Gönderen Konu: EŞCİNSELLİK ve KÜRK MANTOLU MADONNA : RAİF EFENDİ EŞCİNSEL MİDİR?  (Okunma sayısı 14448 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91

www.huseyinkacin.com

ister onarım terapisi olsun adı, ister eşcinsellik tedavisi, Nicolasi'nin kitabında kırklı yaşlarında: "hayatımın 40 yılını homoseksüel olduğumu sanarak geçirmiş heteroseksüel bir erkekmişim meğer" tespitini yapan hastanın ki gibi hayatımın ergenlikten bu yana ki yıllarını eşcinsel hisleriyle boğuşmuş ve özünü bulmaya çabalayan bir "erkek" olarak yazıyorum bu satırları. daha 10-11 yaşlarında cinselliğin ne olduğunu bilmediğim bir çağda uğradığım istismar neticesinde üzerimden atamadığım bir yükü sırtlandım  senelerdir. cinselliği tanımaya başladığımda o istismara açlıktı hissettiğim. yaşadığımın yanlış ve bana yapılan bir kötülük olduğunu bildiğim halde nasıl oluyordu da o, anmaya çekindiğim suistimali ister olmuştum? açık ifade etmem gerekirse ilk zamanlar ne olduğunu dahi anlamadığım, benden yaşça büyük birinin bana yaptığı o ayıp şeye arzu, istek, açlık hissediyordum. nasıl bir çıkmazsa yanlış olduğunu bile bile ve mantıken istemediğim halde önleyemediğim bir arzu. kime anlatılır ki bu? kimseye anlatmadım ben de. geçsin diye bekledim, geçmedi. doğuştan diyorlar ya bu durum için hani çocuklukta belliymiş aslında falan filan, ben normal bir erkek çocuğunun yaşadığı bir çocukluk yaşadım öyle bebeklerle oynayayım, erkek çocuklardan uzak durayım ya da kadın elbiselerine merak yoktu bende. ve en önemlisi ben tecavüze uğradım. çoklarının bu hissin doğuştan geldiğini savunup geçmişinde benim yaşadığım travmanın benzeri bir travma neticesinde kendini eşcinsellik çıkmazında bulan şanssızlar gibi. En kötüsü de ne biliyor musunuz? derdini kimseye açamıyorken ve en ufak bir çareye yönelik sessiz sedasız arayış içerisindeyken etraftan yükselen "onlar 3. bir cins, kadın ve erkek kadar doğal, insan hakkı, özgürlük deyip kurtuluş için içten içe özlem duyan benim gibi olanların umutlarına balta vurulması ve bunun gene benim insan hakkım adına yapılıyor olması. madem benim insan olarak hakkım var, öyleyse ben insanlığıma yakıştıramadığım bu "hastalık"tan kurtulmak istiyorum, bunun çözüm yolları niçin tartışılmıyor da buna mahkum kılınıyorum "anlayışlıca(!)"

Eşcinsellerin belki hepsi benim gibi cinsel bir saldırıya maruz kalmıyordur fakat muhakkak bir sıkıntı var bir yerlerde. bir eşcinsel olarak söylüyorum bunu gördüğüm, tanıştığım, konuştuğum, yazıştığım tüm eşcinsellerde benzer hikayeler mevcuttu. yani doğuştan sorunsuz bir gelişim yaşayıp kimlik olarak kendini eşcinsel hisseden bir kişi görmedim. biriyle tanıştım terapiye gelip giderken uzun uzun oturup konuşma fırsatım oldu, eşcinselliğiyle gurur duyan, bunun kendi doğası olduğunu savunan ve hayatında benim savunduğumun aksine bir travma olmaksızın eşcinsel olduğunu iddia eden ve eşcinselliğiyle barışık biri. küçük yaşta gerçekten şiddetli geçimsizlik neticesinde boşanmış anne-baba, nefes aldırmayacak derecede hayata müdahil bir anne, kayıtsız ve nefret edilen bir baba, dahası da var ve bunlar görülmeksizin neticenin doğallığını savunuyordu bana "hemcinsim".

Psikoloğum kadın-erkek duygusallığını farketmem, tanımam öğrenmem için bir ödev vermişti 2 ay önce, "Kürk Mantolu Madonna" isimli kitabı okumamı ve bir sonraki seansta onun üzerine tartışacağımızı belirterek. ödevlerimi gereken özenle yapamasam da yapmaya gayret gösteriyorum. aldım kitabı başladım okumaya, evet büyük bir aşk hikayesi falan derken bir anda kitaptaki karakterin ben olduğumu farkettim. mekan farkı ve aşık olan kadının yerine bir erkeği koyun birebir aynı hatta daha da öte romandaki Raif benden daha eşcinsel! yok esas kız gel deyince gelen, git deyince giden itaatten başka bir iradesi olmayan, pasif aciz bir eşcinsel. tek farkla erkek ruhlu bir bayana aşık. bir süre düşündüm kitabı okuduktan sonra, büyük aşk hikayesinin erkek kahramanı aslında bir eşcinsel  ve ben bunu nasıl ifade ederim psikoloğuma? çünkü romandaki karakter benim karakterim ve aşık olduğum karakter de Maria'nın karakteri. orda da mesele zaten cinsellikten ziyade o duygu değil miydi? o güce bağlılık, kendinde olmayan gücü başka birinde görüp hayranlık besleme, adama, köle olma.

10-11 yaşlarında yaşadığım suistimallerden sonra kendimi muhafaza etmiş, içine kapanık bir karakter olarak sosyal çevreden kendimi soyutlamış ve kendimi istismardan korumuştum fakat bu süre içinde önünü alamadığım bir eşcinsellik büyüdü içimde yıllarca. süre içinde birkaç kez yakınımdaki arkadaşlarıma aşık oldum, ama açılamadan kendi içimde ızdırap çekerek yaşadım o hissi. sonunda aşık olduğum birisiyle cinselliği de yaşama fırsatım oldu. ancak beni tatmin eden cinsellikten ziyade o taparcasına sevdiğim erkeği elde edişti. sonra ayrılık geldi peşinden fakat cinsel açlığı bastırmak üzere yaşadığım diğer birlikteliklerde  arzu ettiğim ya da hayalini kurduğum fantezilerimi süsleyen o haz duygusu olmadı hiç. aşık olduğum kişiyle yaşadığım cinsellikte aldığım haz duygusunun bir kazanılması imkansız bir zafer, herhangi bir kimseyle yaşadığım cinselliğinse anlamsız bir rezillikten başka bişey olmadığını farkettim sonra. işte bu farkındalıkla Kürk Mantolu Madonnayı okuduğumda Raif Bey'in benim gibi bir eşcinsel olduğunu farkettim. tek farkımız o, bunun farkında değildi ve iyi ki de değildi. aradığı özgüveni, iradi duruşu, gücü bir bayanda gördü ve ona tutundu. bu onun hayatını sürdürmesine yeten bir motivasyondu. bense cinselliği yaşadığı istismar neticesinde tanımış ve aradığı bu unsurların sadece bir erkekte olabileceği kanısıyla hayatında kadınların varlığına hiç şans tanımamış bir şanssız olarak Raif Bey gibi ne olduğundan habersiz kalmamışım.

ertesi hafta Hüseyin Bey kitap hakkındaki fikrimi sorunca bu düşüncelerimi anlattığımda, ben itiraz beklerken kendisinin de benimle aynı fikirde olduğunu söylemesi şaşırtmakla beraber memnun edici de oldu benim için.  tam manasıyla ne düşündüğümü anlamıştı Hüseyin Bey.  ben Raif Bey'in yaşadıkları ve hissettikleriyle kendi yaşadıklarım ve hissettiklerimin aynılığı cihetiyle Raif Bey'in de eşcinsel olduğunu söylerken, Hüseyin Bey de bu zamana kadar tanıdığı hastalarının karakterleri ile Raif beyin benzerlikten öte aynılığı sebebiyle benimle ortak kanaati paylaştığını, bu maksatla kitabı eşcinsel hastalarına okuttuğunu ve kendilerini görmeleri yönünde farkındalıklarını ortaya çıkarmaya çalıştığından bahsetti. yani ben de duygusal olarak bir bayana aşık olabilir, normal bir erkek olarak bir bayanla beraberlik yaşayabilirim. bunu farkettikten sonra tedavide inanılmaz bir yol kat etmeye başladık, çünkü artık neyin ne olduğunu bilen birisi olarak aradığımın hemcinsimle cinsel birliktelik değil, duygusallığın varabileceği en son uç olan cinselliği, sapmış olan duygularım neticesinde erkeklerde arayışım olduğunu ve çözümün duygusallığımı erkekler yerine kadınlara yönlendirmemde olduğunu öğrenmiş oldum.

işte böyle içimdeki Raif Bey'i tanımış fakat Raif Bey gibi pasif ve silik bir yaşantıdan ziyade önce yaşadığı sorunu tanıyıp teşhis koymuş ve tedavi olan, Raif Bey'in yaşadığı aile hayatını, bu bilinçle daha kaliteli ve verimli bir şekilde geçirebileceğine inanan  bir eşcinsel olarak umutla yazıyorum bu yazımı. iyi geceler.
« Son Düzenleme: 06 Ocak 2013, 04:12:28 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna

BABA-OĞUL

Demek babam ölmüştü. Bunu hakikatte bu kadar geç idrak ettiğimden dolayı büyük bir utanma duydum. Gerçi babamı gerçek bir muhabbetle sevmem için de ortada bir sebep yoktu; onunla aramızda daima bir yabancılık mevcut kalmıştı ve birisi bana: ‘Senin baban iyi bir adam mıydı?’ diye sorsa, verecek cevap bulamazdım. Çünkü iyiliği ve fenalığı hakkında bir fikir sahibi olacak kadar onu tanımıyordum.

KADIN-ERKEK
Demek ki beni bir türlü  sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti. Zaten kadınlar çok acayip mahluklardı. Bütün hatıralarımı toplayarak bir hüküm vermek istediğim zaman, kadınların hiçbir zaman sahiden sevemeyecekleri neticesine varıyordum. Kadın sevileceği zaman sevmiyor, ancak tatmin edilmeyen arzulara üzülüyor, kırılan benliğini tamir etmek istiyor, kaybedilen fırsatlara yanıyor ve bunlar aşk çehresi altında görünüyordu. Fakat böyle düşünmekle Maria’ya karşı haksızlık ettiğimi çabuk anladım.

http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=1176.0

devamını okumak için linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
EŞCİNSELLİK ve KÜRK MANTOLU MADONNA : RAİF EFENDİ EŞCİNSEL MİDİR?

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1184.0

EŞCİNSELLİĞİN TEDAVİSİ: EŞCİNSELLİKTEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1480.0

KÜRK MANTOLU MADONNA : AŞK MI? EŞCİNSELLİK Mİ?

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1228.0

Sabahattin Ali: Kürk Mantolu Madonna ve Eşcinsel Erkekler

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1176.0

KÜRK MANTOLU MADONNA : SOSYAL FOBİ VE EŞCİNSELLİK

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1229.0

KÜRK MANTOLU MADONNA: RAİF EFENDİ Mİ YOKSA MARİA MIYIM?

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1498.0
« Son Düzenleme: 24 Kasım 2015, 11:34:33 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
27 Mart 2011 Pazar akşamı TV5 Ana Haber Bültenindeki söyleşide
"eşcinsellik hakkında"
gündemdeki eşcinsel parti adaylarının varlığını konu alarak konuşma yaptı.

http://www.youtube.com/watch?v=tX0T68Pwuq8 tıklayınız

http://www.youtube.com/watch?v=u1iMl9dDm-o tıklayınız

Konuk: Psikolog Hüseyin KAÇIN
Konu : Kadına dair her şey....
19 Aralık 2012
Çarşamba 12:30


http://www.youtube.com/watch?v=1KHCfOMHkiQ

26/12/2011 tarihli Radikal Gazetesinde sitemiz ve eşcinsel terapiler hakkında
yayınlanan makaleye ulaşmak için tıklayınız

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073587&Yazar=PINAR_OGUNC&Date=26.12.2011&CategoryID=97#