Gönderen Konu: A-SOSYALİZM AKIMI ( Benden size tavsiye bu yazıyı sakın okumayın! )  (Okunma sayısı 5470 defa)

visnesuyu

  • Newbie
  • *
  • İleti: 19
    • Profili Görüntüle
Asosyalizm Akımı(Benden tavsiye okumayın!)


Çağımızın en büyük hastalıklarından biri galiba. Özellikle büyükşehirlerde ortaya çıkan bir durum gibi galiba. Dert ortağı olmak vardı eskiden, dostluk vardı.

Koskoca şehirde yapacak bir şey bulamayan ve evine kapan yada belli mekanlar haricinde hiçbir yere gitmeyen, sosyal aktivitelere katılmayan insana asosyal denir. Bugün HK'yla konuşuyorduk bu konu hakkında ama durun önce bomba bir haberim var. Ben dışarıda beklerken içeride bir danışan vardı. Neden danışan diyoruz bilmiyorum, etikmiş herhalde. Ama bildiğin hastayız lan biz. Yaşam koçu olsa HK danışan olurduk belki ama hastayız biz hasta. Neyse bir seferinde annesiyle beraber bir danışan gelmişti terapiye, annesi dışarıda bekliyordu, ben bütün suçu annesine yükledim. Çocuk yetiştirmeyi bilmiyorsunuz, sevgi kölesi yapmışsınız onu falan diye salladım durdum. Kadıncağız haklısın dedi ama moral gitmişti tabi. Bu arada sevgi kölesi güzel bir tabir oldu gerçekten kendimi huzurlarınızda alkışlatmak istiyorum. Her neyse sonra anneyi çağırdı HK içeri. Derken ardından beni de çağırdı ben de çağırsın diye bekliyordum zaten. Bu çocukla ilgili yazmıştım baya o zamanlar. Annesi okumuştu büyük ihtimal. Sözde benim terapiye katılmam onları şevklendirecekken, tahminime göre terapiden çıkışta ana-oğul Bakırköy'e gittiler. Bugün terapi için beklerken içeriden 15 yaşında olduğunu öğrendiğim bir genç ile annesi çıktı. HK çağırır diye bekliyordum oysa, ama can sağlığı dedim belki de burada olduğumu unuttu.
Geldi sıra bana. Girdim terapiye arkadaş, HK hemen dedi zaten, seni içeri çağırmayı düşünüyordum moral olsun onlara diye. Sonra HK'nın içindeki bir ses kendine gel HK dışarıdakinin kim olduğunun farkında mısın? gibi bir soru sormuş. Çok da iyi sormuş, valla peşin peşin söyleyeyim, ezerim onları, yerin dibine sokarım. Morallerini alt üst ederim. Siz yokken biz vardık ulan derim. Ne bileyim doğaçlama yaparım bir şeyler işte.

Asosyalizm diyorduk tabii biz. Geceleri uyumayan, sorumluluk almaktan çekinen, sorunlardan kaçan, kısacası sosyal olmayan kişilerin penis boylarının kısa olduğu teorisini öğrendim bugün. Çok da mantıklı geldi, çok da iyi geldi. Evet gerçekten böyle durum. Ama şurasını oturtamadım kafamda, penisleri küçük yada başka sorunları olduğu için mi bu kişi asosyal oldu yoksa asosyal olduğu için mi böyle oldu? Galiba tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıktı gibi bir soru bu. Bir de zamanında yazılarımdan birinde belirtmiştim diye hatırlıyorum sanki eşcinsellerin diğer mahlukatlara oranla daha zeki olmaları olgusunu. Arkadaş bir insan eşcinselse o çok yönlü zekaya sahiptir. Zaten bu yüzden eşcinsel olmamış mıdır? Sorunlarla dolu bireylerin bulunduğu bir ailede yaşarken, eşcinsel vatandaş ''ben sizin gibi olmayacağım'' diyerek bu yola düşmüştür. Bir arkadaş vardı tecavüze uğramış ama ona önderlik yapacak onu kollayacak biri olduğundan mütevellit o eşcinsel olmamıştı. Bu da, bence destekliyor bu teoriyi. Eşcinsel birey aslında ailesindeki en sorunsuz kişidir desek yanlış olmaz herhalde. Normalde üstün zekaya sahip olan eşcinseller, eşcinselliğin vermiş olduğu karmaşadan dolayı yaşamı sadece sekse indirgeyerek bu zekalarının çalışmasını engelliyorlar. Bir yol gösterenleri olsa çözülecek aslında olay ama hayat şartları dediğimiz gibi. Mesela HK'nın dediğine göre 18 yaşından sonra gelen danışanların sorunlarını çözmek gerçekten daha zormuş. Eee, normal tabi genç gelsin bilmem kaç seneyi, ergenliğin de etkisinde olarak kafayı sıyırmış şekilde geçirsin. Sonra düzelt beni HK. Oldu yavrucağım düzeltiriz.
Neyse ne diyorduk, şimdi yazı bitcek birazdan HK eleştirecek beni penis olayını niye daha fazla vurgulamadın diye. Arkadaş yapacak bir şey yok herkes ölçsün tartsın, pantolonunun içine baksın. Onu da ben mi ölçcem ?

Neyse nerde kaldık biz? Ah şu hayattan korkan, ezilen, kendimizi toplum içinde açıklayamayan, derdine aspirin gibi bir devası olmayan biz. Ne yapcaz biz bilmiyorum. Bir de ekleme yapayım arkadaş bu Roaccutane ilacı ne kadar sallapati bir ilaçmış ya. İlacın yararları kısmı bir paragraf. Yan etkileri kısmı yirmi paragraf. Yok efendim karaciğeri pörtletir, yok efendim intihara teşebbüs ettirir, yok efendim büyüme hormonunu durdurur, yok efendim ebesinin şeyi. Ha bu arada ilaç sivilce ilacı, ileri düzey vakalarda kullanılıyor. Depresif yaptı beni ilaç. Sürekli biri bana çatsın da ağız burun dalayım havasında geziyorum.

Son olarak söylemek istediğim bi-iki şey var. 1. HK yanıldın amerikalı kardinal papa olmadı. 2. İtalyanca öğrenin, kültürünü falan her bir şeyini öğrenin. Neden olduğunu da bir sonraki yazıda yazarım.
« Son Düzenleme: 15 Mart 2013, 12:34:58 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4431
    • Profili Görüntüle
...