ÖMRÜMÜ ÖMRÜNE DİKEN BİR EL VAR
sen yoksan
yerim yurdum da yoktur benim
kara bahtımın elinde
ışıksız kaldım esirin oldum
iğne deliklerinden geçen iplik gibiyim
esen rüzgarlar içimde kopan fırtınalar
ömrümü ömrüne diken bir el var
yalnızlığımdan kaçtıkça sana kavuşuyorum
kuşlar uçmuyorsa kervanlar geçmiyorsa
umrumda değil ıssızlığın içinden
yürüdükçe hep sana yürüyorum
feleğin çemberi acılarla sardıkça ruhumu
düşlerimi alıp uykusuz gecelerin siyahından
sana sarıp sarmalıyorum
kuşlar uçmuyorsa kervanlar geçmiyorsa
umrumda değil ıssızlığın içinden
yürüdükçe senin ülkende yitip gidiyorum
19 Kasım 2024
11:20
İstanbul