz.
Nazmen tercümesi
Ne zaildir arifin ıztırarı
Ne gayrullah ile vardır kararı
*izah*
Arif-i billah olan insanın Hakka muhtaçlıktan hiçbir zaman kurtulamaması, bütün kâinatı kuşatan kudret kabzasının kapsamını ve nefsi bilmek sebebiyle idrak ettiği zati fakrını ve her nefesinde Cenabı Hakka aşikar olan sürekli ihtiyaçlarını hakikatiyle müşahede ederek kalp ve vicdanıyla artık Allah’tan gayrıya meyil ve istinat edemediğindendir.
İnsanların avam kesimi ise gözle görüp hisle algıladıkları şeylerin tutkunu, ve zahiri vesilelerin çıkardıkları tabii hükümlerin mağlubu oldukları için müessir sebeplerin meydana gelmesi zamanında derhal müteessir, ve sebeplerin ortadan kalkmasıyla da sevince rehin olup gideceklerinden onların dua ve mecburiyetleri asla devamlı olamaz. Çünkü; Hakka ve Hakkın hükümlerine marifet; insani nefse ve nefsani hükümlere marifetin derecesine göre olduğundan “Nefsini bilen Rabbini bilir!” buyrulmuş ve binaenaleyh bir kimse eşyayı kuşatan kudret kabzasının kapsamını idrak ettiğinde derhal Cenabı Hakka ihtiyacın sürekli ve kesintisiz olduğunu anlayarak naçar mecburiyete rehin olacağı aşikar bulunmuştur. Bu sebepten Ebu’l Abbas-i Mürsi hazretleri “Bunalmışa, kendisine dua ettiği zaman icabet eden kim!” (Neml, 62.) ayet-i kerimesinin tefsirinde “Allah’ın veli kulu daima Hakka ihtiyaç halinde olur!” buyurdu.
Nasıl olmazdım vuslatında aşık-ı ateşin meşreb
Firak-ı eyyamının fikr-i harid suziyle yandıkça
İbn Atâullah El-iskenderî


20 Kasım 2009


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #79 : 06 Ocak 2010, 01:14:54 ös »
NİHAİ HUZUR‏



Merhaba Huseyin bey,
 
biliyorum sıze uzun bı zamandır yazamadım ama taktir edersiniz ki, çok zor bi dönem geçirdim
hani derler ya son darbe diye sanırım en son yasadığım olay ki allah birdaha yaşatmasın sanki o cektiğim acı ve ızdırap pişmanlık
kendi kendimi yok edinceye kadar daha doğrusu nefsime sonsuzzzzz zulmektim kızdım  neden hep bu tuzaklara düşüyorsun ve kendini boşu boşuna üzüyorsunnnn sıkıntıya gırıyorsun.
 
Biliyorsunuz en zayıf noktam benim evlilik isteğimdiiii,bu son olaydan sonra sanırım gercek anlamda vazgectim bu yönde sanırım rabbim nefsimi inşallah terbiye etmiştir, hayatımda ilk kez evliliği kafamdan kalbimden ruhumdan sildim.
 
Silmiş olduğumu şurdan anlıyorum eskiden herseyimi erteliyordum herseyimi evlenince yemek yaparım, evlenice oğlumla tam ilgileneirim o zaman tam bi aile oluruz hatta bardak bile almıyordum ki evlenice alıcam diye yani beynimin ve ruhumun kalbimin yegane isteği bu idi. ve bugunu asla yasıyamıyordum hem kendime hemde oğluma haksızlık ettiğimi fark ettim hersey evlilik değildir ,ilk evliliğim kötü gecti diye telafi etmek için belki de hatamı bu kadar evlenmek istedim, yada yanlızlığı sevmediğim için, belkide sorumluluk almaktan kacındığım için bilmiyorum herseyi kendime ancak evlenince hak goryordum yani gunu yasamıyordum, evet artık istemiyorum dediğim zamanlar bile kalbim bunu demiyormuş ve nefsimmmm,bu isteğimin ve bilinç altımın beni aslında mafettiğini hayatı bana zindan ettiğini ve aslında yaşamam gereken hayatı yasıyamadığımı gördüm daha doğrusu bu son olaydan sonra bu son gorüştüğüm kişi sanırım son darbeydi, hepsimi kötü gecer tüm görüşmelerim kötü gectiii demek ki gercek anlamda teslim olmamış tam tevekkül edememiştim.
 
Ama sanırım inşallah şimdi teslim oldum artık huzurlu ve mutluyum yanlızlığımı seviyorum, hatta inanın yanlız kalmak için caba harcıyorum, artık yemek yapıyorum inanılmaz bi düzende zevk le bana işkence gelmiyor, evim derli toplu hemde 1 aydan beri özelikle yatak odam, anlıyamadığım bir sekilde özelikle yatak odam cok duzenli olmalı ve mutlaka sıcak, tek bir fazlalık ve dağınıklık beni rahatsız ediyo artık. Bu benim ilk kez yasadığım bir sey, oğlum külfet gelmiyo artık bana onun ne kadar zaman gecireceğimi daha bilmesemde ömrüm yetiği müdetce guzel ve sıcak yuvamızda oğlum ve ben artık çok şükür cokkkkkk mutluyuz. Evet Hüseyin bey başta Allahu zulcelal ve siz bana en son yuvamı verdiniz artık bı yuvam var bi oğlum var ve nihai huzur aslında ben herseye sahipmişim de haberim yokmuş.
Bi ailem var, sağlığım var,işim var kendi ayaklarımın üstünde duarabiliyorum,yaşamak için herseye çok şükür sahibim.
 
E durupta var olmayan bi seyi düşünerek mevcut yasadığım günü zehir etmenin aptalıktan başka bir anlamı yokmuş. Ayrıca yarına bile çıkacağımı bilmezken geleceği düşünerek bugunu yasamamak en buyuk hata imiş.
 
2010 yılına girdik ilk defa hiçbir beklentim olmadan girdim bu yıla sadece bugunu yasıyorum ve acaba allahım yarın  sabaha cıkabilirmiyim diye ümid ediyorum. Ve o gunu en guzel şekilde yasamaya ve tamamlamaya calısıyorum.
 
Bunu yazmak suan kolay ama yaşamayı basarmak tam 35 yılımı aldı. Üzerime düşen vazifelerimi yapıyorum bir kul olarak tayin ettiği kader çizgisinde ve görev sahalarımda imtehanlarımı vermeye ve ona layik olmaya calışmaktan başka bi gayem yok artık.
 
Sadece oğlumu yani onun emanetini iyi yetiştirmeye özen gösteriyorum, işime gidiyorum geliyorum ve kulluğumu elimden geldiğince icra etmeye çalışıyorum.
 
Allahın aşkını bile isterken yarrabi sen lutfedersen sevinirim etmezsende yine senin takdirine boynum kıldan incedir diyorum.
En buyuk sancım allahın ilmini yapmaktı onun da çözümünü rabbim verdi kendi evimi yatak odamı medrese yaptım bir kösesinde hem kuranın tefsirini okuyorum hem rabbimi zikrediyorum oturduğum yerden kalben kabeye gidiyorum, konyaya gidiyorum.
Arapça kursunada yazılıcağım kuranın tefsirini tam anlayabilmek için
 
Kısacası artık sanırım durdum kosturmuyorum sakinim , kabullendim, düşünmüyorum sadece bir sonraki günü o kadar. Elbette Allahtan başka hiçbir sey için kaygılanmıyorum tek kaygılandığım şey ona layık olabilmek  ki o isterse onuda ol demekle kendisine beni layık edecektir.
 
Anlayacağınız BEN ortdan kalkıp sadece O var olunca aslında insan mutlu olabiliyor herseyi ona bırakarak.
İlk kez oğlumla hafta sonu dısarı gezmeye de gitti deniz kenarına doğayı paylaştık, tasavvufi meseleleri tefekürü ve bir çok şeyi ne kadar şanslı olduğu bir kez daha gördüm hayatın nimetlerinden bile mahrum kalmışım.
 
Aslında hiç yasamamışım sadece ızdırap cekmişim o hayali düşünmekten evet hüseyin bey son durum böyle. Size yakın bi zamnda gelicem ama dediğim gibi içimdeki fırtınayı dindirmem gerekiyordu.
 
Düşünsenize düşünmekten ve üzülmekten Tomografi ye kadar gittim her sabah inanılmaz baş ağrısı ile uyandım ve strase bağlı baş ağrısı ilacı kullanıyorum . Sanımrım tomografi deyken şunu söyledim yarabbi ben nefsime zulmettim sen beni affet seni benı ihai hzuzrında barındır ve bir yaprağın rüzgarda savrulduğu gibi savur .
 
HAYATIMDAKİ İSTEKLER BİTTİĞİ İÇİN HUZURLUYUM HERSEYİ ONA BIRAKTIĞIM VE İSTEMEKTEN VAZGECTİĞİM İÇİNNNNNNNNN
Ümid ederim ki allahtan bu durumum hiç bozulmaz
Son halim güleç,sakin, telaş etmeyen, kaygılanmayan ve tam tevekkül etmiş bir kul ve kişilik görünümünde
 
Sakın, sesiz ,sukut dolu ve gizemli,
Herseyimi içimde yasıyorum sevincimi, hüznümü allaha olan askımı aslında söyle diyebilirm kimse kalmadı bir tek O var bende ondayım oNLA OLMAK BANA YETİYOR baskasına ihtiyac duymuyorum zaten tüm ihtiyacları karsılayan o değil mi?
YA NIMEL VEKİİİİİİİİİİLLLLLLLLLL
Ha bu arada dostumun bei terk etmesi beni artık üzmüyor çünkü bana şunu öğtrettiTEK DOST VAR TEK ALLAH ASLA TERK ETMEYECEK OLAN YA VELİİİİİİİİİ başka herkes size terk edebilirim etsinde onuda kabullendim belki bir gün siz bile artık fark ettmiyo çünkü gercek terk etmeyeni buldum ben o da bana yeter ALLAHHHHHHHHHHHHHHHHHH
 
herkesin gercek manevi manada bulması duası ile
 
muhabbetle halın

 









































21 Aralık 2009




psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #80 : 06 Ocak 2010, 01:19:22 ös »

ASLINDA İŞİN ÖZETİ







Arif-i billahın ne ihtiyacı zail olacağı, ne de gayr ile kararı bulunacağı hikmeti:
Arif-i billah; sürekli Hakka ihtiyaç halindedir, ve o Allah’tan gayrısı ile karar kılmaz.
Nazmen tercümesi
Ne zaildir arifin ıztırarı
Ne gayrullah ile vardır kararı
*izah*
Arif-i billah olan insanın Hakka muhtaçlıktan hiçbir zaman kurtulamaması, bütün kâinatı kuşatan kudret kabzasının kapsamını ve nefsi bilmek sebebiyle idrak ettiği zati fakrını ve her nefesinde Cenabı Hakka aşikar olan sürekli ihtiyaçlarını hakikatiyle müşahede ederek kalp ve vicdanıyla artık Allah’tan gayrıya meyil ve istinat edemediğindendir.
İnsanların avam kesimi ise gözle görüp hisle algıladıkları şeylerin tutkunu, ve zahiri vesilelerin çıkardıkları tabii hükümlerin mağlubu oldukları için müessir sebeplerin meydana gelmesi zamanında derhal müteessir, ve sebeplerin ortadan kalkmasıyla da sevince rehin olup gideceklerinden onların dua ve mecburiyetleri asla devamlı olamaz. Çünkü; Hakka ve Hakkın hükümlerine marifet; insani nefse ve nefsani hükümlere marifetin derecesine göre olduğundan “Nefsini bilen Rabbini bilir!” buyrulmuş ve binaenaleyh bir kimse eşyayı kuşatan kudret kabzasının kapsamını idrak ettiğinde derhal Cenabı Hakka ihtiyacın sürekli ve kesintisiz olduğunu anlayarak naçar mecburiyete rehin olacağı aşikar bulunmuştur. Bu sebepten Ebu’l Abbas-i Mürsi hazretleri “Bunalmışa, kendisine dua ettiği zaman icabet eden kim!” (Neml, 62.) ayet-i kerimesinin tefsirinde “Allah’ın veli kulu daima Hakka ihtiyaç halinde olur!” buyurdu.
Nasıl olmazdım vuslatında aşık-ı ateşin meşreb
Firak-ı eyyamının fikr-i harid suziyle yandıkça
İbn Atâullah El-iskenderî



psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #81 : 06 Ocak 2010, 01:26:03 ös »
SENEYİ TAMAMALARKEN‏



Merhaba Hüseyin BEY,
 
biliyormusunuz  bugun düşündüm de eskiden nelere üzülmüşüm, bosu bosuna hayatı ne kadar kafaya takmısım, ne kadar bosuna selle karsı kürek çekmişimmmmm, asıl yaşamak buymus sadece herseyi onun eline baırakarak ruzgarda yada akan suda seyretmek
 
bunu anlamak tam 35 yılma mal oldu gecmiş için yapılacak bi şey yok belki sadece bundan sonra bana ne kadar hayat ve ömür biçilmişşşseee o sure içersinde bu maneviyat ve olgunlukla yasayabilirim.
 
Biliyormusunuz değişimlerimden biride fuzuli ve boş konuşmaları dinliyemiyorum artık,bana boş ve cocuksu geliyo halinden surekli şikayet eden insanlar beni boğuyo bende kendime yeni arkadaslar edindim,ayrıca özel hayatımıda asala anlatmıyorum, kimsenin bana acımasını veya vah vah demesinden de nefret ediyorum artık.
 
Ben gayet guclu, kişilkli ayakları üzerinde duarabilen ve allahtan baskasına muhtaç olmayan bir kadınım. Kimsenin sevgisinede ihtiyacım yok en önemli tanıda buuuuuu beni seven zaten herseyi ile bana hissetiriyor yuce yaradannnn ilk kez doyuma ulaştığımı anladım hissetim.Artık sınırlarım var kimsenin bana sunu yap bunu yap demeside hosuma gitmiyo artık ben kendimi yönlendirebilirim.
 
Bu nu hissetmek cok guzelllll sağoulunnnnnnnn

23 Aralık 2009





psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #82 : 06 Ocak 2010, 01:38:49 ös »
bir yıl daha geride kaldı‏

Merhaba Hüseyin bey,
 
bir yıl daha geri de kaldı ve inanın cok yoruldum, ama güzel olan bunca yorgunluğun manevi anlamda ve pisokolojik olarak yorgunluk demek istedim, ama sonu verimli olduğu için ve bana cok sey kattığına inandığım için allaha bin kez şükrediyorum ve inşallah huzuru bulduğuma inanıyorum.
 
Garip bir durum ama Hüseyin bey hiç bir sey düşünemiyorum artık, hiçbirseyyyy sadece bugunu yasıyorum, ve bu beni çok rahatlatıyo.Gecmişi ne duşunuyorum ne de  artık bunun için üzülüyorum biliyorum ki o affedicidir.
 
Bunun için yani gecmiş ve gelecekte hayalini kurduğum eskiden hiçbir sey için ne üzülüyorum nede hayal kuruyorum . En guzel süprizleri ondan bekliyorum sadece ondan bana ne yasatacağını bekliyorum.
''Allah ne demiş ben size zulmetmem siz kendi nefislerinize zulmedersiniz.''
 
Bundan oturu nefsimin hiç bir sesine kulak vermiyorum, hatta sanırım o da artık kabullendi ve bir sey istemiyo çünkü canımız cok yandı. Terbiye eden Rabba şükürler olsun.
 
Suanda tek sorunum ki sorun da denmez ya oğlumun ergenlik sorunu onunda idare etmeye calışıyorum  biliyorum ki bu da gecici bir surec ve vakti geldiğinde , bu da gecicek.Nefis ve ego ortadan kalkınca insan huzura eriyomuşşşşşşşş. Bunu keşfetmek kolay olmadı biliyorsunuz.
En guzel olan yatak odamın artık surekli düzenli olması, aydınlık ve mutlaka sıcak en onem verdiğim oda biliyorsunuz piskolojik halimle cok alakalı bı odaydı. Orasının düzenli olması benim  bana gore iç dunyamın gercekten hzuru erdiğine işaret ediyo. Şimdilik 1 aydır hep aynı eger bu devam ederse sanırım iyileşdim demektir.
 
Daha sakın oldum, daha yavas, daha anlayıslı, daha az panik,daha az kaygılı daha doğrusu bunlar kalmadı ve korkularımda kalmadı sanki sihirli bir değnek geldi ve hersey birden rayına oturdu, uçmak sa artık yok biliyorsunuz duşunerek hareket ediyorum ani karar vermiyorum, daha sabırlıyım ve kafamı kaşımak istemiyorum artık.bana cok hastalıklı bir davranış olarak geliyo ve kendime yakıştıramıyorum.
 
Faturalardan artık korkmuyorum kendime bi ödeme pilanı yaptım butcemi ayarladım borvlarımı ayarladım ve kafam rahat listelediğim için onun beni rahatsız etmesine izin vermiyorum eskiden varlığını bilirdim ve beni surekli rahatsız ederdi.
NAPICAĞMI BİLMEZDİM OYLEKİ ZARFI ACAMAYACAK KADAR.
 
Annemi ve babamı seviyorum kardeşlerimide ve kimsenin gecmişi acıp beni üzmesine izin vermiyorum kekden havadan sudan bahsediyoruz hedef ben olmuyorum yani. Dengeleri ve ilişkileri koruyabiliyorum.
 
Evimi ve Oğlumuda cok seviyorum herseyden önemlisi kendimi seviyorum ve değerli olduğumu butun olumlu ve olumsuz herseye ragmen bu benim be kendimi seviyor ve sayıyorum gariptir ama özel olduğumuda dusunmeden edemiyorum.
 
Allahın da beni sevdiğini inşallah biliyorum bunu bana sunduklarından anlıyabiliyorum. Yani bi insan başka ne isteyebilirki,
 
Bir insanın sahip olmak istediği herseye sahibim ben, çok şükür huzur, sukut,şükür sabır , ve razı olmak, sağlılıyım, bi işim var herseyden önemlisi bi YUVAM VAR benim içinde oğlum var nediye aramışımki yıllarca yuva diye, gçzümün önündekini asla fark edememişim allahın bana verdiği emaneti OĞLUMU
 
Şimdiden sonra yapacağım tek sey var hergunu onun rızasını kazanmak için cabalamak , üzerime düşenleri yapmak ve beklemek takiiii ona ulaşana kadar süprizleri beklemek biliyorum ki ben nefsime zulmetmezsem oda bana zaten zulmetmeyecektir.
Nefsimi, ruhumu, aklımı, ve bedenimi sadece ONA döndüm ve bu yon en doğru yon allah bu yonden beni ayırmasın ve herkese bu yönü nasip etsin.
 
YANLIZLIK en buyuk korkum ken yanlızlığı inanılmaz cok seviyorum çünkü onunla baş başa kalabiliyorum, YANLIZ değilmişim ki dostsuz da değilim en buyuk dost da O
Anlayacağınız hüseyin bey yeni yıla girerken bu duygu ve ruh halindeyim zaman ne gösterir allah ne yapar bilemem ama herseyin hayırlısını diliyorum tüm insanlığa size ve kendime.
 
DAİM BÖYLE SABİT KALABİLME DİLEĞİ VE DUASI İLEEEEEE
 
Önce Allaha ve size sonsuz şükür ve sizede cokkkkk tesekkür ediyorum, HAYATIMI VE AHIRETIMI birleştirip, farkına varıp bunu huzurla yaşayabildiğim içinnnnn.................................
Size veda etmiyorum edememde biliyorum ki henuz sona gelmedik ama yakındır. Ve biliyorsunuz tam olarak uzun sure bunu koruyabildiğim GUNNNNN kitabımı yazabilmek için sırf bu konu için sizinle goruşmeye geliceğimmmm
 
YASADIKLARIM sanki bi ruya gıbı inanılır gıbı değil sanki hiç yasanmamış, ama yasanmış olduğunu aynaya baktığımda saclarımın aklaşmasından fark ediyorummm elbette cok sancılı ve acılı yıllardı ama şükür allaha o sevdiğine verir sıkıntıyı ve acıyyııııı
O enbuyuk terbiye edici dır
 
Görüşmek dileği ileeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #83 : 28 Nisan 2010, 02:14:19 ös »
huseyin bey konu başlığı belli değil ki nasıl yorum yazacaklar

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #84 : 04 Mart 2012, 11:02:34 ös »
...

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
Ynt: Psikoterapi'nin Karalama Defteri (anne - oğul)
« Yanıtla #85 : 11 Şubat 2015, 02:55:38 ös »
...