KARDEŞLERİN AYNI YATAKTA YATMASININ SAKINCALARI VE ALTINA İŞEMENİN PSİKOLOJİSİ
Gamze bebekken annesi, başka bir bebeğe süt annelik yapmış. Annesinin memesinibaşka bir bebekle paylaşmak Gamze’nin dünyasında kendisine ‘hiç yer olmadığı’ duygusunun temeli olabilir. Onun yaşamının başlangıcında kendisine ait bir yer olmadığı duygusu gittikçe kristalize olmuştu. Ailesi çok fakirmiş ve oturdukları daireyi başka bir aile paylaşıyorlarmış. Gamze yaşamının ilk yedi yılında an ne-baba ve kendisinden beş yaş büyük ağabeyi Hakan ile aynı oda da yatmış.
Yetişkin olarak Gamze anne, baba ve ağabeyinin yattığı yatağı hatırlıyor, ancak kendi yatağını hiç hatırlamıyor. Ağabeyinin yatağını ıslattığını ve kendisinin bu ıslaklığı hissettiğini de anımsıyor. Bundan dolayı kendisinin ağabeyi ile aynı yatağı paylaştığı son ucuna vardı. Tedaviye kadar Gamze’nin hiçbir zaman kendi yatağı olmamış. Ne bir oda, ne de bir ev kiralamış. Beş aylık tedaviden sonra 40 yaşındayken Gamze ilk yatağını satın aldı.
Gamze’nin erken çocukluk dönemine ilişkin çok az bilinçli anısı var. Tedavide çocukluk döneminde yatmadaki travma, yaşamında belirgin görüşler geliştirmesine neden olmuştu. Kendisine ait bir özelliği olmadığını hissediyordu, ayrıca ağabeyi Hakan ile ikiz olmasının çeşitli özelliklerini yaşıyordu . Primer görünümlerin bazıları vardı, ancak bilinç düzeyinde bunların farkında değildi.
Gamze beş yaşındayken o zaman onbir yaşında olan ağabey yatılı okula gönderilmiş. O dönemde şiddetli ıstırap yaşadığını hatırlıyor ‘Onlar (ebeveynler ) nasıl ağabeyimi benden çalarlar?’ diyordu. Gamze yedi yaşındayken aile bir pansiyon kiralamış. Hakan, yatılı okulda kalmış. Sadece haftasonları ve tatillerde geliyormuş. Bu zamanlarda Gamze ile sadece aynı odayı değil, aynı yatağı da paylaşmışlar. Bu Gamze’de ensest ve ikiz fantezilerinin canlı kalmasını sağlamış olabilir.
Hakan, yatağını ıslatmaya oniki yada onüç yaşına kadar devam etmiş. Bu belirti ağabeyinin ebeveyn ya da kız kardeşi tarafından yakınlığa zorlanmasına bir tepki olabilir. Bizim yatak ıslatmaya ilişkin klinik bilgilerimiz bu yakınmanın çoklu ve yoğun anlamı olduğunu göstermektedir. Örneğin kızgınlığın ifade edilmesi, kızgınlığa karşı savunma ( idrarı bırakarak yangını söndürme) (Freud, 1900), idrarla spermin yer değiştirmesi ( kız kardeşiyle cinsel ilişki yerine onun üstüne işeme ) ve ensest için savunma ( ben üstüne işersem bana yanaşamazsın ). Tedavide Gamze, ağabeyi ile gerçek anlamda bir cinsel ilişki olduğunu hiçbir zaman söylememişti. Eğer bu tür anıları varsa da onun bilince çıkmasını çok iyi savunuyordu. Ancak her yerde ‘ensest ’görüyordu.Örneğin teyzelerinin babasıyla ilişkisi vardı, erkek arkadaşı bir kez annesinin sevgilisi olmuştu ve ağabey annesinin sevgilisiydi ( en azından ‘ spiritual ‘ düzeyde ). Zaman zaman ağabeyinin eşcinsel olduğunu ve dini okulda hocalarının ( babalarının ) ona tecavüz ettiklerini düşünüyordu, ancak bunun için herhangi bir kanıtı yoktu. Onun düşünceleri ensest dürtülerinden korunma girişimini yansıtabilir. Eğer ağabey eşcinsel ise onunla aynı yatakta yatsalar bile cinsel bir ilişki olamazdı.
Ağabey ne zaman pansiyona gelse özel ilgi görüyordu. Gamze, bütün hafta en ağır işlerde çalışıyor. Hakan ziyarete geldiğinde ise ona zor bir iş verilmiyordu. Gamze, ayrıca tuvaletleri de temizliyordu, bu da onda aşağılık duyguları yaratıyordu. Ebeveynler pansiyondan çok az para kazanıyorlardı ve sürekli kavga ediyor, bazen Gamze’ye fiziksel zarar veriyorlardı. Okulda Gamze ortalama bir öğrenciymiş.
Bilinçdışında Kardeşler ve Psikopatoloji - Prof Vamık Volkan Çizgi Yayınevi