Hz. Ali (as); “Senin ilacın sende olduğu halde bilmiyorsun. İlletin de gene sende olduğu halde görmüyorsun. Sen kendini küçük bir cisim sanırsın. Hâlbuki sende büyük âlem saklıdır, bilmiyorsun. Sen öyle apaçık bir kitapsın ki, gizli olan şeyler o kitabın harfleri ile meydana çıkar, okunur. Sen vücutsun, senin harice ihtiyacın yok. Sende mevcut olan şeyler, kitaba gelmez. Kâinat kitabında yazılı olan şeylerin hepsi senden çıkmıştır.”
iyi akşamalar hocam nasılsınız. ben iyiyim çok şükür. aslında size yazmak istediğim zaman aklıma pek bir şey gelmiyor ancak yaşadığım şeyler de var. bu yüzden ayrıntılı bir şeyler yazmak istedim. forumunuza uzun zaman oldu girmeyeli. yeni hikayeler gördüm okudum hepsini tek tek ve bir şeyler yazmam gerektiğini hissettim. yalnız forumdakiler kadar güzel yazamam. güzel cümleler konusunda kıt biriyim.
bu aralar kendimi iyi hissediyorum, belki size yazdığım içindir belki de bir şeyler hayatımda değişmeye başlıyordur tam emin değilim belki de geçici bir duygudur bu. ama size gönderdiğim 12 mart mesajından sonra kötü yönde birkaç şey olsada yani iniş çıkışlar yine de iyi geçti diyebilirim. yukarıda hz ali as'dan aktardığım sözde kendimi görüyorum. dert de bende derman da. ama dermana nasıl ulaşacağımı bilmiyorum. çok derin hikmetleri olan bir söz ama tam kavrayamıyorum. sizle konuşmalarımızdan buyana çoğu şeyi unuttum. neler konuştuğumuzu, benim neler anlattığımı. oysa belleğim çok kuvvetlidir ben de şaşırıyorum buna.
birkaç yeni arkadaş edindim kendi cinsimden olan. aramız iyi şimdilik, çoğu şeyi beraber yapıyoruz, onlarla iken kendimi mutlu hissediyorum ve eşsincellik eğilimimi unutuyorum. ve herşeyimi paylaştığım bir kız arkadaşım da var. şimdilerin tabir ile kanka dediğim. ama sevgili anlamında bir kız bulamadım
gerçi üzülmüyorum artık. kısmet diyorum elbet birgün bulurum beni sevecek olanı. kızlar konusunda sanırım acele etme demiştiniz ilk önce onları tanımaya çalış. ben de bu arkadaş vasıtasıyla tanımaya çalışıyorum. kızlar ilginç ve bir okadar da komik varlıklar. birbirlerini çekememezlik, trip yapmaları, küsmeleri yani bunları bu arkadaşımda görüyorum.
tam emin değilim ama bu arkadaşın sanki bana bir ilgisi var gibi sevgi anlamında. bunu hiçkimse ile paylaşmadım. bakıyorumda çoğu yönümüz ortak onunla aynı şeyleri sevmek aynı şeylerden bahsetmek. hatta bir keresinde 1 saat konuşmuştuk okadar tatkı bir konuşma idiki zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım. belkide bu çevremdeki insanların yönlerndirmesi ile oluşan bir kanı. belkide kız gerçekten içten dostça davranıyordur ben yanlış anlıyorumdur. geçenlerde ö. odasında otururken müdür hala birini bulamadın mı demişti gülerek. ben de bulamadım hala dedim. aslında uzaklarda arama dedi yanı başında zaten biri var demişti. ben anlamıştım bu kızdan bahsettiğini. ancak olmaz dedim benle o çoğu konuda anlaşamıyoruz. ve onun hoşlandığı başka biri var demiştim.ozaman olmaz demişti. gerçekten bazu konularda onunla anlaşamıyoruz.
geçenlerde ilçede masal yarışması vardı ve bizde katıldık. sahne dekoru, masal seçimi vs. 2 hafta ben uğraştım. hem elemelerde hem de finalde bizim okul kazandı. çünkü gerçekten masal da sahne dekoru da harika olmuştu. müdürüm çok sevindi ve beni tebirk etti. ondan önce bu kızla tartıştık. herşeyi çok titiz yapıyorsun deyip duruyordu iki de bir ben de sinirlendim ve ben senin için uğraşıyorum dedim bağırarrak. bana sesini yükseltme dedi. vss yani küstü bana. bende yarışma steresinden birşey demedim .yarışmadan sonra gittim konuştum birinci olduğumuz için benle konuşmuş yoksa konuşmazmış vss. dedi tabiki de yalan dediğini biliyorum. çünkü o okulda en çok benle zaman geçiriyor ve heryere birlikte gidiyoruz. onunla zamanım iyi geçiyor. ancak ona karşı sevgi anlamında hiçbir şey beslemiyorum. komik bir kız bana göre ve zeki. iyi bir arkadaş sadece.
neyse masal yarışması bitince diğer rakip okullar bizi çekemedi. nededi sahne dekoru hazır alınmış afişlerden oluşmuş dediler. ben gerçekten kızacağım yerde gurur duydum kendimle. aslında o yarışma benim en çok yetenediğim olan resim alanında kendimi göstermem oldu.ve başarılı da oldum. çok şükür.
her yıl voleybol turnuvaları düzenleniyor burda okulca biz de katıldık. ben katılmadım neden mi: kendime güvenemediğim ve oyunu tam bilmediğim için. yine şu kuruntular vardı ya sahaya çıktığımda herkes bana odaklanırsa, ya hata yaparsam ve herkes bana gülerse gibilerinden bir sürü kuruntular. ve oyunu bana biri öğretse idi gerçekten maça çıkacaktım. ama olmadı işte. sonra okul bahçesinde 4-5 kez çocuklarla oynadık. orda kendimi çok rahat hissettim hatta bir sürü hata da yaptım ama hiç kimseyi önemsemeden oynadım.bilmiyorum şimdi oynasam yine aynı rahatlığı gösteririm. sanki kendime olan güvenim artıyor bu hoşuma gidiyor.
ancak hala bir kız arkadaşı bulamadım sevgili anlamında. bugun çarşıda dolaşırken evli bir çift gördüm. yeni bebekleri olmuş. babası kucak çantası deniyor sanırım almış çocuğunu göğsünün üstüne. okadar garip hissettim ki kendimi. bir anda kendimi hem çocuğun yerine koydum hem de babanın yerine. ikisi de olmayı çok istedim. keike bebek olsaydım dedim, babamın kokusunu içime çekerdim, onun sıcaklığını dokunuşlarını hissederdim. acaba baba kokusu nasıldır? sonra keşke bende baba olsaydım bir eşim bir yavrum olurdu. bende alsaydım çocuğumu kucağıma onun kokusunu varlığını bedenimde hissetseydim. ve yine aklıma daha hazır değilsin düşüncesi geldi. hüzünlendim. evet hazırl değilim bir kadını tam olarak tattmin edemem her anlamda ve bu benim için üzücü bir şey olur.
yine geçenlerde bir arkadaşın vasıtası ile bir kızla tanıştım. akşam yemediğini birlikte yedik. ben arkadaş, arkadaşın sevgilisi ve beni tanıştıracakları kız. neyse akşam aynı masaya oturduk ve arkadaşlar kalktı benle kızı aynı masada yalnız bıraktılar. ben çok heyecanlanacağıımı hatta kekeleeceğimi zannettim. ancak çok rahattım, kendimi bir anda evlilik prog.kiler gibi hissettim. sonra konuşmaya başladım. sohbetin ilerleyen bölümlerinde kızdan etkilenmediğimi anladım ve arkadaşları masaya çağırdık. zaten o kızda aynı şeyleri hissetmiş. neyse hayırlısı diyorum.
kız nicki ile hiçbir chat kanalına girmiyorum artık. canım istemiyor saçma sapan geliyor bana. zaten gay siteleri ve sohbetlerini oldum olasıı sevmiyorum ve girmiyorum da öyle yerlere. yani bende merak uyandırmıyor. ancak çıplak bir erkek vucudu görünce tahrik oluyorum hala, ancak düzeyi nekadar bilemem. ama kadın vucuduna da ilgim var. sorsanız oranlaması şöyle olur %40 kadın-%60 erkek.sanırım bu oran eskiden daha az idi. yani erkeğe daha fazla idi.bilemiyorum bana öyle geliyor belkide. ama çıplak erkek vucuduna falan bakmıyorum, öyle durumlarda ya kendi kendimle konuşuyorum ya da o sayfayı kapatıyorum. aynı şeyler bende de var diyorum. ne bir eksik ne bir fazla. sadece o kaslı ben değilim. bu konuşma da işe yarıyor bende. eskiden yastığa başımı koyarken kendi kendimle konuşurdum. eksik güçsüz yönlerimi düşünür bunlarla ilgili neler yapabileceğim konusunda kendime birşeyler söylerdim. artık yapmıyorum. bazen kendimi denemek için kadın hayal ediyorum ve afedersiniz sertleşebiliyorum. bu bende hem suçluluk duygusu oluşturuyor hem de umut veriyor. sonuçta benim istediğimde bu ilgimin tamamen kadına yönelmesi. ama hiç erkek vuucudu hayal etmiyorum korkuyorum belki de başarısız olmaktanç o yüzden uzak duruyorum, gerçi eksikliğini de hissetmiyorum.
bilinç alltımı hala savaş enkazına benzetiyorum. başımı yukarı kaldırdığımda bir ışık görüyorum, o ışığa ulaşmak içinde merdivene ihtiyacım var. ancak merdiven parçalanmış durumda. sadece 1. basamağı yaptım, 2. basamak da olmak üzere. ama o ışığa nerdeyse 20 basamak lazım böyle hissediyorum. belki saçma gelebilir size ama böyle işte.
şimdilik böyle. iyi geceler.
10 Haziran 2012