EŞCİNSEL LOBİ ve EŞCİNSEL İDEOLOJİ: MEDYANIN EŞCİNSELLİK POLİTİKASI
" BDP'nin oy oranı % 7-8 olduğunu düşünürsek; güneydoğu (kürt) sorunu çözümlendiğinde takdirde; Türkiye'nin gündemini işgal edecek yeni konu
" eşcinsellik sorunu " olacaktır. Türkiye'de eşcinsel-lezbiyen birey sayısı % 5-10 arasındadır. "
Ülke Tv'deki olası program için konuştuk biraz. İklim Hanım: "Ersoy Bey'le görüştüm, olumlu karşıladı. Program %80 olacak. Anlaşamadığımız ve konu, onlar programa katılacak danışanın maskesiz şekilde çıkmasını istiyorlar, biz de bunu kabul etmiyoruz. Durumu izah edeceğim, eğer kabul etmezlerse 'biz bu işte yokuz' deriz. Üç beş kişiye sesimizi duyuracağız diye bir insanın hayatını karartamayız!" dedi.
İstanbul'dan geldikten birkaç gün sonra İklim Hanım'ı arayıp Ülke Tv'deki program işinin ne olduğunu sormuştum. İptal olmuş. Evet; iptal olmuş. Adamlar sansasyon istiyor, reyting istiyor. Maskeli katılmak olmazmış. Bir de Barbaros Şansal ve Ali Rıza Demircan'ın katıldığı bölüm izleyicilerden çok tepki almış. Aileler "eşcinselliği özendiriyorsunuz" diye tepki göstermiş. O yüzden eşcinsellik konusunu yakın zamanda programda işlemeyi düşünmüyorlarmış. İşin açığı benim çok ümidim yoktu zaten. Şaşırmadım. Bir kaç gün sonra İklim Hanım'a mesaj gönderip, yazıyı ne zaman yazabileceğini sordum. "Önümüzdeki hafta pazartesi ve çarşamba olmak üzere iki bölüm halinde yayınlamayı düşünüyorum" diye cevap verdi. İklim Hanım'ın yazdığı üç haber sitesini takip etmeye başladım ama önümüzdeki değil, daha önümüzdeki hafta geldiği halde yayınlanmamıştı. Durumu sormak için aradım, mesaj gönderdim filan ama bir türlü ulaşamadım. O gün bugündür ulaşamıyorum. Yadırgamadım. Büyük başın derdi de büyük olur. Kim bilir ne engellerle karşılaştı?
İlerleyen günlerde "a haber" kanalındaki Mehmet Ali Önel'in sunduğu Deşifre programında eşcinsellik konuşulmuş. İşin açığı programı izlemedim. Konukları, programın seyrini filan tam bilmiyorum ama bizim savunduklarımıza uygun bir program olmuş bildiğim kadarıyla. Ne varki; programa katılanların konu hakkında yeterince bilgisi olmadığı ve hazırlıksız çıktıkları için doyurucu olmamış. Bu yüzden Ülke Tv'deki Bıçak Sırtı programı için yaptığımız gibi Deşifre programına da mailler atıp derdimizi anlatmaya uğraştık. Bir arkadaşımıza Mehmet Ali Önel'den cevap gelmiş. Kendisi yapılan propagandadan rahatsızmış ve tedavinin olduğuna inanıyormuş. Gayet olumlu bir cevaptı. Bir program ümidi doğdu ama çabuk söndü. İlerleyen günlerde, önceki program için çok tepki aldıklarını, bu yüzden konuyu programa taşımamaya karar verdiklerini söylemişler. Evet; alıştık artık.
Bu arada eşcinsel dernekleri de boş durmuyor. Şimdilerde ?My Child: Benim Çocuğum? isimli bir belgesel çekmişler. Belgeselde eşcinsellerin dramı konu edinilmiş, eşcinsel ailelerini konuşturmuşlar. Eşcinsel derneklerinden "bu doğuştan, doğal bir yönelimdir" sözünü duyup bunun arkasına sığınan anne babalar, çocuklarının eşcinsel olmasında kendilerinin hiç bir sorumluluğu olmadığına kanaat getirerek gönül rahatlığı içinde atıp tutmuşlar. Daha doğrusu sadece anneler! Aileler klasik eşcinsel ailesinde olduğu gibi annenin baskın, babanın pasif olduğu bir yapıda.. Ensesine vurup ağzındaki lokmayı alabileceğin türdeki bu babalar pek konuşmamış, sürekli anneler konuşmuş. Aslında sadece bu tablo bile "doğal yönelim" safsatasını çürütüyor.
Belgeseldeki aileler bir araya gelip faaliyetler düzenleyerek çocuklarının eşcinselliğini sindirmeye çalışmışlar. İşte bu belgeseli şimdi TBMM'de izleteceklermiş. Yok arkadaş. Bu kadarına da pes artık. Biz kendimizi anlatırken karşı taraf iddialarımızı çürütemediği halde karşı çıkıp küfürler yağdırıyor, bir televizyon programıyla, bir köşe yazısıyla kendimizi ifade etmemizin önüne türlü engeller konuluyor ama adamlar kendi filmlerini benim oyumla seçilen vekilinde arasında olduğu 550 milletvekiline izletmeye hazırlanıyorlar.
http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1302.0yazının devamını okumak için linki tıklayınız