Gönderen Konu: Mağdur Bir Annenin Kurtarıcı Rolündeki Kızı  (Okunma sayısı 81 defa)

Medblue

  • Newbie
  • *
  • İleti: 1
    • Profili Görüntüle
Mağdur Bir Annenin Kurtarıcı Rolündeki Kızı
« : 09 Kasım 2025, 02:22:27 ös »
'Mağdur Bir Annenin Kurtarıcı Rolündeki Kızı'

Ailem ve Hayat Hikayem

Merhaba, ben tıp fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Evlenmiş olmak için istemeye istemeye görücü usulü ile evlen(diril)en bir anne ve  babanın kızı olarak dünyaya gelmişim. Annem ev hanımıydı, babam bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Kendimi bildim bileli evde bir huzursuzluk hakimdi.  Öfke kontrolü olmayan, ceviz kabuğuna sığmayan şeyleri bahane ederek anneme bağırıp çağıran, camı çerçeveyi indiren (mecaz değil) bir baba; babamdan korktuğu için sürekli diken üstünde olan ,aşırı fedakar ömrünü evlatlarına adamış bir anne ile büyüdüm. Evin neredeyse bütün sorumluluğunu annem üstlenmişti.

İlkokul, ortaokulda çok başarılı bir öğrenciydim. Annem hep ödevlerime yardım ederdi. Hayatımın her alanında annem vardı, temel ihiyaçlarım, derslerim vs. ile hep annem ilgilenirdi. Babamın ne benle alışverişe çıktığını ne de okul toplantılarına geldiğini bilirim.

Fen lisesini kazandım, orada da derslerim hep iyiydi.  Annem daha iyi çalışabilmem için bana evde hiç sorumluluk vermedi, ev işlerinden pek anlamam o yüzden. '' Sen yeter ki oku, ben sana hiç ev işi yaptırmam, oku da benim gibi olma'' dedi hep. Bu hayattan tek kurtuluş yolum buydu: okuyup iyi bir meslek sahibi olmak.  Babama da haksızlık edemem, yaşadığı sorunların acısını evde bağırıp çağırarak, doğum günlerimiz, bayramlar dahil en özel günlerde hayatı bize dar ederek çok yardımcı oldu bana. Böyle yapmasaydı bu kadar deli gibi çalışır mıydım emin değilim, sağol baba hakkını ödeyemem!

Üniversite sınavında derece yapıp iyi bir tıp fakültesi kazandım. Sonunda başarmıştım.
 Annem çok sevindi. Verdiği emeklere, çektiği acılara değmişti, doktor kızı olacaktı. Babam ise aynı coşkuyla karşılamadı bu başarımı. Ne beni içtenlikle kutladı, ne de yanımda olduğunu hissettirdi. Ama buna bile üzülecek durumda değildim, sonuç olarak bu hayattan da babamdan da kurtuluyordum!

Ben üniversiteye başladıktan sonra annem boşanmaya karar verdi. Artık evliliğini sürdürmek için de hiçbir sebebi yoktu çocukları büyümüştü, gençliğini feda ettiği evlatları bundan sonra her daim onun yanında olacaklardı! 

Üniversiteye başladığımda rüyada gibiydim. O kabus gibi günleri yaşadığım evden uzakta , okulumda yeni arkadaşlarımla çok mutluydum. Evden uzakta her şey yolunda gibiydi başlangıçta, öyle zannetmiştim. Fakat oradan uzakta olsam da yanımda getirdiğim kaygılarım, korkularım beni takip etti.
 
Annemi, kardeşimi düşünmeden edemiyordum. Annem o zamanlar boşanma sürecindeydi. O orada üzgünken, bir sürü sorunla uğraşıyorken ben de burada sorumluluklarımı yerine getirmeliyim diye düşünüyordum.  Sınavlarıma iyi çalışmalıyım, sınıfta kalmamalıyım. Bir an önce doktor olayım ki annemi bu rezil hayattan kurtarabileyim! Gezdiğim eğlendiğim zamanların tadını çıkaramıyordum, annem mutsuzken ben mutlu olduğum için kendimi suçlu hissediyordum! Kendi tırnaklarımla kazıyarak geldiğim yerde mutlu olmayı bile reva göremedim kendime.

Annem açısından baktığımızda çok iyi bir evladım, onun sözünden çıkmıyorum okulumda gayet başarılı bir öğrenciyim. Böyle olmaktan ben de memnundum, annemi gururlandırmak hep beni mutlu etmişti. Annemin bu zorlu günlerinde ona iyi bir teselli kaynağı olduğumu düşünüyordum, eşiyle sorunlar yaşasa da kızı sayesinde yüzü gülüyordu çok şükür! Bu yüzden önceki sene bir sınavdan kaldığımda anneme söylemekten çekinmiştim, ya bana kızarsa yeterince çalışmadığım için, ya onu üzersem.. Hata yapmaya hakkım yok gibi düşünüyordum.

Birçok konuda anneme danışırdım. Onun razı olmayacağı hiçbir şey yapmadım. Yapmazdım da, çünkü annem hep benim için en iyisini isterdi. Onun sözünden çıkmazdım, çıkmaya da cesaret edemedim uzun süre. Annemin kanatları altından çıkıp uçmaya cesaretim yoktu, buna da hazırlanmadım.  Annemden bağımsız bir hayat düşünemiyordum!