Devamı
Benim için en çarpıcı noktalardan birine geldim şimdi.
"Allah sence seni sen olduğu için takdir etmiyor mu, bu niyetlerini bu çabalarını görmüyor mu, illa 1000 mi istiyor, hep 1000 çekiyordun salı günü neden 2 eksik çektin mi diyecek, 21 yaşında adamsın, millet karı sikerken millet her sapkınlığı yaparken gücün yettiği kadar bir şeyler yapıyorsun, sence senin hakkında ne düşünür" diye sordu. Dikkat ettim terapi boyunca hoca buna benzer sorular sorsa da hiç cevap vermemişim. Bir yerde çok kısık sesle cevap veriyorum takdir etmesi diye. Hoca tekrar ettiriyor o zaman yüksek sesle takdir etmesi diyorum. Çünkü Allah'ın beni şu an takdir edeceğine inanamıyorum, hep bir şeyler eksik diye düşünüyorum. Fakat hoca şunu söyledi: "Allah'ın tam istediği kıvamdasın ama stratejin yanlış."
Sonra da OKB'nin en pis tarafının kendini sittin sene takdir edememek olduğunu söyledi.
Daha sonra hoca neden bu işi yaptığı üzerine soru soruyor. Neden hoca eşcinsellikle uğraşıyor, toplum nazarında asacaksın, yakacaksın, keseceksin diye düşünüyor herkes, hocanın amacı ne? Çünkü İslam adalet diniyse, hoca da hayata en mağdur başlayan, en büyük nefis mücadelesini veren ve tek iyileştiğini gördüğü eşcinsellere yardım etmek istiyor.
Eşcinseller sikişmek yerine Hüseyin Kaçın'a gidiyorlar. Hoca da Allah için en çok çaba veren insan sınıfının eşcinseller olduğunu söylüyor. Beni de verdiğim bu savaş nedeniyle Allah'ın adaleti gereği beni takdir edeceğine inandırmaya çalışıyor.
Daha sonra hoca Matrix'e lafı getirdi. Benim Neo, Morpheus'umun da kendisi olduğunu söyledi. Trinity'yi bulmam için bana yardım ediyor:) Aynı zamanda rol modelim olmadığını, yetiştirilmem gerektiğini söyledi ve şunu ekledi:
"Bütün eşcinseller iyileşirse Neo'dur, kurtarıcıdır, insanlığa en büyük duygusal, düşünsel tatmini sağlayacak insanlardır." Bu noktada benim de Neo olabileceğime inanmam ve Morpheus'a güvenmem gerekiyor.
Şimdi sona doğru yaklaşıyoruz. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladığım nokta.
Allah'a böyle yaranmama gerek yok, gidip porno izleyip erkek kız fark etmeksizin birileriyle sikişerek ömür tüketebilirim ama ben Hüseyin Kaçın'a gidiyorum. Bu yüzden takdiri hak ettiğimi söylüyor hoca bir milyonuncu kez. Artık dayanabilecek bir durumda değildim. Ağlamak üzereydim. Hoca, kapısından girenleri 20 saniye içinde bazı sorunlarını çözmek için mi gelmiş, yoksa Allah mı göndermiş anlayabiliyorum diyor. Benim de hep ettiğim sevdiklerini sevdir, sevmediklerinden uzaklaştır diye dua ediyormuş hep. Sevdiklerini istediği için de Allah ona birinci gelecek ama yarışın ortasında dökülen kullarını gönderiyormuş.
Bunları duyduğumda ağlamaya başladım. Evde dinlerken de hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. İyice boşalttım kendimi yine. Hoca "Kendini beğenilir misin, takdir edebilir misin, suçlamaktan vazgeçebilir misin?" diye sordu. Ben de söz veriyorum. Seni sevmeseydi bu anı yaşatmazdı diyor. O SENİ SEVİYOR diyor. Bugüne kadar nefsime zulmettiğim için bu hâle geldiğimi söylüyor. Şimdi yazarken yine ağlamaya başladım. Hoca şu ana kadar bastırdığın duygular açığa çıkıyor demişti. Bağırarak söylemek istiyorum: ALLAH BENİ SEVİYOR.
Hüseyin Hoca'nın son sözleri: "Bence ileride güç sahibi, İslam'a hizmet edecek, ama entelektüel olarak, oraya odaklan"
Artık benim son sözlerime geleyim. Bu terapi benim için çok daha fazlasıydı her şeyiyle. İnşallah başlangıcı diye umuyorum, kendimi sevmemin, takdir etmemin.
Terapide Hüseyin Hoca'nın neden bu işi yaptığı kısmı beni etkileyen anlardan birisiydi. Hem kendime hem de Morpheus'uma ithafen Kadir Mısıroğlu'nun bir şiiri.
"NEDİR, KÜÇÜK BİR TOHUMUN KADERİ?!..
NEDİR?..
KİM GÖREBİLİYOR BAKINCA ONA,
ACEP BÎR TOHUMCUK NEYE GEBEDİR?!.
NEDEN SIR VERMİYOR KADER İNSANA?!.
RABBİM
KAT KAT ESRAR PERDESİ ALTINDA KALAN,
HER ŞEYİN ÜSTÜNDE SATHÎ VE YALAN,
BÎR KABUK ALDATIP BEŞERİYETİ!.
BİR BİLEĞİ TAŞININ ÇARKINDAN ÇIKAN,
KIVILCIMLAR KADAR,
FÂNİ,
ÖMÜRSÜZ.
CILIZ,
IŞIKLARLA AVUTUP GİDER!..
ÜSTELİK VERMİŞKEN NİCE PEYGAMBER,
EVLİYÂ,
ASFİYÂ.
MEÇHULDEN HABER.
KADERİN KAPISI KİLİTLİ HÂLÂ
HER ŞEYİN DERÛNU GİZLİ BÎR MAHZEN!..
*
KADER LÜTFEDERSE YABAN İNCİRLERİNE,
KAYALAR ÜSTÜNDE BİR HAYAT VERİR!..
EĞER, DİLEMEZSE, O, BİR TOHUMU
BÎR TIRTILA VEYA KUŞA YEDİRİR!..
HEM DE
EN MÜNBİT TOPRAĞIN OLDUĞU YERDE!..
ÇÜNKÜ HER TOHUM,
GEBE DEĞİLDİR BAŞKA BİR FERDE,
YALNIZ KENDİ NEFSİNİ TAŞIR BAZISI,
AMA ÖYLE YAZILMIŞSA YAZISI,
KİMİ BAZAN MİLYONLARI YÜKLENİR
ARDINDAN NESLİNİN UMMANI GELİR!..
*
İNSAN DA BİR TOHUM..
HİS DE!.
FİKİR DE!.
EĞER BUNLAR İÇİN,
RABBİM DİLER DE.
ENGİN BİR BEREKET TAKDİR EDERSE,
NEYE BALİĞ OLUR HERBİRİ EN SON,
KİM SIĞDIRABÎLİR BUNU İDRÂKE?!..
HİÇ KİMSE!..
HİÇ KİMSE!..
*
ÂCİZ BİR KULUN OLDUĞUMA BAKMAYIP RABBİM.
NASIL BİR DÂVAYA GİRİŞTİM, ÂMÂN!..
FAKAT ÜMMÎD EDERİM,
SÂHİB-İ KEREM OLAN,
SENDEN,
SALÂH-I HÂL EYLEYİP BANA İHSAN..
SONRA BÜTÜN HİS VE DÜŞÜNCELERİMİ,
ŞEREFLİ RIZAN,
İLE KILIP ME'LÜF VE BERABER..
VE KENDİNE DOST OLARAK SEÇTİĞİN
BÜYÜK PEYGAMBER...
HAKKINDA İZHÂRA ÇALIŞTIĞIM
HİS VE FİKİRLER,
SENDEN. ENGİN BİR İLHÂMA
MAZHAR OLSUN, DİLERİM
VE İÇİNE DERCEYLEDİĞİM KELİMELERİN,
BÎHUDUD BEREKET OLSUN KADERİNDE,
O’NUN ÜMMETİYLE BİRLİKTE,
BU FAKİRE DE,
ÖYLE BİR İMANLI TESELSÜL BEREKETİ VER Kİ;
ARDINDAN İMAN KAFİLELERİ
TÂ EBEDİYETE VARSIN!..
RAHMETİ HERŞEYİ AŞMIŞ OLAN SEN,
KEREM SÂHİBİ ALLAHSIN!.
LÜTUF SÂHİBİ ALLAHSIN! "