Gönderen Konu: EŞCİNSELLİĞİ ALGILAMA SÜRECİM  (Okunma sayısı 3696 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
EŞCİNSELLİĞİ ALGILAMA SÜRECİM
« : 08 Kasım 2020, 07:52:10 öö »
Merhaba ben [M] . Bugün sizlere çocukluğumu , eşcinsel olduğumu farkettiğim dönemi ve terapi sürecinde neler yaşaadığımı ve benim çıkarımlarımdan bahsedeceğim. Öncelikle ben kimim ondan bahsedeyim.
Ben [M] 19 yaşındayım. Sizlere en baştan hızlı bir şekilde nasıl bir çocukluğumun geçtiğini anlatayım. Küçükken içine kapanık  , sessiz ve sakin bir çocuktum. Mahallede 2 ya da 3 arkadaşım vardı ara sıra onlarla takılırdım. Babamdan çok annemle dolaşmayı onun yanında olmayı isterdim. Annemin yanında kendimi daha rahat hissederdim. Düğünlerde annemin yanına gitmek ve kadınların yanında olmak beni daha rahat hissettirirdi. Babam eve işinden dolayı geç gelen erken geldiğinde ise kahve arkadaşlarıyla oyun oynayarak vakit geçiren biriydi. Annem çok baskın ve otoriter bir kişiliğe sahipken babam daha pasif biriydi. Ablamla beni insanlardan, çevreden korumaya çalışan biriydi. Sanki bizi bir kafesin içine atmış ve insanların bize ulaşmasını engellemek istiyormuş gibi… Babamla vakit geçirdiğimi hiç hatırlamam ama annemle olan anılarımızı saymakla bitiremem. Çocukluktan beri hep anneme bir şey olmasından korkmuşumdur. Sanki babamın bizim için endişesini anneme kendim yansıtıyormuş gibi… Annemle olan bağım çok daha fazlaydı. Ama ablamla daha sağlıklı bir ilişkideydim. Çocukluğumda kız kuzenlerimle bebeklerle oynamak erkek kuzenlerimle pes oynamaktan daha çok hoşuma gidiyordu. Kızların yanında daha özgürmüşüm gibi geliyordu. Ablamın kıyafetlerini giyer ve annem tarafından ablama söylediği gibi güzel iltifatlar almak isterdim. Birazda eşcinsellik kısmına gelelim. İlkokulda erkek arkadaşlarımdan çok kız arkadaşlarımla takılmayı ve onlarla şakalaşmayı severdim. İlkokulda erkeklerin birbirlerine yaptığı cinsel şakalar arkadaşlarımın hoşuna gitmezken ben zevk aldığımı fark ettim. Ama bunu çaktırmamam gerekiyordu. Ve ben diğerleri gibi cinsel şakayı yapan arkadaşıma kızıyordum. Çünkü fark etmelerini istemiyordum. Bir gün arkadaşımdan porno diye bir cinsel sitenin olduğunu duydum. Eve gidip bakmak istedim fakat evde ablamın telefonu dışında o sitelere ulaşabileceğim başka bir yer yoktu. Ablamın telefonu elime geçtiği ilk anda aldım ve porno sitelerine giriş yaptım. Fakat ablamın telefonundan videolar izlenmiyordu. Ama sitelerde cinsel hikayeler bulunuyordu .  Önce heteroseksüel  hikayeleri okuyarak başladım. Sonra bir çok gencin yaptığı gibi kategoriler kısmından farklı tarz porno hikayelerini merak etim. Gay porno kısmına elim gitti. O güne kadar gay kelimesinin ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. Merak etmiştim. Gay hikayeleri okumaya başladığımda şaşırmıştım iki erkek nasıl olur da ilişkiye girer dedim içimden. Fakat sonradan hoşuma gitmeye başlamıştı. Bir erkeğin diğerinden üstün olması benim hoşuma gitmişti. ( aslında ortaokul döneminden itibaren diğer erkekleri hep benden güçlü görmüştüm belki de hoşlanmamın sebeplerinden biride buydu) bu hikayeleri okuduğum dönemde yaşım 11 12 civarıydı. Tabi benim hoşuma gitmesi bana çok değişik geliyordu fakat ben diğer erkek arkadaşlarımın da bundan zevk alabileceğini bütün erkeklerin yaşadığı bir olay olduğunu düşünmüştüm. Ya da kendimi kandırıyordum. Bir süre sonra artık videolar izlemeye başlamıştım. Heteroseksüel pornolar izlerken gözüm hep erkekteydi. Ve gay pornoları izlemeye başladığımda aslında daha çok zevk aldığımı görmüştüm. Bir erkeğin diğerinden üstün olması benim hoşuma gidiyordu. Ve 13 yaşından 19 yaşıma kadar hiç kendimi sorgulamamıştım. Porno + mastürbasyon olarak cinsel hayatım böylece devam etmişti. Tabi 2020 yılının ocak ayına kadar. Ocak ayından sonra ülkece covid-19 salgını yüzünden karantina sürecine girdik ve uzun süre boyunca dışarı çıkamadık , sosyalleşemedik. Bu durum benim içime kapanmama ve kendimi sorgulamama neden oldu. Haziran ayındaki yks sınavına çalışmam gereken süreçte ben eşcinselliğimi sorguluyor. Heteroseksüel kimliğime yeniden kavuşabilecek miyim?  Korkusuyla sürekli ağlıyor ve araştırıyordum. İzlediğim videoların birinde prof destek almak için ilk adım beni anlayabilecek bir arkadaşıma anlatmamdı. Ve bende gerekeni yaptım ve en yakın kız arkadaşıma açıldım. Üzerimden bir yük kalkmıştı sanki arkadaşıma anlatırken çok zorlanmıştım çünkü eşcinsellik toplum tarafından hoş karşılanmayan ve sapkınlık olarak nitelenen bir durum. İnsanların bunun bir yönelim olarak bilmemesi eşcinsel kişileri anlamaması ve eşcinseller hakkında sürekli kötü konuşulması canlı yayında hocaların eşcinsel bireyler soru sorduğunda sanki soru soran kişi küfür ediyormuş gibi susturması aslında benim bugüne kadar susmamda büyük rol oynamıştı. Ama artık kendi yoluma bakmam gerekti. Ve bende kendim için bir şey yapmıştım. Arkadaşıma eşcinsel olduğumu anlatmıştım. Ve arkadaşım çok anlayışlı bir şekilde yaklaşarak benim her türlü yanımda olacağını söyledi. Bu bana büyük bir şekilde özgüven getirmişti. Ocak ayından haziran ayına kadar olan süreç benim için çok sancılıydı. Ders yapmam gerekirken sürekli kendimi secdede buluyordum. Sanki günahkarmışım gibi tövbe ediyordum. Neyse ki haziran ayında Hüseyin hocayı buldum. Ve sınava 2 gün kala Hüseyin hocanın yanına gittim. Ve ilk terapimizi yaptık. Terapi süreçlerine diğer yazılarımda ulaşabilirsiniz. Sağlıklı kalın…

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİĞİ ALGILAMA SÜRECİM
« Yanıtla #1 : 13 Kasım 2020, 11:51:53 ös »
Merhaba ben M.M. Bir önceki yazımda eşcinsel kimliğimi nasıl algıladığımı anlatmıştım. Bugünkü yazımda ise ilk 2 terapiden bahsedeceğim. İlk yazımda da biraz değindiğim gibi sınava az bir süre kala eşcinsel kimliğimi arkadaşımla ve ablamla paylaştıktan sonra artık Hüseyin hocaya gitmeyi kafama koymuştum. Ve YKS sınavına 2 gün kala Hüseyin hocanın yanına gittim. Herkes gibi ben de çok tedirgin ve heyecanlıydım. İlk defa eşcinsel kimliğimi birine açacaktım. Ve o an geldi. Terapiye başladık. Önce Hüseyin hocaya aile ilişkilerimi, kendimi ve nasıl bir çocukluk geçirdiğimi anlattım. Ergenlik döneminde neler düşündüğümü ,  neler hissettiğimi anlattım. Anlattıkça kendimi tanımadığımı fark ettim. Çünkü gerçek cinsel kimliğimi o kadar kabullenmemiştim ki kendimi tanıyamıyordum. İnsanların beni hor görmesinden korkuyordum. Arkadaşlarımın yanında heteroseksüel bir m varmış gibi davranıyordum. Bunu bir kalkan olarak kullanıyordum sanki. İnsanların eşcinsel olduğumu fark etmemesi için…
İlk terapi süreci başlayana kadar eşcinselliğin doğuştan geldiğine inanırdım. Fakat ilk terapiden sonra fikrim değişmeye başlamıştı. Terapilerde tanıştığım insanların hayat hikayelerinin bana benzemesi Hüseyin hocanın parmak bastığı noktalar aslında bunun sonradan kazanılan bir duygu olduğunu bana göstermişti. Fakat tabi ki bu durumun doğuştan olup olmaması beni ilgilendirmiyordu. Benim amacım heteroseksüel kimliğime kavuşmamdı. Ve ben bunun için savaş verecektim. İlk terapi son bulmuştu. İlk terapiden sonra o kadar rahatlamıştım ki… Benden yaşça büyük biri beni yargılamadan, ayıp gözle baksamda gayet güzel ve anlayışlı bir şekilde beni dinliyor, anlıyor ve yol gösteriyordu. İlk terapiye kadar aklımda psikoloji okumak yokken terapiden çıktığımda aklımda artık psikoloji de yer etmişti. Çünkü o gün anlamıştım psikolojinin dünyamızda ki yerini… İlk terapide pasif düşüncede bir eşcinsel olduğumu anladım. Ama benim için gerekli olan aktif düşünceye ulaşmaktı. Hüseyin hocanın söylediği şeylerle kendimi aktifliğe çekmeye uğraşıyordum. 2. Terapiye kadar bu şekilde devam etti. Tabi bu süre içinde sınavdan çıkmıştım. Ve sonuçları bekliyordum. 2. Terapiye gittim. İlk terapinin üzerinden konuşmaya devam ettik. Git gide kendimi daha iyi tanıyordum. Kendimi daha özgür ve özverili hissediyordum. 2. Terapi bittikten sonra benim için çok stresli bir süreç başlamıştı. Bu süreç sınav stresiydi. Sonuçlardan korkuyor, stres yapıyordum. Bu stres anında aktif düşünceler edinmeye başlamıştım. Bir gün twitterda vakit geçirirken karşıma hoş bir çocuk çıkmıştı. İlk defa bir kişiye karşı aktif duygular beslemiştim. Fakat fazlasıyla yoğun bir duygudan bahsediyorum. O anlık stresten mi neden bilmiyorum ama kafama koymuştum o kişiyle birlikte olmayı… Gün geldi o kişiyle yapmaman gereken bir şeyi yapmıştım. O kişiyle ilişkiye girmiştim. Yaptığım şey terapi için kötü bir hareketti fakat bir yandan da aktif olabildiğimi fark etmem bana büyük bir güç vermişti. Ama tabi ki pişmandım. Ama önemli olan benim bu yolda yılmadan usanmadan devam etmemdi. Ben de öyle yaptım ve terapilere devam ettim. Bir sonraki yazımda diğer terapilere ulaşabilirsiniz. Sağlıklı kalın…
« Son Düzenleme: 14 Kasım 2020, 01:02:51 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİĞİ ALGILAMA SÜRECİM
« Yanıtla #2 : 13 Kasım 2020, 11:53:05 ös »
Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

İki binli yılların başlarında Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde Gülay Göktürk “Çocuk Pornosu” ve “Bir Deli Bir Örtüyü Kaldırınca” başlıklı yazılarında, Türk toplumunu bu konuda aydınlatmış oldu. Merak edenler internetten bu yazıları okuyabilirler.

Ziya Selçuk ve Zehra Zümrüt Selçuk bir haftalarını, anlatmaya çalışırken zorlandığımız bu konuya ayırsalar. Sabah akşam eşcinsel sitelerinde reşit olmamış çocuklarla, torun torba sahibi olmuş kişilerin nasıl ilişkiler kurduklarını gözleriyle görecekler ve gördüklerine inanamayacaklar. Kadına şiddet, kız çocuklarının eğitilmesi çok önemli bir sorundur; fakat erkek çocuklarının reşit olmadan eşcinsel sitelerinde seks yada tecavüz mağduru olmalarından yetkililerin haberi var mıdır?

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=4

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

The Dr. Oz Show adına açıklama yapan bir sözcü programda amaçlarının “düzeltici terapinin tıbbi açılarını ve bu uygulama çevresindeki tartışmaları” değerlendirmek olduğunu belirterek, “Bunun zor bir konu olduğunu biliyoruz. Ancak aynı zamanda bunun, karanlık köşeler yerine The Dr. Oz Show gibi bir platformun süzgecinden geçirilerek yapılmasından memnunuz” dedi.
https://www.youtube.com/watch?v=uwVTDn9gi_A&index=2&list=UUIe19S-aZ6TQNiC1Tsfjviw&fbclid=IwAR0zbKGkQyfz9EwSSJWqK0wNrlt3jgUs8FaATCbrQBuG8E16OTU-1fz01sM

Hüseyin Kaçın: “Din adamlarının eşcinsellik konusundaki
yaklaşımları eksik ve yetersiz”
Hemen her gün eşcinsellik üzerine bir tartışma programının ya da dosyasının yer aldığı Türk
medyasında, son dönemin en dikkati çekici isimlerinden birisi de kuşkusuz Psikolog Hüseyin Kaçın oldu. “Eşcinselleri tedavi eden terapist” olarak tanınan Kaçın,
bu kavramı daha çok tedavi edilmesi şart olan bir rahatsızlık olarak tanımlarken, dindar kesimin konuyu dini referanslarla ele almaya çalışmasına karşı da sert bir çıkışta bulundu. Ka-
çın, “Eşcinsel bireylerin iyileşme sürecinde konuya dini açıdan yaklaşmaları istenmez. Çünkü
eşcinsel eğilimleri olan kişiler bu olaya Lut kavmi, haram, cehennemde yanmak düşünceleri
ile yaklaşırlarsa, bu düşünceler sadece eşcinselleşme sürecini hızlandırır ve kalıcı hale getirir” diyerek, muhafazakar kesime bir anlamda “Burası sizin alanınız değil, uzak durun” mesajı
verdi.
Türk medyasındaki eşcinsellik tartışmalarında öne çıkan bu isimlerden Ali Rıza Demircan,
Hilal Kaplan ve Hüseyin Kaçın, İstanbul’da Hakan Kuyucu’nun sorularını yanıtladı.
https://www.youtube.com/user/escinselterapi izlemek için linki tıklayınız

www.huseyinkacin.com

www.lezbiyenlik.com

www.escinselterapi.net

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

Lut kavmi aslında bugünkü anlamda eşcinsel bir kavim değildir. Evli erkekler olmak bakımından, biseksüel ve sadist kişilik özellikleri gösteren bir toplumdur. İlahiyatadamlarının bugünlerin sorunu olarak eşcinsellik konusunda sağlıklı bir çözüm üretmemelerinin nedeni de budur. Eşcinsel evliliklerin yaygınlaşmasını ve eşcinsellerin evlat edinmelerini Lut kavmi kapsamında değerlendirmek büyük bir yanılgıdır.

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinselliğin Fetvası ve Çözüm Yolları: Nurettin Yıldız

Selamün aleyküm hocam.
Ben soru sormak için değil, bir konuda (haddim
olmayarak belki) tecrübemi paylaşmak için yazıyorum. Eşcinsellik ile ilgili
geçmişte sorulan sorulara verdiğiniz cevaplara baktım da, yetersiz buldum
açıkçası. Nasıl kurtulacağını soran bir eşcinsele vaktini boş geçirmemesi
gerektiğini, evli değilse hemen evlenmesini ve bolca dua etmesini
söylemişsiniz.
Bunların incelemesine geçmeden önce kendimi tanıtayım: Ben 21 yaşında bir
erkeğim. İçinde bulunduğum duygu yükünün eşcinsellik olduğunun 14 yaşımda
farkına vardım. O zamandan beri bunu kendime konduramadım ve araştırmalara
başladım. Eşcinsellik bir hastalıktı ve Allah tedavisi olmayan hiçbir
hastalığı yaratmamıştı. Psikoloğa gitmek istedim ama onlar malum
zihniyetteydi ve “böyle yaşamayı öğren” kestiriyorlardı.

https://www.habervakti.com/escinselligin-fetvasi-ve-cozum-yollari-nurettin-yildiz-makale,1483.html

“Taciz ve tecavüz mağduru erkek çocuklarının büyük bir kısmı, kaçınılmaz olarak ergenlik döneminde pasif eşcinsel olarak kimlik edinirler. Diğer bir kısmı da, seks düşkünü erkek olarak hayatlarına devam ederler. Kız arkadaşları ile büyüleyici aşk serüvenleri diye, duygusal başladıkları ilişkilerini seksle sonlandırırlar. İlişkileri kısa sürer ve konuştukça, kız arkadaşlarının da çocukken taciz ya da tecavüz mağduru olduklarını öğrenebilirler. Çok ileri derecede olmayan taciz mağduru erkek çocukları ise ergenlik sonrası yetişkinlik dönemlerinde, genelde travestilere gitme alışkanlığı edinirler. Travestilere gitme alışkanlığı olan erkekler, çocukluklarında kendilerinden büyük erkekler tarafından dokunma ya da temas olmadan istismar edilmişlerdir. Bu istismar, tecavüz boyutunda değildir. Hatta bilinç düzeyinde unutulmuş bir boyuttadır.”

https://www.habervakti.com/marko-pasa-taciz-ve-tecavuz-magdurlarinin-dertlerini-dinler-ama-derde-deva-olmaz-mi-makale,1384.html

https://www.youtube.com/user/escinselterapi

www.huseyinkacin.com

14 Nisan 1974 doğumlu, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1995 yılı mezunuyum. Hayatınızın kurtarıcısı değil hayallerinizin kurucusu olacak profesyonel dostluk iletişimi.. O kadar!.. www.huseyinkacin.com GSM: 0 555 326 22 91

https://www.habervakti.com/profil/28/psikolog-huseyin-kacin

Tanrı'yı Affeden Erkekler: Eşcinsellikten Kurtulmak Mümkün Müdür?

“Devlet, her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamakla yükümlüdür...”

https://www.habervakti.com/tanri-yi-affeden-erkekler-escinsellikten-kurtulmak-mumkun-mudur-makale,1374.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Eşcinsellik Hastalık Mıdır Yoksa Cinsel Tercih Mi?

https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİĞİ ALGILAMA SÜRECİM
« Yanıtla #3 : 12 Eylül 2021, 09:25:11 ös »
..