Her derin sevgi ve bağ ayrılıkla taçlandırılıp güçlendirilmeye mecburdur.
Bugün aylar sonra 4. seansıma gittim. Sonunda terapilerimiz kaldığı yerden hızla devam ederken içim büyük korkularla yol aldım ve kliniğe vardım.
Gözüm Çapa'daki kliniği aradı. Yabancıladım, ait ve parçası hissedemedim. Ama ucunda Hk var dedik bekledik. Onlarca psikolog gezmiş ben farkettim ki nerede olursa olsun bu adamın yanında olunca tüm sesler susuyor. Endişeler bitiyor. Psikologla kurduğumuz o bağ varya meğer ben onu kurmuşum bile. Babamın yanında gibi bir huzur..
Acaba geriledim mi? Seans yapamadığımız bu aylarda herhangi bir yanlış yaptım mı? Evet yaptım. Kendimi o kadar çok suçlamışım ki bunca yıl;
insan bunu bile arıyor. Her şeyde kendimi suçluyorum. Eski sevgilim tarafından ihanete uğruyorum, sırtımdan vuruluyorum, pişkin gibi üste çıktığı halde
ben hala ona yazıyorum onu arıyorum. Bunun için kendimi o kadar çok suçladım ve yıprattım ki rüyalarıma girer oldu.
Kadınlarla onlarca ilişkim oldu ve ben kör gibi hiçbirinde kullanıldığımı görememişim. Çünkü hep sevildim sanmışım. Başım iki okşanınca,yalan
gözlerle iki bakış atılınca her 'erkek' gibi tav olmuşum. Maddi manevi sömürüldüğü halde insan anlamaz mı? Sevgiye aç insan anlamıyormuş.
10 sene aradan sonra deliler gibi bağladığım ve bunca yıl ilk aşkım diye tanımladığım kadınla görüştük. Yüzleşme tarzı bir konuşma sonrasında
benimle görüşmediği yıllar için pişman olduğunu duydum ağzından. Benim en değerlim, biricik ablamdı o. Herkesten çoktu kredisi. 2010'dan beri bitmedi.
27 yaşımda farkettim ki onu annem yerine koymuşum. Bi anne şefkati arayıp deliler gibi tapmışım. Sonrasında hep bu sevgiyi etrafta başka kadınların
kollarında arayıp durmuşum. Kendim de bir kadın olduğum halde bir erkek tarafından beklediğim ne varsa bu kadınlara vermişim. Ayse yine şehir değiştiriyor. Bunca yılın ardından yaşanılan kavuşma sonrası yine bir ayrılığın eşiğinde bekliyorum. Ama bu kez mutluyum. Aramızdaki mesafe kilometreler değildi. Her derin sevgi ve bağ ayrılıkla işte bu yüzden taçlandırılmalıdır ki güçlensin.
4. seansım olmasına rağmen bu kadar hızlı ilerliyor olmak beni korkutuyor bazen. Ama hatırlıyorum "KORKU EŞCİNSELLİKTİR". Korktuğum ne varsa
üstüne gitmeli, hepsini yenmeliyim olay bu. Babamla yeniden aramızın bozulmasından korkuyorum. Ayseyle yeniden bağımızın kopmasından korkuyorum.
Ablamı yeniden kaybetmekten korkuyorum. Ne kadar korkağım. NE KADAR DA EŞCİNSELİM. Süreçte ilerledikçe bilinçaltımın türlü türlü oyunlarına maruz
kalıyorum. Rüyamda kadınlar görüyorum. Güzel bir kadın gördüğümde acaba çok güzel olduğu için mi bu kadar dikkatimi çekiyor yoksa ben de böyle güzel olmak için ne yapmalıyım der gibi mi bakıyorum ayırt edemiyorum. Erkekleri ve kadınları deli gibi inceliyorum ve insanlar da haklı olarak bu salak niye bakıyor dercesine kitleniyorlar bana.
Bir kadın gibi yürümeyi, bir kadın gibi bakmayı, bir kadın gibi giyinmeyi ve konuşmayı öğrenmeye çalışıyorum. Çoook gerideyim. Aslında nasıl kadınlardan
hoşlanıyorsam öyle olmak istiyorum ve zamanla olacak biliyorum. Bunu başarabileceğimi hissediyorum. Ve ne zaman böyle inançlı olup bu duygulara
kapılsam içimden bi yerden bi sıkıntı basıyor içimi. Ve konfor alanıma dönmek için çılgınlar gibi itiyor beni.
Saçlarımı uzatmaya başladım. Ve bundan rahatsızlık duymuyor olmak, aynanın karşısına geçip yarım saat saçlarıma bakıp yapıp onları taramak çok
hoşuma gidiyor. Erkek kuaförlerinde asker traşlarıyla bu yaşa kadar gelmiş biri olarak bu derece yol almış olmak inanılmaz tatmin edici.
Bugun klinikte beklerken bi kaç hafta önce yorumlarımı görüp bana Hüseyin hoca hakkında bilgi almak için yazan bir arkadaşla tesadüfen karşılaştık.
Benim terapiye gelmeme M..... vesile olmuştu. Ve bende şimdi başkalarına vesile oluyorum. Bu o kadar güzel bir duygu ki işte tam olarak bu
yüzden daha çok yorumlar yapıp, insanların gözlerine gözlerine sokmalıyız Hüseyin hocayı. Bu arkadaşımızın da gözlerinde gördüm ve başaracağına
eminim.
Geçen ay Hüseyin hocanın vesilesiyle tanıştığım başka bir danışan kardeşimle tatile gittik. Yeni tanışmış olduğumuz halde sanki yıllardır
birbirimizi tanıyor gibi sohbet ettik. Benim 10 sene önceki halimi gördüm onda. 10 günde öz kardeşim gibi oldu. Tıpkı M...... ile olduğumuz gibi.
Bu terapi seanslarının bana kattığı o kadar çok şey oldu ki bu kısa sürede, müthiş insanlar tanıdım. Ailem oldular. Birbirimize kol kanat olduk.
Sırf bu yüzden bile iyi ki diyorum.
Haftaya alışverişe çıkacağım. Tıpkı gerçek bir kadın gibi çılgınca alışveriş yapıp eve poşetlerle döneceğim. Hem de kadın kıyafetleriyle
Bendeki bu değişim en çokta annemi mutlu ediyor. Onun gözlerindeki o mutluluğu gördükçe Hüseyin hocayı, M..... yi tanığım güne şükrediyorum.
Gusül bile almaya gerek duymayan, dinden uzaklaşmış, ölü bir hayat yaşayan ben şimdi namaza başladım. Kendime bi yandan da manevi yüklemeler
yapıyorum
Ailemle aramı düzelttiğim o ilk seanstan sonra hayatım o kadar yolunda gitmeye başladı ki. Benim bu halde olmamın sebebi de çaresi de
babamdaymış. Babamla gerçek bir baba kız ilişkisi yaşamaya başladığımızdan beri mutlu uyanıyorum. Hayata dair umutlarım var artık.
Her şeyi başarabilirmişim gibi. En uç hayallerime bile kolayca erişebilirmişim gibi. İnsanın arkasında dağ dediği babasının olması onlarca kadının
sevgisini de delip geçiyormuş. Ben sevgiyi hep yanlış yerlerde aramışım. Ne kadar ilgi verirsem o kadar yanımda duruluyormuş. Ne zaman ki ilgiyi kesip kabuğuma çekilsem kimse kalmamış yanımda. Neyin var diye soran olmamış. Hep beklenti içerisinde yalan ilişkiler.
Yeni görevler: Yeni bir iş bulup meşgul olmak. Zinhar eski sevgiliye yazmamak!! Ve öncesinde yazdıklarım için kendimi suçlamamak.Kadın rol model bulup tüyo kapmak.
Nasıl giyinmeli , nasıl davranmalı analiz edip özümsemek.