EŞCİNSEL TERAPİYE DAİR ŞÜPHELER
Hüseyin Bey merhaba;
Size yazıyı oldukça geç gönderiyorum; bunun için kusura bakmayın. Yazı ekte bulunuyor.
Canım hiç düşünmek veya yazmak istemiyordu. Çala kalem uyduruk bir şeyler göndermek istemedim.
Yazıyı okuduğunuzda alınmayın lütfen, biliyorsunuz benim düşüncelerim hasta.
Görüşme ücretleri konusunda sağladığınız vade esnekliği konusunda teşekkür ederim. Şimdilik olması gerektiği gibi bir ödeme planı izleyelim. Benim ailem durumumu biliyor. İstemesem de onlardan sağlayacağım. Nedense onlara karşı bir kızgınlık hissediyorum ve en yumuşak karnım olan bu meseleye karışmalarını istemiyorum. Ama bu düşünce de hastalıklı bir düşünce. Bu düşünce ile karar almamalıyım. Benim için bir şeyler yapmış hissedecekler kendilerini. Hem bende onlara minnettar kalırsam belki ileride barışmamı sağlarız. Aile benim için çok önemli. Terapiden beklentilerimden biri de bu barışı sağlamak.
Merak ettiğim bir konu var. Sana indirim yaparsam bilinçaltında farklı şekillenmeler olur dediniz. Bunu teknik olarak çok merak ediyorum. Ben kendi kendime; bu kadar önemli bir meselede indirim istedin senin değerin bu kadar mı diyeceğim veya siz indirim yapsanız ben sizi bir kurtarıcı olarak görüp kendimi mi salacağım? Bunu neden söylediniz merak ediyorum, yani böyle bir şey nasıl bilinçaltına etki eder?
Saygılarımla.
Hüseyin Bey ile aylardır beklediğim görüşmemizi geçen hafta gerçekleştirdik. Konsantrasyonumu sağlayabildiğim bir anımı kolladım ki, yüzeysel bir şekilde gerçek duygu ve düşüncelerimden uzak bir yazı yazmak istemiyorum. Zaten yazdığım şeyi hemen göndermeyeceğim, tekrar bir kontrolden geçirip de göndereceğim. Fakat çok tuhaf bir şekilde canım hiç yazmak istemiyor. Eski doktoruma Hüseyin Bey kadar güvenmememe rağmen daha istekli bir çalışma yapıyordum. Adamın senin tedavin yok demesi mi benim şevkimi kırdı yoksa Hüseyin Bey’e ulaşmanın verdiği rahatlamamı bu hale getirdi beni bilmiyorum.
Eşcinsellik ile ilgili çok çeşitli konulardan bahsettik ve birçoğunu sonuçlandıramadık. Nezaket gösterip şehir dışından geldiğim için vakti de sarkıttı sağ olsun. Zaten ilk görüşmeden sonuçlandırmak gibi bir beklentim de yoktu. Beni tanımak için adımlar attı, eşcinselliğe ve kendi teorisine giriş yaptı. Birde çocuğun biriyle kafamdaki endişelerimin azaltılması adına görüştürdü. (Tabii bunun bana bir katkısı ya da etkisi olmadı)
Eşcinsellik ile ilgili olarak; aslında bir noktada şanslı olduğumuzu vurguladı. Aileden ve büyük aileden süre gelen yanlış algıları yıkma görevi ve yepyeni bir sistemi oturtma şansı bizlere verilmiş diye düşünüyor. Burada yaşadığınız sıkıntıların elbette bir mükâfatı var gibi bir oyun sezdim. Ben buna inanmıyorum. Cinsel yönelimimi değiştirebilirsem bile, diğer insanlarda olmayan bir şeye sahip olacağımı düşünmüyorum. Aksine yaşamadığım 12 yılımı ve garip çocukluğumu düşünürsem, pek de iç açıcı değil fakat bugünlerime bakarsam bana yıldızlar kadar uzakta ve ulaşmak istiyorum o zamana.
Ayrıca bu konu ile ilgili olarak; bilinçaltımıza yerleşmiş olan bu aile mirasını; bilince ait mekanizmalarla nasıl değiştireceğimiz konusu günün cevapsız kalan bir sorusuydu. Süreç içerisinde ortaya çıkacak gelişmeler ile bu soru yanıtlanacakmış. Deneyip görmek zorundayım.
Kızlarla olan ilişkilerimde onlara nasihatler eden tavsiyeler veren biri olup olmadığımı sordu. Tam olarak alıp karşıma konuşur bir vaziyette değilimdir fakat birçok sorununu bilir ve elimden geldiğince yardım etmeye çalışırım. Bunun yanlış olduğunu konuştuk. Sen kimsenin kurtarıcısı değilsin, sorunlarına belli oranda yaklaşmalısın dedi. Bu noktada bende hem fikirim, çünkü işin içinden çıkamadığım zamanlarda bunaldığım zamanlar oldu. Ama benim kendime göre bir sosyal hayatım olmadığı, bir özel hayatım olmadığı için insanlarla böyle ilişkiler kurduğumu düşünüyorum. Yine erkeklerde bana sorununu anlatsa ben onlara da yardım ederdim. Ama anlattıklarında benim cevaplarım ve bakış açım onları itiyor ki pek yanaşmıyorlar. Tabii benim onlara adım atmamam da bir neden olabilir.
Yine o gün eşcinsel derneklerinden ve tedavi olmaya çalışan eşcinsellere yaklaşımlarından ve bu alanda çalışan psikologlara yaklaşımlarından bahsettik birazda… Benim terapimle ilgili olmadığından fazla üzerinde durmadım. Bense onlardan direk nefret ediyorum. Bir gün olsun bir eşcinsele seçtiği hayat için aşağılık gözüyle bakmadım. Ama bu dernekler benim çabama ve cinsel tercihime saygı duymuyorlar demek ki. Başka insanlara kendi hayat tarzını dayatmaya çalışan zihniyetten tiksiniyorum. Bir insanın annesine, eşine, çocuğuna hakaret eden insan nedir ki zaten… Eminim burada benim ve diğer eşcinsellerin yazdıklarının yaşadıklarının derinliğini anlayamıyorlardır. Ama şunu söylemeden edemeyeceğim; bir insanın görüşlerini düşüncelerini çürütemeyecek güçte oldukları için şahsına ait değerlerine saldırıyorlar. Sevişe sevişe direnin, başkalarının haklarını ihlal ederek değil.
Bir terapiden fayda sağlamanın en önemli koşullarından biri terapiste güvenmektir. Onun kişiliğine, yaklaşımına, gözlemciliğine güvenmektir. Ben Hüseyin beyin kişiliğinde olumsuz bir yön olduğunu düşünmüyorum. İnançsız biri olsam bile facebook sayfasındaki namaz kılarken ki fotoğrafı beni mutlu ediyor. Hayatın anlamını, neden burada olduğumuzu bilemeyeceğimizi, insan aklının bunu kavrayamayacağını düşünüyorum. Ancak bir insan bu bilinmezliği bir yöntemle çözebileceğimi düşünüyorum diyorsa yani bir inancı varsa; o insandan zarar gelmez; bunu biliyorum. Bu tür insanları kendimden ayırmıyorum, yaşam bilinci olan insanlar diyorum. Tabii gerçek anlamda Müslüman olan insanlar için bunu düşünüyorum; yoksa örneğin bir AKP’linin dinine elbette inanmam. Bilal’in çaldığı paralarla 10 defa tedavi olur, çoluk çocuk 10 defa Kabe’yi tavaf ederdik; biliriz öyle dini…
Hüseyin Bey’in teorisine ya da mesleki güvenine gelirsem; bu işi becerebileceği konusunda tereddütlerim var. Doktorların ve psikologların mesele ile ilgilenmedikleri veya bunu mesele olarak görmedikleri bir ortamda; eşcinsellik hakkında gözlemleri olan bir psikolog bana tam güvence vermese de bırakmak istemeyeceğim biridir… Şu anda iki insanın düşünsel bir faaliyete girişeceğini düşünüyorum, oraya gidip de tedavi olacağım diyemiyorum. Kafamda bir çok soru işareti var. Mesela Hüseyin Bey’in eski danışanlarından olan ve bu yaz evlenen arkadaşı duyunca ben rahatlamadım. Acaba o adamla benim durumum ortak mı, benim kadar koyu bir eşcinsel mi yani bu yanlış kişilik bende olduğu kadar onda da yapılandı mı? Ya da tedavi oldu ama 5 yıl sonra ne olacak; tekrar eski durumlar ortaya çıkarsa, kendine zarar verdiği yetmezmiş gibi evlendiği bayan ve çocuğu zarar görecek. Şöyle de böyle de bilmem ne… Hüseyin Bey bu durumum için; konuları bir o yana bir bu yana çekiyorsun diyor. Bunu biliyorum ama kafam böyle çalışıyor. Kendimi durdurmaya çalışsam da bir vakit sonra yine böyle düşüncelerin içinde buluyorum kendimi. Kısacası Hüseyin Bey’in teorisine olan güvenim zaman geçtikçe, eleştirilerime ve şüphelerime cevap buldukça artacak.
http://www.youtube.com/user/escinselterapi Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91
www.escinselterapi.net "Eşcinsellik; özgür bir tercihin değil, genellikle çocuklukta yaşanan travmaların ve (anne-baba) ihmallerin bir sonucu gelişen bir durumdur. Eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere tedavi imkanı sağlamamak, gerçekte eşcinselleri küçük düşüren ve ahlaki olmayan bir tutumdur."
