EŞCİNSEL TEDAVİ ( -TANRI'YI AFFEDEN ADAM-) 0 555 326 22 91

[psikolog]

EŞCİNSEL TEDAVİ
Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91

27 Mart 2011 Pazar akşamı TV5 Ana Haber Bültenindeki söyleşide
"eşcinsellik hakkında"
gündemdeki eşcinsel parti adaylarının varlığını konu alarak konuşma yaptı.


http://www.youtube.com/user/escinselterapi tıklayınız


26/12/2011 tarihli Radikal Gazetesinde sitemiz ve eşcinsel terapiler hakkında
yayınlanan makaleye ulaşmak için tıklayınız

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073587&Yazar=PINAR_OGUNC&Date=26.12.2011&CategoryID=97#




Murat ÇELİK

I. TERAPİ

Hüseyin Kaçın’ la görüşmeye gittiğimde kafamda bir sürü soru işareti vardı açıkçası, öncelikle tedavi olabileceğime inanmıyordum. Bundan sekiz sene önce de tedavi olmayı denemiş ama sadece sahtekar bir doktora para kazandırmaktan öteye gidememiştim. Hüseyin Bey’in tedavi ücretinde indirim yapması da açıkçası beni kıllandırmıştı. Hüseyin Beyle daha önce telefonda konuştuğumuzda şu anki ekonomik şartlarımda terapi ücretini ödeyemeyeceğimi söylemiştim. Hiç ummadığım bir tavırla Hüseyin Bey ödemelerde indirim yapabileceğini söylemişti. Yaşı otuzun üstün de olan biri olarak kimsenin kimseye karşılıksız iyilik yapmayacağını az çok görerek öğrenmiş olduğumdan içimde kuşku tohumları yeşermişti. Ulan bu adam bana yardım etmeye neden  bu kadar  istekli ki diyordum içimden. Muayenehaneye giderken aklımdan geçen şey şuydu (Hüseyin Bey  beni affedin ) bu adam bana şantaj yapacak. Buna rağmen  cumartesi sabahı randevuya gitmek için uyandığımda içimde bayramlıklarını giymek için sabırsızlanan bir çocuğun heyecanı vardı. Belki tedavi olamayacaktım ama iyileşmenin hayali bile güzeldi doğrusu.Nihayet muayenehanede Hüseyin Beyle karşılıklı oturup konuştuğumuzda ona aklıma takılanları sordum.Konuştukça anladım ki sorunum psikolojik.Çocukluğum da babam ve annemle olan yanlış etkileşimlerin  sonucu her şey.Tedavi nasıl sonuçlanır  bilmiyorum şu an için açıkçası  ama en azından Hüseyin Beyin tedavi konusundaki bilgisi ve samimiyetine inanıyorum.

[psikolog]

                  Hayat adil değil hem de hiç değil. Başkalarının doğuştan sahip oldukları bir şeye sahip olmak için benim bir ton çaba harcamam gerekiyor. Bir kızın göğüslerinin hoşuma gitmesi ,ailemin bende açtığı yaraları kapamam ,kendi ayaklarımın üzerinde durmayı sırtımı yaslayacak bir erkek figürünü aramayı bırakmam için terapi görmem gerek.Bende ki sorun bu sanırım.Gay olmamın altında yatan neden bu kendimi tamamlayacak bir erkek arıyorum.Ben aslında diğer erkeklerde babamı arıyorum.Bazen bir erkekle seks yaptığımı hayal ederken onun başımı okşayarak aferin oğluma dediğini hayal ediyorum.
                    Ben bu durumun genetik olmadığını biliyorum en azından bendeki değil. Öyle olsa rüyalarımda kızlarla seks yaptığımı   görmezdim. Rüyasında kızlarla sevişen biri uyanıkken erkeklere ilgi duyuyorsa bu gay’liğin genetik değil psikolojik olduğunu kanıtlıyordur sanırım.En azından bende.
           Çok tembelim. Belki de depresyondayım. Ben farkında değilim ama ruhen çöktüm ya da çökmek üzereyim o yüzden de böyle miskinim sanırım.Hayattan bezmiş bir şekilde ortalıkta dolaşıyorum.Kendimi sevmiyorum hatta içten içe nefret ediyorum.
         Tanıdığım her erkeğe cinsel ilgi duyuyorum. Bana cinsel olarak çekici gelmeyen erkeklerle arkadaş olamıyorum.Aklımda sürekli cinsellik var.Herkese cinsel ilgi duymak peşinde gölge misali bir suçluluk duygusu da getiriyor.İçimde bir yara gibi büyüyen bir suçluluk duygusuyla yaşıyorum ya da yaşayamıyorum.Kendimi gırtlağına kadar boka batmış biri olarak görüyorum.Aklında sürekli seks olduğun da her hangi bir değer sisteminde kalmıyor.Tek isteğin cinsel dürtülerini doyuma ulaştırmak oluyor.Bunun için günde beş altı kez masturbasyon yapıyorum.Daha doğrusu yapıyordum.Doktor yasakladığı için üç gündür elim rahatta bekliyorum.Bu şekilde iki ay dayanabilirsem kendime saygımı kazanabilecekmişim.En azından doktorun demesi bu adam doktor elbet bir bildiği vardır.
                 Bazen durduk yere ağlama isteği geliyor.Bazen çok neşeli bazen çok keyifsiz olabiliyorum.Belki gay’liğin kapı komşusu manik-depresifliktir.Belki de ben o kapının zilini çaldım kapının açılmasını bekliyorum.Ya da bir ayağım içerde bir ayağımı eşikte içeri girmek için bekliyorum.Psikolojik rahatsızlıklarda kanser gibi sanırım bir organda başlayıp bütün vucuda yayılıyor.
               İnsanları sevmek istiyorum..Kendimi sevmek istiyorum.Ama olmuyor.İçimde duygularımı öldüren  habis bir ur var sanki.Başkalarının başına gelen felaketler hoşuma gidiyor.Bakın işte diyorum içimden mükemmel hayatlarınıza nasılda boka döndü.Benim başıma bir felaket geldiğinde de içten içe iyi oldu sana diyorum yaptıkların düşündüklerin ceza’sız mı kalacak sanıyordun.İşte Allah belanı verdi.Allaha da inanmıyorum bu arada ama başıma gelen felaketleri onun gönderdiğini düşünmeden edemiyorum.İnanmıyorum ama kızıyorum inanmıyorum ama küfrediyorum.Bu kadar tutarsız biriyim işte.
              Bazen rüyalarımda çocuğum olduğunu görüyorum. Yanında çocuğuyla gezen babalara imreniyorum.Çocuğum olmasını istiyorum sanki çocuğum olsa kendimi tamir edebilirim gibi geliyor.Evlenmeyi düşünüyorum bazen ama şu halimde kimsenin bana katlanmıyacağını biliyorum.
         Eskiden Can Dostum filminde ki Will’in yerinde hayal ederdim kendimi.Özel biri olduğumu ve insanların sonunda bunu fark edeceğini düşünürdüm.İnsanların tek fark ettiği ne kadar dengesiz olduğum oldu.
               Kendimden nefret ediyorum.İyi biri olmak istiyorum insanlara karşılık beklemeden yardım edebilecek biri ama öyle biri değilim.Yanından bile geçmiyorum.Kendimi türk filmlerinde ki Nuri Alço’nun gay versiyonu gibi hissediyorum.Bu gidişle yakında ilaçlı gazozumla barlarda erkekleri tuzağıma düşürmeye başlıyacağım. Komikmi.! Değil
              İki haftadır Huseyin Kaçın’a gidiyorum. Bu ikinci psikoloğum. Bundan sekiz sene öncede başka bir doktora gitmiştim.O mal bir halttan anlamıyordu.Bu sefer ki daha iyi gibi geliyor.Ama belli de olmaz nitekim.En azından adamın derdi para değil.Öyle olsa indirim yapmazdı.Bazı ödevler veriyor.İyileşme adına yapmam gereken.31 çekmemem lazım örneğin günde 5 6 kez çekmek bende ki özgüveni bitirmiş sanırım.İki ay elime sahip çıkarsam özgüvenim tavan yaparmış.Evden çık sebebsiz dolaş eve yatmadan yatmaya git az kitap oku falanda dedi ama bunları yapamıyorum.Kitap benim hayattan kaçma yolum sanırım.Kendi dertlerimi yok sayıp kitaplardaki karakterlerin dertleriyle uğraşıyorum.
Dün akşam babamdan bin dolar borç istedim.İçkili kafayla veririm dedi.Sabah hatırlattığımdaysa beni fena tersledi.Vermesini de beklemiyordum aslında babam benim en büyük hayal kırıklığım.Doktorun yasaklaması olmasa bayağı bir küfrederdim ya ona neyse.Benim hayat hikayem bu güvendiğim inandığım bütün erkekler beni hayal kırıklığına uğrattı.Bense hala inatla beni tamamlayacak bir bütün olmamı sağlayacak erkeğin peşindeyim.Bu yüzden gayim sanırım eksik ve kusurlu olduğumu düşündüğümden.Bitti.

[Beyaz_Karanfil]

İlginç ama herkesin yaşadığı birşey her yazıda aynısı var bütün gayler kendini tamamlyacak sırtını yaslayacak bir erkek arama var ve hepsi babasından yani geneli şikayetçi.Bence hocamın sözlerini dinle o değerli biridir elbet bir bildiği vardır.Kendini üzme olur mu en azından kendin için ki şöyle baktığın zaman geriye senden değerlisi yok ne olursa senden başlar sende biter.Kendinle barışık ol dünya ne olursa olsun yaşamaya değer karamsarlığa düşersen arada söv bağır çağır içini boşalt ve rahatla ama hata yapma yanlış tavsiyeler belki ama işe yarıyor

[psikolog]

III. - IV. TERAPİ


Bütün hayatımı boşa harcadım.Bütün hayatım aslında sahip olduğum bir şeyi  aramak ve arzulamakla geçti.İroniye bakın ki hayatımı bulmaya adadığım arzu nesneme aslında sahibim.Bacaklarımın arasında olan bir şeyi başkalarında arıyorum.Neden? Çünki ben kendimi erkek olarak görmüyorum en azından tam hissetmiyorum. Eksik ve yarımım. İçimde konuşan birileri  bana sürekli bunu hatırlatıyor.Ne kadar değersiz olduğum gerçeği hayatımın her anında yüzüme çarpılıyor.(Anne baba bu iç sesler sizin dublajınız çok teşekkür ederim hayatımı bok ettiniz.)
    Çok fazla düşünüyorum.Benim sorunum bu sanırım.Her şey hakkında gerekli gereksiz her şeyi düşünüyorum.Yola mı çıkacağım  bindiğim otobüs kaza yapabilir.Arabaya benzin mi alınacak benzin istasyonu  patlayabilir.Yolda mı yürüyorum başıma çatılardan bir şey düşebilir.Başıma bir şey gelmesinden korktuğumdan olsa gerek evden pek çıkmıyorum.Ölüm haberlerini okuyorum.Bu benimde başıma gelebilirdi diyorum.Nasıl da yırttım.Dışarı çıkma çocuk diyorum kendime dışarı çıkma bak  nasıl da ölmedin o aptallar gibi hayatı yaşamakmış pöh mallara bak geberip gittiler sense yaşıyorsun evden çıkma çocuk evde kal ve yaşamaya devam et.Yaşadığım şey hayat değil aslında gölgenin gölgesi bunu da biliyorum.
     Başıma sürekli kötü şeyler gelmesini istiyorum.Sürekli ve sürekli felaketleri çeken bir mıknatıs olmak istiyorum.Yıldırımın düştüğü bir paratoner. Her daim acıya kardeşlik etmeliyim.Ceza çekmem şart. Suçluyum ,çünkü suçlu hissediyorum.Tanıdığım her erkeğe ilgi duyuyorum.Bana güvenen bana abi bana kanka diyen insanlara ihanet ediyorum.Beni seven beni önemseyen insanları ben sikmek istiyorum.Benle sevgiyle konuşan birine bakarken aklımdan bu tatlı şeyi nasıl sikerim diye geçirmeden edemiyorum.Bütün hayatım penisimin üzerine kurulu .Penisime arkadaş arıyorum kendime beni tamamlayacak bir erkek arıyorum.Asla bulamayacağımı bildiğim bir şeyi inatla aramaya devam ediyorum.
     Cinsellikten korkuyorum.Bir kadınla cinsel ilişkiye giremezmişim gibi geliyor, sanki bir kadını mutlu edemem.Aslında kendim de dahil kimseyi mutlu edemem ben.Mutsuzum ,mutsuzsun, mutsuzlar.Hayatımda çok fazla mutsuzluk var.Fakir ama mutlu insanlar vardır.Zengin ama mutsuz insanlar vardır.Birde benim gibi hem fakir hemde mutsuz insanlar vardır.
         Cinsellikten kokma nedenim yaratmanın özü olması belkide ,dünyaya gelme nedenim olan şeyden korkuyorum.Yaşamasam herkes için en iyisi olurdu gibi geliyor.Hatalarımı günahlarımı genlerinde taşıyacak bir insanı daha yaratmak istemiyorum.Kusurlarını kusurlarım olarak göreceğim biri  daha olmamalı  hayatımda.
         Kendimi çoğu zaman gideceği yeri bilmeyen bir yolcu gibi hissediyorum.Tren garlarında gerçek yolcular arasında yalancıktan bir yolcu koca koca trenler geçiyor önümden birileri birilerine el sallıyor birileri birilerini seviyor.Benim el sallamalarım da sevgilerimde yalan tıpkı yolcu olmam  gibi.
          Hayat önümden akıp geçiyor.Mal mal seyrediyorum hayatı hiç yaşanmamış yıllar biriktiriyorum kumbaramda bir sürü pişmanlık var yastık altımda ,gereksiz acılar zenginiyim aslında.

           Hayatımda iki erkeğe aşık oldum.İki erkekte heteroseksüeldi.Asla gay bir erkeğe aşık olmadım.Bunun nedeni sanırım ben aslında olmak istediğim benzemek istediğim kendim de görmek istediğim kişiliklere aşık oluyorum.
   
       Ölmekten korkuyorum hem de çok.Ama acı çekmekte istiyorum.Başıma sürekli kötü şeyler gelmesini istiyorum.Ölmekten korkma nedenim de budur belki ceza çekmem lazım ölmemeliyim yaşamalı ve acı çekmeliyim.

    Şu ana kadar yaptığım dört seansta gayliğin genetik değil psikolojik olduğunu (Annemle babamın bana karşı yanlış tutumlarının sonucu gelişen bir rahatsızlık bu) ,kendimi sürekli cezalandırdığımı .(Aşırı fedakarlık sürekli başkalarını düşünme kendimi hiçe sayma şekillerinde tezahür eden bir ceza yöntemi uygulamışım kendime.)Yarattığım fantezi dünyasında kralı ya da tanrıyı oynayarak gerçek dünyadan koptuğumu.Sürekli 31 çekerek kendimi yalnızlaştırdığımı kendimi sevmediğim için kimsenin beni sevmesine izin vermediğimi.İyi biri olmadığım için insanlara aşırı iyi davrandığımı ve şu an aklıma gelmeyen bir sürü şeyi  fark ettim.
       Bu dört hafta içinde.Giyimime özen göstermeye başladım kendimi sevmek için kendime özen göstermem gerek çünki.Aşırı kitap okuma huyumdan vazgeçtim.fantazi dünyamı yıkmak için.Beni yalnızlaştırdığı için günde beş kere 31 çekmeyi bıraktım.Tek yapamadığım ödev evden çıkıp sosyalleşmek oldu malesef
       
Konuşarak doktorun verdiği belli ödevleri yaparak bu gaylik illeti geçer mi tam emin değilim ama en azından deniyorum.Gay olarak yaşamaktan memnun olan insanları anlamıyorum açıkcası gay olduğum halde bana bile tuhaf geliyor.Homo bir homofobiğim sanırım.Ama hakikaten ya bu ne biçim bir boktur insan zaten sahip olduğu şeye ilgi duyuyor.Sonra da bundan memnunum gay olduğum için gurur duyuyorum diyor.Hadi bu yönelim diyelim ki genetik ama hemcinsinle sevişmenin  nesiyle gurur duyuyorsun be mal..Facede gayliğin tedavisi ile ilgili bayağı bir saydırmışlar.İsteyen gay kalsın isteyende düzelmeye çalışsın.Madem kimsenin hayatı kimseyi ilgilendirmez.Gay olmak istemeyen , tedavi olmaya çalışan insanlara da kimse karışmasın ağa.Başkalarına faşist damgası vuranlar bir yerden sonra faşist oluyorlar farkında olmadan.
Facede doktor için yazılanları okuyorum. Bu yazıları yazanları ağız burun dalmak ,haddim olmayarak doktoru savunmak istiyorum.Birincisi adam para için yapsa benden alacağı ücreti yarı yarıya düşürmezdi.İkincisi Irwin Yalom terapilerini kitaplaştırdığında alıp okuyanların eşcinsel terapisi sürecinde hastaların yazdıklarını  siteye koyduğu için doktora kızmalarını anlamıyorum.Belki benim hatalarım yanlışlarım başkalarının doğruları olur.Benim yanlışlarımdan uzak kalmalarına vesile olur.Bu yüzden isim vermeden yaşadıklarımın hissettiklerimin yayınlanmasında bence hiçbir mahsur yok.Bitti.

[psikolog]

TANRI'YI AFFETMEK ( TANRI'YI AFFEDEN ADAM )


Dün gece rüyamda yine Manderley’dim sözleriyle başlar Rebecca filmi. Benim dün geceki film gibi rüyamda bir benzin istasyonun da başladı. Rüyamda gerilim filminde  değil  de bir macera filminde buldum kendimi.Yanımda çok güzel bir hatun- siyah saç  beyaz ten  kahve rengi gözler  üzerinde beyaz kısa etekli bir elbise -eski model bir arabanın içinde bir benzincinin önündeyiz.Yanımızdaki arkadaşlarımız yemek yemek için kafeye giriyorlar.Aşkımla ikimiz kalıyoruz arabada.Kıza diyorum ki-Kız diyorum çünkü adı yok bende, aşığım ama adını bilmiyorum rüya işte- ölmeden önce senle sevişmek istiyorum.Birileriyle hesaplaşmaya gidiyoruz rüyam da ve ben sevişmeden ölmek istemiyorum.Bir kızla en azından.Kız tamam diyor.Sevişelim.Sevgilim ne de olsa herhalde sevişecek benimle.Peki ama nerde sevişeceğiz aşkımla, neresi var yiyişmek için tuvaleti görüyoruz düşünürken.Hemencecik dalıyoruz tuvaletin içine.Aşkım diyorum öpüşmeye başlamadan evvel benim ağzım kokar.Kız diyor ki saçmalama senin ağzın mis kokar-Kız harbi aşık yani bana- sonra öpüşmeye başlıyoruz.Öpüşürken kızın kalçalarını okşuyorum.Kızdan bana s... çekmesini istiyorum.Tamam diyor.Hayatım da ilk defa bir kızın a.... vereceğim için sevinirken tuvalet kapısındaki delikten bakan bir çift (İçimdeki eşcinsel) erkek  gözüyle yarım kalıyor  işimiz, ilişkimiz.Uyanıyorum.Rüyamda bile bir kıza s..... çektirmek nasip olmuyor bana.

   Peki ben bu erotik rüyayı niye anlatma gereği duydum.Doktorla geçen haftaki seansımız bu konu etrafında şekillendi o yüzden.Ben hiç anal cinsel ilişki yaşamadım.Genelde erkeklerin a.... vermek cinsellik adına yetiyor bana.Erkek derken gay değil.Kızlara ilgi duyan heteroseksüel erkeklerden bahsediyorum.Gay erkekler ilgimi çekmiyor.İlle de kızlara ilgi duyan erkekler olacak a..... verdiklerim. Daha ilerisine  yani anal ilişkiye de  pek sıcak bakmıyorum. Oral seksten ilerisini bir kez denedim olmadı. Sertleşme sorunum var sanıyordum bu yüzden de ta ki doktorum civanım buna şöyle bir yorum getirene dek. Ben penisime oral yaptırarak ki burada dondurma benzetmesi de yaptı kendisi, psikolojik olarak bilinçaltı noktasında aletimi yok etmeye çalışıyormuşum. Yetersiz ve eksik bulduğum penisimi erkeklere oral yaptırtarak  -dondurma benzetmesi burada devreye giriyor- tükenmesini bekliyormuşum. Penisimi oral yapan hetero erkek bir yandan benim penisimi  tüketirken öte yandan da yerine kendi penisini koyacak.Ve bende mutlu sona ulaşacakmışım.Yapmaya çalıştığım şey buymuş içten içe.
Tabi demin de belirttiğim üzere bu istek bilinçaltı düzeyinde kalıyor.Yoksa böyle bir şey bilimsel olarak mümkün değil.Bunu biliyorum.Olsaydı tıp tarihine geçer meşhur olurdum zaten.
  Küçükken yaşadığım travma eşcinsel olmama neden olmuş ve fakat çok ileri düzeyde olmadığı için-Çok şükür-  anal ilişkiye girmeme de izin vermiyormuş.Oral dönemde ve oral ilişki sürecinde dönüp duran bir cinsel dönme dolapta sıkışıp kalmışım.Bu yüzden eğlenceli bir şey olan oral seks benim için utanç ve üzüntü kaynağı olmuş  anlıyacağınız.


  Seans süresinde konuşulan bir diğer konuda aşık olduğum iki erkekti.Bu iki erkekte  heteroseksüeldi.Kızlardan hoşlanan erkekler bende mıknatıs etkisi yapıyor anlayacağınız.Ben burada da babamla olan hastalıklı ilişkimizi ters yüz etmiş aşk zannettiğim şey haline getirmişim.Aşık olduğum erkeklerin peşinde pervane olup her dediklerini yaparken.Kendimi babam  onları kendim yerine koyuyormuşum.Ben babam olup onlara iyi davranıp tanrılaştırdıkça benim yerime geçen  yani evlat olan onlar bana köpek muamelesi yapıyorlar.Ben acı çekip alçaldıkça da içten içe babamı alçaltıp incittiğimi düşünerek mutlu oluyormuşum.Doktor diyene kadar  hiç bu açıdan bakmamış olmakla birlikte gayet yerinde bir tespit olduğunu düşünüyorum.Aşık olduğum iki erkekte ki ikisine de söylemiştim aşkımı beni kullandılar.Kullanıldığımı bile bile arkadaşlık ettim onlarla.Aşkım-arkadaşımın bir şeye mi ihtiyacı var hemen alır bir yere borcumu var hemen öderdim.Bu ilişkiler de  ben tükenene kadar sürer sonra biterdi.Tabi kimsenin beni takmadığını benim onlar için yaptıklarımın yarısını bile yapmadıklarını söylememe gerek yok.Sadece aşk ilişkilerinde değil insan ilişkilerinde de böyleyim ben aslında sürekli kullanılan taraf oluyorum.Almadan veren bir aldıysa on veren.Birinin beni sevmesi çok önemliymiş gibi geliyor.İçten içe hasarlı ve kusurlu olan beni kimsenin sevemeyeceğini düşünüyorum.Birinin beni sevdiğini hissettiğim anda da onun için canımı veresim geliyor.Bir sürü şey yapıp sevdiklerim için sonra onların da benim için bir sürü şey yapmasını bekliyorum.Kimse benim kadar abartılı şeyler yapmayınca da demek ki diyorum beni gerçekten sevmiyorlarmış.Ondan sonra o kişiden uzaklaşıp köpekçe sevebileceğim bir başkasını arıyorum. Otuz senedir sonu beli bir tiyatro oyunu oynuyorum anlayacağınız. Hep aynı finalden sıkıldım ama artık. Bu sefer trajik olmayan bir son mutlu bir final olsun. Seyircilerde bende ağlamayalım artık kimse üzülmesin herkes gülsün istiyorum.
          Tanrıyı affetmem lazım.Kulağa aptalca geliyor dimi.Tövbe de haşa o nasıl laf .İnançlı biri olsaydım dinden çıkmıştım şimdiye.Allahtan Allaha inanmıyorum.Benim adıma sorun yok yani ötesini  doktor düşünsün.Ne de olsa bana bunu yapmam gerektiğini söyleyen o yani en azından şıklardan birinde tanrı adını o verdi.Üç kişiden birini affetmem gerekiyordu.Ya kendimi -bu çok zor-  ya babamı-bu daha da zor- ya da tanrıyı affetmem .Bende Tanrıyı seçtim.İmam hatip kökenli bir dinsiz olarak inanmama noktasında vicdanım son derece rahat.Sanırım bu yüzden tanrı şıkkını işaretledim.Zaten inanmadığım birini affetmemde hiçbir zorluk yok.İnansaydım affetmezdim ama ,inansaydım dualarımı niye karşılıksız bıraktığını sorardım ona sözde mucizelerinden birini bana niye göstermedin? Şerefsiz piç derdim. Ben dayak yerken nerdeydin ben arkadaşlarıma pislik düşünüp suçluluk duyarken sürekli utançla yaşarken namaz kılıp  dua ederken beni normal yap diye sana, sen nerdeydin? Benim yaşanmamış yıllarımın hesabını nasıl vereceksin  şerefsiz? derdim.Ya da korkar diyemezdim.İnansam diyemezdim inanmıyorum diyorum.İnsanlarla bile çatışmaya girmekten korkan ben tanrıya mı kafa tutacağım.Güldürmeyin beni filmmi çeviriyoruz burada Titanların Savaşı İslami versiyon.Allaha şükür ki inanmıyorum.İnansam sıçmıştım.O kadar küfrü et et sonra da af dile. Olacak iş mi bu ama durun bir şeyi unuttuk affetmesi gereken benim burada. Bu benim hikâyem benim terapim benim kızgınlığım. Ben iki küfür ettim ne olmuş.O da hayatımı bok etti.Ödeştik mi? Ödeşmedik. Günlerce küfretsem kızsam yine ödeşemeyiz. Duşa girsem GİDEN GÜNLERİM OLDU HAYATIM BOKA DÖNDÜ ÖMRÜMÜN YARISI PİÇ OLDU diye anırsam. Faceye atsam milyonlarca insanla birlikte tanrıya küfretsem yine ödeşemeyiz. Senle ödeşemeyiz. Sen varsan. Benden güçlüsün sana gücüm yetmez. Babamla da ödeşemeyiz çok salak olduğu için hayatımı nasıl mahvettiğini zaten anlamaz, anlayamaz. Ben bir tek kendime ödetebiliyorum. Hatalarımın bedelini.Ben sadece sonucum oysa sebebler suçlanmalı başkaları kusurlu cezayı çeken benim.Hiç affedilmeyecek ama aslında benim de olmayan bir suçun kefaretini çekiyorum.Kendimi affedemiyorum.Rahşan affı gibi olur çünkü tekrar aynı hataları yapabileceğimi biliyorum.D şıkkını seçsem hiç biri desem.Affetmesem hiç kimseyi hiçbir şeyi ezilsem suçlarımın altında.Ezildikçe ezilsem.O zaman da hiçbir şey değişmeyecek.Ben değişmek istiyorum oysa.Bıktım artık tırtıl misali  sürünmekten.Kelebek olmak istiyorum.Uçmak istiyorum hayata karışmak , hayatla barışmak istiyorum.Ama olmuyor.

  Bazen babama ben gayim diyesim ağzına sıçasım geliyor. Belki de sadece bu yüzden bile gay olmuş olabilirim. Erkekliğiyle övünen babamı gayliğimle bitirip öldürmek. Onun ebesini s...... istiyorum. O şerefsiz ibnenin anasını bellemek g..... kan almak istiyorum.Piç piç piç.Başka bir şey değil.Adam bile değil.Karısını çalıştırıp  parasıyla geçinmiş yıllarca ve bundan zerrece gocunmamış biri beş para etmez ibnetor ama yinede hayatımı bok etmeyi becerdi.Beni becerdi erkekliğimi hayatımı aldı elimden.Her şeyimi aldı.O kadar kötü şeyler yaptım ki o kadar çok  adilik.Beni kimse affetmez bende dahil.
                      Açık adresi yok hayatta
                      bir dikili taşı ait olduğu kimse yok
                      bir semt yok benim dediği
                      bir memleket yok toprağına gömülmek istediği
                      kendine yabancı dünyaya yabancı
                      hem içinde yalnız  hem dışında
                      sevmeyen ve  sevilmeyen kimse tarafından
                      yaşasada bir ölsede
                      aslında çok istesede ölmeyi beceremese bir türlü
                      çok istediği halde yaşamayı beceremediği gibi
     

  Boşlukta sallanıyorum sanki bir adım sonra uçurumdan yuvarlanacağım. Sürekli tetikte sürekli gergin.Her an savunmaya hazır her an kavga edebilecek gibi yaşıyorum.Eskiden gençken yani sanki her an biri gay olduğumu  anlayacak gibi gelirdi.İnsanlar gay olduğumu anlamasın diye aşırı erkeksi davranırdım.Bugünlerde aşırı kaba olmamın sebebi de budur sanırım.Sürekli insanları kırıyorum.Kendime ceza vermemin bir yoluda bu olsa gerek.İnsanları üz sonra da üzül.Kimseyi kırmak üzmek istemiyorum artık en çok ta kendimi.Ruhum Müslüm konserinden çıkmış gibi jilet yaraları içinde.Ama kararlıyım  Mahsun Kırmızıgül şarkıları gibi olacağım artık.Al beş artı bir ses sistemi ver müziği vur patlasın çal oynasın. Yıkılmadım ayaktayım gayliğimle  başbaşayım gay lobisi yenilmedim buradayım. Söyle sabahtan akşama yeri göğü inlet.İçimdeki erkek az kaldı sabret yanına geliyorum.Duydun müziğin sesini süre başladı.Az daha sık dişini.Bitti

[Paronoid]

Seni tebrik ediyorum cesaretinden dolayı herkes söyleyemez bunları emin ol
3 kişiden birini affetme seçeneğin varken sana göre en kolayı Tanrıyı affetmek gibi geldiysede en zorunu seçmişsin
babanı bir gün affedersin ölür kalır yeni şeyler olur
kendinide bir gün affedersin ama
Tanrıyı affetiğin zaman hayattan zevk almaya başlarsın
tüm insanlar çevremizdeki herkes başına gelen kötü olaylardan dolayı Tanrıya küserler ama
kendilerine bile itiraf edemezler ne zamanki
affederiz işte o zaman büyük bir yol kat edilir içimizde

[psikolog]

azdım çoştum koştum‏

Hayatım çok boktan otuz yaşını aşmış biri olarak hayatıma çoktan bir yön vermiş olmam lazımdı biliyorum farkındayım ama olmadı nasip değilmiş be değilmiş işte ne siyah olabilmişim ne beyaz grinin tonlarında kalmışım buda benim kaderimmiş be buda benim alınyazımmış Allaha tefekkür etmek lazım ya daha kötüsü olsaydı ne mesela 30 yaşında yaşanmamış bir hayattan kötü ne olabilir bir düşüneyim hmm 30 yaşına gelmeden ölmek mi acaba bir sürü dert çekmeden kirletmeden beyaz sayfalarını yüreğinin ölmek mi bumu daha beteri yemeyin lan beni olmadı bu o zaman ne olabilir şükretmemi gerektiren hmm düşüneyim düşüneyim bulamadım gay olmaktan beter bir şeyi  olmadı demek ki neymiş murat gaymiş 
niye ben a... başkasının hayatına sıçsaydın ya git Yahudilerin topunu gay yap sevmiyon zaten a.... ibnelerini
 benle derdin ne hak dindik bide sen seviyordun Müslümanları sie
...
Yalancısı
Sen ne bok yemeye uğraşıyon lan benle ne alıp veremediğin var ...
Ne istion benden .... yetmedimi
Çektiğim
Yetmez mi
Gözyaşlarım daha gelme üstüme daha gelme barışalım kaynaşalım özel günlerde buluşalım hasret giderelim ama gelme üstüme ne olur gelme tükendim ben öldüm Boş bir kabuk var başka da bir bok yok artık bende şeklen varım ruhen yokum ...... ......... git amerikaya taş yağdır git kavimleri helak et benle ne derdin var benle ne zorun hay ben .... ....... ..  ilahi güç sana sürekli küfrediyom hadi çarp beni yamult ellerimi hadi hay ... mucizeni görmedik musibetlerini görelim bari iyi bir .... yapma sen ölürsün yoksa dimi ölmezsin ama dimi sen doğmayan ve doğurmayansın  hep var olansın  sie yalanını ..... ne atıyon ne tutuyon ne dion lan sen kime dion bulmuşsun malları kandırıyon sie ... tanrıymış hahaha
   ben çok kızgınım ya anneme kızgınım babama kızgınım e..... e kızgınım r..... e kızgınım abime kızgınım kızkardeşime kızgınım teyzeme kızgınım kendime kızgınım  her kese kızgınım birine kızgın olmam için o kişiyi tanımış olmam yetiyor öylede güzel bir huyum var gereksiz bir nefret barındırıyor içinde  her daim bünyem
 birinden nasıl nefret edersin madde bir o kişiyi saçma sapan bir şekilde çok sever gözünde ilahlaştırır onun için her şeyi yapar yaptıkça tükenir tükendikçe  o kişiden kopmak ister kopmak istedikçe daha çok yapışır yapıştıkça daha çok kopmak ister sonrada kopmak için bahaneler üretir üretir ve üretirsin bam bitti artık o kişiyi hem sever hem nefret edersin al sana shakespeare  oyunu trajik son

ha bide fedakarlık şıkkı vardı onu unuttum sürekli fedakar olacan oğlum artık aklına gelecek hemen her konuda fedakar olacan olacanki kendini tüketesin nefretin artsın kızgınlığın prim yapsın faiz alsın kat kat artsın
hakkını aramıyacan kimseyle çatışmıyacan kimseyi üzmeyecen kimseyi sinirlendirmicen vs vs bunlarda diğer şıklar say say bitmez  ya aslında şıklar neyse

 nefes aldıkça ölüyorum nefes aldıkça ölüme koşuyorum sie ... ölmem daha kötüye bir bok olmaz her önüne gelene pislik düşüneni tanrı yanında ne yapsın o iyileri alır okey kurar bize de bok yemek düşer ben senin gibi yaradanı .... .. nasılsa sansüre uğrar küfürlerim yazmaya uğraşmayalım dimi .... ta ben senin … yapim sanki ben istedim böyle olmak sanki sordu biri bana gay mi olcan heteroseksüel mi olcan çabuk karar ver diye 30 saniye süren var gong ve süre başladı bende cevap verdim hemen  gay olcam lan gay olayımda ne kadar acı varsa çekeyim şu yalan dünyada öte tarafta da bir güzel yanarız tam olur değmeyin keyfime zaten benim idealimdi acı çekmek anne karnın da tek derdim buydu şu s..tiğimin dünyasın da nasıl daha fazla acı çekerim diye çok kafa yordum dışlanmış bir türe ait olmaktan güzeli var mı al sana kepçe kepçe acı hay a... ben böyle işin vay arkadaş ya bu nasıl iş seçmediğim bir şeyin hesabını soracaklar bana irade verdim diyecek bilmiş g.. onu kullansaydın onu kullansaydın da bir erkek gördüğün de ona iştahla bakmasaydın diyecek içinden gelmeden bir kızla olsaydın diyecek bir kızla evlenip onun da hayatını mahvetseydin diyecek bu nasıl adalettir a... bu nasıl terazi

Benim kimseye sözüm yok aslında artık pek bir beklentimde yok hayattan yana doktora gidiyorum düzeleceğim a... diye çoşturuyorum kendimi ama aslında inanmıyorum buna düzeleceğime gayim a.. istemiyorum ama gayim bir erkek çekici geliyor bir kızda çekici geliyor ama arada  o zaman biseksüelim a.... biseksüelim işte vay arkadaş ya bunda bile net bir kararım yok neyim ne değilim gay biseksüel heteroseksüel bu nedir ya a.. bu nasıl iş kahpe dünya yedin beni kafam bir milyon olmuş rüyalarımda kızlar fantezilerimde erkekleri arzuluyorum rüyamda erkekte görüyorum fantezilerimde kızda beceriyorum bu belirsizlik canımı sıkan gri renk bana yakışmıyor ama üstümde inatla rengimi bulmak istiyorum artık canlanmak coşmak depara kalkmak istiyorum doktorun sihirli değneği olsun bana sürtünsün onla istiyorum -bu yazdığımdan cinsel mana çıkaranın anasına slm -doktorum civanım iyi et beni ben kafayı yedim az kaldı beynimin boşalmasına bu nasıl iş be bu nasıl adalet hakkım olanı elde etmek için bir ton para harca garantiside yok bide düzelmenin ama uğraş dur bir ümit peşinde s.... böyle işi vay arkadaş ya.Bitti.



27 Mayıs 2010

[psikolog]

    Bu insan nefsi, şüphe ve zan yeridir. Sen ondan bunları hiçbir yolla ve hiçbir zaman yok edemezsin. Ancak bu âşık olmakla mümkün olabilir. Âşık olunca içinde artık hiçbir şüphe ve zan kalmaz. Senin bir şeye karşı olan sevgin, seni kör ve sağır eder (H.) buyrulmuştur.
    İblis, Âdem’e secde etmeyip, Tanrı’nın emrine karşı gelince : ‘Beni ateşten yarattın da, onu çamurdan yarattın (66).’ Dedi. Yani, benim olanın aşağı olana secde etmesi nasıl yakışık alır? İşte İblis, Tanrı ile böyle mücadele etmesi, ona karşılık vermesi yüzünden, Tanrı’nın lânetine uğradı ve huzurundan kovuldu: ‘Ah Allah’ım! Hepsini sen yaptın. Senin bozgunculuğundur. Bir de bana lânet edip Âdem de günah işlediği için Tanrı ona: ‘Ey Âdem ben yaptığım halde, sen yapmışsın gibi gösterdim. Ve işlediğin günahtan dolayı seni azarladığım halde, benimle niçin tartışmadın? Senin delilin yok muydu? Ve niçin bana: ‘Hepsi senden, sen yaptın; dünyada senin istediğin her şey olur ve istemediğin hiçbir şey olmaz, demedin. Bu kadar yerinde, doğru ve açık bir delilin olduğu halde, hiçbir şey söylemedin.’ buyurdu. Âdem: ‘Ey Tanrım! Biliyorum, fakat senin önünde terbiyemi elden bırakmak istemedim. Sana olan aşkım bırakmadı ki karşı geleyim.’ dedi.
    Buyurdu ki: Bu şeriat su içecek yerdir, yani kaynaktır. [Tıpkı] padişahın divanına benzer. Orada emir, nehiy, ölüm cezası, adalet gibi padişahın hükümleri, gerek halka gerek hususi kimselere karşı mevcuttur ve parasız olup, birçok düzenleyici ve faydalı şeylerle doludur. Âlemin kararı bununla kaimdir. Fakat dervişlerin ve fakirlerin halleri padişahla görüşmektir. Hâkimin ilmini bilmek nerede: İlmi ahkâmı bilmek nerede! Ve ilm-i hâkimi bilmek ve padişahla görüşmek nerede! Bunlar arasında çok büyük farklar bulunur. Eshâb ve onların durumları medreseye benzer. Bu hocası olur ve mollaya kavrayışına, anlayışına göre bir aylık bağlar. Birine on, birine yirmi, birine otuz kişilik kadar verir. Biz de sözü herkesin anlıyacağı, kavrıyacağı ölçüde söylüyoruz. Çünkü, Peygamber: ‘ İnsanlarla, onların akılları nisbetinde konuş.’ Buyurmuştur. Tanrı daha iyisini bilir.

HZ MEVLANA " FİHİ MAFİH"

[LacivertEmre]

Bilader var olmadığına inandığın bir Zat'tan nasıl nefret edebiliosun ki?
Hem diosun ki yoktur?
Yok dedikten sonra artık bitmiştir.
Var olmayan bir şeye karşı ne aşk duyabilirsin ne de nefret!

Ya Tanrı'nın varlığına inanıyorsun. "Ve hayatımın bu durumda olmasının musebbibi Tanrı'dır." , diyorsun.
Bundan dolayı onun var olduğunu bildiğin halde yoktur diyorsun. Yani sen kendine karşı bile dürüst değilsin.
Yalancının tekisin?

Yada gerçekten Tanrı yoktur diyorsun. Öyleyse de var olmayan bir şeyi affetmeye çalışıyorsun. Yani gerçeklikten kopmuşsun. Kısaca, akıl mantık ruh sağlığın ciddi derecede bozuk. Ne dediğini bilmez meczubun tekisin?

Son ihtimal ise daha gerçekçi. Aslında senin Tanrı dediğin şey aslında bambaşka bir şey.
Yani affetmeye çalıştığın şey aslında "Tanrı" değil. O sadece metafor.
"Tanrı" ile neyi kasdettiğini bi düşün bakalım.
Tanrı sen misin? Baban mı? Yoksa "Tanrı" babanla senin arasındaki bir tür bağ mı?
Yoksa Bunların ötesin bambaşka bir şey mi?
     Emre V. Lacivertoğlu
     LacivertEmre@hotmail.com

[psikolog]

…