Yaklaşık bir yıldır onarım terapisine
devam eden bir danışan, duygularını şöyle tarif ediyordu:
Homoseksüel hislerim daha önce her ne idiyse, artık öyle değil.
Hâlâ varlar, hâlâ oradalar ama beni eskisi gibi altüst etmiyorlar.
Gelişme gösteren noktalar; bu hislerin beni duygusal olarak nasıl
etkilediği, beni ne kadar sarstığı, kendime olan güvenimi ne
kadar etkilediği ve bu duyguların ne kadar zorlanımlı (kompülsif)
olup zihnimi ne kadar meşgul ettiği.
Sabık bir kadın taklitçisi,şimdilerde evli ve ergenlik dönemini
yaşayan üç oğul babası olan başka bir erkeğin yorumu
şöyleydi: “Artık bu homoseksüel fanteziler, sanki kulağımda
bir sinek vızıltısı gibi.
” Başka bir erkek ise şöyle açıklıyor:
“Daha önceleri büyük harfle ‘H’ ile,şimdiyse küçük ‘h’
ile yazılan bir problem.”