Gönderen Konu: EŞCİNSEL TEDAVİ SÜRECİNDE PASİF EŞCİNSELLERİN AKTİF EŞCİNSEL OLMASI  (Okunma sayısı 9906 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4433
    • Profili Görüntüle
Sevmeyi anlatmıştım önceki yazımda anladım ki sevememişim yıllarca.nefretim sarmış dört tarafımı nefretimin altında hasetim.ancak zayıf benliğim çaresizlikle hayranlığı getirmiş. hasret çeker olmuşum sevgiye.

Sevilmek ve sevmek bizim doğamızda var.Bir kod gibi yada bir kova içi doldurulması gereken. eğer yeterli ve doğru yapılmazsa bu iş işte o zaman insan denen şerefli şerefsiz bir varlığa dönüşür.şerefsizlik insan onuruna  sıkılmış bir kurşundur.

Düşünüyorum son yazımdan beri.narsizm temelleri ne olabilir diye hüseyin bey sevme sorunu var demişti.

Evet sevmek basitçe anlatmaya çalışayım.
Bu arada EŞCİNSEL TEDAVİ sürecinde  ben pasiflikten  aktifliğe geçtim. tabi oradan da biseksüllikteyim. ve heteroseksülliğe yol almış durumdayım. kız arkadaşım daha yok ama son 6 7 aydır hep bi koşuşturmaca ha oluyor derken diğeri bu şekilde gidiyor. bu bile fazlasıyla yetiyor.

Pasif eşcinselseniz en masum gibi görünürsünüz okadar ki sev beni sev hadi sev
gece gündüz ağlarsınız sev sarıl bana yalnızca sev öyle olsun ki dünyada eşi benzeri olmayan bir sevgiyle doğrulmak istersiniz. gelişmemiş benlik, özgüven ve doyrulmamış ruh; artık kendini aşkın ateşten gömlek giydiği ve büyülü kelimelerle nevrotik danslar yaptığı cellad sahnesindedir.eğer bilmemek ve düşünmemek için inat ederseniz bu sahnede perde beyaz bir kefene çalıncaya kadar devam eder.

peki ya aktifleşirseniz işte en can dağlayan kısmıdır.ilk zamanlar harikadır.pasif erkek belkide dünyanın en büyük uyuşturucusudur.kendiliğinizin karabasan kasabasında bir at arabanız vardır hoyratca sürdüğünüz acımadığınız çok sevmek için sev diyeni becermek sevgiyi es geçmektir. sevemezsiniz çünkü sevgi sizin için erotizme açılan bir kapıdır.hayran olunma sizin egonuzu okşar.pasifin onun bu büyüleyici dansı fantastik alemi bi an yapışkan akışkan bir bataklığa dönüşür.bu alem hep aynıdır büyük aşklara susamış, aşkın denklemine ters formüllere sahipler ve sahi(be)ler!.hep daha fazlası için gram verip kilogram bekleyenler.gram verene verip veriştirirken onun çaresizliğinden beslenmeye yeminliler ve ancak kendi bikaç gramını ilah edinip avuçlayıp duranlar.
 
tabi birde ap ler varki onlarda sanırım bütün bunları kendi aleminde yaşıyorlar ki orasını bilemiyorum ancak tozu dumanı bol kasaba olsa gerek.

dönelim benim kasabaya artık bu durumda başka alemlere gidebilecek bir at arabanız vardır.siz ancak başka alemde var olan bir ses bir bakış bir nefes bir canı tanırsınız o ki sürükleyicidir rüzgar gibidir.alıp götürürken dibe çekmez.işte diğer alemin canı kadındır.kadın bütün  narsistik şizofrenik hayalperestik nevrotik vs  kabusun kör döngüsünden çekip çıkaran  bir katre olacaktır.kadın candır hayatın tamamlayıcısıdır.

Cem adrianın  dediği gibi şeker prens ve tuz kral.kabul edelim bu hayal köşkü hakikatden kopuk uçuk bir alemdir.içsel dünyanın kırılmalarının travma ve acılarının bir boş kovanın sevgi suyuyla doldurulamamasıdır.boş kovanın dibinde şeker prens ve tuz kral prenslik ve krallık gibi güç bir güç denkleme oturtulmaya çalışılsada bir kova suda eriyip yok olacaktır.
« Son Düzenleme: 20 Kasım 2014, 10:46:00 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4433
    • Profili Görüntüle
 İnsan olma onuruna yaraşır bir hayat için çıkmıştım yola.

Terapi terapi dedik eşcinsellik kısmında yol katettik.yol aldık ama esas meseleyede gelmiş olduk.
Narsizm belası başımın derdi.pasif eşcinsel iken iyileşme sürecinde aktif eşcinsel olarak yol alıyordum derken kadına olan ilgi ve biseksüellik.

Peki nasıl oldu bunca şey ve şimdi neden narsizmi görüyorum.

Pasif boyuttayken net hissettiğiniz birşey vardır ilgi manyaklığı ve altını eşelerseniz sevgi açlığı.sevilmek, sevmekle ilgilidir derdiniz.bir erkek gördüğünüzde ki bu erkek güçlü havalı özgüveni yerinde yakışıklı koruyan kollayan onun dünyasında yer edinmek istersiniz.çünkü bu özellikler sizde zayıftır.maddi unsurlarınızı yakışıklılık gibi görmezden gelirsiniz.

Tek kelimeyle açsınızdır.kana susayan vampir gibisinizdir.Sev beni hadi sev aşığım sana hemde öylesine delisiye ölesiye.ancak sevgi duygusunun dozu ayarsızdır bu kulvarda. sevmek tek taraflı seversiniz ancak o gerçek sevmek değildir.nedir tek taraflı; beni daha çok sevsin diye deli gibi bağlanmak yapışmaktan başka birşey  değildir.

Vaktiyle ana babanızın bu yönünüzü besleyememesi ki bakın bu en acı olanıdır.bilirmisiniz ki sevmeye doyurulmamak güven duygusunun içinize yer edememesi nedemek .özgüven yönünden sosyal açıdan zayıf düşürür sizi.sonra açığı kapatmaya çalışırsınız.

Şimdi bir tespitte bulunmaya çalışıcam.sanırım hem eşcinselliği kimlik olarak savunanlar, hem bizler gibi tedavi alarak iyileşenler ile vay efendim bunlar lanetlidir gibi safsatalarla hristıyanlık benlikli müslümanların vs. ortak bir noktası bu eşcinselliğin altyapısını oluşturan psikososyolojik unsurlar.
sonuç olarak zamanında yeterli sevilmemenizin vb eksiklikler, boşluklar eşcinsel aşkla kapatılırmı kapatılmazmı esas mesele bu bence.
Bu soruya yukarıda pasif boyuttan kaldığım yerden ve pasifliğide baştan alarak yazıyorum

Şimdi düşüncelerimi bir ana bırakıyorum bir kenarda karanlık bir kuytudan kat ettiğim merhaleleri hatırlayarak sadece duygulara bırakıyorum

Dinleyin bu ana babası hergün kavgalı, alkolik bir babaya, taşınıp duran okul değiştiren arkadaş edinemeyen, yeni evlerinde 10 yaşında sünnet olan, kuzeni tarafından taciz algısı olan, sosyal açıdan dışlanmış ezilmiş, annesi tarafından kocasının açığını kapatacak  diye atfedilmiş, babası tarafından kendisinden soğutulmuş, bir çocuğa ve hala 27 yaşında bir çocuğa aittir

Dinleyin

Sesimi duyan varmı göz yaşlarımı silebilecek fısıldıyorum sevilmek istiyorum sev beni hadi sev bugün içimi boş hissediyorum titriyorum ağlıyorum. sev ama çok fısıldamaktan sesimde takatimde gitti. sev lütfen nolur.ne istersen yaparım katlanırım yanarım itaat istersen o da tamam. kendimi yanında nekadar küçük gösterecekse göstersin nekadar ezilirsem ezileyim, benliğim kağıttan bir gemi senin olsun. yeterki sev hemde çoook çok sev be, yeterki sev benim sana olan sevgimi sen bilemezsin okadar büyükki o büyüklüğü senden bekliyorum şimdi. daha da çok sev beni nasılda iyi geliyorsun ama bir tarafın acı veriyor bana. sanki birşeyleri hatırlatıyor kanayan yarama tuz basıyor. sevilmek için şu yaptıklarıma bak senden bir ton görünürde bir dirhemdir sev alabilmek için sana yaptıklarıma bak sanada banada reva mı bu?

Bende pasifken aşık olmuştum deliler gibi. sanırım yukarıda azçok anlatabilmişimdir.
demem o ki o aşktan eser kalmadı. bütün bu duyguları aktifleştikten sonra bana aşkını belli eden bir erkeğin aynısını bana göstermesiyle anladım.

Ailenizle bütünleşememeniz sevgiye doyuralamamanız özgüven eksikliğini sosyal fobiyi sizin içinizdeki erkek kimliğini erkek kodunuzu derinlere atıyor.sonra siz bir hamle yapıyorsunuz. terapiyle başlayan bir atak önce gereksiz yükler nedir önce ailemle başladım annemin babama karşı beni kışkırtması kendi ezilmişliğinin benimle kapatmasına son verdim anneme dur dedim sesimi yükselttim.babama karşı beni doldurmasına izin vermedim.sonra babam yıllardır hep o suçluydu babam hani benim babam sanki başka bi babaydı. an itibariyle babam olduğunu hatırladım ozamanlar. terapideki ödevimizdi babayla barışılacak. ama bu asla onun sana adım atmasıyla olmayacak.sen başlatacaksın mümkünmüydü bu babamla karşılıklı konuşmak onu anlamak. bi gün sofradayız yapmak istediği annem tarafından karşı çıkılan bir duruma ki tabi olarak bende karşı çıkardım.tam tersine çevirdim.yap dedim üç günlük dünya ve gerisi çorap söküyü gibi geldi.babamla şimdi arkadaş gibiyiz yüzlerce anlatılacak var ama şu kadarını söyleyeyim eskiden erkek muhabbeti sayılacak gençlik anılarını sansürleyerek anlatırdı şimdi ise arkadaşı gibi karşısında bir yetişkin erkek varmış gibi anlatıyor ki ben çok besleniyorum.annemlede ana oğluş ilişkisinden ana oğul ilişkisine çekildi.her kadınsı dertlenmesini bana boşaltırken şimdi bi olgunluk emaresiyle yaklaşır.sosyal ilişkilerde çekinik olan ben girdiğim ortamda rahatça konaşabilme ve arkadaş edinebilme noktasındayım.bütün bunlar ve daha fazlası zorla baskılayarak değil yüzleşerek isteyerek rahatça oluyor.
baskılamak demişken iyileşme sürecinde benden fazla sorgulayan danışan varmıdır sormak lazım hüseyin beye

Gelelim aktifliğe bakın dünyada eşcinsel aleme söyliycem bir sözüm var. çok az ölümlüye nasip olacak bir durum vardır.iyileşme sürecinde pasiflikten aktifleşen erkek homoseksüelin tadacağı bir tat vardır ki bu dünyadaki bütün uyuşturuculardan daha üstün, çekim gücü çok yüksek bir uyuşturucudur bu  pasif homoseksüel erkektir.mmm tadından yenmez itaatkar istediğinizi yapan her an emrinize amade sevgi pıtırcığı birde parlaksa şöyle teni pürüzsüz ha içim bi hoş oldu. çıtır hatun bambaşkadır tabi ama hatun cinsinden daha çabuk elde edersiniz. kızı tavlıycan naz bal ama pasif öylemidir.yanındaysa senindir değilse anında gelir yalan mı tecrübem yok ama bana aşık olan pasif sosyal arkadaş ve benim önceki halimden çıkarımım bu.

Evet demem o ki kendimizi bi bok sanmamıza yarayan, egomuzu şişiren bir oyuncağımız bir ulağımızdır pasif eşcinsel. güç ve onaylanma yani ilgi manyaklığımızın yeni versiyonunda aklı sikinde olmayı ezmeyi merhamet etmemeyi sevgiye olan ihtiyacımızın değişmemesiyle birlikte sadece erkek kimliğimizin ilerlemesi ancak ruh olgunluğuna ulaşamamamızın ve içimizdeki sevgi hasretinin nefret sarmalında çok net bir uyuşturucunun bir yapışkan kan emicinin anestezisiyle sahte bir kimlik oluştururuz.aktiflik tek haliyle asla erkek olmak değildir.çünkü pasif söylediğim gibi zaten herşeye evet demiş senin eksilerini göremeyen büyülenmiş bir aşk meczubudur.aktif bu zor haldeki insandan beslenir çünkü kendiside zayıftır.hala çocuk benliklidir.
aşk meczubu sevgi fakiri pasifin eksikliliğinden beslenmeye çalışan bir akbabadır aktif.

Aktif pasif olanlar sanırım bu curcunayı bu boş yansımaları kendi aleminde yaşıyorlar.sevgi ve kabul görme değer verilme bütün anlamlı kavramları kavrıyamadan benliklerinde sürekli bir akış içinde yaşıyor olabilirler.

Eşcinsellik bir illizyon bir aldatmacadır.insanın kendi kendine söyleyebildiği bir yalan.bugün eşcinsellere sorsak seviyormusunuz diye evet derler yemin olsun ki biz heteroseksüel aşklar ve sevgilerden daha üstün daha tutkulu daha fazla severiz.daha çok için azıcık vermek sevmek değildir.sevmek şuan için içimde tam karşılığının başında olsamda karşılıksız sevdiğimizde ve bizi sevenin sevgisine karşılık beklemeden verdiğimiz  sevmektir

Cinsellik bütün bu büyülü eşcinsel dünyanın alametifarıkasıdır.cinsellik eşcinselliğin sahte ve anormal olduğunu gösterir.sonsuz sevgi beklentisi yanıltıcı ve gerçek dışıdır bu işin doğasında olan fazla sevme yerini erotizme bırakır çünkü sınırsız sevgi gerçekleşmesi insan doğasına aykırıdır.bi örnekle pekiştiriyim bi terapimde bi danışanla tanıştık çocuk dindar bir ailede büyümüş bunla birlikte hayat hikayesi eşcinsel altyapı için uygun neyse kendiside dindarmış günah diyor şuan cinsel ilişkiye girmiycem ama bir gün olur dedi.sonra bir örnek veriyor.

Bu örnek önemli. tanıdığı eşcinsel çift bir yıldır beraber yaşıyorlarmış ve söz vermişler cinsel ilişki yaşamıycaz diye neden dedim çünkü ilişkiyi zedeliyormuş.nasıl anlamadım dedim çiftsin ilişkiye girmiyorsun ha.

Bir analiz yapalım homo hetero diye ayırmadan. insan tabiatı gereği cinselliği yaşamak zorundadır doğrumu doğru. hem bilimsel hem dinsel vs insan cinselliğle bir bütündür ve çift olduğumuzda ikimiz arasındaki özel bir paylaşımdır cinsellik. ancak neden homoseksüllikte bağımlılık halini alıveriyor.heteroseksüellikte cinsellik ilişkiyi besliyor olmazsa ilişkide bitiyor ne tuhaf dimi insan doğasına cuk diye oturuyor.ancak kimlik diye yutturulmaya çalışılan homoseksüllikte  öyle değil bir seks bağımlılığı ve aldatmayla sonuçlanıyor.yaşansada ilişkiyi bitiriyor yaşanmasada bir iki yıl ve sonra patlak veriyor ve aldatmalar giriyor bitiyor. neresinden bakarsanız bakın eşcinsellikte insana olmayan tutmayan bir durum var.
 
Çünkü az önce anlattığım açlık  güdüleri hemcins aşkıyla kapatılamaz çünkü beklentiler gerçekten kopuktur.narsist borderline gibi kişilik bozukluklarının sosyalfobik açmazların içe dönük yaşantısıdır.ve bunlar aşıldığında normalleşme gelir.travma acı zamanında doyumsamamak ruhsal dar boğazlara sokar insanı.Net

Biri fazla fazla yapmaya diğeride onun bu halinden nemalanmaya yeminli aşk celladları

Biseksüel tarafımın kadına olan hislerini anlatayım narsizmin cinsellik takıntısından dolayı kadında seks odaklıyım. ancak duygusal hislerimde var fakat seks bi adım önde.yaşanmışlık değil fantaziler. kadın dediğin, eşcinsellikteki gibi durumun  zayıf ve kısır döngüsünden istifade edebileceğin suistimallikte değil ki; emek istiyor koşturmak duygu sevmek sevilmeye izin vermek özgüven.

Seks takıntısı performans korkusunuda getiriyor.penis boyu takıntısıda şimdi bu durumlarla yüzleşerek  kadına olan yönelimimi sağlıkla sürdürmeye çalışıyorum.

İnsan ruhuyla bedeniyle çevresiyle bir bütün eğer görmek istersek ve hamle yaparsak hakikat gün gibi ışıyor.
Allah hepimize yardım etsin.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4433
    • Profili Görüntüle