Bu yazımda kendi cinselliğimden bahsedicem.Geriden alarak başlayıp fantezilediğim erkeği ve o anki beni anlatıcam.
Babam annemden erkek çocuğu istermiş.(Sanki erkek babası olabilecek kapasitesi varda)İki kız çocuğundan sonra ben olmuşum.Babam mutlu tabi ama annem daha mutlu babamın baskısından kurtulduğu için.(Hayat hikayemi bilmeyenler önce okuma tahammülü gösterebilirlerse onu okusun, zira ben şuan okuyamıyorum, herşeyi bu yazıda vermicem.)
"Bu hayatta sadece bir kelimeyi silecek olsan bu ne olurdu sorusuna ben hiç şüphesiz "PİPİ" derdim."
Bu kelimeyi hâlâ daha kullanamam, bu kelimeyi biri telaffuz ettiği zaman sanki iğneler batıyor yüzüme, kaşınıyorum.Utandığım zamanlarda böyle tepki vermeye başladım.Küçük erkek çocuğunun pipisiyle sevilmesi belki kimilerine masum gelebilir,ama ruh öldüren cinsten bir sözde sevme şekildir. Babam beni hep oramdan severdi, adımı çok az kullanırdı, pipi ya da mamuş diye seslenirdi, okşar ya da ima ederdi hep oramı.Hatta dizlerine yatırır bu iki kelimenin çokça geçtiği tekerlemesini söylerdi.Aslında tepki olarak dizlerine vururdum ama o zannederdi ki beni çokça utandıran bu tekerlemeye ritim tutuyorum. Sevgi mi ,değil mi; bu sevgiyse neden rahatsız oluyorum utanıyorum, sevgi değilse babam bana kimsenin evladına yapmadığı ne yapıyor? Bunlar belli bir yaştan sonra yapılan bişey değil ben eminim ki annemin karnındaykende bana böyle hitap ediyor beni böyle seviyordu.Bu benim cinsel kimliğimi gelişimimi elbet etkiledi.Çoğu zaman bunu saklayabildim.Evdekiler biliyordu ama kimsenin müdahalesi söz konusu değil.Daha kötü birşey söyleyim beni daha çok yaralayan ve daha travmatik olan.Ben hiç şımaramazdım.Beni tutar ....keserim diye tehdit ederdi.Bu seni döverime benzemez, bu korkutma da değildi benim için, biliyorum yapılacak bir şey değil ama bu utançla terbiyeydi. Bu sözü etmesin diye şımarmıyodum hele ki bir misafir geldiği zaman yada yabancı bir yerdeyken.Bu sözü duymak demek benim için bugün bile aynı hissi veriyor, yazıyla bile kendimi ifade ederken sanki toy sakallarım çekiliyor, yüzüme iğneler batırılıyor,boynum kaşınıyor. Hep uslu çocuk oldum ,şımaramadım içime kapandım.
Bu sebepti yaklaşık 10 yaşıma kadar temas, 12 yaşıma kadar sözlü gerçekleşen bu istismarın tabi ki sonuçları oldu.
En eski hatırladığım yaklaşık 5 yaşındayken bı arkadaşıma sırayla birbirimize gösterelim demiş olmamdı.Yarım yamalak gösterdi ben yapmadım.Merak gibi bişey bu benim için ama bir yandanda ulan diyorum merak olsa bir iki görürsün gider ama saplantı gibi karşımda erkek olarak gördüğüm insanın orasına aşırı bir ilgim var.5 yaşında cinsellikten kaynaklanıyor da olamaz.Art arda sıralayım ergenliğe kadar ben çok aralıklıda olsa bu işi hep yaptım.Don indirmeler ,sırada elleşmeler ,soyunma odası olayları, yatıya kaldıysam bir arkadaşla ya da kuzenle ellemeler devam etti.Pişmanlık duyarak yapıyordum ama hep yapıyordum.Bana kimse kızamaz ki ya da kızmamalı ,o yaşlarda cinsellik bile yok.Erkeklerle genellikle hep böyle devam etti.Bu ilgi benim onlarla arkadaş olamama sebep oldu.Kafam oradayken nasıl arkadaşlık olsun.
Bu böyle ergenlik ,pornolar ,mastürbasyonlar gelişti , eşcinsellik konusuyla da birleşti ki zaten farklı bir olay değildi devam etti.Bu sırada bir sürü penis gördüm .Ama bir detay var HK bunu yakalamalıdır.Ben kendimkini hep sakladım,öyle bir zekamı kullanıyodum ki karşıdaki elletecek gösterecek bana geldimi yok.Sadece bir iki kişi ellemiştir onun dışında gören yok.Bu konuda yine babama bağlanıyor tabi:(
Bu yazıyı kütüphaneden yazıyorum.Porno ve mastürbasyonu bırakmaya çalıştığım günlerde yazıyorum. Erotize ettiğim bir erkeği anlatıcam. Ne istediğimi, neden böyle hissettiğimi ,inebildiğim kadar derinlere inicem ki HK iyi analizlesin ve handikaplarımdan tutup beni düştüğüm bu kuyudan çıkarsın.Daha derin yazabilmek duyguyu hissedebilmek için kütüphanede karşımda duran bir erkeği odak alıcam.
Kendisi uzun boylu, yakışıklı boğazlı bir kazak giyiyor,kaslı da hafif, fiziken mükemmel bir vücudu var, yanında sürekli sevgilisi yada bir kız var, olmasa bile kızlar tarafından çekici bulunduğu aşikar, hemen fanteziler yükleniyor zaten, karakterini anlamaya tahmin etmeye başlıyorum, rahat tavırları, doğal kendine ait mimikleri var, hiçbir şey umurunda değil gibi geliyor, benim gibi etrafı gözlemlemiyor, babası ve çevresinden ilgi aldığına eminim, özgüvenini ailesinin sağlıklı yapısından daha çok babasının başarısından eminim,beni en çokta ilgisizliği çekiyor,sanki benimle hiç iletişim kurmaz gibi geliyor, bende onla kuramam, heyecan, utanç, kaygı stres yaşarım, diyelim ki kurdum bana alâka göstercegini zannetmiyorum.Fantezilediğim coğu erkek benden daha yakışıklı daha iyi vücutlu erkekler.Ama bu iyi fizik erkeklik demek olsaydı birçok eşcinsel yakışıklıyı nereye koyacağız.Beni daha çok karakter özellikler erotize ettiriyor, rahat ve kendinden emin tavırlar ,mimikler ,tepkiler filan.
(Karşımda duran erkek)
Onun hakkında merak ettiğim çok şey var; onunda utancı var mı,
annesi ve babası onu hep güçlü mü kılıyor,
hiç mi zayıf hissetmiyor,
hiç mi gece korkuyla ağlamadı,
bir ortama girdiğinde o da stres yapıyor mu,
hiç mi bir erkekle olma düşüncesi gelmedi,
bir erkeğin sikini gördü mü ,
görünce ne tepki verdi kendi içinde ne hissetti,
benim gibi ailesinde sorumluluk hissetti mi,
en büyük travması ne ,
bir kızla ne konuşuyor,
nasıl bu kadar tas tamam duruyor,
benim gibi o da kıyafetleri bir birine uydurmayla uğraşıyor mu,
nerde nasıl bir yatakta uyuyor,
odasındayken penisiyle oynuyor mu,
porno izleyip mast yaparken nasıl gözüküyor, nasıl arkadaşlık kuruyor,
babasıyla nasıl bir iletişimi var,
derslerde zorlanınca ya da okulda başarılı olamayınca kendini yetersiz hissediyor mu,
bu ona dünyanın sonuymuş gibi geliyor mu, gelecek hakkında endişeleniyor mu,hiç gülünç duruma düştü mü,
yaşantısında karizmasını gölgeleyecek hiç mi birşey yok,
var ulan var ,evet ulan evet dese neden bunu göremiyorum,neden bana öyle gelmiyor ,neden sadece ben bunları yaşıyorum gibi geliyor, neden bu kadar sen benim için önemlisin, bunlar varsa nasıl saklayabiliyor ve benim gözümde bu kadar ulaşılmaz oluyor.
Dün aynı sıradaydık bana samimiyetsiz bir bakış attı, atmadan önce ve sonra onunla iletişim hakkında onlarca senaryo kurdum, konuşma yaptım, kafamın içinde durdu , bakarken bir sıkıntı mı var dememden lavoboda karşılaştığımda boyunu ima ederek kapılardan geçerken zor olmuyor demeye kadar, kavga ve tartışma senaryoları, bitmedi ,bitmedi.
Onu bu hayran bakışlarla izlerken( saatlerce izleyebilirim) kendimde hissettiğim derin bir hüzün, bitmeyecek bir sıkıntı, saklamam gereken utançlar, sanki beden gidiyor sadece ruh kalıyorum, hiçleşiyorum onun karşısında, tüm enerjim, tek bir ona bakmamda benden ona gidiyor, bazen kasılıyorum,ter basıyor, zihnimde çok meşgul biri oluyorum ona bakarken, mimiklerimi bile oynatamıyorum, değersizlik duygusunu dibine kadar yaşıyorum en baskın duygular, utanç ve üzüntü.
Onun gözleriyle bana baktığımda düşüncelerimi okumadığına şükrediyorum, bana baktığında değer vermediğini, ilgilenmediğini net görüyorum, benimle iletişim kurmak bile istemiyor öyle bir derdi yok,beni vasat görüyor,zekamın düşüncelerimin karakterinin hiç bir önemi yok gibi görüyor,kendisinin çok daha winer olduğunu biliyor, ilgi ve karizma olduğunu biliyor. Erkeksi görüntümün rol olduğunun farkında gibi.Onun gözleriyle kendime bakarken on yıl geçse aynı ortamda benimle iletişim kurmucak, beni anlamaya çalışmıcak, beni sevmicekmiş gibi geliyor.
O böyle bakarken benim akıllı olmamın, komik olmamın, düşünceli olmamın, başarılı olmamın, en uç örnek verecek olursam yanımda beni seven bir kızın olmasının ne önemi var? Benim sinirlenmem, mutlu olmam, üzülmem, heyecanlanmam, cesaret göstermem onun için ne kadar da yok hükmünde!
Bütün bu düşündüklerimi, cinsel ya da duygusal hissettiklerimi kime anlatayım, kim anlar, kim destek olur, kim tüm bu acılarımı ve zihnimin kodlarını pornografikleştirmeden, erotize etmeden benimle empati kurabilir, bu işi anlayıp bana çözümle gelebilir?
Erotize ettiğim başka bir arkadaşım üzerinden ortak/benzer özelliklerimize değineyim bana belki farkındalık katar. En büyük benzerlik tabi ki vücut,erkek bedeni, erkek organı (onunki biraz daha az ellenmiş sadece:), aynı liseyi kazanmışız,aynı okulda okuduk,ikimizinde ailesine karşı sorumlulukları var, ikimizde mezuna kaldık, ikimizde cumaya gidiyoz(bu biraz zorlama oldu)
Ben çok yalnız bırakıldım, istismara bir gün değil uzun yıllar en başından beri maruz kaldım, hüzün ruhuma işlendi, fedakar mı fedakar, kendini hiçleştiren, cefakar,sıfır ego, disleksisi olan bir kadının oğluyum.Beni ondan koparacak bir baba hiç olmadı,hayatla tanıştıracak, parka gitmeyi, bisiklet sürmeyi, insanlarla konuşmayı esnafa selam vermeyi , kavga etmeyi, inandığı doğruları savunmayı öğretecek bir baba olmadı.Tam tersi beni gerisin geri yarış çizgisinin en arkalarına bıraktı.Şimdi nasıl arkadaşlık kurmamı bekliyosunuz diğer erkeklerle onlara hikayemi anlatmadan nasıl mümkün olacak, zihnimdeki kayalarla nasıl onlar kadar hızlı koşayım, eğlenebileyim.Zekam olmasa belki bu kadar acı çekmezdim, hassas bir mizaca sahip olmasam bu kadar zorlanmazdım ama imtihan bu ya disleksisi olan merhameti bol sevgisi bol çilekeş bir kadının potansiyel sahibi oğluyum.Yetmiyor, ilgisiz kaldım.Bana annemden başka kimse hissedebileceğim değer vermedi çocukluğumda, bitmeyen can sıkıntımı annemin verdiği bir kaç fasulyeyi şemsiye şeklindeki dut ağaçlarının altına dikerek onları sulayarak gidermeye çalıştım.Annemin aldığı traktör arkasında oyuncak inek ,koyunla çiftçilik oynar sobada yakmak için getirilen tahta parçalarından evler ,çiftikler yapardım.Babam eve geldikçe susar mümkün olduğunca az dikkatini çekmeye çalışırdım.
Geriye baktığımda kendimi bahçenin kenarında evler yapan tek başına bir çocuk görüyorum.Sanki unutulmuşcasına yalnız takılıyor.Akşama doğru annemi özleyip eve girdiğimi hatırlıyorum.İki ablam var onlar daha sosyaldiler çocukken, arkadaşları vardı, eve annem zor sokardı onları, hatta derdi kızları eve sokamıyorum oğlanı dışarı çıkartamıyorum derdi.Ablamlar özellikle de büyük ablam evin dışında kaldıkları için evde olanlardan daha az etkilenmişlerdir.Dışarda ilgi sevgi alan kızlardı seviliyolardı da.Bense dışarı çıkma, insanlarla konuşma cesaretine sahip değildim, bir yandan istismar utanç bir yandan eğlence neşeyle arkadaş edinemezdim.Evde olduğumdan anne ve babamın sağlıksız yapılarından çok etkilendim.Kendimce bazı stresten kaçış yolları da bulmuştum.
Sonuç: Bir erkeğe hayran hayran bakan ben, zihnimde bunu çözmeye çalışan binlerce nöron.Geceleri uyuyamıyorum çocukluğumdan beri, uyku problemim var, çok fazla düşünüyorum.Porno Mastürbasyon bağımlısıyım şuan onu bırakmakla uğraşıyorum.Mezun senemdeyim üniversite için çalışıyorum,kaygı stres yaşıyorum...
Rüyalardan da bahsedip kapatayım bu babamdan gelen kasvet rüzgarlarını.Daha sonra Y....güneşinden bir parça ekleyim.Bu hikaye güzel bitmeli bunu hakediyor çünkü.
İhtilam olduğum bir rüyada cinsel ilişkide hissettiğim bir erkek bana böbürlenerek beni kıskanıyosun gibi bir ima da bulundu , bende cevap olarak" seni değil sana olan ilgiyi kıskanıyorum "dedim ve uyandım.Çok değişik, uykuda böyle bilinçaltımın bir cümle kurması sanki zihnim pot kırmış gibi oldu.Bi sevindim.Evet onlara ilgim onlara duyulan ilgiden.Kıskanıyorum onlara olan ilgiyi ve bu ilgi almış kişiyle cinsel birşey yaşamak ,hatta açık vermeliyim bu konuda, o kişinin önce penis sonrada kalçasına hakim olmak benim fantezim.Çünkü bir erkeğin arka tarafına hiç önem verilmiyor, benim için özellikle son zamanlarda penisten arkaya kaydı ilgi.Penis bana herkes tarafından bilinen ,istenilen lüks bir konağın kimsenin giremediği ve sadece evin sahibi tarafından bilinen odası gibi geliyorken , kalçası ise bu evin en gizemli rağbet görmeyen odası gibi geliyor.Bu ikisine hakim olmak o erkekle bağ kurmam,onun gibi sevilmem, onun gibi kabul görmem anlamına geliyor.HK dan bir dahaki terapide buralara el atmasını bekliyoruz!
İkinci rüya ise manevi hallerde hissettiğim bir gece Allahım bir Allah dostuyla rüyamda bana iyi gelecek bir yardım istedim. O gün rüyamda tanınan bilinen ama benim Allah dostudur diye nitelendirmediğim biriyle bir an yaşadım. Benimle kısa bir tanışmadan sonra yeni açılan bir yerde duruyor kendisi ,uzaktan da bir adam bir erkek ismi söyleyip karanlıktan gözlerini bana kısarak bakıyor, tanımaya çalışır gibi.Kullandığı isme Yunus diyelim benim ismime de Yusuf diyelim.O tanıştığım zat kararlı bir övünçle ,hayır o Yunus değil Yusuftur diyor.Ben o sırada baya erkek hissettim kendimi.Sonra o kişi elimi tutarak birlikte koşmaya başladık.O sırada kendiside konuşma yapıyordu.
Bunun sahih olup olmaması konumuz değil konumuz , Yunus değil Yusuftur diye övünçle söylenen bir sözün beni özgüvenli bir erkek hissettirmesi.Gercekten benim için çok önemlidir ve iyileştiricidir.Belli otorite sahibi güçlü bir erkek tarafından onaylanmak ya da tercih edilmek, hemde bir başkası tarafından.Baterist filmini bu rüyadan iki üç hafta sonra izledim.Aynı ordaki gencin orkestra şefiyle yaşadığı bağ gibi, bunu lisede bir kez hissettim, HKyla da böyle bir bağım var.Ana fikirde şu; babamdan erkekliği öğrenemediğim için, gerçek anlamda başarılı bir erkekten bunu öğrenmek için çabalıyorum.Etkilemeye ve ilgisini çekmeye ,onaylanmaya ihtiyaç duyuyorum.O kişiden hayatın kodlarını almak için çabalıyorum.Akranlarımla olan erkeklerde bu tarz öğretici olmuyor daha çok benim aşağılık kompleksi duymama sebep veriyor.O erkek tarafından onaylanmak bir anda beni diğer erkeklerle aynı seviyeye getiriyor, hatta o zaman kompleksim bile kalkıyor.Çünkü kendi erkekliğimi kendime onaylatmamın bir anlamı yok, bunu ancak başarılı bir erkeğe onaylatırsam gönlümdeki duygu sürura eriyor.HK yla böyle bir iletişimim var ama gerek onun çevresinde olamamam ve branşlarımızın farklılığı(onun psikolog -benim mühendislik) gerek onun çevresinde çok fazla benim gibi gençlerin olması bunun olmasına çok izin vermiyor. HK bu bağlantıyı Yılmaz Özakpınar hocasıyla kurduğu gibi bende bunu üniversitede rol model hoca seçerek yapmayı planlıyorum. İnşallah işim rast gider,denk gelir birşekilde.
Ben sayısalcı adamım.Yarıştan geri başlamak, önümde herkesten fazla engel olması bu yarışı tamamlayamayacağımı göstermez.Hız ve ivmem bu işi belirler.Acımızı yakıt yapar,inancımızla turbo basarsak, babamın önüme koyduğu engelleri bir bir aşarım.Önemli olan üstün gelmekte değil, erkekçe mücadele vermektir.Ben inanıyorum ki 18 yaşından sonra bir erkeğin altına yatmadığım her gün için Allah bana ödül hazırlıyor. Bu iş kadından uzak durmaya benzemiyor, eşcinseller için bu mesele daha güçtür,bir erkekten uzak kalabilmek, işin içinde saplantı var, psikolojik tatmin var,cinsel tatmin var, kendini anlamaya çalışma var var da var.Ama artık yalnızda değilim HK var, birkaç destekcim var.Benim hikayem kazanmaya gebe bir hikayedir, parlak bir çocuk olacağı için bu sancılar çekiliyor.Psikolojik sorunlu kalıtımdan kendimi kurtarıp yeni bir nesli çocuklarımla getirebilirim.Bu zorlu kasvet dolu hikayenin karşılığı sağlıklı bir aile yapısı ve kişiliği olan soyumdan gelecek kazançtır.Ben bu izzete talibim.Bedelinide ruhumla ödüyorum.
Anlatacak çok şeyim var, öğrendiğim çok şey var, öğreneceğim daha çok şey var, herşey yavaş yavaş,bu yazıda bu kadar, şuanki bakış açımı, kazanımlarımı merak eden olursa zaten bir şekilde ulaşır, bu yazının alt metni şudur benim için, şuana kadar anlatmadıklarıma değindim, zihnimin bazı kodlarını verdim, daha iyi analizlenmek ve cözüme ulaşmak için.
https://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=2056.0