Gönderen Konu: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!  (Okunma sayısı 3857 defa)

Byazar

  • Newbie
  • *
  • İleti: 1
    • Profili Görüntüle
Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« : 07 Mayıs 2022, 04:38:40 ös »
Son bir yıllık periyodik takvimde öyle farklı hayatlar yaşadım ki her biri ayrı dünyaydı benim için. Finale giden yolda yaşadıklarım bana ayrı bir çözüm sundu, ayrı bir nefes verdi, bana. Final dedim çünkü önce bir rüya gibi gelen ama artık gerçekçi olduğunu kavradığım güzel bir yaşam hikayesini kendi ellerimle yazıyorum artık ve bu benim adıma sorunların önce çözümü ve zamanla yok oluşu noktasında geldiğim final evresini işaret ediyor. Eğer sona doğru geldiysek her evreyi ortaya net bir biçimde koymak gerekir.
*****
𝗕𝗮ş𝗹𝗮𝗻𝗴ıç: 𝗧𝗩𝟱 𝗧𝗲𝗹𝗲𝘃𝗶𝘇𝘆𝗼𝗻𝘂
Tam da geçen yıl bu ay (Mayıs) başladığım ve medya sahasında 6 ay boyunca edindiğim tecrübelerim büyük ölçüde bir kırılma noktası oldu benim için.𝗬𝗲𝗽𝗽𝗽! 𝗞𝗶𝗺𝘀𝗲𝗻𝗶𝗻 𝘆𝗮ş𝗮𝗺𝗮𝗱ı𝗸𝗹𝗮𝗿ı𝗻ı 𝘆𝗮ş𝗮𝗱ı𝗺 𝗯𝗲! 𝗛𝗲𝗺 𝘀𝗼𝘀𝘆𝗮𝗹𝗹𝗲ş𝗲𝗿𝗲𝗸 𝗵𝗲𝗺 𝗱𝗲 𝗯𝗶𝗿 𝗧𝗩 𝗸𝗮𝗻𝗮𝗹ı𝗻𝗱𝗮 𝗧ü𝗿𝗸𝗶𝘆𝗲’𝗻𝗶𝗻 𝗲𝗸𝗿𝗮𝗻ı𝗻𝗮 ö𝘇𝗴ü𝗻 𝗵𝗮𝗯𝗲𝗿 ü𝗿𝗲𝘁𝗺𝗲𝗸 𝗻𝗲 𝗱𝗲𝗺𝗲𝗸! 𝗛𝗮𝗯𝗲𝗿 𝘀𝗲𝘀𝗹𝗲𝗻𝗱𝗶𝗿𝗺𝗲𝗸 𝗻𝗲 𝗱𝗲𝗺𝗲𝗸! 𝗣𝗿𝗼𝗴𝗿𝗮𝗺 𝘆ö𝗻𝗲𝘁𝗺𝗲𝗸 𝗻𝗲 𝗱𝗲𝗺𝗲𝗸! 𝗛𝗲𝗽𝘀𝗶𝗻𝗶 𝗯𝗲𝗻 𝗯𝗮ş𝗮𝗿𝗱ı𝗺, 𝗯𝗲𝗻! Bu zamana kadar hiç böyle yüksek perdeden kutlamamıştım kendimi ama bunları da yapmak, görmek ve kendini tam da bu şekilde takdir etmek gerekiyor ya işte. Benim yaptığım da bundan ibaret.
*****
En başında televizyonda birtakım kırılmalar yaşadım, daha geçtiğimiz yılın aynı ayında sağlıklı hiçbir sosyal ilişkim, iş tecrübem olmadığı için kırılmalar olarak tarif ettiğim “insanlardan kaçınma” olayını çok çok tabii olarak yaşadım. En az 2-3 kırılma noktası geçirdim ve atlattım. En zorlandığım kırılmalar/noktalar; “insanlardan iş öğrenmek, günlük toplantılara katılmak ve otoriteyle iletişim kurmaktı.” Korkuyordum... Meğer kendimden korkuyormuşum, insanlarda kaçınılacak bir durum yoktu çünkü.  Ulan Eren diyorum şimdi. Neyin kafasını yaşamışsın be hocam. (Gülüyor) Orada 3 ay içindeyse tüm bu sorunları çözdüm. Nasıl mı? Psikolojide maruz kalma kuramı var. Gerçekten bir ortamda neye maruz kalıyorsanız zaman içinde bilinçli/bilinçsiz bulunduğunuz kalıbın şeklini alıyorsunuz. Benim çözümlerim tam da bu kurama maruz kalarak gerçekleşti. Evet, bir şey bilmemek ve bilmediğini söylemek, benim için korkunç bir şeydi ama zamanla Haber Merkezinde tıpkı benim gibi işe yeni başlayan acemileri gördükçe “bilmemenin değil, öğrenmemenin ayıp olduğu” gerçeğiyle karşılaştım ve bunu iliklerime kadar hissettim. Artık orada her şeyi sorarak öğreniyor ve ilerliyordum.
******
Ç𝗮𝗹ışı𝗿𝗸𝗲𝗻 𝘀𝗼𝘀𝘆𝗮𝗹𝗹𝗲ş𝗺𝗲𝗸 𝗺𝗶 𝘀𝗼𝘀𝘆𝗮𝗹𝗹𝗲ş𝗶𝗿𝗸𝗲𝗻 ç𝗮𝗹ış𝗺𝗮𝗸 𝗺ı? Ben ikincisi için oradayken birinci yöntemle geliştirdim kendimi. Her hâlükârda bir taşla iki kuş vurmuş olacaktım. Vaaav! Ve 𝗧𝗮𝗺 𝗱𝗮 𝗯𝘂 𝗻𝗼𝗸𝘁𝗮 𝘀𝗮ğ𝗹ı𝗸𝗹ı 𝗯𝗶𝗿 iş-𝘀𝗼𝘀𝘆𝗮𝗹 𝗵𝗮𝘆𝗮𝘁ı𝗻 𝗯𝗮ş𝗹𝗮𝗻𝗴ı𝗰ı 𝗮𝗱ı𝗻𝗮 𝗶ş𝗮𝗿𝗲𝘁 𝗳𝗶ş𝗲ğ𝗶𝘆𝗱𝗶.
Hoooop! Açalım. Aylar geçtikçe ve iş tecrübem arttıkça insanlara iş disiplini içerisinde emir vermeye başladım.
-Haberler rejiye atılsın!
-Görselin eksik, acil tamamla!
-Filanca haberi seslendirin!
-Nasıl hazır olmaz ya!
Ne oluyordu? Ne oluyoru mu var, güç kazanıyorsun, kendindeki gücün keşfine çıkıyorsun. Her gün, işleyen demir ışıldar misâli, parlıyordum! İnanabiliyor muyum (artık evet) koca kanalda Haber Merkezi ve Reji Editörlüğünü artık tek başıma yönetebiliyorum!
Kim? Ben! ʙᴀşᴀʀı.
*****
𝐆𝐞𝐥𝐢ş𝐦𝐞: 𝐎ğ𝐮𝐳𝐡𝐚𝐧 𝘃𝗲 𝗶ş𝘁𝗲𝗻 𝗮𝘆𝗿ı𝗹𝗺𝗮 𝘀ü𝗿𝗲𝗰𝗶!
TV5 Televizyonunda ilk 3 ayımı doldurmuştum. Haber yazmayı, özgün içerikler üretmeyi tam manasıyla öğrenmiş ve hatta sesimin güzel olduğu ileri sürülerek haber seslendirmeye yönlendirilmiştim. O kısım gittikçe ivme kazanırken tüm bunların gölgesinde dışarıda da bir hayat hüküm sürüyordu. Genellikle 09-17 mesaisi tamamlandıktan sonra yemek yemeye pek hâlim kalmıyor, (tecrüben arttıkça mümkün değil, elin boş kalmaz) ama buna rağmen eve yürüyordum. (𝟮𝟱 𝗱𝗸)  Minibüs, dolmuş vs. nefret ederim. Aşağılık vasıtalar gibi gelir bana hep. Devam...: Sefaköy’de mesai sonrası ve haftasonları hep bir dinlenmek istediğim şirin, nezih bir mekân aradım. Ama mekân arayayım derken 6 ayıma mâl olan kaderimi bulmak mı? Aklıma gelmezdi. Bir Helvacı’da tanıştım onunla. Evet, Oğuzhan. Ardında bir güç olduğunu zannettiğim en büyük yanılgım ama dönemin en büyük yoldaşı. Bulmacalarda soldan sağa, yukarıdan aşağı kayı boyundan gelmiş kimse.
*****
“𝗡𝗲 𝘆𝗮ş𝗮𝗱ı𝗸?”
Hayatımda ilk kez hemcinsimden biriyle erkek erkeğe ve erkekçe şeyler yapabiliyorduk. Futbol, siyaset, iş hayatı, kız-erkek ilişkileri hakkında ilk kez biriyle bu kadar derin konuşabiliyor, uzunca sohbet edebiliyorduk. Yanlış anlaşılmasın, çokça kişiyle konuşuyordum, iletişimi seven ve tercih eden bir bireyim ama anlatmak istediğim nokta “erkekçe ilk kez böyle bir hukuka varıyor ve bana böylesine bir hukukun erkeksilik katması olayını belki de ilk kez yaşıyordum.”
Güç, güç ve güç!
*****
“𝗢 𝗱𝗮 𝘀𝗼𝗿𝘂𝗻𝗹𝘂 𝗯𝗶𝗿 𝗯𝗶𝗿𝗲𝘆”
Evet, onun da kendince sorunları vardı ve  öyle ki benimle tanışıyor olmasından duyduğu memnuniyeti “22 yıldır neredeydin?” sözleriyle okuyabilmek mümkündü. Benim ise ona karşı en başta söylediğim sözler, ondan alacaklarımın işareti gibiydi: “Ö𝗳𝗸𝗲 𝗻𝗲𝗱𝗶𝗿, 𝗯𝗶𝗹𝗺𝗲𝗺. 𝗦𝗲𝗻𝗱𝗲𝗻 𝗲𝗿𝗸𝗲𝗸ç𝗲 ö𝗳𝗸𝗲𝗹𝗲𝗻𝗺𝗲𝗻𝗶𝗻 𝗻𝗲 𝗼𝗹𝗱𝘂ğ𝘂𝗻𝘂 𝘇𝗮𝗺𝗮𝗻 𝗶ç𝗲𝗿𝗶𝘀𝗶𝗻𝗱𝗲 öğ𝗿𝗲𝗻𝗲𝗰𝗲ğ𝗶𝗺!”
Oğuzhan’a zamanla maruz kalarak erkekliğime dair ıskaladığım her duyguyu tattım, yaşadım. Öfkeyse öfke! Atarsa atar! Giderse gider! Adamına göre muamele! Artık o çokça nazik, pek de kırılgan Eren gitmiş yerine ise daha erkek nezaketli ve duygusal anlamda kırılması güç bir Eren gelmişti.
ʙᴀşᴀʀı.
*****
“𝗦𝗮𝗻𝗸𝗶 𝗯𝗶𝗿𝗯𝗶𝗿𝗶𝗺𝗶𝘇𝗲 𝗲𝗸𝘀𝗶𝗸 𝗻𝗼𝗸𝘁𝗮𝗹𝗮𝗿ı𝗺ı𝘇ı 𝗼𝗻𝗮𝗿𝗺𝗮𝗺ı𝘇  𝗶ç𝗶𝗻 𝗴ö𝗻𝗱𝗲𝗿𝗶𝗹𝗺𝗶ş 𝗧𝗮𝗻𝗿ı’𝗻ı𝗻 𝗯𝗶𝗿𝗲𝗿 𝗮𝗿𝗺𝗮ğ𝗮𝗻ı𝘆𝗱ı𝗸.”
*****
Tanrı mı Sanrı mı?
Tanrılaştırdığım sanrılar vardı. Benim adıma Oğuzhan da bunlardan bir tanesiydi. Onda gördüğüm güç olgusu; kız arkadaşının olması, maço bir yapıya sahip olması ve tüm bunların ötesinde bu özelliklerine beyefendilik vitrininin süs olması. Ötesi, tam da benim edinmek istediğim bir profil. Beyefendi, erkeksi, güçlü!
Onun bana kattığı bir şeyler varsa o da yukarıda saydığım özelliklerden başkası değildi. Bu vasıfları kaptım, onun bana yaptığı iyiliklerin ise bilinç düzeyinde olmamasına karşılık ben de içimden teşekkür etmekle yetiniyorum.
*****
“İş𝘁𝗲𝗻 𝗮𝘆𝗿ı𝗹𝗺𝗮 𝘀ü𝗿𝗲𝗰𝗶”
Tamamen duygusallık. Aşk zannettiğim sanrılar... Zamanla tanrılar haline geldi.
Bugün anlamlandıramadığım ama o günlerde sıkı sıkıya inandığım güçle yatıp kalkıyordum artık. Dedim ya maço, sert ama beyefendi. Yanisi, sadece onu düşünüyor ve onun yanında olursam güçlü olurum zannediyordum ama olayı aşklaştıracağımı hesap etmemiştim. Koskoca bir yalan aslında, aşk diye bir şey yoktu. Güç vardı, o da bir yanılgıydı. Ne gücü be, hadi oradan! Tüm bunların bedeliniyse uykusuz gecelerle, ağlayan yüreklerle ödedim. Ve ben yalandan bir aşk dahi olsa sevmeyi işte o zaman öğrendim.
ʙᴀşᴀʀı
*****
İşten ayrılma süreci ise bir oldubittiye geldi. Bir gün yine TV5 Televizyonuna geldim, her zamanki gibi çalışma masama oturdum. Haber taraması yapmam gerekiyordu ama çalışamayacağımı fark ettiğim o an (Ekim) önümüzdeki ayların çok farklı geçeceğini bana hissettirmeye başlamıştı bile. Neden çalışamıyordum? Duygusallığın gözü kör olsun! En büyük üzüntüm bu, eğer şu anki aklım olsaydı belki de başka bir kanala sunucu olarak transfer oluvermiştim ama neyin ne getirip ne götüreceğini öngöremeyeceğimiz için bugün pişmanlık yaşamıyorum. Evet, mantık kaybı olarak nitelendirdiğim duygusallığa yenik düşmüş ve Haber Müdürümün tüm ikna çabalarına rağmen işten ayrılmıştım.  “Sefaköy ve TV5” hikayesi sona ermişti. Bundan sonrası için ne olacağına dair ise bir fikrim yoktu ama aile evine dönmek iyi bir fikir kesinlikle değildi. Çok geçmeden, son dönemde yaşadığım ayrılıkların, değişen düzenin acısını babama karşı bir silah olarak kullandım. O dönemlerde hayatımın en ağır ve en hararetli tartışmasını onunla yapmıştım. Yeni bir şey yoktu, babalarımız zaten suçluydu ama ben çocukluğumdan bu yana beslediğim sessiz çığlıklara ilk kez o günlerde ses vermiştim.
-Her şey senin yüzünden oldu!
-Sen baba mısın!
-Anneme neden şiddet uyguladın?
-Mağara adamısın, cahilsin!
Zart-zurt vs.

Yılların birikimi ve 6 ayın takdirini görememek bu tepkimelerimi beraberinde getirmişti. Akabinde ise evi terk ettim, karşıdaki işimden ayrılsam da oradaki evimde hâlâ barınabiliyordum ve bu olayın üzerine diğer yakaya geçip iki gün orada kalmayı tercih etmiştim. Ta ki Oğuzhan beni karşısına alıp eve dönmeme ikna edene kadar. Evet, tüm bu yaşananların olağan olduğunu söyleyip beni ikna etmeyi başarmıştı.
*****
“𝗕𝗮𝗯𝗮𝘆𝗹𝗮 ı𝗹ı𝗺𝗹ı 𝗿ü𝘇𝗴â𝗿𝗹𝗮𝗿”
Bu kin ve nefret daha fazla sürdürülemezdi.
ABD ve Rusya diplomasisi gibi ilerleyen bu sistem ilerleyemezdi. Bizde Türkiye ve Rusya gibi olmaya karar verdik. Yani ben öyle istedim. Yine ben onu seviyor değilim, baba demek bile içimden gelmiyor ama aynı mevzide yaşıyor ve bu da bir şekilde de olsa anlaşmayı gerektiriyordu. Diplomasi kanalını değiştirdiğim günden beri (Şubat) artık daha ılımlıyız. Hak ettiği için değil, sürecin işleyişi açısından bu durumun daha sağlıklı olacağı fikrine tâbi olduğum için böyleyiz.
****
“Ü𝗻𝗶𝘃𝗲𝗿𝘀𝗶𝘁𝗲𝘆𝗲 𝗱ö𝗻üş 𝘃𝗲 𝘆𝗼𝗹 𝗮𝘆𝗿ı𝗺ı”
Bundan sonrasında ne olacaktı?
Günler haftaları, haftalar ayları kovalıyor ama patinaj yapmaya devam ediyordum. O evrede Hüseyin Hocam, okula dönmekle başka bir TV kanalına girmek arasında tercih yapmam gerektiğini söylüyordu. Seçim zordu! Medya sektörü müthiş bir alan ama stresliydi. Üniversite demek ise düzenimin olmadığı bir şehre gidip yeni bir hayat inşa etmek anlamı taşıyordu. Ama bir şey vardı ve ben olanı/olağanı abartıyordum. Önce zoraki de olsa Karar TV ve ardından Ulusal Kanal ile iş görüşmesi gerçekleştirdim. İlkine giremedim, (Beğendiler ama farklı bir tecrübe arıyorlar) ikincisini ise ben reddettim! Neden? Sözüm ona onlarla çalışamazdım. Bazen profesyonel bakamıyorum işte, herkesle oturur konuşur, her konunun mütalaasını yapabilirdim fakat bir kurumun tasvip etmediğim yayın politikasını Türkiye’ye duyuramazdım! Düstur. Öte yandan terapistim Hüseyin Kaçın’ın iki önermesi arasında karar vermem gereken o evrede iki ay boyunca terapilere katılmadım. Stres anında baskıya gelemiyordum. (halbuki baskı yok, kaçınma var) O iki ayın ardından katıldığım birkaç terapi sonrası ise kararımı vermiş ve Hocam Kaçın’a telefon açarak şunu söylemiştim:
Ü𝐧𝐢𝐯𝐞𝐫𝐬𝐢𝐭𝐞𝐲𝐞 𝐝ö𝐧ü𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦!
*****
“𝗬𝗲𝗻𝗶 𝗯𝗶𝗿 𝗵𝗶𝗸𝗮𝘆𝗲”
Oğuzhan’la olan münasebetim tıpkı onun da benim gibi işten ayrılmasının ardından farklı bir hâl almaya başladı. Bana kattıklarına saygım var ve karşılığında bu diyeti ödeme ihtiyacı hissedermişcesine ona editör olarak işe girme imkanı sundum. CV’sini dahi ben hazırlamıştım. Ve fakat o andan sonra bazı tabular yıkılmaya yüz tuttu. Ne zamanki onun hayatına müdahil olup yön vermeye kalktım, işte o an güçlü olduğumu hissettiğim an oldu ve artık zihnimdeki Oğuzhan İmparatorluğu yerle yeksan olmaya başlamıştı. Ve dahası bu tecrübe bana bir şey daha öğretmiş olacaktı: 𝗦𝗮𝗽𝗹𝗮𝗻𝘁ı𝗹𝗮𝗿𝗱𝗮𝗻 𝘃𝗮𝘇𝗴𝗲ç𝗺𝗲𝘆𝗶!
*****
İlk kez bir erkekten bu kadar güçlü olduğumu hissetmiştim. Bana muhtaç olduğunu görüyordum, aksi takdirde başı boş gezen bir insan olarak hayatına devam edecekti. Bir erkeğin işsiz kalmaktan daha büyük bir derdi varsa o da bize ait olandır herhâlde.
Neyse, demek ki olay bendeki gücü ortaya çıkarmakla ilgiliymiş. Neymiş, o silikmiş sen değilmişsin. Oldu mu, hem de çok güzel oldu. Hor görmek değil olay, durum tespiti yapıyorum, sadece.
*****
Üniversite’ye dönüyordum sahi.
Ama öncesinde bir şey oldu.
Buğra isimli bir arkadaşla tanışmıştım.
Şu aşamada iyi ki var dediğim bir arkadaş/dost/kardeş. Hem başarılı hem de hayata farklı bir perspektiften bakan bir isim. Benim gibi. Ama şunu söylemeliyim ki kesinlikle vitrin farkı var aramızda. O daha materyalist bir yapıya sahipken ben daha maneviyatçı bir kimliğe aitim. Farklılıklarınsa zenginlik olduğu bir iklimde hissediyorum ilk kez, kendimi. Her tanışmanın ve devamında süregelen birlikteliklerin gerekliliğine inanan bir birey olarak daha olumlu bir sürece sevk olunduğumu hissediyorum. Onun ise kendi sürecini aşacağından zerre şüphem yok. Umuyorum ben de ona bir noktada faydalı olacağım.
*****
Ondan edinmek istediğim şeyse duygusal olmamayı başarmaktı ve itiraf etmeliyim ki bu da bana göre bir güç! Ve ben artık o gücü saplantı haline değil, ilk defa örnek bir vaziyete indirgiyorum. Yani tapmıyorum, sadece hâl ediyorum. Müthiş bir durum bu benim için. En nihayetinde kolay gelmediğim bir noktadayım.
*****
sᴏɴᴜç:
Hüseyin Hoca’yla beraber yürüttük biz bu süreci. Ümraniye’den Küçükçekmece’ye uzanan koskoca bir hikaye. Akabinde yaşananlar. Dün, bugün ve yarın. Hayatımın en kıymetli, en önemli ve en en enlerini yaşadığım son 1 yılın özeti. Erkek erkeğe hetero iletişimin gücünü kullanarak ve medya sektöründe gösterdiğim olağanüstü gayretlerimle ”eşcinselleşmeye ve obsesyonlara” hayır dedim! Geldiğim noktada şu an benden daha güçlü, daha karizma bir erkekse tanımıyorum. En güçlüsü olduğumu hissediyorum. Çünkü bu noktaya farklı bir mecradan gelen yegane kişiyim! Nasıl ama başarı değil mi? Bana göre başarı olduğuna göre gerisinin bir önemi yok. Rica ederim, dik kafalı ve hırslı olmak hakkım! Benim yaşadıklarımı hiç kimsenin yaşamadığı gerçeğinin farkındalığı karşısında bu noktaya kadar aldığım yolun verdiği gücü ise hissediyorum. Ve ben bu vesileyle bana iyiliği, sevgiyi ve dostluğu öğreten Hüseyin Kaçın’a bir kez daha  teşekkür ediyorum.

Eyvallah.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« Yanıtla #1 : 07 Mayıs 2022, 09:38:56 ös »
Eşcinsellik Obsesyonu (eşcinsel olma konusunda takıntılı korku)
  OKB - Obsesif Kompulsif Bozukluk nedir?
OKB şüphe uyandıran hastalıktır. Birinin sorgulamasına, şüphe duymasına ve merak etmesine neden olur. OKB şüphe ile karakterize edildiğinden, OKB'si olan kişi rahatsız edici düşünceleri veya görüntüleri düşünür, ortaya çıkan soruların anlamı üzerinde ızdırap çeker, olası cevapları belirler ve ardından cevaplardan şüphe duyar.
OKB hastası, bir karara varmaya yardımcı olmak için sürekli olarak kanıt arar, kaygıyı önlemek için zorlayıcı ritüeller uygular, başkalarından güvence ister ve / veya kaygıyı daha da kötüleştiren şeylerden veya durumlardan kaçınır.
Kişi bazen korkularının aşırı olduğunun farkına varır, ancak diğer zamanlarda endişeler tamamen mantıklı görünebilir. (Monica T. William, Ottawa Üniversitesi)
Eşcinsellik Obsesyonu nedir?
Eşcinsellik Obsesyonu (Eşcinsel OKB) eşcinsel olmanın takıntılı korkusudur. Bunun diğer isimi cinsel yönelim OKB'sidir. Bu homofobi değildir. Bu, bir kişinin kendi eşcinselliğinin reddi de değildir. Bu, bir bireyin cinsel yönelimlerini takıntı haline getireceği bir obsesif-kompulsif bozukluk türüdür. Eşcinsel olma kaygısı, eşcinsel davranışın müdahaleci, istenmeyen zihinsel görüntülerinin deneyimidir ve / veya bir kişnin başkalarının kendisinin eşcinsel olduğuna inandıkları takıntılı korkudur. Aynı zamanda cinsel kimliğini kaybetme korkusudur.
Eşcinsellik Obsesyonundan muzdarip insanlar için, sadece doğal insan düşünceleri kafa karıştırıcı hale gelebilir çünkü cevaplar almak için çok çaresizlerdir. Aynı cinsiyetten bir insanı çekici bulmanın doğal olduğunu bilmek bile yeterli değildir onlar için. Eşcinsellik Obsesyonu, sadece eşcinsel olmaktan korkan veya endişelenen kişileri kapsamaz. Evet, bu çok yaygın bir sorudur: «Ya eşcinselsem?! » Ama bundan daha fazlasıdır Eşcinsellik Obsesyonu. Kimliğini kaybetmekle ilgilidir. Bu onların olası dinlerine karşı çıkmakla ve ilişkilerini mahvetmekle ilgilidir. Tüm bu müdahaleci ve takıntılı düşüncelerle birlikte gelen muazzam bir endişedir Eşcinsellik Obsesyonu. Bu bir takıntıdır.

 Bu takıntı ne zaman gelişir?
Bu takıntı genellikle ergenlik döneminde gelişir ve hiç bitmeyen odak noktası haline gelir.
Eşcinsellik Obsesyonunun ilk belirtileri nelerdir?
Bir erkekte Eşcinsellik Obsesyonu, belirli bir erkeğin çekici göründüğüne dair kısa süreli bir düşünce olarak başlayabilir. Bu daha sonra kişinin bu düşüncenin anlamını sorgulamasına neden olur. "Böyle düşünüyorsam, bu gerçekten eşcinsel olduğum anlamına gelebilir mi?" Daha sonra, saplantının geçerliliğini onaylayacak veya gözden düşürecek düşünceler veya fiziksel yanıtlar aramaya başlayabilir. Aynı eşcinsel daha fazla insanı fark etmeye başlayabilir ve sonra bu yeni meşguliyeti eşcinsel olabileceğinin teyidi olarak kullanabilir. Kişi, aynı cinsiyetten çekici bir kişinin varlığında fiziksel uyarılma belirtileri olup olmadığını kontrol edebilir ve ardından endişesini cinsel çekiciliğin kanıtı olarak yanlış yorumlayabilir. Bunu daha sonra karışık bir mantık dizisi izler. “Kadınları her zaman sevmişsem erkeklerden nasıl etkilenebilirim? Daha önce bir erkekle ilişki hiç düşünmedim. Aynı cinsten biriyle cinsel ilişkiye girmeyi düşünmek bile beni tiksindiriyor. Eşcinsel olamam, mümkün değil! Ama o halde neden her zaman erkekleri düşünüyorum? Bu eşcinsel olduğum anlamına gelmeli..." Ve şüphe döngüsü yeniden başlar. (Ottawa Üniversitesi)
Eşcinsellik Obsesyonu örnekleri
Obsesyonlar – yani takıntılar - bireyin kendini biraz daha iyi hissetmesine yardımcı olmak için yaptığı şeylerdir. Eşcinsellik Obsesyonu olan kişiler, çok sayıda kontrol davranışına ve kaçınmaya girişebilir. Fiziksel dürtüler ve zihinsel dürtüler vardır. İşte bazı fiziksel Eşcinsel dürtüler ve takıntılar:
 Eşcinsellikle ilişkilendirilebilecek her şeyden kaçınmak (bunlar kitaplar, filmler, arkadaşlar olabilir, belirli renkler, konuşma şekli olabilir, hiçbir his olmadığından emin olmak için özel bölgelere odaklanıp kontrol etmek... Televizyon izlemekten kaçınmak)
 Eşcinsel bir karakteri canlandıran bir film/dizi izlemenin takıntıları tetikleyebileceği, bir "ani artışa" veya endişeli düşüncelerin yükselmesine neden olabileceği endişesi. Bunlar, birçok kişinin onlara hatırlattığı veya olası bir müdahaleci düşünceye neden olabileceği için kaçınabileceği şeylerdir.
 Eşcinsellik Obsesyonu muazzam miktarda sosyal kaçınma içerir, çünkü başkalarının yanında olmak, kişinin aynı cinsten birini çekici bulduğuna dair bir farkındalığı tetikleyebilir.
 Bazı kişiler, o kişiden hoşlanıp hoşlanmadığından emin olmak ve kontrol etmek için

 kendilerini zorunlu olarak karşı cinsten biriyle gezerken bulabilirler.
 Eşcinsellik korkusu obsesyonu olan pek çok kişi, karşı cinstekilere karşı çekicilik
eksikliğinden endişe duyar.
 Bazı kişiler istediklerinin bu olduğundan ve inandıkları şey olduğundan kesinlikle emin
olmak için kendilerini pornografinin içinde bulabilir ve doğrudan pornografi izleyebilirler.
 Bazıları da "hala düz" olduklarından emin olmak için pornografi izlerken mastürbasyon yaparlar. Bu kontrol biçimi özellikle yıkıcıdır, çünkü Eşcinsellik Obsesyonun'dan kaynaklanan endişe tipik olarak cinsel dürtüde azalma ve / veya gerçekleştirememe ile
sonuçlanır, bunu da hasta daha sonra eşcinselliğin başka bir kanıtı olarak yanlış yorumlar.
 Diğerleri, eşcinsel çiftlerin pornografik resimlerine bakabilir ve uyarılıp uyandırılmadıklarını tekrar tekrar değerlendirebilir veya hatta tepkilerini heteroseksüel
görüntülere baktıklarında karşılaştırabilirler.
 Bazı bireyler kendilerini çekici olmaları gerektiğine inandıkları kişilere bakarken
bulabilirler.
 Bazen bireyler bakmak ve görmek istemedikleri kişilere, emin olmak ve kontrol etmek için
bakarlar. «Acaba bir şey hissediyor muyum? »
 Bazen bireyler, bir forumda, bir ebeveynde, bir arkadaşta veya sadece kendileri olsun,
güvence arayışındadırlar. Bazı sorular sorabilirler: «Siz eşcinsel olduğumu düşünüyormusunuz? Bir erkekten hiç hoşlanacağımı sanıyormusunuz? » O kişinin o forumda yanıtını, güvence için bekler. Eşcinsellik Obsesyonu olan kişiler genellikle başkalarından güvence ister ve sonra geçici olarak rahatlar, ancak şüpheler her zaman geri döner. Hiçbir rahatlama hiçbir zaman yeterli değildir, çünkü kesin bir cevap elde edemezler. Kişiye OKB (Obsesif-Kompülsif Bozukluk) teşhisi konulsa bile, tedavi edilinceye kadar hasta genellikle teşhisten şüphe duyacaktır. (Ottawa Üniversitesi)
Genellikle uygulanan zihinsel eşcinsel takıntılar:
 Düşünceleri hızla etkisiz hale getirerek onları uzaklaştırmak : "Ben eşcinsel değilim, eşcinsel değilim, eşcinsel değilim" gibi belirli kelimeleri tekrarlamak.
 Bazen bireyler, kendileri için iyi olduğundan emin olmak için, bundan gerçekten keyif aldıklarından emin olmak için çoğu zaman cinsel geçmişlerini zihinsel olarak gözden
geçirirler.
 Kendilerini savunmak için müdahaleci düşüncelere ba: « Ondan acaba etkilendim mi ? Çok
yakın mı oturuyorum? Ona karşı bir şeyler hissediyor muyum?»
 Diğer zihinsel eşcinsel takıntılar kişinin aslında hayatını o kadar etkiliyor ki, kisi tükeniyor

 ve artık anın tadını çıkarmaz hale geliyor.
 Bazen dua etmek bu takıntılardan biridir, bazen de bazı kişiler günde birkaç kez namaz
kılarlar. Hatta günde yüz defaya kadar çıkabilir bu. Bunlar bazen dürtüleriden dolayı af
dilemek için yapılan hızlı küçük dualardır.
 Eşcinsellik Obsesyonu olan bazı kişiler kendilerine şu soruyu sorarlar: «Sadece eşcinsel
olduğumu inkar etmediğimi ve sadece cinsel yönelimimi gizlediğimi nasıl bilebilirim?» OKB neden eşcinsellik obsesyonu biçimini alıyor?
OKB'nin neden eşcinsellik kaygısı biçimini aldığı, genellikle kişiden kişiye değişen bir dizi faktöre bağlıdır. Eşcinsellik Obsesyonu/takıntısı olan insanlar genellikle romantik ilişkilerin son derece önemli olduğunu düşünürler ve bu nedenle buna müdahale edebilecek herhangi bir şeyden korkmaları gerektiğine inanırlar. Takıntılar için bilinçsiz bir katalizör görevi görebilecek çekicilikleri, güçleri veya partnerleri hakkında meşru endişeleri olabilir.
Cinsel tacizden sonra cinsel obsesyonların OKB semptomolojisine dahil edildiğine dair raporlar olmuştur (Freeman ve Leonard, 2000), bu da takıntılı içeriğin gerçek endişelerle ilişkilendirilebileceğini göstermektedir.
Bununla birlikte, takıntılar nadiren gerçek hayattaki problemlerle açık veya doğrudan bir şekilde ilişkilendirilir. Aslında, takıntıların bir anlamı olabilir, ancak eşcinsellik obsesyonu olan kişi, bu takıntıların kendisinin gizli bir eşcinsel olduğunun anlamına gelmesinden endişe duymaktadır.
Eşcinsellik obsesyonu olan insanlar homofobik mi?
Eşcinsellik obsesyonu olan kişilerin homofobik olduğu varsayılmamalıdır. Eşcinsellik kaygısı, eşcinsellerden hoşlanmamasından değil, daha ziyade kişinin artık karşı cinse erişemeyeceği korkusundan kaynaklanır, bu çok değer verdikleri bir şeydir. Keyif aldıkları ya da hayal ettikleri cinsel yaşamın aniden feshedilip yerine çekici olmayan ve yabancı bir şey almasından endişe ederler.
Ayırıcı tanı
Tipik olarak OKB hastalarını tedavi etmeyen ruh sağlığı uzmanları, birincil cinsel takıntılardan şikayet eden bir müşteriyi doğru şekilde teşhis edemeyebilir. Terapistler semptomları bilinçsiz bir

 istek, gizli eşcinsellik veya cinsel kimlik krizine bağlayabilir. Böyle bir yanlış teşhis, yalnızca zaten sıkıntılı bir kişiyi caresizliğe sürükler.
Eşcinsellik kaygısını "dolaptan çıkma" (yani eşcinselliği benimseme ve etrafa duyurma) mücadelesi olarak kavramsallaştırmak, hastanın daha da üzülmesine ve kafasının karışmasına neden olabilir (Gordon, 2002).
Anlaşılması gereken temel konu, düşüncenin ego-distonik veya ego-yabancı olmasıdır, yani eşcinsellik takıntıları bireyin temel arzuları, fantezileri ve cinsel geçmişi ile tutarsızdır.
Eşcinsellik obsesyonu olan insanlar aynı cinsiyetten fantezilere sahiptir ve düşüncelerden korkar ve onları müdahaleci bulur. Eşcinsellik obsesyonlu insanlar eşcinsellikle ve gerçek cinsel arzularıyla tutarlılık görmezler.
Klinisyenler, eğitimciler ve eşcinsellik obsesyonlu kişiler, « eşcinsellik obsesyonu »'nu daha iyi anlamak için Tablo 1'i kullanabilirler.
Eşcinsellik Obsesyonu Tanısı
      Karşı cinsten biriyle cinsel deneyiminiz var
      Karşı cinsten biriyle duygusal yakınlık hissediyorsunuz
    Karşı cinsten insanlar tarafından daha çok cinsel olarak uyarılmış hissediyorsunuz
   Aynı cinsiyetten ilişkilerle ilgili düşünceleriniz size çekici gelmiyor
   Aynı cinsten insanlarla romantik ilişkiler konusunda endişeli hissediyorsunuz
    Aynı cinsiyetten ilişkiler hakkında düşünmeniz sizi inanılmaz derecede rahasız eder ve bu düşünceler ciddi bir dikkat dağıtıcıdır
    Aynı cinsten insanların sizi çekici bulabileceğinden endişeleniyorsunuz
   Eşcinsel olmadığınıza dair kendinizi güvence altına almak için cinsel kimlik sorunları hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorsunuz
   Karşı cinsten insanlarla (rüyalar dahil) fiziksel bir ilişki içinde olmayı hayal ediyorsunuz
   Eşcinsel düşünceleriniz için endişeleniyorsunuz çünkü karşı cinsten insanlarla birlikte olmaktan vazgeçmek istemiyorsunuz
 
 Eşcinsel OKB'den muzdarip birine nasıl yardım edebilirim?
Eşcinsellik obsesyonu olan kişilerin sevdiklerinin, eşlerinin aslında cinsel yönelim krizi yaşamadığının farkında olmaları gerçekten önemlidir. Sadece gerçek cinsellikleriyle hiçbir ilgisi olmayan bir beyin bozukluğu yaşıyorlar. Eşcinsellik obsesyonlu kişilerin eşlerine bu endişeyi yaşadıklarını itiraf etmeleri çok üzücü olabilir çünkü günümüz toplumunda, insanların aslında cinsel yönelim krizi geçirmesi alışılmadık bir durum değildir, ancak aradaki fark, Eşcinsellik obsesyonlu kişilerin normal ve tamamen doğal olan heteroseksüel bir geçmişe sahip olmalarıdır.
Eşcinsellik obsesyonu nasıl tedavi edilir?
OKB'ye aşina olmayan ruh sağlığı uzmanları yanlışlıkla semptomları bir cinsel kimlik krizine atfedebilir ve bu da hastada daha büyük sıkıntı ve kafa karışıklığına neden olabilir. Klinisyenlerin OKB'nin bu tezahürünü uygun şekilde tanımlaması ve tedavi etmesi önemlidir. Cinsel takıntılar çok sayıda lokus etrafında dönebilir. Ortak temalar arasında sadakatsizlik, ensest, pedofili, olağandışı davranışlar, AIDS, din ve cinsiyeti birleştiren küfürlü düşünceler ve tabii ki eşcinsellik yer alıyor.
Cinsellik çok fazla duygusal, ahlaki ve dini önem taşıdığından, OKB'ye yatkın kişilerde takıntılar için kolayca bir mıknatıs haline gelir (Gordon, 2002).
Eşcinsel kaygı araştırma literatüründe iyi tanımlanmadığından, eşcinsellik obsesyonu olan kişiler bu konuda uzman olan ve onlara tedavi olanağı sağlayak kişileri bulmakta güçlük çekebilir. Eşcinsellik obsesyonu'nun diğer OKB biçimleri için kullanılan aynı tedavilere - bilişsel- davranışçı terapi (CBT) ve tipik olarak serotonerjik antidepresan ilaçlar (SSRI'lar); Bununla birlikte, cinsel saplantıları olan kişiler daha uzun ve daha agresif bir tedavi sürecine ihtiyaç duyabilir (Grant ve diğerleri, 2006).
Eşcinsellik korkusu olan kişilere özel olarak nasıl tedavi uygulanacağı araştırılmamıştır. Tedavi, hastayı bozukluk ve takıntıların nasıl sürdürüldüğü konusunda eğitmeyi, kaygıyı tetikleyen durumlara maruz kalmayı ve bilişsel yeniden yapılandırmayı içerir.

 Geleneksel psikodinamik yaklaşımlar, danışanın kendisini daha iyi anladığını hissetmesine yardımcı olabilir, ancak obsesif (takıntılı) davranışlarını durdurmak için yeterli olmayacaktır. SSRI ilaçları tipik olarak kaygıyı hafifletmeye yardımcı olur, ancak aynı zamanda hastaların en az üçte birinde cinsel işlev bozukluğuna neden olur (Bystritsky, 2004). Birçoğu için endişeden kurtulmak, ortaya çıkan cinsel sorunların üstesinden gelmek için yeterlidir, ancak diğerleri için ilacın kendisi cinsel ilişkiyi imkansız kılar. Bu geçici bir sorun olabilir, ancak eğer devam ederse, uzman bir psikiyatrist yan etkiyi iyileştirmek için genellikle farmakoterapiyi ayarlayabilir veya artırabilir.
Bahsedilmesi gereken bir başka bir husus da, eşcinsellik obsesyonu olan kişilerin cinsel performans sorunları nedeniyle daha da endişelenebilmeleridir. Bu yan etki hakkında erken psikoeğitim bu popülasyon için özellikle önemlidir.
Eşcinsellik obsesyonu tedavi sürecinde “Maruz kalma” ve “yanıt önleme” metodları kullanılır, ancak aynı zamanda biraz farkındalık, kabul ve bağlılık terapisi de uyguluyoruz. Kişi, obsesif bir şekilde korktuğu durumlara veya olaylara maruz kalmayı ve buna kartepki önlemeyi öğreniyor ve yargılamadan, düşüncelerini kabul etmeyi, duygularını kabul etmeyi, fiziksel duyumları kabul etmeyi öğreniyor.
Eşcinsellik obsesyonu olan hastalar çoğu zaman terapiste güven duymazlar. Son olarak, her bir kişinin terapisinin, neyin işe yarayıp neyin yaramadığına göre farklı olacağını eklemek önemli olacaktır. Esasen bu maruziyetleri yaratmak istiyoruz çünkü bu, hastanın tehdidi etkisiz hale getirmeden, zorlamayı yapmadan tehdide yaklaşmasına yardımcı olacaktır. Bu terapi teknikleri, beyne yepyeni bir şey öğretiyor aslında: tehlikede olduğunuzu ve bunları olabildiğince hızlı etkisiz hale getirmeniz gerektiğini söyleyen bu sinyalleri size gönderiyor ve siz bunu yapmadığınız zaman, sonunda kendinizi biraz daha iyi hissediyorsunuz. Bu şekilde beyniniz yeni bir şey öğreniyor: «Bak! Gördün mü? Herşey yolunda. Bu seni etkilemedi bile! Bunu takıntı haline getirmene gerek yok.»
Başka bir yöntem de kafanızdaki hikayeleri veya düşünceleri yazmaktır. Böylece "Beynim bunu yapmaktan, düşünmekten ve hissetmekten korkuyor" dedikleriniz gözünüzün önünde buluncaktır. Iyileşme
Eşcinsellik obsesyonun'dan muzdarip bir hasta için iyileşme demek, aynı cinsten olanların güzel/yakışıklı veya çekici olabileceği, ve bunu düşünmek onu eşcinsel yapmayacağıdır. Ayrıca bunun çok doğal olduğu bilincini benimsemesidir. Bu konuda endişelenmelerine gerek yok.

 Yani OKB'den kurtulmak, beyin biyokimyasının, yoğunluğuna göre cevabın doğruluğunu gerçekten geri çevirmesini içerir, böylece bir kişi aynı cinsiyetten kişilere bakabilir ve artık bu duygusal sıkıntı sinyaline sahip olmaz.
Sonuç
Cinsel obsesyonlar, obsesif kompulsif bozukluğun yaygın bir semptomudur. Eşcinsellik kaygısından muzdarip olan kişi oranı bilinmemektedir ve bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Eşcinsellik kaygısı, cinsel yönelim kriziyle karıştırılmamalıdır, çünkü böyle bir yanlış teşhis sadece OKB hastasını daha fazla rahatsız edecektir. Bununla birlikte, OKB takıntıları cinsellik temalarıyla sınırlıysa, doğru bir teşhis zor olabilir. BDT ve ilaç bu hastalar için tercih edilen tedavi olarak kabul edilir. Bununla birlikte, tedavinin eşcinsellik kaygısı olan OKB hastalarına özel olarak nasıl uyarlanabileceğini belirlemek için daha derin araştırmalara ihtiyaç vardır.
Bizi Telegram'da takip edin
https://t.me/lgbthayir
Kaynak
Dr. Steven Phillipson – PH.D. - Clinical Psychologist. https://www.youtube.com/watch?v=3pzCAP7NQXM
« Homosexuality Anxiety : A misunderstood Form of OCD », Monnica Williams, University of Virginia, Department of Psychology.
Nathan Peterson, Licensed Clinical Social Worker
https://www.youtube.com/watch?v=clOlsecReow

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« Yanıtla #2 : 07 Mayıs 2022, 10:05:33 ös »
Hocam bi ara bana eşcinsel değilsin demiştiniz. Gerçekten de haklıymışınız. Yazı çok güzelmiş tekrar tekrar okuyacağım. İçimdeki korkuları ve düşünceleri açıkça satırlara dökmüş resmen. Garip hissettirdi. Yani bu kadar anlaşılır bi şekilde yazı okumak farklı geldi. Gerçekten de ben artık inanıyorum ki korktuğum kadar aklımda eşcinsellik var. Lakin artık korkmayacağım ve bu eşcinsellik denilen şeye de bir son vereceğim. Zahiren zaten eşcinsellik asla olmadı aklımda da bir son vereceğim

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« Yanıtla #3 : 09 Mayıs 2022, 09:02:02 öö »
Tüm bu süreç boyunca yanımda olan önemi haiz bir isim vardı: Metin
1 seneden fazladır tanıdığım, iyi ki dediğim insanlardan. Beraber oturup kalkmışlığımıza şahitlik eden zamanlar çokça oldu. Metin deyince aklıma gelen ilk şey ise evi terk ettiğim zaman benim yanımda olduğu gündür. Cebimde 5 kuruş olmadan evi terk ettiğim vakit ben talepte bulunmadığım halde yanımda olmanın adıdır, o. Madden ve manen yanında olduklarını ise unutamaz insan. Bir de ilk telefon görüşmemiz. Soğuk bir kış mevsimi, saatlerce beni dinlediği gün.
O günkü soğuk ise bugün içimi ısıtıyor. Ve bizi birbirimize anlaşılır kılan şey her şeyden önce kader ortağı oluyor olmamızdı. Şu an ise sorunlarını çözmüş birer bireyiz, çok şükür. Yine kader ortağıyız yani. Onunla ilgili ise daha önce Hocam Kaçın’a şunu söylemiştim: “𝗠𝗲𝘁𝗶𝗻 𝗶𝗹𝗲 𝗯𝗶𝘇 Ç𝗮𝗽𝗮’𝗱𝗮 𝗱𝗲ğ𝗶𝗹 𝗸𝗮𝗹𝗱ı𝗿ı𝗺𝗱𝗮 𝘁𝗮𝗻ış𝗺ışı𝘇 𝗴𝗶𝗯𝗶 𝗴𝗲𝗹𝗶𝘆𝗼𝗿.” Öylesine öteden geliyor sanki bu iletişim. Ondan bahsederkense bütünüyle güzel şeyler hissediyorum. Saf, samimi ve dostça bir duygu. Ne diyelim, iyi ki vardın ve iyi ki varsın kardeşim.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« Yanıtla #4 : 09 Mayıs 2022, 09:02:57 öö »
Eşcinsellik Aile Hastalığıdır!

Eşcinsellik, bir aile hastalığıdır. Eşcinsellik, bireysel olarak cinsel kimlik bunalımı olarak yaşanırken içinde yetiştiği ailenin hastalıklı olmasından kaynaklanmaktadır. Toplumda eşcinsel sayısı arttığı, kabul gördüğü ve örgütlendiği oranda aile çökmüş demektir. Eşcinsellik, babanın iktidarı yerine annenin egemenliğinin kutsanmasıdır.
Eşcinsellik bireyin değil bireyin yetiştiği ailenin hastalığının dışavurumudur. Eşcinsellik bir aile hastalığıdır. Batı'da eşcinsel lobilerinin güçlü ve planlı çalışmaları sonucunda eşcinsel evlilik yasalarının çıkması ve eşcinsel birlikteliklerin artması, Batı'da ailenin çöktüğünün bir göstergesidir. Batı'da çoktan çöken aile, Doğu'da da artan bir hızla çökmektedir.

Eşcinsel Terapi Benim Ailem 5. Bölüm Fragman

https://www.youtube.com/watch?v=dqM3TJpZ5rM&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=1



http://escinselterapi.net/huseyinkacin/

http://escinselterapi.net/forum/

Eşcinsellik Aile Hastalığıdır!

https://www.habervakti.com/escinsellik-aile-hastaligidir-makale,2038.html?fbclid=IwAR1KMAypvtlCCxETGvbwZ4oGT92J0r3aBQN3VNjl2t7s9hBzRGmvNWJzoXc

Benim Ailem Belgeseli

https://www.youtube.com/watch?v=1HpbJLmROLU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=11

Benim Ailem 1. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=7

Benim Ailem 2. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=v-6UbOMkP38&t=369s

Benim Ailem 3. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=tXHaVWGvYH8&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw

Benim Ailem 4. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=1HpbJLmROLU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=11

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=7

Kürt sorununu kırk yıldır nasıl "dört başı mamur" çözemediysek; yeni yeni büyüyen eşcinsellik sorununu da "dört başı mamur" çözemeyeceğiz ve dini kurumlarımız, ailevi değerlerimiz büyük yara alacaktır.

Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html?fbclid=IwAR1Akgk_ORB-CkFSzTiPTi3z4OYi17uVv0T_d0CjGGhM2VlsEMrXNsQ3ZO0

DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır ifadelerini kullanan Kaçın, Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar. Burada tüm psikologlar sorunlar anlamında genelde anne-babaya odaklanırlar. Tamam anne-baba sorun çıkarabilir ama burada devletin hiç mi etkisi olmayacak. Çocuklarımızı 6-7 yaşında okula veriyoruz. Bir anne-baba çocuğunu devlet okuluna verdiği anda o çocuk anne-babanın değildir. Devlet bu emanetin bilincinde mi ve bu konuda hassasiyet gösteriliyor mu? açıklamasında bulundu.

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=3

https://www.habervakti.com/dosya/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar-h81171.html?fbclid=IwAR3Y4Czjk6CQvnT5EcoFSjxxe0hI3WhhbHpkQPv9D8bWuWqCw_vhQCCtG3A

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&fbclid=IwAR3T3VzkZQx7MM_-DfTuOPGkjgsaKmoHohM26zVIUSOKfSAQoFnkT1Hst7U

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'
Başarılı programcı Bülent Deniz'e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli. ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/dosya/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli-h81004.html?fbclid=IwAR3bCylgsndM9C_YddGIdbngIatUIlPs6FHizJnwo9P19MJSXXU3pahyKBw

https://www.youtube.com/watch?v=pDj1U1xuTwk&fbclid=IwAR034rxZfxS6xWA7l4nOO2ENobKlduzECdidFePArFi0f13Gg81ISDVurkw&app=desktop

Yazarımız Psikolog Hüseyin Kaçın, eşcinsel ifadesi yerine LGBT ifadesinin kulanılmasını yanlış bulduğunu ifade ederek büyük tehlikeyi işaret etti. Kaçın, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında toplumun dinamikleriyle oynanmaya çalışıldığını da belirtti.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel-h61739.html

Eşcinsellik hakkında yaptığı açıklamalarla ve ortaya koyduğu terapi yöntemleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 7 yıl önce katıldığı bir televizyon programında 'eşcinsellik'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-h74213.html

Boderline Kişilik Bozukluğu: Eşcinsellikten İyileşerek Nasıl Kurtuldum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in ikinci yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/boderline-kisilik-bozuklugu-escinsellikten-iyileserek-nasil-kurtuldum-makale,1599.html

Tövbe edersem eşcinsellikten kurtulur muyum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in terapi süreçlerine dair kaleme aldığı yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/tovbe-edersem-escinsellikten-kurtulur-muyum-makale,1598.html

Özal'ın bahsettiği üç beş çapulcudan teröristler çıkmıştı; Erdoğan'ın bahsettiği üç beş çapulcudan ise eşcinseller çıkıyor

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

Ahlak: Zeki Müren "İbne" Değildir.
https://www.habervakti.com/ahlak-zeki-muren-ibne-degildir-makale,1531.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Kamuoyunda pompalanan "eşcinsellik, özgürlük" vs. dayatmalarına karşı bir okurumuzdan gelen değerlendirmeyi sizlerle paylaşıyoruz. "Medya, meziyetmiş gibi öteden beri eşcinselliğin özgürlük olduğunu vurgular. Böylelikle eşcinselliğe karşı çıkanlar da özgürlük düşmanı olur tabii. Durmadan bunu pompalayan yayınlardan etkilenen Müslüman kesim, günah işleme özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğine inanmaya başladı sonunda...

https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinsel ideoloji ve örgütler

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler-makale,1020.html

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« Yanıtla #5 : 21 Temmuz 2022, 08:41:51 öö »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eşcinselleşmeye ve Obsesyonlara (OKB’ye) Hayır Dedim!
« Yanıtla #6 : 31 Temmuz 2023, 01:12:53 ös »
...