En son yaşadığım depresif birkaç hafta sonunda çekim hissettiğim kişiyle daha temkinli bi görüşmeye devam etmem ve büyük oranda karşılık görmemden midir bilmem bir anda ölüm planları yaparken hayata bir neşe ile geri dönüş yapmıştım ki pek uzun sürmedi. Evet farkındalığım artmış kabüllerim çoğalmıştı. Ama pek anlam veremediğim bi salmışlık ve boşluk hissi vardı. Doğru düzgün bir hedef, hayal,  plan kalmamış, o an ne istersem onu yapmaya çalışan, sınırlarını pek beceremese de çizmeye çabalayan, eskisi kadar duyarlılık göstermemeye  gayret eden, hata yapsa da pişmanlıkla beraber suçluluk psikolojisinden mümkün mertebe kaçmaya uğraşan bir hale bürünmüştüm sanki...
Görüştüğüm kızla ilgili konular beklentiler canımı sıksa da kendimi iyi hissedince onu sevebiliyor muyum ondan hoşlanabiliyor muyum diye ara ara kendimi yokluyordum. Zor bir imtihan olduğunun farkında olmama rağmen ümitli idim ama sanki bir ayağı çukurda, ununu eleyip eleğini asmış, evlatlarını yuvadan uçurmuş, hayattan beklentisi kalmamış, sadece bir insan olarak ilgi bekleyen yaşlı emekli bir ihtiyar dede gibi rutin bir hayatı ve ahir ömürde karşılaşabileceğiniz bir yalnızlığı ben 30 lu yaşlarda tatmıştım sanki. Belki de bu yüzden çocukluğumdan beri yaşlıların sohbeti dikkatimi celbetmiş, mahalledeki herhangi  yaşlı amcayı bile sanki torunuymuş gibi kendi torun ve evlatlarından daha çok ziyaret etmiş aşırı bir empati göstermiştim. Sanki gelecekteki halimi görür gibi...Empati güzeldi ama benim bu yaşta bu derece hissiyatlı olmam özellikle cinsel yönelimle alakalı sıkıntımı keşfetmemden sonra erken bir kapanış yapmış, yaşıtlarım evlenmek, çocuk sahibi olmak, eşiyle mutlu bir evlilik ve fantastik düşünceler içindeyken ben yaşlı bir ruh halinde hayalleri bile endişe dolu bir haldeydim. Sebebini artık anlamıştım ama hakiki mutluluk ve adaletin olmadığı bu dünya hayatının güzelliği bazen gönlümde küllerinden yeniden tutuşsa da inancım gereği Rabbim i razı etmek sayesinde insanlığımın gereğine ulaşıp olmam gereken halde olacağımı ümit ediyorum. Amma bi safhada da nefsim devreye giriyor,  şehvet paçamı bi ara bırakacak olsa gaflet beni bürüyor, her köşesinden delinerek gerilmiş bir deri parçası gibi geriliyor, acayip bir boşluk hissediyorum. İşin sonunda muvaffak olmak ümidiyle bugünlük hissiyatımı anca  böyle dile getirebildim...