sesiz gemi
niçin buradayım
1) müşterimden yeni işler almaya üşeniyorum. eski işlerime bakıp bir gururlanıp bir eleştiriyorum. eskide takılıp kalmaktan yeni kazançlar edinemiyorum
2) ruh hastası bir dostumla iletişimime kurallar koyduktan sonra benimle muhatap olmayı kesti. geçen birkaç ayda ise hastalıklı tek taraaflı bağımlı tavizlerle dolu bir dostluk yerine sakin kafayla başka arkadaşlıklar edindim. bunun değerlendirmesi yapılmalı
terapi
1) dem bu demdir. an bu andır dünün işi dünde kalmıştır. elimizde yalnızca ve sadece bugün vardır. elimizdeki günü değerlendirdiğimiz sürece iyi gidiyoruzdur. nasıl ki kendini kanıtlamış ünlüler bile yeni çıktıkları konserler için her yeni performans yeni heyecan diyorlarsa, nasıl ki vazgeçilmez olmadıklarını biliyorlar ve aynı iddialı duruşlarını ve emeklerini her yeni konserlerinde ortaya koyuyorlarsa benim de geçmişteki işlerimle değil bugünkü görevlerimle, yeniden yeniden biriken işlerimle ilgilenmem gerekiyor. namaz gibi, kıl kıl bitmiyor duygusu geldiyse bile her gün nizami ve kurallı olarak tekrar tekrar bitmeyen bir yoldur iş hayatı
2) çocukluk arkadaşım ruh hastası beni kendine bağlayan beni öylesine bir arkadaş gibi gören benim dost dediğim insan benimle iletişiminde sürekli beni duygusal olarak yıpratarak beslendi. sadizm mi, kendi nevrozunu bana bulaştırmak mı ne denirse beni çok yordu. yani, yıl olmuş 2015, yaş kemale erecek bu adam yüz yıl geriden hayatı takip etmeye çalışıyor ve kendi ruhsal acılarını bana bulaştırıyor. ben ona bağımlıydım çünkü beni bu dünyada bir tek o anlıyor sanıyorum. benim anlaşılmakla ilgili derdim ve inadım var tamam ama arkadaşlığın altındaki ortak payda anlayış ve bağlardan ziyade çocukluktan itibaren yaşanmış benzer travmalar. aynı travmaları, aynı sıkıntıları yaşayarak büyüyen iki adam birbirinin dilinden anlar normaldir. ben bağımlılığımdan vazgeçtim çünkü hayatta hedeflerim var. yaşamayı seviyorum. danışıklı dövüş yapıp kendimi oyalamak bir sinirlenip bir neşelenip gün geçirip yaşlanmak istemiyorum. ömrüm sağlığım olursa amaçlarım var. kendi hayatımı yaşamak varken bir ruh hastasıyla uğraşamam.
geçen hafta ikinci bir arkadaşla kısa zamanda biraz fazla zaman geçirdim. yeni arkadaşlar ediniyorum hani ya birbirimize neler katabiliriz diye düşündüm. iyi gidiyor gibiydi ama dejavu gibi sanki önceden yaşanmış bir anı yaşar gibi yeni iletişimimde aynı formatta ruhsal acılarla yoktan sorunlarla uğraşmaya başladım. eski dostumun yerini yeni arkadaşım doldurmuştu. çok mutlu *gibiydim* acısıyla tatlısıyla bu hastalıklı ilişkide de aynı tadı aldım. aslında birkaç ay çok eğlenceli hareketli geçerdi, mutluluğun heyecanın zirvesine çıkıp arada sırada da dibe vururduk. bırakırdım hayatımı işgal ederdi. hep yaşadığım şeyler. ama neyse ki bu arkadaşın gizlisi saklısı yok yalanlarıyla zorluklarıyla ben böyleyim diyor. e bu kitabı daha önce okumuştum sonunu da biliyorum. bu iletişim de tam başlamıştı ki hemen sonlandı. benim hayat amaçlarım var.
alınan kararlar
1) yeni işlerin devamı gelirin sürekli olması ile ilgili kararlar alındı. hedefler kondu, nedeleri ile birlikte düzenli bir program uygulandı
2) Zihnen sağlıklı arkadaşlarımla görüşeceğim. Vakit kaybına gerek yok. Kendi maceramı kendi heyecanımı bulurum ben kendi hayatımda. kimsenin ruhsal dertlerine ortak olamam.
sonuç
1) 5 gündür umulmadık bir performansla iş başındayım (kaçış duygusu devamlı gelmesine rağmen)
2) bir arkadaşımdan vazgeçtiğim için biraz yalnız hissettim diğer sağlıklı arkadaşlarımla görüşme yazışmaya fırsat ve zaman kalıyor. kendi hayatımı yaşamaya da.