“Eşcinsellik hastalık değil ama rahatsızlık”
Eşcinsellikten kurtulmak için adına konulan teşhisin hastalık olması gerekmiyor ama eşcinsel kimliğini bir rahatsızlık olarak addeden ve iyileşmeye dönük yol almak isteyen kitleler kesinlikle terapilere başlamalı. Seanslara birkaç sene evvel başlayan ve geldiği noktada eşcinsellik bağlamında hemcinslerine karşı fiziksel (duygusal az da olsa var) bir çekim hissetmemeyi büyük ölçüde başaran bir danışan olarak sesleniyorum: Terapilere başlayın!
*****
Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeterli. Uyuyormuş numarası yapanlarla (LGBT vs.) kimsenin
işi yok, onlar özgürce örgütlenip özgürce sevişiyorlar! Ama bir şeyi ayrıca çok iyi yapıyorlar: Psikolojik savaş oyunları!
******
Çok iyi nüfuz ediyorlar, eşcinsel kimlik bunalımı yaşayıp hâlâ terapilere başlamamış gençlere.
Acaba diyen, benim cinsel kimliğim gerçekten kalıtsal olabilir mi diyen bireyler bu enjekte olma durumu karşısında soru işaretleriyle yaşıyorlar. Genlermiş, kalıtsalmış. Sonradan edinilen bir rahatsızlık olduğu ispat edilmeliymiş. Ne münasebet! İspat edilmesi gereken bir şey varsa o da eşcinselliğin bu kesimlerce iddia edildiği gibi neden kalıtımsal olduğu tezidir.
Hadi kanıtlayın!
*****
Dünya Sağlık Örgütü, falan filan fıstık. Hangi örgütün ne karar aldığının, eşcinselliği ne olarak tanımladığının hiçbir önemi yok. Hatta eşcinselliği hastalık, rahatsızlık olarak görmüş olsalar bile yine önemi yok. Çünkü onların aldıkları kararların temelinde “birtakım politik çıkarların” olduğu gerçeği, üç maymunu oynayan ve “sen bu halinle kal, gayet iyisin” diyen sözde doktorların bile bildiği bir durum!
*****
Peki ya arayış içinde olanlar? Bu noktaya dek kesinlikle ideolojik bir ayrım içerisine girmedim ama bu dindarlar/muhazakarlar psikolojik savaş oyunlarını hiç bilmiyorlar. Salak geldiler salak gidecekler! Ben de dindar yönüme sığınarak aştım bu yolları biraz ama imtihan demek razı olup oturmak değil. Gayret, gayret ve nasıl gayret etmen gerektiğini bilmektir. Evet, gerçekten bu kimliğimden rahatsızım diyen kesimler hiçbir şeyi bahane etmemeli. Kaybedilecek ne var? Kazanılacaklara dair söylenilecekler şöyle dursun ama kaybedilecek bir şey gerçekten yok. Şu an hiçbir şey yapmadan, hiçbir mücadele vermeden ve sadece eşcinsellik hastalık mıdır, zart mıdır zurt mudur araştırmaları yaparak ne kazandınız: Hiç!
*****
İfşa olmaktan kormak mı?
Terapilere başlamamak için kesinlikle gerçekçi bir neden değil! Ömür boyu eşcinsel bir birey olarak kalıp her an ifşalanma ihtimali, terapilere başlayıp yakalanmaktan daha güçlü bir ihtimal olduğu gibi daha ürkütücü bir kaygı. “Yakalanmak istemiyorsan ne adına yakalanmak istemediklerinin peşinden git!”
Terapilere başla!
*****
Yıllardır danışanlığını yaptığım Hüseyin Kaçın’ın terapilerine başlamak da devamını getirmek de zor oldu ama en nihayetinde ben başardım. Ortada hiçbir iyileşmiş bir vaka yoksa bile (ki onlarca var) artık ben varım! Muhataplar benimle/bizimle konuşsunlar.
Ama esas mesele bu değil ki.
*****
“Diğerlerini de uyandırmak”
Mesele LGBT vs. değil. Onlarla mücadele edilmesi gerekiyorsa ayrıca mücadelesi verilir. Sahada, kürsüde, masada neyse. O kısım işin sosyo-politik kısmı.
******
“Kimlik bunalımı yaşayan bireyler”
Ey genç!
Senin yaşadıklarını biliyorum.
Bu vesileyle bir kişiye ulaşmak bile yarın gireceğim sınav kadar önemli benim için. Eğer soruların/ kaygıların amaların, fakatların varsa ben buradayım!
*****
Hayallerinizin kurucusu olma yolunda karar sizin!