İlerleyen terapi sürecimde yaşadığım tecrübeler danışanlar ve aileler ile sohbetlerim üzerine bazı tespitlerim var bunları paylaşmak isterim. Birilerine faydamız olursa hayır duası alırsak ne mutlu bize.
Benim eşcinsel bir ilişkim ve tecrübem olmadı ama gözlemlediğim kadarı ile eşcinsel ilişkilerde duygu yok. Duygu olmadan sevgi olmadan yaşayabilir miyiz? O zaman yanlız kalmak daha iyi değil mi?
Eşcinsel hayat sadece cinsel ilişki odaklı bir birliktelik bunu terapiler sırasında dinlediğim danışanlar, hocanın verdiği örneklerle pekiştirmiş oldum ama kafamda hiçbir zaman kabul etmediğim normal göremediğim bir şeydi. Eşcinsel hayattı olan danışanların ve hocanın tecrübelerini dinlediğinde ilişkiler çok hızlı ve cinsellik odaklı yaşanıyordu. Doktor bir anne genetik olarak yapılan incelemelerde eşcinsellikle ilgili hormonal ve biyolojik bir farklılık tespit edilemediğini söyledi. Ayrıca anal ilişkilerde yaşanan yırtılmalar ve hastalıklarda cabası. Aslında onun söylemesine de gerek yoktu çünkü Allah bir kadın ve bir erkek yaratmıştı ailelerimizin ve hayatın bize getirdiği olumsuzluklar cinsel kimliğimize duygularımıza psikolijizi etkileyerek sirayet etmişti.
Doğuştan olan bir şey vücudumuza ve ruhumuza zarar vermezdi. Bunu kendi gözlerimle gördüm diyebilirim. Sonra değişebildiğini düzelebildiğini gördüm. İnsan isterse başaramayacağı bir şey olmadığını gördüm. Hayatta her şeyin bahaneler üzerine kurulu olduğunu gördüm ve evet ben değiştim düzeliyorum ama mucize beklemeyin mucize beklerseniz başaramazsınız çaba sarf edeceksiniz uğraşacaksınız pes etmeyeceksiniz Sadece bu konuda değil her konuda bu böyle.
Danışanları ve Aileleri gözlemlediğimde erkek çocuklarının babaları ile anlaşamadığını ve sevmediğini gördüm bu bir tesadüf müydü?
Bir çok danışanın çocukluk travması olduğunu çocukken arkadaşları tarafından dışlandığını alay edildiğini. Erkeklerin erkek çocukları ile sosyal ilişki kurmakta zorlandığını ve bunalıma girdiklerini kızlar ile daha çok arkadaşlık kurabildiklerini gördüm.
Bunlar tesadüf değil dünyanın ne dediği ile değil aklınızın ne dediği ile hareket etmeliyiz.
Bu yazıyı sırf aklında soru işareti olan acabaları olan kişiler için hazırladım.
Belki biri benim yazımı okuyup cesaretlenir ve hayatı kurtulur. Tecrübelere ve yaşanmışlıklara kulan verin. Acabalara ve acılarınıza sığınmayın çözüm sizsiniz doğru olan belli yanlışı seçen yine sizsiniz.
Yanlışı seçmek için doğruyu görmezden gelmediğinizde iradenizi ve gücünüzü gösterdiğinizde
hayatınızın değiştiğini göreceksiniz. Hayatta olmak bir savaşın içinde olmak gibidir kaybettiğin zaman güç kaybedersin. Kazandığında güçlü olan sen olursun savaşı kaybetmekte kazanmakta kişinin kendi elinde güçlerini yanlış yere kullanırsan kaybedersin.
Ruhuna eziyet etme onu iyileştirmek için acılarınla yüzleş onlardan kaçma o zaman içinde var olan şey açığa çıkacak ve sende bana hak vereceksin…
Tanrının gücü