DİNİ YALANLAMADAN YAŞAMAK
Her müslümanın kollektif bilinçaltının derinliklerinde hem yahudi hem de hristiyan bir ruh hali saklıdır. Ruhunun derinliklerini keşfedemeyen insan müslümanca düşünemez ve müslüman gibi yaşayamaz.
Yahudilerin peygamberlerini sömüren yüzsüzlüklerine benzer şekilde Allah'tan akla hayale gelmedik şeyler istemeleri gibi davranmayacaksın.
Ruhlarına kara yazgıyla işledikleri ilk günahın bedelinin ağırlığı altında yaşayan hristiyanlar gibi korkularının seni azdırmasını cesaret diye görmeyeceksin..
Bu perspektiften bakarsak yahudi ve hristiyan ruhundan kurtulamamış her müslüman, kişiliğini akıp giden hayata müslümanca yansıtır mı?
Müslümanlığın ölçüsü, Allah ile ruhsal olarak kurduğunuz sırlı ilişkinin şahsiyetinize yansımasında gözlemlenir.
Allah'a el açtığınızda duruşunuz O'ndan yahudi gibi şımarık isteklerde bulunurcasına mı yoksa hristiyanlar gibi şikayetler sunarcasına mı olacaktır? Bizden söylemesi Allah'tan, Allah'tan başka hiç bir şey istenmez. Allah için yaşamak istenir. Allah için sevmek istenir.
"Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, yetimi itip kakar; Yoksulu doyurmaya teşvik etmez; Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır, Ve hayra da mâni olurlar."
Allah için.... diye başlayan cümleler kurmayı yeniden öğrenmeli her müslüman. Ruhundaki yalanların, vehimlerin aldatmacası ile yahudiler ve hristiyanlar gibi yaşamadan dini yalanlamadan "Allah için..." yani adam gibi yaşamalı her müslüman..
Psikolog
www.huseyinkacin.com26 Ocak 2016
08:45
Edirne