12-13 YAŞLARINDA KIZ ÇOCUĞUNA SAHİP EBEVEYNLER NELERE DİKKAT
ETMELİ?
Psk.Çiğdem Alparslan
12-13 yaşları, özellikle kız çocuğu sahibi ebeveynler ve kızları için ayrı bir önem taşır. Bu
yaşlarda erkek çocuğu sahibi olan ebeveynler hala bir çocuğa sahip olmanın sükunetini
yaşarken, kız evlat sahibi anne ve babalar ergenlik döneminin ilk zorlukları ile karşılaşmaya
başlamıştır bile. Kızlar, erkek akranlarından çok daha önce ön ergenliğe adım atar ve
gelişimlerini onlardan daha hızlı tamamlarlar. Kız çocukları 12-13 yaşlarına doğru
çocukluktan uzaklaşarak ön ergenlik evresine girerler. Ön ergenlik evresi, çocukluktan
ergenlik dönemine geçişte bir basamaktır. Bu evrede çocuk fiziksel olarak hızla büyür ve
yavaş yavaş bir yetişkin görünümü almaya başlar. Ön ergenlik evresi kız çocuğunun ilk adet
görmesi ile, yerini ergenlik dönemine bırakır.
Ön ergenlik döneminde kız çocuklarının yaşadığı en büyük problem bilgisizliktir
Genç kızların pek çoğu ön ergenlik döneminde yaşadıkları fiziksel değişiklikler hakkında
yeterince bilgi sahibi değiller. Anneler ise, bazen kendi bilgilerinin yoksunluğu nedeniyle
bazen de kendi yaşantıları neticesinde edinmiş oldukları olumsuz tutumlar sebebiyle kızlarına
yardımcı olmakta yetersiz kalıyorlar. Oysa ki bu evrenin sağlıklı atlatılması çocuğun
duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimi için hayati önem taşır. Ebeveynin yanlış tutumu veya bilgi
eksikliği çocuğun ruh sağlığını bozabilmekte, kişilik bozukluklarına neden olabilmektedir.
Ayrıca ön ergenlik dönemi ilköğretim 6.sınıfa rast gelmektedir. Bu dönemde çocuğa gereken
desteğin verilmemesi okul başarısını da etkilemektedir.
Ön ergenlik döneminde görülen fizyolojik değişiklikler
Göğüsler büyür. Gövde irileşir ve hatlar yuvarlaklaşır.
Vücutta tüylenme başlar.
Hızlı kilo artışını genellikle regl izler. Kız çocuklarında aybaşı kanamasının
gerçekleşebilmesi için vücutta belirli bir miktarda yağ depolanması gerekmektedir. Bu
sebeple genç kızların bu dönemde kilo almaları normaldir.
Cilt yağlanır. Hormon seviyesindeki artıştan dolayı deri problemleri, sivilceler,
görülebilir.
Ten parlaklaşır.
Yüzün şekli değişir.
Ergen hızlı büyümenin neticesinde özelikle kol ve bacaklarında ağrı hissedebilir
Bilgisizlik, ilk adet görme sırasında genç kızın ruh sağlığını bozuyor
Pek çok genç kız regl dönemiyle ilgili hiçbir şey bilmedikleri için, ilk adet gördüklerinde
büyük bir korkuya kapılmaktadır. Çevrelerinde açılacakları kimseyi bulamadıkları zaman,
daha vahim durumlara düşebilmekteler. 19 yaşındaki M. ilk adet gördüğü zaman ölümcül bir
hastalığa yakalandığını zannetmiş. M., ilk adet şokunu ağlayarak annemin yanına koştum,
neredeyse bayılmak üzereydim diye anlatıyor.
Kız çocukları ilk cinsiyet bilgilerini genellikle akranlarından alırlar. Eğer ebeveyn çocuğu
aydınlatmamışsa, çocuk yanlış bilgi edinebilir. Bu da onu çeşitli endişelere sevk eder. 13
yaşında ilk kez adet gören D.nin söyledikleri yanlış ve eksik bilginin vehametini gözler
önüne seriyor: Adet görmenin ne demek olduğunu biliyordum.Bir arkadaşım adet gördükten
sonra çocuğum olabileceğini söylemişti. Ben de ilk adet gördüğümde,hemen bebek sahibi
olacağımı zannettim.3-4 ay bu endişem devam etti.
Ergenlikle ilgili bilgiler ne zaman ve nasıl verilmelidir?
Her bir kız çocuğu farklı zamanda ergenliğe girdiği için, cinsiyet eğitiminin zamanı kişiden
kişiye değişmektedir. Mesela 14-15 yaşına geldiği halde fiziksel ve duygusal açıdan
gelişmemiş bir çocuğa yaşına bakarak adet görme ile ilgili bilgilerin verilmesi yarardan çok
zarar getirir.Çocuk duygusal olarak hazır olmadığı için iç dünyası sarsılabilir. Genç kızın
cinsiyet eğitimi aşamalı olarak,acele etmeden verilmelidir. Birdenbire anlatılan bilgiler
çocukta korku ve heyecan yaratabilir. Ön ergenlik döneminde, ergen cinsel konulara merak ve
ilgi gösterir. Çocuğunuzda bu ilginin başladığını hisseder hissetmez, cinsiyet bilgilerini
aşamalı olarak vermeye başlayın. Çocuğun bu ilgisi ayıplanmamalı yahut görmezden
gelinmemelidir. Çocuk merak ettiği şeyleri sorması için teşvik edilmeli fakat cevap verirken
yeni merakların uyandırılmamasına dikkat edilmelidir. Sorularına cevap verirken biyolojiden
yararlanılabilir. Mesela, insanın üremesine geçmeden önce hayvanlardan örnekler verilebilir.
Anneler kızlarıyla konuşmaktan çekiniyorlar
Cinsiyet bilgilerinin anne tarafından verilmesi gerekir. Fakat ne yazık ki ülkemizde
kadınların pek çoğu ergenlikle ilgili yeterince bilgi sahibi olmadığı için çocuğunu
bilgilendirmede yetersiz kalmaktadır. Annenin çocukla konuşmadan önce konunun, fizyolojik
boyutu hakkında bilgi edinmesi faydalı olacaktır. Özellikle yeterli öğrenime sahip kızlara,
konu bilimsel bir şekilde aktarılmalı, sağlıkla ilgili sonuçlarına dikkat çekilmelidir. Kendi
genç kızlık dönemlerinde yeterince bilgilendirilmemiş, cinselliği kötü, ayıp bir şey olarak
gören anneler, kızlarıyla konuşmaktan çekinirler ya da utanırlar. Çocuk aydınlatılırken anne
bu utancını, olumsuz duygularını kesinlikle çocuğa yansıtmamalıdır. Eğer bu konuda anne,
kendisinden emin değilse, çocuğun sevdiği ve güvendiği bir yetişkin tarafından
bilgilendirilmesi daha faydalı olur.
Kızıyla yakın ilişki kurabilen, onun güvenini kazanmış, korkularını, ilgilerini, ihtiyaçlarını
tanıyan bir anne cinsiyet eğitimini verirken hiçbir zorluk yaşamayacaktır. Bir çok genç kız ilk
adet gördüğü zaman annesinden tokat yediğini ve erken adet gördükleri için suçlandıklarını
belirtmektedir. Bu tip davranışlar telafisi imkansız problemlere neden olur.
Çocuğunuzun büyüdüğünü kabul edin
Ergenliğin en önemli özelliklerinden biri, yetişkinliğe geçişte bir basamak olmasıdır. Genç
kızlar bir yetişkin gibi davranarak, çocukluktan kurtulmaya, bağımsız olmaya çalışırlar. Bazen
anne babalar çocuklarının büyüdüğünü kabul etmek de zorlanırlar. Bu dönem de genç kızlara
çocuk muamelesi yapmak, onları kızdırır ve daha fazla asi olmalarına sebep olur. Özellikle
annenin kızının üzerine fazla düşmesi, onun çocuksu davranışlarını besleyip, bağımsız
hareketlerini aşırı sınırlaması genç kızın çocuksu bir kişilik geliştirmesine sebep olur.
Baskıyla yetişen kızların özgüvenleri zayıf oluyor
Kız çocuklarının en belirgin özellikleri; beğenilme ve dikkat çekme arzularıdır. Bu arzu
onları süslenmeye, güzel giyinmeye, dikkati çekici davranışlar da bulunmaya; abartılı gülme,
aşırı hareketlilik, ağlama gibi, iter. Çocuğun bu tür davranışlarını olağan görmeli, aksi yönde
davranması için baskı yapmamalıdır. Toplumumuzda genç kızların, genç oğlanlara göre daha
fazla baskıya uğradıkları bir gerçektir. Fakat baskıyla yetişmiş kızların özgüvenleri zayıf olur.
Ailelerinde bulamadıkları ilgi ve hoşgörüyü dışarıda arama ihtiyacı duyarlar. Bu da onları
yanlış yollara itebilir. Anneler kız çocuklarının ihtiyaçlarına duyarlı davranmalı, onların
makul isteklerini yerine getirmekte tereddüt etmemelidir. Eğer çocuk sizin ona benimsetmek
istediğiniz değerlere aykırı bir istekte bulunursa , konuşarak bu isteğini makul seviyeye
çekmeye çalışın. Mesela, genç kız makyaj yapmak hususunda ısrar ediyorsa, ara sıra evin
içinde ya da arkadaşları eve geldiğinde makyaj yapmasına izin verebilirsiniz.
Çocuğunuzun arkadaşlarını tanımaya çalışın
12-13 yaşlarındaki kız çocukları anne-babalarına karşı daha tenkitçi olmalarına rağmen, bir
yetişkini, çoğunlukla bir öğretmenini, kendisine örnek alır. Arkadaşlık ilişkileri de zamanla
önem kazanmaya başlar. Bu yaşlardaki kızlar genellikle kendilerini tamamlayıcı arkadaşlar
edinirler.Örneğin iki arkadaştan biri baskın diğeri daha silik olur. Bu nokta da aile arkadaş
seçiminde kızlarını iyi takip etmelidir. Erken olgunlaşan kız çocukları kendilerinden daha
büyük yaştaki kızlarla arkadaşlık etme eğiliminde olurlar. Bu da genç kızın tehlikeli şeyleri
tecrübe etmesine neden olabilir. Mesela, daha büyük yaştaki kızın erkek arkadaşı varsa,
çocukta, bir erkek arkadaş edinmek isteyebilir. Çocuğun kendisi gibi erken olgunlaşmış bir
yaşıtı ile arkadaşlık etmesine ortam hazırlayarak, bu problemi ortadan kaldırmanız
mümkündür.
12-13 yaşlarındaki kız çocukları, kendi hemcinsleri ile vakit geçirmekten hoşlanırlar. Erkek
arkadaşları ile bir arada olmaktan kaçınırlar. Orta okul öğrencilerinin genellikle karşı cinsten
biriyle oturmak istememelerinin nedeni budur. Fakat ergenlikle birlikte bu durum tersine
döner. Her ne kadar erkek arkadaşlarından uzak dursalar da, kız çocukları genellikle bu
yaşlarda ilk kez aşık olurlar. Çocuğun aşkı cinsel bir mahiyet taşımaz. Bu yüzden anne-
babaların endişelenmeleri yersizdir. Çocuk aynı hisleri bayan bir öğretmenine karşı da
duyabilir. Yalnız çocuk kendisinden birkaç yaş büyük bir erkeğe ilgi duyuyorsa ve onunla
görüşüyorsa, bu durumda çocuğun münasebetine müdahale etmek gerekir.
Kız çocuklarına sağlam bir ahlak anlayışı kazandırılmalıdır
Toplumumuz da genç kızların iffetini korumak için aileler baskı ve tehdit yoluna
başvurmakta. Oysa düşen kızların çoğu baskıcı veya ilgisiz ailelerden çıkmaktadır. Bunun
yerine, çocuğunuza ahlaki değerleri benimsetip, ona güvendiğinizi sık sık hissettirmelisiniz.
Anne-babasının ona güvendiğini hissederek büyüyen bir genç, asla onları hayal kırıklığına
uğratmayacaktır.
Kız çocuğunu korumanın en iyi yolu, ona sağlam bir ahlak anlayışının kazandırılması ve
cinsel konularda yeterince aydınlatılmasıdır. Genç kıza, insanların ona nasıl art niyetle
yaklaşabilecekleri, toplum kurallarına aykırı hareket ettiğinde karşılaşacağı güçlükleri, bir çok
erkekle duygusal ilişki kuran kızların evliliklerinin sağlam olmayacağı, bir kadının
duygularına hakim olduğu ölçüde değer kazandığı, evliliğin ne kadar önemli olduğu gibi,
konular yeri geldiğince anlatılmalı ve genç kızda kendisini koruma bilinci oluşturulmalıdır.
Orta okul ve lisede kız çocukları erkek çocuklarından daha başarılı oluyorlar
Kız çocuklarının erkek çocuklarından daha erken ve daha hızlı gelişmesi, aynı sınıfta okuyan
kızların erkek akranlarından daha başarılı olmasını sağlıyor. Ergenlikle birlikte zihni
kapasitede artış olur. Mesele kız çocukları pek çok şeyi daha rahat hafızalarında tutar, dili
daha iyi kullanır, okudukları konuları rahatça anlarlar. İlköğretim 6.sınıfa başlayan bir kız
çocuğu yavaş yavaş meslek seçimi hususunda yönlendirilmeli, eğitim hayatıyla ilgili amaçlar
saptanmaya başlanmalıdır. Çocuğa akademik bir hedef konulması, ilgisinin okul başarısı
üzerinde tutulması ve bu yönde desteklenmesi faydalı olacaktır. Eğer çocuğun yetenekleri
akademik yönde değilse, eğitimine el sanatları, çocuk bakımı, ev yönetimi,spor, sanat gibi
alanlarda devam etmesine imkan sağlamalıdır.