BİR KADINA AŞIK OLDUM
Arkadaşlar ben aşık oldum. Elhamdulillah bu sefer cinsiyeti tutturduk. Çok şükür erkek değil. Ama yine bir takım imkansızlıklar oluştu.
https://youtu.be/iMAHQWZgsww?si=jC7mFmbrvhxK7f54“Son yapraklar düşerken daldan
Bir güldün geçtin bahçemden
Öpmek için çok uzakta 
Dudakların benden”
Evet önceki yazımda bahsettiğim aile evinden ayrıldım, yalnız kaldım ve çok büyük bir depresyondaydım. Saçları uzattım, yemeden içmeden kesildiğim için acayip zayıfladım kemiklerim sayılıyordu. Burn-out yani tükenmişlik sendromu yaşıyordum. Hiç bir şeyi yapasım yoktu. Pili bitmiş bir oyuncak gibiydim hayattan keyif almıyordum. Tam koyu gri olmuştuk. Derken ofise bir gün ofise müşteri geldi. Hayatımda gördüğüm en güzel kadındı. Gerçek bir terazi burcuydu. İsmi Nihal idi kumral, beyaz tenliydi ama yüzünde kırmızı güller çiçek açmıştı. Ki bu benim bir erkekte veya kadında en sevdiğim şeydir. Kırmızı yüze bayılırım. Ruh hastası seviyorum yani. Tüm yüzü mükemmel bir altın orandaydı. Ingiltere Prensesi olabilecek kadar asildi. Gerçek bir terazi olduğu için iletişim becerileri de çok öndeydi kendinden emin ve tok sesiyle bir haber spikeri olabilirdi veya bana istediği her şeyi yapabilirdi. İkisini de yapmadı. Henüz diyelim 😈 
Odaya girdiği andan itibaren bitik hayat enerjimi şarj etmeye başladı. Kalbimde çok saçma bir coşku ve heyecan hissettim. Beynim bütün hücrelerime daha önce tatmadığım hormon kokteylleri servis etti. Sarhoş olmuştum. Ona baktıkça mutlu oluyordum. Baktıkça bakıyordum. Yaşadığım bütün keder o gün orada silindi. Ölü hayatıma kan geldi, can geldi. Artık yaşamak için bir motivasyonum vardı. 
Başta Nihal’in sadece egzaması olduğunu sanıyordum ilerleyen saatlerde öğrendim ki HIV+ imiş. Bu bilgiyi duymak beynimden vurulmak gibiydi. Bi küçük sarsıldım sonra kendime dedim ki “Ne var yani HIV ise HIV napalım sonuçta hayatında ilk defa bir kadına karşı böyle inanılmaz hisler hissediyorsun. Ben onu bu haliyle de kabul ediyorum”
Bir gün geçti onu tekrar görmek istiyordum. Sadece görmek. Zaten ofiste de neredeyse hiç konuşmadık. Ben sadece ona gördüm, o da bana güldü. Ama ona aşık olmama yetmişti. Hep söylerim Aşk = Obsesyon
Ha evden çıkarken 
ütüyü çektim mi 
ütüyü çektim mi
Ütüyü çektim mi
Diye obsesyon geliştiriyordum. 
Ha Nihal
Nihal
Nihal 
Diye obsesyon geliştiriyordum. 
İkisi de aynı şeydi ama Nihal’i düşünmek yaşadığımı hissettiriyordu. 
Haftaya tekrar ofise gelecekti ama 1 hafta bekleyemezdim. Onu getiren aracıya dedim ki “acil ofis dışında bir toplantı yapmamız lazım Nihal Hanım da gelsin mutlaka”
Bendeki iş aşkı işte. Yalan asla acil bir durum yok 

Ertesi gün geldiler bişeyler anlattım ama heyecan tavan. Onu görmek hayatımın o 2 saatini onunla birlikte geçirmek çok iyi geldi. Vedalaştık, ayrılırken arkadaşına ben kahve içmeye gideceğim dedi. Beni de götürmesini çok istedim. Hiç ayrılmak istemedim ondan. Onunla sonsuza kadar kalabilirdim. Ben ona sonsuza kadar bakardım o da bana gülerdi. Benim de içimde güller açardı. Ama öyle olmadı evlere dağıldık. Haftaya ofise geldi. Saçlarını toplamış, fular takmış elegant bi tarz yapmış. Hala çok samimi değiliz. Ben wp grubuna eklemek için numarasını aldım. Gruba ekledim. Gruptan numaramı bulup akşam bana mesaj attı. “Bana bir ürün lazım acil bulabilir misin” dedi. Ayıpsın hemen ortalığı birbirine kattım sordum soruşturdum kızla buluşabilmek için ürünü buldum. Gittim başkasından ürünü aldım ertesi gün oldu bir kafede buluştuk. İlk defa baş başa buluşmuştuk. Baya date gibiydi. Ilişkiden beklentilerimizden, sevdiğimiz yemeklerden vs. konuştuk. Keyifli bir sohbetti. Sonra ben bunu otobüse bindirdim. Otobüse biner binmez “Çooook teşekkür ederim hoş sohbetin için” diye bir mesaj attı. Ulan dedim bu da bana aşık yoksa böyle bir mesaj atmazdı. Orada kafamda düğünümüzü planlamaya başladım. Birkaç hafta daha geçti biz baş başa birkaç kere daha görüştük. Tatlı tatlı flört ediyoruz yani ben ve arkadaşlarım öyle sanıyoruz. Ben hoşlandığımı belli ediyorum baya o da salak olmadığı için anlıyordur herhalde. O da bana bayıldı zaten ilgi bağımlısı habire bişeyler istiyor zaten istemese de ben veriyorum. Emret Komutanım modundayım. 
Hatta bi keresinde yanak yanağa değdirerek vedalaştık. Yanağı yanağıma değdiği an pamuk gibi olmuştum havalara uçmuştum. Çocuklar gibi sekerek gittim. 
Hatta biz bir gün otururken erkenden ayrılmak istedi nereye gidiyorsun diye sorduğumda DATE’e gidiyorum dedi. O gün başımdan 2. kez vuruldum. HIV+ olduğunu öğrendiğimden daha sarsıcıydı. O gün anladım o bana aşık değildi. Ne yalan söyleyim bu beni rahatlattı. Çünkü HIV+ olduğu için onunla bir ilişki yaşamak beni çok korkutuyordu. O Nihal idi bense Behlül… korkaktım. Belki de korkum direnç oluşturdu ve bir ilişki yaşayamadık. Ulan erkeklerden kapmadık kızdan mı kapalım.  Hem kız beni sevmiyor hem HIV+ artık boşu boşuna bu aşka tutunup kendime saygısızlık etmeye gerek yoktu. Onunla arama mesafe koymak istedim başkasıyla date e gittiği gün benim için bitmişti. Onun haberi yoktu ama ondan ayrıldım 

 Nihal HANIM diye hitap etmeye başladım. Biraz çocuksu bir tepkiydi şimdilerde fark ediyorum. Ama tavrımı da koymam gerekiyordu. Ama çok da sürdüremedim çünkü inanılmaz bir aşk acısı ve obsesyon yaşıyordum. Hiç aklımdan çıkmıyordu. Sigara içmeyen ben sigara içmeye başladım. Onsuzluğa dayanamadım ve başka erkeklerle date e gitmesini sineye çektim. Onu affettim. 2 hafta sonra tekrar barıştık kahve içmelere gittik. Bu süreçte Hüseyin Bey’den terapi aldım.  HK diğer tüm arkadaşlarım gibi bu ilişkinin HIV+ olmama değecek bir ilişki olmadığını söyledi. Ben daha iyilerine layıkmışım, o orospuymuş, bütün hayatımı sikmeye değmezmiş falan filan. Ya bunları ben de biliyorum mk ama yapamıyorum. Unutamıyorum olmuyor. Aklımdan çıkmıyor. Ama kız da beni ve ilgili kullanıyor. Bunun da farkındayım. Hatta saatlerde “Güllü-Oyuncak Gibi” dinlerken bütün kaslarım kasıldı ve hastanelik oldum. Hastaneye kaldırıldım bu kız yüzünden. Yine de unutamadım. Çocuk gibi tutturukluk yapıyorum. Sanki bütün dünya bir savaş alanı gibi ama ben ona bakınca sakinleşiyorum.  Annesinin dizine yatmış bir çocuk kadar huzurlu oluyorum. Bütün frekansım değişiyor, huzurlu hissediyorum. Şefkatle doluyor içim. Bu hissi anlatamam. Onunla buluşmak gurbetten memlekete dönmek gibi. Ama HIV+ ve beni sevmiyor. O yüzden daha fazla kendime saygısızlık edemezdim. Onu unutmam gerektiğini idrak ettim ve unuttum da. 3-4 hafta sonra beni kahve içmeye çağırdı tekrar hayır diyemedim. Ama keşke hayır deseymişim. DECCAL BİR OROSPU OLDUĞU İÇİN BENİ YİNE HASTANELİK ETTİ. Ben günlerce onun hastalığı hakkında araştırmalar yaptım. Kedi ısırığı ve tırmığı ile bulaşan Bartonella bakterisi HIV+ e benzer etkiler yapıyordum. Belki HIV+ değildir diye ümitlendi. Çünkü HIV+ değilse bir engel kalmayacaktı ve evlenebilecektik. Salak kafam sanki kız beni seviyormuş gibi neler düşündüm. İNCİR REÇELİ 3 ÇEKTİK MK. Nihal orospusu bana demesin mi “O zaman HIV+ değilsem hiçbir erkeğe söylememe gerek kalmaz” diye yani HIV+ olduğumu söylemeden herkese özgürce verebilirim demek istedi. 3. Kez başımdan vuruldum amk. Psikolojim bozuldu. Tamam yarı geyiz felan ama biz de erkeğiz amk çok ağrıma gitti söyledikleri. Tamam bana aşık değilsin de benim senden hoşlandığımı biliyorsun açık ve net bir şekilde belli ettim. Bunu bile bile bana başka erkeklerle olan sex planlarını anlatamazsın. İşte o gün ben 2. Kez bundan ayrıldım. Tabi ki bunun yine haberi yok 

 2-3 hafta laf soktum, biliyorum çocuksu ama içimdeki öfkeyi bir şekilde atmam lazımdı. İşte yüzüne krem sürüyor bok gibi olmuş diyorum. Teneke altına boyasan yine teneke diyorum kdkfkdkf
Artık öfkem duruldu, elimdeki taşları bıraktım. Onu artık normal bir arkadaş olarak görüyorum. Normal görüşüyoruz sohbet muhabbet ediyoruz bişey hissetmiyorum. Ara ara güzelliğiyle beni etkilese de düşmüyorum tuzaklarına. Bugün yemek yemeye gittik. Sohbet esnasında gayr-ı ihtiyari parmağıyla bacağıma dokundu. Ulan ben böyle bir sexual tension (cinsel gerilim) yaşamadım. Şimşekler çaktı beynimde. Sadece anlık dokundu şarjörü doldurdu. Öpüşsek felan ölürdüm herhalde. Ara sıra yine kederleniyorum. Çok güzel olabilirdik, çünkü aramızda inanılmaz bir uyum var. Aşkımıza bir şarkı bile yazdım. Birbirimiz için yaratılmışız. Ruh eşi diye bir şey varsa biz ruh eşiyiz. Seni seviyorum Nihal, seviyorum ama Behlül gibi korkak. Kimi kandırıyorum benden olsa olsa Beşir olur. Ancak bir annenin çocuğuna yapacağı gibi iyileştirmeye çalışıyorum seni. Seni hasta görmek beni çok üzüyor sana kıyamıyorum. İkimizde feleğin çemberinden geçmiş 2 bilge ruhuz. Bizi bizden başkası anlayamaz. Ve şunu biliyorum ki sen hep bana huzur vereceksin ben sana neşe. Ömür boyu birbirimize yoldaş olacağız ve bu aşktan daha kıymetli.