Gönderen Konu: KOYU GRİ: HETEROSEKSÜEL ERKEKLER DE EŞCİNSEL OLABİLİR Mİ?  (Okunma sayısı 12226 defa)

KoyuGri

  • Newbie
  • *
  • İleti: 27
    • Profili Görüntüle
Ynt: KOYU GRİ: HETEROSEKSÜEL ERKEKLER DE EŞCİNSEL OLABİLİR Mİ?
« Yanıtla #30 : 17 Ocak 2025, 11:08:48 ös »
https://youtu.be/XXwFJIxFPb0

Bir Mete Özgencil şaheseri ;

Ben sana kanar mıyım
Bir daha kanar mıyım

Kan gölüne döndü kestiğin söz
Bir daha duyar mıyım

Ben sana yanar mıyım
Bir daha yanar mıyım

Yan tarafım öldü gittiğin gün
Bir daha uyar mıyım

Dağ başı duman mıyım
Dere tepe aşar mıyım

Yer bile yerinde duramıyor bak
Taş mıyım duvar mıyım

Sen sana yazıldın yollar senin
Ben bulunamayan bir adresim
Uçurum ektim dönüş yollarıma
Düşmeden dönemezsin
« Son Düzenleme: 20 Ocak 2025, 12:53:52 öö Gönderen: KoyuGri »

KoyuGri

  • Newbie
  • *
  • İleti: 27
    • Profili Görüntüle
Ynt: KOYU GRİ: HETEROSEKSÜEL ERKEKLER DE EŞCİNSEL OLABİLİR Mİ?
« Yanıtla #31 : 21 Ocak 2025, 02:26:52 öö »
https://youtu.be/JyIfIcnEkb4
SOKRAT - UYAN

AŞK = PANİK ATAK

Aşk ZAN ettiğimiz şey sadece bir panik atak olabilir mi ? Hadi bunları konuşalım. İlk görüşte aşk ! Onu gördüğün ilk anda zaman ve mekan bükülür. Geçmiş ve gelecek artık yoktur.  Aşık için sadece o AN vardır. O kısacık an slow motion ile koca bir filme dönüşür. Aslında aşık felan olmadın. Olan şey sadece ilkel beynin kendisine benzeyen tanıdık bir beyin görünce gurbette memleketlisini gören teyzeler gibi çığlık çığlığa sevinmesidir. İlkel beyin bu sevincini hormonlardan bir duygu kokteyli yaparak kutlar. Biz de bu kokteyl ile içmeden sarhoş oluruz. İlkel beyin her zaman öğrendiği bilgileri korumak ve sürdürmek ister. Yani rutin sever. Aşık olduğunu ZANnettiğin kişide tanıdık bir patoloji var. Seninle benzer yollardan geçmiş. İlkel beyin sen aşık olacağın kişiyi görmeden önce bu benzerliği anlıyor ve tamam diyor bu benim memleketlim onun yanında güvende olabiliriz. Ve seni ona çekiyor. Onu da sana çekiyor. O yan bu yan çekiştiriliyorsunuz. Bir kukla gibi. Biz aşık olmadık, biz seçmedik. Çünkü biz diye bir şey yok. İlkel beynimiz karar verdi ve seçti. “Gen+Çevre” faktörleri nöroplastisitemizi belirler. Yani beynimizdeki nöral yollar. Yol = Din demektir. Neyin yolu ? Nöronların yolu. Bir pedofili sapık ile bir dervişin beyin yapısı bir olur mu ? Olmaz. Din dediğimiz yol bizim nöroplastisitemizi değiştirerek bilincimizin yükselmesi içindir. Buna epigenetik denir. Kuran bir psikoloji ve nörobilim kitabıdır.
Hadi konumuza dönelim. Aşık olduğumuzu ZAN ettiğimiz kişinin beyninde kayıtlı ne kadar travma varsa  bizim beynimiz kendi travmalarınının hepsini aynı anda hatırlıyor ve TETİKLENİYOR. Aşk o kadar güçlü bir duygu ki bu hormon kokteylini üretebilmek için vücudumuz çok fazla yakıt kullanıyor. Buna yaşam enerjisi denir. Tüm travmalarının aynı anda tetiklenmesi demek tüm yaşam enerjinin içindeki yaralı çocuklara akması demek. Bu da fizik bedende bir inflamasyona yol açar. Taşikardi, nefes kesilmesi, terleme, sıcak basması. Özetle aşık olmadın sadece içerde çözülmeyi bekleyen travmalarının hepsi tetiklendi. Yani aşk Allah’ın kurduğu bu muhteşem sistemde bizim travmalarımızı fark edip şifalandırmamız için bizi teşvik etmesidir. Bir antivirüs programıdır. Ya seve ya seve. Travmalarını şifalandırana kadar aynı tramvayın içinde gidip gelirsin aynı yerlere gidip gelirsin. Kenar mahallede bir yer altı tramvayında yaşarsın. Helikopteri bilmezsin, uçağı bilmezsin.  Hayat senin küçük algın kadardır. Aynı filmi izler durursun. Aksini yaparsan da sistem bütün alemi sana gezdirir.
« Son Düzenleme: 21 Ocak 2025, 11:41:17 öö Gönderen: KoyuGri »