MOLA PASPASI İŞKENCESİ
Her dönem televizyonlarımızda farklı şovlar görüyoruz. Bunlarda bazıları kişinin kendisi ile ilgili olabilirken bazıları ise kişinin çevresi ile ilgili olabiliyor. Beni baştan yarat, Evim Şahane, Yemekteyiz gibi şovların son halkası olan Süper Dadı çocuklarıyla baş edemeyen anne babaların imdadına Hızır gibi yetişiyor!
Bu konu üzerine yazı yazmaya beni sevk eden ise çok hareketli olan yeğenime kız kardeşimin uyguladığı sözüm ona uzman pedagog Süper dadının önerisi olan mola paspasıdır. Uygulamayı izlediğimde 2 yaşındaki yeğenimin verdiği tepkiler bir şeylerin yanlış gittiğini bana düşündürttü.
Programın bir bölümünde 3 yaşındaki bir çocuğa mola paspası uygulamasını seyrettim. Gördüğüm manzara aynen şuydu: çocuğuyla baş edemeyen anne ve baba, dışardan bir otorite olarak Süper dadı ve yerde kıvranan bir çocuk. Her şeyden önce kendisini ifade etmeye çalışan çocuğun başına dikilen üç yetişkin, sözüm ona rahatlama alanı olarak belirledikleri paspasın başındaki görüntüleriyle bir rahatlama değil, tam bir gözaltına alma sahnesini canlandırmaktadırlar. Peki, sonuç nedir? Sonuç ise bu uygulamaların tüm çocuklara uygulamasıyla işe yaradığını iddia eden Süper dadının açıklamaları
Ama aslında Süper dadı sahneden çekildikten sonra ne olduğunu bilmediğimiz ancak izleyip geçtiğimiz şovlar!
Mola paspası uygulaması bundan birkaç sene önce Avrupada da Super Nanny adlı programda yayınlanmış ve bu şov çok ciddi eleştiriler almıştır. Eleştirilerin ortak noktaları şunlardır: Her çocuk farklıdır dolayısıyla bir yöntemin tüm çocuklar üzerinde etkili olması beklenemez. Çocuğun davranışları ceza ile değil, yaptığı iyi davranışlar desteklenerek yönlendirilmelidir. Mola paspası gibi bir uygulama her şeyden önce çocuğun dokunulmazlığını ihlal etmekte hatta yok saymaktadır.
Bizim bu konuda ise iki noktada eleştirimiz bulunmaktadır.
1. Kaç yaşında olursa olsun ceza bir yöntem olarak davranışçı psikolojide terkedilmiştir. Düşüncelerinden faydalandığımız değerli Psikolog Hüseyin Kaçının da belirttiği üzere mola paspası uygulaması kendisini zıtlaşarak ifade eden ve bu sayede kişiliğini oluşturan çocuğun gelişimini engellemektedir. Dolayısıyla çocuğun kişiliği ezilmektedir. Bu yöntem ileride kendisine güvensiz, pısırık ve ezik bireylerin ortaya çıkmasına neden olur.
2. Mola paspası yöntemini televizyonda izleyen her ebeveyn bunu çocuğun yaşına bakmaksızın uygulayabilmektedir. Örneğin 2 yaşının altında bir çocuğa uygulanması daha henüz kavramsal yapısı oluşmamış, dünyayı yeni tanıyan bir çocuğa uygulanması tam bir işkencedir. Üstelik uygulama çocuğuyla uğraşmaktan yorulan ebeveynler tarafından aşırı dozda uygulanabildiği görülmektedir. Toplumda mola paspasının bu bilinçsizce kullanılma riski geri dönülmez hatalara sebep olacaktır.
Aynı İngilterede yayınlanan Super Nanny gibi bizim Süper Dadı da kendisinden oldukça emin ve her şeyin formülü ben de edasıyla çocuk eğitimi hakkında reçeteler sunmaktadır. Çocuk eğitimi iki haftalık bir eğitimle tamamlanan bir süreç değildir. Çünkü çocuk iki haftalık süre içerisinde karakterini değiştirmez. Mola paspası yönteminin çocuğu ikna ettiğini söyleyebilir miyiz? Tabi ki hayır. Çocuk olsa olsa üç yetişkinle mücadele etmekten yorulur ve mücadelesini bir daha ki sefere erteler. Ancak şunu tekrar etmek istiyoruz ki çocuğun kendini ifade etmesi engellenirse bu onun kişiliğinde geri dönülmez hatalara sebep olacaktır. Hele ki yaşı 3 yaşında altındakilere bunu uygulamak tam bir Nazi işkencesi olacaktır.
Çocuğun kişiliğini ezmek yerine, çatışma durumlarında onun enerjisini faydalı aktivitelere yönlendirmek ve çok hareketli çocukları amacı şov olmayan pedagog ve psikologlara göstermek en akıl karı iş olacaktır. Söz konusu olan bir insan yetiştirmektir. İnsan psikolojisi karmaşık yapıdadır ve televizyondan alınma tariflerle çözülebilecek bir mesele değildir.
Bizim kişiliği ezen ve baskı uygulayan ve ruhu katleden bir kültürden değil, Rahmet ve hoşgörünün egemen olduğu bir kültürün çocukları olduğumuzu hatırlamamız ve çocuklarımızı buna göre eğitmemiz gerektiğini unutmamamız temennisiyle