Merhabalar . Çok kıymetli ve Saygıdeğer Psikoloğumuz Hüseyin Kaçın’ın neredeyse her terapimde terapi yazısı yaz demesine rağmen ben bazı sebeplerden ötürü biraz da ertelediğimden dolayı bir türlü işin başına geçip bir terapi yazısı yazamamıştım ancak şu son olan olaylardan sonra belki günün birinde -vakti zamanında bizde olduğu gibi- bu Aile Hastalığından nasıl kurtulabilirim diye düşünen birileri olur diye kendi yaşadığım terapi serüvenimi en baştan yazmak istedim . HK dan aldığım seanslardan ne öğrendiysem ses kayıtlarını baştan dinleyip ayrıntılı bir şekilde yazacağım bu sayede bir ümit terapi almak isteyip de alamayan bir arkadaşımın daha iyileşme yolculuğuna başlamasına sebep olabilirim . İyileşmesine demiyorum çünkü o bence ne benim ne HK nın yapabileceği bir şey . Tamamen kişinin kendi mücadelesiyle olabilecek bir şey kişinin mücadele etme gibi bir düşüncesi yoksa özbenliğine ulaşması gibi bir düşüncesi yoksa istediği kadar HK dan terapi alsın yinede çok bir şey değişceğini sanmıyorum . Hayatın kendisi başlı başına bir mücadele değil mi zaten ? HK zaten bu konuda “Eşcinseller zoru başarıyolar.” diyordu terapilerde.
Kısaca ailemden bahsetmek istiyorum zaten genelde aile yapımız birbirine benziyor çünkü HK’nın dediği gibi ‘‘Eşcinsellik bir Aile Hastalığıdır.’’
Çevremdekilere göre dindar bence adı dindar olan bir ailem vardı Kendimi Bildim Bileli hep Anne babam kavga ederlerdi birbirlerine sevgi gösterdiklerini hiç görmedim diyebilirim babam hep annemden şikayetçiydi annemin de çok duygusal bir yapısı olduğu için Maalesef ki psikolojisi bayağı bozuldu ve aklını yitirme noktasına kadar gitmeye başlamıştı sinir krizleri öfke krizleri oluyordu sık sık . Babamın ailede otoritesi fazla yoktu Sadece para için sanki o ailede vardı Sevgi göstermeyi hiç bilmezdi sebebi ise onun da sağlıklı bir ailesi yokmuş ve onun hem annesi hem babası ona sevgi göstermemiş aileden uzak yatılı yurtlarda kalmış oda hep bir sevgi arayışındaymış aslında ama maalesef bulamamış haliyle almadığı sevgiyi bizede gösteremedi
Annem de çok farklı değil sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçirmiş baba anne hiç doğru dürüst bir Sevgi göstermemiş aslında babamla annem tencere kapak gibiler bunu bir keşfedebilselerdi belki aralarındaki ilişki başka olurdu bize bu kadar zarar gormezdik . İkiside büyüyememiş sadece yaşları ilerlemiş iki çocuk . Böyle olunca tabiki en çok zarar gören ailenin ilk evladı oluyo yani ben .
Çocuk yetiştirmeyi Annem de babam da bilmezdi ama annem en azından sevgi gösterebiliyordu o yüzden bir annenin vermesi gereken ilgiyi ve sevgiyi verdi . Tabiki babam ve ailesi yüzünden geçirdiği sinir krizleri bize çok kötü travmalar bırakmış olabilir ama en azından gereken Sevgi ve ilgiyi verdi ve duygusal bir karakterin inşası başlamış oldu.
Babamda ise işler öyle olmadi . Burda babamla iliskime geçmeden önce bir şeyi ara bilgi olarak kısaca geçmek istiyorum . Ailede yaşanan travmalar ve çozüm yollarıyla alakalı bir kitap okuyorum şuanda ve orda gördüğüm bir şey var ve benim babamla ilişkimin neden tuhaf oldugunu açıklıyor bir nebze . O kitapta diyordu ki çocuklar -0 ile 5 yaş arasiydi diye hatırlıyorum- anne babalarından alınan ilginin herhangi bir sebeple velev ki önemli bir gerekçesi olsa bile kesildiğini görürlerse o çocuğun zihni bu kişi güvenilmez biri der ve ondan ilgi almayı keser bidahada almaz diyordu . O kitapta verilen örnekte önemli bir ameliyat için ebeveynlerinden biri bir süre hastanede yatıyor ve o çocuğun beyni o ebeveyni ile bağını koparıyordu ve bidaha da ondan ilgi beklemiyordu . Benim hayatımda böyle bir dönem olmuş mu acaba ki diye sorguladım çünkü ben küçüklüğümden beri hiç babamla aramda bir baba oğul ilişkisi hissedemiyordum hep üvey çocuk gibi hissettim kendimi sanki babam ölmüş ya da benden uzak başka bi yerde gibi . Sonra o kitabı okuyunca babamın ve amcamın anlattığı bir olayın buna sebep olduğunu gördüm o da şu : Babam ben doğduktan sonra askerliğe gitmiş ben yürüme çağına gelinceye kadar beni annemle amcam büyütmüşler. Çünkü dedemgil ve amcamgil ile altlı üstlü oturuyoruz . Sonra babam bir keresinde ziyarete gelmiş amcam da beni götürmüş burada babam şunu söylerdi ben bu kim dedim seni görünce derdi amcamdan yeni öğrendiğim şey babam karşıdan geliyormuş ben bir kaç adım ona doğru atmışım sonra “babaa” diye arkamı dönüp amcama sarılmışım. Bunu onlar kahkahalarla anlatıyorlar ama aslında o yaşımdan itibaren babamla ilişkim kopmuş ve ona karşı kalbimi hiç bağlayamamışım. Gerçekten de hala amcamı gördüğümde onu babam olarak hissediyorum onunla baba oğul gibi gibiyiz onun iki kız çocuğu var sadece beni görünce oğlum geldi der ve seni bu çocuklarımdan ayrı tutmuyorum derdi . O kitabı okuyunca böyle bir aydınlanma yaşadım neden babamı hep üvey baba gibi hissettim sorusunun cevabını bulmuş oldum . Şimdi onunla aramdaki ilişkiden bahsedeyim .
Babam küçüklüğümden beri Benden hiç memnun olmadı hep benden utandı insanlar arasında birisi bana laf etse susardı desteklemez savunmazdı istediği gibi erkek olamadığımı görüyordu ki iyiki de olmamışım halimden çok memnunum . Çevrem niye bu kız gibi diye dalga geçerlerdi bir de bunlar koca koca insanlar ama işte beyin olgunlaşmayınca yaşın ve cüssenin artması bir şeyi değiştirmiyor . Onlar dalga geçerken haliyle babam rezil oluyordu. Babamda zaten pısırık içe kapanık birisi tabi o zamanlar küçük olduğumdan babamın dertlerini düşünmüyorum o benim gözümde o zamanlar zayıf güçsüz ailesine zulmeden kendi kafasina gore takilan dini de bu işlerine alet eden birisi . Büyüyünce duygusal analiz zekamizda bu hastalığı yaşayanlarda arttığı için o zaman babamı anlamaya başladım tabide neye yarayacak yazdıkça zamanla göreceğiz.
(iyileşmenin formülü biraz burda da gizli)
Okul hayatım tamda HK nın röportajlarda verdiği gibi. İlkokulda kız gibi diye dalga gecilir erkekler arasinda var olunamaz kız arkadaşlarla takılır ortaokulda … lisede….. böyle oluyor diye anlattığı bir röportajı var onu izlemenizi tavsiye ederim kısacası erkeklerin icinde var olamadım hiç bir zaman . Linkini koyuyorum buraya o röportajın .
https://doludizgin.org/izle bu linke tıklayıp Hüseyin Kaçını arattığınızda karşınıza geliyo ve gerçekten çok güzel ve bilgilendirici video izlemeyenlere tavsiyemiz olsun .
Bu sorunu ortaokulda 7. 8. sınıfta fark etmeye başladım kızlara karşı hiç bir çekim olmuyor erkeklere karşı oluyordu ve bunu kabullenmem çok zor olmadı öyleyim diye hiç depresyona girdigimi hatirlamiyorum benim hayat felsefem tutkuyla yaşamak . Eğer ki bir şeye tutkuyla bağlanıyorsam o her ne kadar zor bir şey de olsa fark etmez mücadele ederim ama tutkuyla bağlanmadığım bir şeyi de zorla yapamam sırf hayat şartları böyle diye çevreme uyum saglayamam ki böylede oldu kendim olarak mutluyum yaptigim her işte velevki beni eleştirenler olsada . Böyle söylüyorum ama tabikide eşcinselliğin normal bir şey olmadığını fıtrata aykırı olduğunu bildiğimden kendimle düşman olmadan bunu nasıl çözebilirim araştırıyorum Allah'ıma ne kadar Hamd etsem azdir karsima HK nin terapi sitesi cikti o zamanlar 10. sınıftım diye hatırlıyorum . Biraz arastirdim onun istanbulda yasadigini öğrendim . İstanbula gittigim zaman bu adamla görüşmeliyim diye düşündüm çünkü başka kimsede kayda deger bir çözüm yolu göremedim. Ondan sonraki süreçte bu hususta nasıl zevk alıyorsam o şekilde yaşadım tabiki Ailemden kimsenin haberi yok bu durumdan . Dinimin de bu hususta koyduğu ölçütler belli Zina yapmadığım sürece böyle hissetmemin bir sorun olmayacagini bildigimden sadece masturbasyonla işimi halletmeye çalışıyordum ama sonrasında çok kötü bir bunalım oluyordu bunun sebebini ise sonradan ögrendim. İlerde yazacağım unutmassam .
Üniversiteye geçip İstanbula gelince HK ya ulaştım ve ilk seansa gittim . Seans öncesinde nasıl bir kafa yapımın olduğundan bahsedeyim ki seanslar ilerledikçe gerçekleşen değişimin ne oranda olduğunu da görmüş oluruz .
Kiz erkek ilişkilerinden nefret ederdim erkeklerin hayatlarında aktif olmaları bende dışlanmışlık hissi uyandırıyordu çünkü ben o güce sahip değilim diye düşünüyordum şiddetli anksiyete krizleri yaşıyordum bu da benim kendimi geliştirmeme engel oluyordu babama düşmandım anneme sahip çıkmaya çalışıyordum annem sürekli büyüde beni kurtar oğlum dediği için . Hayatı eğlence odakli yasiyordum güneş batarken evden çıkıp kafelerde avmlerde takılıyordum. Müzik bağımlısıyım kafa dağıtayım diye degil müzik dinlerken kurduğum hayaller için ve o hayallerdeki güçlü , kimsenin ezemediği para derdi olmayan beni o zamana kadar ezmiş olanlara öfkeyle ve hırsla kibirle baktığım benden zevk aldigim icin dinliyordum . O duygusal boşluğumu müzikle ve kafelerde tek başıma takılarak kapatmaya çalışıyordum ama malesef o duygusal boşluk benim düşündüğümden daha da derin olacak ki bir türlü kapanmamıştı. Aynı zamanda cinselligimde bu oranda fazlalaşıyordu doymuyordum hic bir seyden resmen ve bu beni bunalima sokuyordu birisiyle iliski yasamayi bile istiyordum artik birisi teklif etse veya zorlasa karşı koyamayacak duruma çoktan gelmiştim ama ilk adimi ben atamazdim çünkü aklima mensubu olmaktan şeref duyduğum dinim geliyordu , birde -Allah sanki korunayim diye vermiş- sosyal anksiyetem beni engelliyordu . Artık tedavi olmadığım takdirde bu işin sonunun iyi olmayacağını görebiliyordum git gide erkekliğini kaybettiğimi hissediyordum tıpkı sigara içen birinin akciğerlerini kaybetmesi gibi eger acele etmezsem sonu iyi olmayacağı aşikardı .
Ders çalışamıyordum bunalımlardan sürekli kendimi bir şeylerle tatmin etmek istiyordum neşemi yerine getirmek istiyordum bulunduğum şehirde de pek fazla aktivite olmadığı için yks’yi iple çekiyordum çünkü İstanbul’a gitmeyi çok istiyordum bunun sebebi psikolog için değildi beni İstanbul’a çeken bir şey vardı adeta sanki kendimi bulacağım şehir o şehir gibi hissediyordum ve enerjisine güzelliğine asaletine hayran kaldığım bir şehirdi benim için İstanbul . Sonunda yks süreci bitti hızlı geçicem orayı ben istanbul’da yaşamaya başladım her şey düzelecek sanıyordum ailemden uzaklaşınca ama olmadı benim erkekliğim günden güne eriyordu artık çünkü hüseyin kaçından 2 sene önce yani 10.sınıfta haberim olmuştu haliyle o 2 senede ben malum aktivitelere (masturbasyon porno) devam ettim ve yks den sonra istanbula gelince istanbulda da aynı şeyleri yaşadım her akşam bunaldığım için müzik dinliyerek beşiktaş sahilde oturmaya başladım kendimi kaybediyordum ve bunun sadece masturbasyon bağımlısı olduğum için olduğunu zannediyordum ama asıl sebebin ne olduğunu sonra farkedicem . Tam bu sıralarda hayatıma bir erkek girdi tam o bunalımların depresyonlarımın devam ettiği sırada ismine A diyelim . Dost diye adlandırıyordum ama hayır ben ona resmen aşık olmuştum tabi buna aşk denmez aşk insanı yormaz bildiğiniz uyuşturucu bağımlılığı gibi bir şey bu önce ot çekiyo gibi hissediyorsunuz o kadar da zararı yok gibi sonra git gide sürekli arttırdığınız sonunda felaketlerle sonuçlanan bir bağımlılıktı bu, ama ne bilsin o zaman bu sevilmeye aç çocuk bunu kendimi bir anda içinde buldum bu bağımlılığın . Onunla tanıştıktan sonra ben duygusal boşluğumu onunla kapatmaya çalıştım adeta o kanayan yaraya kirli mi temiz mi bakmadan bez basıyordum çok büyük bir hata ama sonra anlıycaz neyse o hayatıma girince kendimi iyi hissetmeye başladım ve artık mantıklı düşünmeye başladım ve aklıma çok kıymetli ama bir türlü değerini türk toplumunun da islami camianın da psikoloji camiasının da fark etmediği Hüseyin KAÇIN’dan terapi alma fikri geldi ve gittim .
Seans sonrası:
İçeri girdiğimde gerçekten babacan bir adamla karşılaşmak beni rahatlattı . Sonrasında beklemediğim bir sekilde hızlı hızlı pasif fantazi mi kuruyorsun aktif mi , hiç bir ilişki yaşadın biriyle , porno izliyor musun gibi kimseye soylemediğim sorular sorması bende bir şok etkisi yaratsada sonrasında bu adam bu işe hakim hissi uyandırdığı için kendimi onun eline teslim ettim ve ondan bir şey gizlemenin tedaviyi olumsuz yönde etkileyip süreci uzatacağını hissettim zaten ne için geldiğim belliydi gereksiz boş bahanelerle adamın işini zorlaştırmak aptallık olurdu . Yapmam gereken neyse onu yapıp bir an önce istediğime ulaşmaliydim çünkü zaman çok kıymetli ve ömrümün geri kalanını bu şekilde yaşamak istemiyordum. Dediklerini İlk başta ses kaydına almadım sonra ses kaydına almamın ve terapi yazısı yazmamın benim için daha yararlı olup iyileşmemi hızlandıracağını söyledi . Şimdi verdiği tavsiyeleri yazacağım
1.Masturbasyon yap ve Porno izlemeyi bırak :
Belki bu madde tuhaf gelebilir yapmıyor muydun diye sorabilirsiniz . Yapmayı bırakmıştım 40 günden fazla sürece yapmamıştım sebebi benim terapiye başlama sebebimle alakalı oluğu için burada ikisine birden değineyim .Tabiki terapiye başlama sebeplerim arasında müslüman olduğum için bir günah düşüncesi vardı ama fetvalara baktığımız zaman bu işi faaliyete dökmediğim zaman bir sorun olmayacağı yönündeydi bende madem şuan belli bir tedavisi yok bunu fırsata çevireyim işlerime odaklanayım dini yaşantıma odaklanayım nasıl olsa ahirette böyle olmayacağım , yalnız yaşarım bende gibi düşüncelerle hayatla barışık olmaya çalıştım ve bu süreçte masturbasyonla idare ederim diye düşünüyordum ama olmuyordu her mast. yaptıktan sonra kendimi çok fazla bunalıma girmiş hayat enerjim bitmiş hayatta hiç bir değeri olmayan bir yığıntı gibi hissediyordum buda haliyle benim fakülte derslerime ve hayatımla alakalı diğer şeylere yansıyordu bu duygunun nasıl geçtiğini ilerde yazacağım . Bende ramazan ayında bırakması kolay olur diye 1 ay boyunca masturbasyon yapmadım ve sonrasında da HK ile tanışana kadar bu süreç böyle devam etti 40 günü geçmişti yapmadığım sadece haftada 1 falan rüyalanma dediğimiz şeyi yaşıyordum ondan sonra rahatlıyordum zaten ve yapmamaya alışmıştım . HK da tedavi olmam için mast yapmam gerektiğini söyledi tabi ben yapmak istemediğimi söyledim başka çözüm yolu yok mu diyip ertelemek istedim ama o hiç olmazsa hafta da 1 kez yap dedi
2.Pasif fanteziler kurmayı bırak
Bana pasif fantaziler kurmayı bırakmamı söyledi ve onun yerine mastürbasyon yaparken aktif olduğumu karşımdaki kişinin ilk kez pana pasif olan bir aktif eşcinsel olduğunu hayal edip bu şekilde fanteziler kurmam gerektiğini söyledi . Çünkü her pasif fantezi seni daha da kadınsılaştırır dedi ki gerçekten ne zaman bunu yapsam cinselliğe çok fazla bağımlı oluyordum ve artık sadece çevremde erkekleri görmeye başlamıştım gözüm güzel kadın görmüyordu artık yakışıklı kaslı fit vücuda sahip erkekleri görüyordum. Benimle sevgi ilişkisi yaşamalarını istiyodum değer görmek sevgi görmek istiyordum beni şu süreçte bir erkekle ilişikiye girmeme engel olan şeylerden biride aşk duygusudur çünkü düşünüyordum ki ben gidip onunla ilişiki yaşarsam anlık bir zevk yaşıyacağım ve bitecek benim istediğim ise beni koruyan bana sahip çıkan onun yanında kendimi güvende hissetiğim o yanımdayken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım birisiydi bunu ilk başta dost olarak adlandırsanızda aslında bu duyguların kadınsı duygular olduğunu terapide fark ettim zaten bizdeki bu aşk bir kadındakinden çok farklı oluyor o yukarıda yazdığım o duygular sonunda iş yine yatakta bitsin istiyorsunuz bir süre sonra en fazla 2-3 ay demişti galiba HK -bende o kadar uzun süre de olmuyordu- sonra yine cinsellik istiyorsunuz bir kadın ise uzun süre o duygularla yaşayabiliyor bizde olan durumsa bundan farklı bir uyuşturucu demiştim ya doz yetmiyo ve sürekli artırmak istiyorsunuz bir süre sonra.
3.Futbol takımı tut
Bana futbol takımı tutup bir kaç oyuncu ismi bilmem gerektiğini söyledi Bazen maçlarına git dedi.
Ben futboldan nefret ettiğimi söylesemde o ısrar etti bunu söylemesinin sebebini de erkeklerin ortamında var olabilmem için onların dilinden anlamam gerektiğini falan söyledi ben ona bilimden sanattan konuşan kaliteli arkadaşlar istiyorum sürekli siyaset maç cinsellikten konuşan arkadaşlar istemediğimi söyledim ama o toplumun çoğunluğunun öyle erkeklerden oluşmadığını söyledi ve erkekler hep bilim sanat konuşmazlar dedi . Erkeklerle sosyalleşmem için bunun gerekli olduğunu söyledi çok asosyal kalmışım kriterlerime uymayan erkeklerle bağ kurmadığım için öyle söyledi ilerde bu maddenin açıklmasını daha fazla yapıcam çünkü her seansta kendimi daha çok keşfettim ve bu seansta bu madde için bu kadar yorum yeter o zamanlar anladığım şey bu kadardı
SEANS SONRASI
HK iyileşmem için bunları söylesede ben hiç birini yapmadım çünkü mast yapınca nasıl hissedeceğimi bildiğim için o bağımlılıkla tekrar mücadele etmek istemedim futboldan zaten nefret ediyorum başka bir yöntemi mutlaka olmalı diye 2. seansa kadar bir şey yapmadım. Ben toplumda var olmak özümü kaybetmeyi istemiyordum iyikide o fikir üzre kalmışım.
[Bu arada şunu söylemeliyim bu HK yı dinlemedim demek değil o zaman kendimi güzel ifade edememiştim sonuçta ilk seans ben bile beni tanımazken kendimi karşımdaki insana nasıl güzel bir şekilde tanıtabilirim şuan bu yazıyı yazarken 11. seansım bitti ve hala futbolu sevmiyorum HK da ısrar etmiyor ama kendimi önemli düzeyde keşfettim ve o alanlara yönlendiriyor beni . Sizede tavsiyem kendinizi keşfedip o alanlarda ilerlemeniz çünkü bu aile hastalığının bize kattığı en önemli şey belkide yeniden doğmaktır.]
2.SEANS
Neler yaptığımı sordu ve ben onları yapmak istemediğimi bana uymadığını söyledim
Futbol konusunda toplumda bir alanda var olmam gerektiğini söyledi müzik spor vb.gibi yani bir ortam oluşturmam gerektiğini söyledi bende keman çalmak istediğimi söyledim çıkışta gidip keman bakmamı söyledi kabul ettim
Masturbasyon konusunda ise yapmak zorunda olduğumu söyledi çünkü daha önceki pasif fantazilerle yaptığım masturbasyonun beynimde oluşturduğu tahribatı kadınsılığı ancak bu şekilde önleyebileceğimi söyledi bende bu sefer ikna oldum çünkü sebebini açıklayarak analiz yaparak anlatması kafama meselenin yatmasına vesile oluyordu .
Aklımda bu iki seans için bu kadar şey kaldı bu seansın sonunda terapi yazısı yazmamı ve seansların kaydını almamı tekrar tavsiye etti bende bundan sonraki seansların kaydını dinleyip
yazacağım bir yandanda değişimimi seyredeceğim gerçekten ses kayıtlarını iyiki almışım.