Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
3
Anaokuluna başlayana kadar dünyayı göremedim. Gözlerim epey bozuktu ve ailemin bundan haberi yoktu. Belki de erkekler ile kızların birbirlerinin aynısı hatta aynı cinsel organlara sahip olduklarını düşünmemin sebebi de buydu. 6 yaşındayken ilk gözlüklerimi taktım ve etrafı tüm ayrıntılarıyla görmeye başladım.

Anaokuluma dair pek fazla anım yok, ama orada dahi bir erkekle oynadığımı hiç hatırlamıyorum. Yemeğini ilk yiyen parka erken çıkarılırdı. Ben de yemeğimi hep herkesten önce bitirir ve sessizliğin içinde herkesin kapmak için uğraştığı salıncağı kapar, düşüncelere dalardım. O küçücük halimle dahi düşünürdüm. Zannediyorum ki futbola ve içerisinde top barındıran oyunlara antipatim de anaokulumdaki parkın kaydırağından tam kayacakken kafama gelen futbol topunun gözlüğümün yüzümden düşüp parçalara ayrılmasına neden olmasıyla başladı. Gözlüğün birkaç parça halinde ve trajikomik şekilde kaydıraktan kayışı hala aklımda.

Anaokulundan mezun olurken öğretmenimiz bir gösteri yapacağımızı söyledi ve uzun boylu olmam sebebiyle beni dans gösterisi için değil de asker gösterisi için seçti. Annem benim için bir asker kıyafeti dahî almıştı ama bunu o kadar istemiyordum ki annemle konuştum ve beni dans ekibine aldılar. O zaman bu tercihi yaparken çok garip duygular hissetmiş, belki de pişmanlık duymuştum. Yine de etkinlik gününde Gökçe-Tuttu Fırlattı eşliğinde harika bir dans sergilediğimi hatırlıyorum.

İlkokula gelince... Erkeklere karşı büyük bir imtina ile başladım. Ne gariptir ki benim de bir erkek olduğum hiç aklıma gelmezdi. O küçücük yaşımda “Küfür kötüdür, erkek küfür eder, o halde erkek de kötüdür.” şeklindeki felsefi yöntemimle kendimi tamamen kızlara yönelttim. Herkesin deyişine göre erkek güzeli ve yakışıklı olduğumdan olacak ki kızlarla samimiyet kurmak zor olmuyordu. Erkeklerden uzak durmadan sonra gelen en önemli kuralım uslu olmaktı. Sınıfta birileri bir kabahat işediğinde en çok ben başımı öne eğer ve onların yerine utanırdım. Öğretmenim “Bakın, şu beyefendi çocuk bile sizin yüzünüzden nasıl utanıyor.” dediğinde hissettiğim tatminlik duygusu tarif edilemezdi. İlkokul yılları da böyle geçti.

Ortaokula kadar babamla iyi anlaşırdık ama pek yakın olduğumuz söylenemezdi. Annemse benim her şeyimdi. Bir düğünde onun yanında olmalıydım, babama ve diğerlerine karşı onu savunmalıydım. Bir yere giderken onu takip etmeli ve kurallarını harfiyen uygulamalıydım; abimler her gta oyununu açtığında anneme “Abimler silahlı oyun oynuyor.” diye bağırmamın sebebi de buydu. Belki de onları kıskanıyordum, çünkü o silahlı oyunlardan birine annemin yandaşı olan beni çağırmaya cesaret ve tenezzül edebilen kimse yoktu.

O zamanlardan aklımda kalan bir anıyı paylaşacağım. Herhangi bir günün herhangi bir vaktinde sinsice evin giriş katına iniyorum. Hedefime kitlenmiş şekilde terlik dolabını açıyor ve annemin kıpkırmızı topuklu ayakkabılarına uzanıyorum. Sanatçı kişiliğimden ötürü sahip olduğum ince parmaklarımı ve işçiliğimi kullanarak ayakkabıların içine sokulmuş ve ayakkabının beklediği yerde bozulmasını engelleyen aparatları bozmadan çıkarıyorum. Kalkıyor ve ayaklarımı bir bir ayakkabılara sokuyorum. Gelin görün ki normalde her şeyi düşünen benin aklına o anda bunu neden yaptığını sorgulamak gelmiyor veya geliyorsa da bir şey bunu baskılıyor. Ayakkabıları giydikten sonra yaşadığım heyecan ve biri gelip beni görecek korkusu çok farklı hissettiriyor. Tak tuk sesler çıkararak bir sağa bir sola yürüyorum ve hevesimi alamasam bile -ah bu huyum- mükemmeliyetçiliğim ve müthiş temkinliliğimden dolayı ayakkabıları özenle ilk aldığım hallerine getiriyor ve yerlerine yerleştiriyorum. Yanlış hatırlamıyorsam bir keresinde ayakkabının desteğini kırmış ve onun yerine peçeteler sokmuştum, annem bunu fark etmemiş olamaz. Ama nedense hiç ayakkabıları kim bu hale getirdi diye sormadı, belki de almaktan korktuğu cevaplar vardı.

Ortaokul benim için daha durgundu. Kendimde garip bulduğum tek özelliğim hepsi erkek olan kankalarımın sürekli yanaklarını sıkmak, bundan pek keyif almaktı. Korona virüs çıktığında arkadaşımın ona dokunmamı istemediğini söylemesiyle afallamıştım. Sahi ben neden milleti annemin bizi sevdiği gibi sevme arzusu duyuyordum?

Ortaokulun sonunda dershaneye yazıldım. Erkek model fotoğraflarına bakmaya başladığım dönemdi bu aynı zamanda. O anlarda kendimi suç işliyormuş gibi hissederdim ve ayaklarım tir tir titrerdi. Bir yandan erkeklere ilgi duyarken bir yandan da bir kızdan hoşlandım. Gün geçtikçe çok yakın arkadaş olduk ve her şeyimizi birbirimizle paylaştık ama onun beni arkadaş olarak gördüğünü söylemesi ve çok kavga etmemiz sebebiyle bu hikaye sonlanmış oldu, liseyi kazandım ve hayatımda yepyeni bir dönem başladı.

Artık baktığım modellerin iç çamaşırları görünürden kalkmaya başlıyordu. Önce elimi cinsel organlarını gizlemek için üzerine koyarak baktığım erkekler, daha sonra kısa olmasından ötürü daha az suçlu hissettiren homoseksüel porno gifleri, bir yerlerde bunun yaşandığını hissettirdiğinden oldukça tetikleyici olan gay sex hikayeleri ve daha nicelerinin tarafımca tüketimi gittikçe artıyordu. Bu böyle devam ederken yeni arkadaşlar edindim. Bir kankam oldu ve sonra yanına bir diğeri eklendi. İlkini yavaş yavaş ihmal etmeye başladım. Hazırlık sınıfının sonunda yurt dışına gitmesiyle bağlarımız tamamıyla koptu ve ikinciyle olan yakınlığım gittikçe arttı. Yazın sonuna doğru ikinciyle birbirimize sürekli sarılmaya ve birbirimizi dudaklarımız dışındaki kafa bölümlerinden öpmeye başlamıştık. Ona her dokunduğumda cinsel organım sertleşiyor, sarıldığımız anda iç çamaşırıma meni bulaşıyordu. Bunu her hissettiğimde ve tuvalette gördüğümde yaşadığım üzüntü, çaresizlik ve suçluluk tarif edilemezdi. Hazırlık sınıfı bitti ve dokuzuncu sınıfın başında ikinci, artık birbirimize temas etmememiz gerektiğini söyledi. Bunu kabullenemedim ve bir süre sonra beni derinden yaralayan kavgalarla arkadaşlığımız bitti. Son mesajlarında bana dışlanmayı hak ettiğimi ve çekilmez olduğumu söylemişti. Onu o kadar seviyordum ki bunun doğru olduğunu sandım ve gerçekten dışlanan bir çocuk profiline büründüm. Kimseyle konuşmuyor ve yalnız takılıyordum. İkincinin olduğu tarafa kafamı dahi çeviremiyordum. Çok zor bir dönemdi, her gün ağlıyor, eski fotoğraflara ve mesajlara bakıyordum. Terapi sürecim de bu dönemde başladı.

Sonradan üçüncü geldi ve benimle muhabbetler kurdu. Değerli olduğumu hissettim. Sınıflar birleştirildi, iki yeni dostla daha tanıştım. Sınav döneminde daha önce sattığım birinciyle sosyalleştim ve ona ikinciyle olanları anlattım. Bu yeni bir arkadaşlık serüvenini yeşerten ilk adımdı. Her geçen gün birinciyle ikincide de olduğu gibi yakınlaşmaya başladık. Öpmeye kadar gitmese dahi sarılarak film izliyor, çok sırnaşık davranıyorduk. Ben de bir yandan erekte olmaya devam ediyordum, pornografi izlemeyi epey arttırmıştım ve terapistim de değişmişti. O zamanki tecrübesiz terapistim 10. Sınıfın başında bana birinciyle olan bu yakın ilişkimi bitirmemin sağlıklı olacağını söyledi ve ben de öyle yaptım. Kavga gürültü olmadan vedalaştık ve bu hikaye de böyle bitmiş oldu. Terapistime güvenerek bu arkadaşlığı bitirmiştim ama hoşlandığım bir erkekle olan ilişkimi bitirmemin çok ama çok yanlış olduğunu ve aslında doğru olanın bu kişiyle olan dostluğu güçlendirmek ve üzerine gitmek olduğunu ne yazık ki çok sonradan anlayacaktım.

Artık yalnızca en son edindiğim iki dostum vardı hayatımda. Onlarla kardeş gibi olduk ve birlikte çok keyifli vakitler geçirdik. 10. Sınıf bu şekilde geçip gitti. Bir süre terapilere devam ettim. Farklı bir terapiste daha gittim ve toplamda 3 kişiyle görüşmüş oldum ama hiçbirinden kalıcı bir fayda sağlayamadım. 11. sınıfın sonunda Hüseyin hocayı bulduk ve hayatımda yepyeni bir dönemin kapısı aralandı: iyileşme dönemi.
4
Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
Başarılı programcı ve sunucu Muhammed Binici hazırladığı bir belgeselle, toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan bir belgesele imza attı. Aldıkları terapist desteğiyle iyileşen eşcinsellerle konuşan Binici:

https://www.youtube.com/watch?v=tIuRKf4tbpU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=246

EŞCİNSELLERİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ

 
"Eşcinsellik, toplumu yakından ilgilendiren bir konu oldu çünkü bu konu artık ideolojik bir kavrama dönüştürüldü. Aile, toplum ve devletler ideolojik bir kavram haline getirilen LGBTQ+ ile yok edilmeye çalışılıyor. Birde eşcinsellik doğuştan mı? Psikolojik mi? Tartışmaları var!.. " ifadelerini kullanan Binici, Eşcinsellik konusunda kendisinin ne söylediği değil, 'Eşcinseller'in ne söylediğinin ve istediğinin' önemini vurguladı.

Binici şöyle devam etti:

"Eşçinseldim diyen ve terapi ile bu durumdan kurtulanların mücadelesi bu belgeselin ortaya çıkmasına vesile oldu.. Artık herkes susacak bu belgeseldeki doğrular konuşacak." dedi.

İşte Muhammed Binici'nin yapımcılığını üstlendiği 'Benim Ailem' belgeselini izleyebilirsiniz.

https://www.habervakti.com/escinseller-konustu-bu-belgesel-turkiyede-ilk?fbclid=IwAR35Eoxfb_PlymRQ0ygqF_7MrGGf5wXJU_fP4yCwUd1lwCb2wkkND33cS60

Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
İşte Toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan Bininci, hazırladığı belgeselin ikinci bölümü:

https://www.habervakti.com/escinsellerin-konustugu-belgesel-dizisi-benim-ailemin-2-bolumu-yayinlandi?fbclid=IwAR1a7r8iMC-WgQTQ_f-XTmGPImILQtdVruc3WhaJCx3TetxOT93ctiEVlpo

Ünlü psikolog 'eşcinsellik' tehlikesini yıllar önce böyle ortaya koymuştu!

Eşcinsellik hakkında yaptığı araştırmalar ve tedavi yönetmleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 11 yıl önce TV 5 ekranlarında yaptığı açıklamalarla dikkat çekmiş ve bugüne gelinen sürece ışık tutmuştu.

EŞCİNSELLİK DOĞU'DAKİ AİLE YAPISINI YIKMAK İÇİN KULLANILIYOR

Eşcinselliğin psikolojik boyutundan sosyolojik boyutuna geçen Kaçın, ''Batı medeniyeti, doğu medeniyetinin aile yapısına böyle müdahelerle savaş açmaktadır. Türk televizyonlarda dizilerde haberlerde eşcinselliğin kabul edilmesi topluma dayatılıyor. Bu da Avrupa destekli bir süreç. Benim öngörüm eşcinsel evlilikleri kabul ettirmeye çalışacaklar, sonrasında da eşcinsellerin evlat edinmesine kadar gidilecek bir süreç. Tedavisi olması gerekir sürecini silip, bu bir doğuştandır, bu bir biyolojik yönelimdir diyerek; insanların bilinç altına yerleştirip, daha sonra bu bir haktır diyorlar.'' ifadelerini kullandı.

https://www.habervakti.com/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-koymustu

Bu kapsamda ülkemizin medeniyet ve kültür değerlerini yıkmaya yönelik bu tehlikeli gelişmeye karşı duruş sergileyen yazarlar ve çizerlerin dikkat etmesi gereken en önemli konu üslup yada kavram sorunudur. Eşcinseller demek yeterli iken LGBT derseniz zaten EŞCİNSEL İDEOLOJİ ile mücadeleyi baştan kaybetmiş olursunuz. Dindar, muhafazakar yada İslamcı "adına ne derseniz deyiniz" camia karşısında stratejileriyle, kavramları ve söylemleriyle EŞCİNSEL İDEOLOJİ ve ÖRGÜTLER gün geçtikçe daha da güç kazanmaktadırlar. Yeni Şafak, Akit ve Milli Gazete yazarlarının, muhabirlerinin bu eşcinsellik sorunu karşısında ortak bir dil kullanmak zorunluluğu bulunmaktadır. Haberlerde ve köşe yazılarında LBGT dediğiniz takdirde baştan kaybettiğiniz bir mücadelenin içerisindesinizdir.

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler

Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

https://www.habervakti.com/ozalin-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdoganin-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor

Her yıl Haziran ayının sonlarında Taksim'de örgütlenen Onur Yürüyüşleri; Eşcinselleşmenin ayak sesleridir. Siyaset adamları ve bürokratlar bu yürüyüşlerin sosyolojik olarak Türk toplumunu nasıl dönüştüreceğinin bilincinde midirler?

ÖNGÖRÜ:

Benim öngörüm en yakın zamanda "eşcinsel evlilikler" talebiyle toplum karşılaşacak daha sonra bu kabul edildiğinde "eşcinsellerin evlat edinme hakkı" talebi söz konusu olacaktır.

https://www.habervakti.com/turkiyenin-gercek-beka-sorunu-toplumsal-cinsiyet-esitligi-projeleri-ve-cemaatler

DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

‘’Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır’’ ifadelerini kullanan Kaçın, ‘’Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar."

https://www.habervakti.com/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cuma Hutbesinde 'eşcinsellik' hakkında vaazda bulunmuş ve bunun ardından eşcinsel lobi tarafından hedef alınmıştı. Eşcinsellik hakkında daha önce Habervakti Genel Koordinatörü Bülent Deniz, konunun uzmanı eşcinsel terapisti Hüseyin Kaçın'la bir program düzenlemişti ve eşcinselliğin arkasındaki gerçekleri ortaya koymuştu.

https://www.habervakti.com/escinsellik-nedir-ne-degildir-bulent-deniz-sordu-huseyin-kacin-cevapladi

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'

 
Başarılı programcı Bülent Deniz’e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, ‘’Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli.’’ ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli

Psikolog Hüseyin Kaçın, ilk yazısında ''eşcinselliğin normalleştirilmesine yönelik yürütülen planlı çalışmaları'' çarpıcı bir şekilde ele alarak toplumsal düzeyde ikon haline getirilmeye çalışılan Gay ve lezbiyen bireylerin popüleritesinin her geçen gün sistematik bir şekilde yükseltilmesinin tehlikelerinin yanısıra bu bireylere LGBT denmesinin bile bir planın parçası olduğunu iddia etti!

https://www.habervakti.com/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel

https://www.youtube.com/watch?v=cPDmawJgbIk&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=247
5
Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
Başarılı programcı ve sunucu Muhammed Binici hazırladığı bir belgeselle, toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan bir belgesele imza attı. Aldıkları terapist desteğiyle iyileşen eşcinsellerle konuşan Binici:

https://www.youtube.com/watch?v=tIuRKf4tbpU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=246

EŞCİNSELLERİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ

 
"Eşcinsellik, toplumu yakından ilgilendiren bir konu oldu çünkü bu konu artık ideolojik bir kavrama dönüştürüldü. Aile, toplum ve devletler ideolojik bir kavram haline getirilen LGBTQ+ ile yok edilmeye çalışılıyor. Birde eşcinsellik doğuştan mı? Psikolojik mi? Tartışmaları var!.. " ifadelerini kullanan Binici, Eşcinsellik konusunda kendisinin ne söylediği değil, 'Eşcinseller'in ne söylediğinin ve istediğinin' önemini vurguladı.

Binici şöyle devam etti:

"Eşçinseldim diyen ve terapi ile bu durumdan kurtulanların mücadelesi bu belgeselin ortaya çıkmasına vesile oldu.. Artık herkes susacak bu belgeseldeki doğrular konuşacak." dedi.

İşte Muhammed Binici'nin yapımcılığını üstlendiği 'Benim Ailem' belgeselini izleyebilirsiniz.

https://www.habervakti.com/escinseller-konustu-bu-belgesel-turkiyede-ilk?fbclid=IwAR35Eoxfb_PlymRQ0ygqF_7MrGGf5wXJU_fP4yCwUd1lwCb2wkkND33cS60

Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
İşte Toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan Bininci, hazırladığı belgeselin ikinci bölümü:

https://www.habervakti.com/escinsellerin-konustugu-belgesel-dizisi-benim-ailemin-2-bolumu-yayinlandi?fbclid=IwAR1a7r8iMC-WgQTQ_f-XTmGPImILQtdVruc3WhaJCx3TetxOT93ctiEVlpo

Ünlü psikolog 'eşcinsellik' tehlikesini yıllar önce böyle ortaya koymuştu!

Eşcinsellik hakkında yaptığı araştırmalar ve tedavi yönetmleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 11 yıl önce TV 5 ekranlarında yaptığı açıklamalarla dikkat çekmiş ve bugüne gelinen sürece ışık tutmuştu.

EŞCİNSELLİK DOĞU'DAKİ AİLE YAPISINI YIKMAK İÇİN KULLANILIYOR

Eşcinselliğin psikolojik boyutundan sosyolojik boyutuna geçen Kaçın, ''Batı medeniyeti, doğu medeniyetinin aile yapısına böyle müdahelerle savaş açmaktadır. Türk televizyonlarda dizilerde haberlerde eşcinselliğin kabul edilmesi topluma dayatılıyor. Bu da Avrupa destekli bir süreç. Benim öngörüm eşcinsel evlilikleri kabul ettirmeye çalışacaklar, sonrasında da eşcinsellerin evlat edinmesine kadar gidilecek bir süreç. Tedavisi olması gerekir sürecini silip, bu bir doğuştandır, bu bir biyolojik yönelimdir diyerek; insanların bilinç altına yerleştirip, daha sonra bu bir haktır diyorlar.'' ifadelerini kullandı.

https://www.habervakti.com/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-koymustu

Bu kapsamda ülkemizin medeniyet ve kültür değerlerini yıkmaya yönelik bu tehlikeli gelişmeye karşı duruş sergileyen yazarlar ve çizerlerin dikkat etmesi gereken en önemli konu üslup yada kavram sorunudur. Eşcinseller demek yeterli iken LGBT derseniz zaten EŞCİNSEL İDEOLOJİ ile mücadeleyi baştan kaybetmiş olursunuz. Dindar, muhafazakar yada İslamcı "adına ne derseniz deyiniz" camia karşısında stratejileriyle, kavramları ve söylemleriyle EŞCİNSEL İDEOLOJİ ve ÖRGÜTLER gün geçtikçe daha da güç kazanmaktadırlar. Yeni Şafak, Akit ve Milli Gazete yazarlarının, muhabirlerinin bu eşcinsellik sorunu karşısında ortak bir dil kullanmak zorunluluğu bulunmaktadır. Haberlerde ve köşe yazılarında LBGT dediğiniz takdirde baştan kaybettiğiniz bir mücadelenin içerisindesinizdir.

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler

Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

https://www.habervakti.com/ozalin-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdoganin-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor

Her yıl Haziran ayının sonlarında Taksim'de örgütlenen Onur Yürüyüşleri; Eşcinselleşmenin ayak sesleridir. Siyaset adamları ve bürokratlar bu yürüyüşlerin sosyolojik olarak Türk toplumunu nasıl dönüştüreceğinin bilincinde midirler?

ÖNGÖRÜ:

Benim öngörüm en yakın zamanda "eşcinsel evlilikler" talebiyle toplum karşılaşacak daha sonra bu kabul edildiğinde "eşcinsellerin evlat edinme hakkı" talebi söz konusu olacaktır.

https://www.habervakti.com/turkiyenin-gercek-beka-sorunu-toplumsal-cinsiyet-esitligi-projeleri-ve-cemaatler

DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

‘’Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır’’ ifadelerini kullanan Kaçın, ‘’Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar."

https://www.habervakti.com/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cuma Hutbesinde 'eşcinsellik' hakkında vaazda bulunmuş ve bunun ardından eşcinsel lobi tarafından hedef alınmıştı. Eşcinsellik hakkında daha önce Habervakti Genel Koordinatörü Bülent Deniz, konunun uzmanı eşcinsel terapisti Hüseyin Kaçın'la bir program düzenlemişti ve eşcinselliğin arkasındaki gerçekleri ortaya koymuştu.

https://www.habervakti.com/escinsellik-nedir-ne-degildir-bulent-deniz-sordu-huseyin-kacin-cevapladi

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'

 
Başarılı programcı Bülent Deniz’e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, ‘’Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli.’’ ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli

Psikolog Hüseyin Kaçın, ilk yazısında ''eşcinselliğin normalleştirilmesine yönelik yürütülen planlı çalışmaları'' çarpıcı bir şekilde ele alarak toplumsal düzeyde ikon haline getirilmeye çalışılan Gay ve lezbiyen bireylerin popüleritesinin her geçen gün sistematik bir şekilde yükseltilmesinin tehlikelerinin yanısıra bu bireylere LGBT denmesinin bile bir planın parçası olduğunu iddia etti!

https://www.habervakti.com/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel

https://www.youtube.com/watch?v=cPDmawJgbIk&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=247
6
Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
Başarılı programcı ve sunucu Muhammed Binici hazırladığı bir belgeselle, toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan bir belgesele imza attı. Aldıkları terapist desteğiyle iyileşen eşcinsellerle konuşan Binici:

https://www.youtube.com/watch?v=tIuRKf4tbpU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=246

EŞCİNSELLERİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ

 
"Eşcinsellik, toplumu yakından ilgilendiren bir konu oldu çünkü bu konu artık ideolojik bir kavrama dönüştürüldü. Aile, toplum ve devletler ideolojik bir kavram haline getirilen LGBTQ+ ile yok edilmeye çalışılıyor. Birde eşcinsellik doğuştan mı? Psikolojik mi? Tartışmaları var!.. " ifadelerini kullanan Binici, Eşcinsellik konusunda kendisinin ne söylediği değil, 'Eşcinseller'in ne söylediğinin ve istediğinin' önemini vurguladı.

Binici şöyle devam etti:

"Eşçinseldim diyen ve terapi ile bu durumdan kurtulanların mücadelesi bu belgeselin ortaya çıkmasına vesile oldu.. Artık herkes susacak bu belgeseldeki doğrular konuşacak." dedi.

İşte Muhammed Binici'nin yapımcılığını üstlendiği 'Benim Ailem' belgeselini izleyebilirsiniz.

https://www.habervakti.com/escinseller-konustu-bu-belgesel-turkiyede-ilk?fbclid=IwAR35Eoxfb_PlymRQ0ygqF_7MrGGf5wXJU_fP4yCwUd1lwCb2wkkND33cS60

Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
İşte Toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan Bininci, hazırladığı belgeselin ikinci bölümü:

https://www.habervakti.com/escinsellerin-konustugu-belgesel-dizisi-benim-ailemin-2-bolumu-yayinlandi?fbclid=IwAR1a7r8iMC-WgQTQ_f-XTmGPImILQtdVruc3WhaJCx3TetxOT93ctiEVlpo

Ünlü psikolog 'eşcinsellik' tehlikesini yıllar önce böyle ortaya koymuştu!

Eşcinsellik hakkında yaptığı araştırmalar ve tedavi yönetmleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 11 yıl önce TV 5 ekranlarında yaptığı açıklamalarla dikkat çekmiş ve bugüne gelinen sürece ışık tutmuştu.

EŞCİNSELLİK DOĞU'DAKİ AİLE YAPISINI YIKMAK İÇİN KULLANILIYOR

Eşcinselliğin psikolojik boyutundan sosyolojik boyutuna geçen Kaçın, ''Batı medeniyeti, doğu medeniyetinin aile yapısına böyle müdahelerle savaş açmaktadır. Türk televizyonlarda dizilerde haberlerde eşcinselliğin kabul edilmesi topluma dayatılıyor. Bu da Avrupa destekli bir süreç. Benim öngörüm eşcinsel evlilikleri kabul ettirmeye çalışacaklar, sonrasında da eşcinsellerin evlat edinmesine kadar gidilecek bir süreç. Tedavisi olması gerekir sürecini silip, bu bir doğuştandır, bu bir biyolojik yönelimdir diyerek; insanların bilinç altına yerleştirip, daha sonra bu bir haktır diyorlar.'' ifadelerini kullandı.

https://www.habervakti.com/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-koymustu

Bu kapsamda ülkemizin medeniyet ve kültür değerlerini yıkmaya yönelik bu tehlikeli gelişmeye karşı duruş sergileyen yazarlar ve çizerlerin dikkat etmesi gereken en önemli konu üslup yada kavram sorunudur. Eşcinseller demek yeterli iken LGBT derseniz zaten EŞCİNSEL İDEOLOJİ ile mücadeleyi baştan kaybetmiş olursunuz. Dindar, muhafazakar yada İslamcı "adına ne derseniz deyiniz" camia karşısında stratejileriyle, kavramları ve söylemleriyle EŞCİNSEL İDEOLOJİ ve ÖRGÜTLER gün geçtikçe daha da güç kazanmaktadırlar. Yeni Şafak, Akit ve Milli Gazete yazarlarının, muhabirlerinin bu eşcinsellik sorunu karşısında ortak bir dil kullanmak zorunluluğu bulunmaktadır. Haberlerde ve köşe yazılarında LBGT dediğiniz takdirde baştan kaybettiğiniz bir mücadelenin içerisindesinizdir.

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler

Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

https://www.habervakti.com/ozalin-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdoganin-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor

Her yıl Haziran ayının sonlarında Taksim'de örgütlenen Onur Yürüyüşleri; Eşcinselleşmenin ayak sesleridir. Siyaset adamları ve bürokratlar bu yürüyüşlerin sosyolojik olarak Türk toplumunu nasıl dönüştüreceğinin bilincinde midirler?

ÖNGÖRÜ:

Benim öngörüm en yakın zamanda "eşcinsel evlilikler" talebiyle toplum karşılaşacak daha sonra bu kabul edildiğinde "eşcinsellerin evlat edinme hakkı" talebi söz konusu olacaktır.

https://www.habervakti.com/turkiyenin-gercek-beka-sorunu-toplumsal-cinsiyet-esitligi-projeleri-ve-cemaatler

DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

‘’Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır’’ ifadelerini kullanan Kaçın, ‘’Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar."

https://www.habervakti.com/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cuma Hutbesinde 'eşcinsellik' hakkında vaazda bulunmuş ve bunun ardından eşcinsel lobi tarafından hedef alınmıştı. Eşcinsellik hakkında daha önce Habervakti Genel Koordinatörü Bülent Deniz, konunun uzmanı eşcinsel terapisti Hüseyin Kaçın'la bir program düzenlemişti ve eşcinselliğin arkasındaki gerçekleri ortaya koymuştu.

https://www.habervakti.com/escinsellik-nedir-ne-degildir-bulent-deniz-sordu-huseyin-kacin-cevapladi

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'

 
Başarılı programcı Bülent Deniz’e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, ‘’Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli.’’ ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli

Psikolog Hüseyin Kaçın, ilk yazısında ''eşcinselliğin normalleştirilmesine yönelik yürütülen planlı çalışmaları'' çarpıcı bir şekilde ele alarak toplumsal düzeyde ikon haline getirilmeye çalışılan Gay ve lezbiyen bireylerin popüleritesinin her geçen gün sistematik bir şekilde yükseltilmesinin tehlikelerinin yanısıra bu bireylere LGBT denmesinin bile bir planın parçası olduğunu iddia etti!

https://www.habervakti.com/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel

https://www.youtube.com/watch?v=cPDmawJgbIk&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=247
8
Hüseyin KAÇIN / UÇUP GİDELİM ÖLÜM ÜLKESİNE
« Son İleti Gönderen: psikolog 02 Temmuz 2025, 10:22:19 ös »
aşk

dünyanın kirli yüzünden
ruhumuzda biriken acılarımızın içinde
kendi kendimize yok olmamak adına
senin derinliklerinden yeşeren buket buket 
rüyalarımızın yamanmasıdır

sen yoksan eğer
yaralı bir kuş olur
ruhum

ellerin ellerimi
hiç bırakmasın
uçup gidelim
ölüm ülkesine


02 Temmuz 2025
22:15
İstanbul
9
Ben eşim ve 2 kızımızla Hüseyin beye aile terapisine başladık.
İlk bahsettiğinde saçma gelmişti, nasıl yaparız hiç pratik değil diye düşünmüştüm.
Ama terapiye gittiğimiz ilk günden itibaren hayatımızda çok şey değişti diyebilirim.
Hüseyin bey terapi için her enstrümanı kullanıyor.
Tabi ki maddi açıdan ve de fiziksel açıdan zorlanıyoruz çünkü çok uzaktan geliyoruz ama her birimizin iyileşmesi paha biçilemez.
Tavsiye ediyorum.
10


"Müslüman bir insanım ama eşcinsellik sorunu yaşıyorum"

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=PLAABaL9f17rX11VATx98ruU7_iIuzgOZK&index=6

"Babamın beni seviş tarzı normal değildi!"

https://www.youtube.com/watch?v=v-6UbOMkP38&list=PLAABaL9f17rX11VATx98ruU7_iIuzgOZK&index=7


"Eşcinsel sitelerinde baba sevgisi ararken seks bağımlısı olmak"

https://www.youtube.com/watch?v=tXHaVWGvYH8&list=PLAABaL9f17rX11VATx98ruU7_iIuzgOZK&index=8

"Kahraman olamayan babanın taciz mağduru eşcinsel oğluyum"

https://www.youtube.com/watch?v=65uvP_ARl9w&list=PLAABaL9f17rX11VATx98ruU7_iIuzgOZK&index=9


Eşcinsellik sapıklık ya da hastalık değildir. Toplumun aynasıdır."

https://www.youtube.com/watch?v=tIuRKf4tbpU&list=PLAABaL9f17rX11VATx98ruU7_iIuzgOZK&index=17





Sayfa: [1] 2 3 ... 10