Gönderen Konu: Kişilik Bozukluğuna Sahip Refikim Eşcinsel Dostum (Sevgili Arkadaşım)  (Okunma sayısı 3287 defa)

Batur

  • Newbie
  • *
  • İleti: 21
    • Profili Görüntüle
Onunla çok yakındık. Eşcinsel Terapi süreçlerinde yaşadığı tüm sıkıntılara yardım eden kişiydim. Bu aylarca sürdü. Aylarca kendi tecrübemi ona aktardım.
O kadar güzel geri dönüşler alıyordum ki tecrübeli olduğumun altına imza atılıyordu, her defasında. Ama bir noktayı  kaçırdığımı sonunda anladım. Arkadaşlık kurduğum refikim dediğim kişi, kişilik bozukluğunu en dipte yaşayan bir kişiydi. Belki de bunu fark etmiştim ama kişilik  bozukluğu yaşayan bir kişinin bana ne kadar zarar verebileceğini gözden kaçırdım. Onun her duygusal çatışmalarını bizzat ben yaşadım sanki. Gereksiz yere, duygusal ilişki yaşadığı kişilere küsebiliyordu. Başta hiç anlam veremedim. Sonra bunun gereksizliğini anlatmaya başladığımda beni alakaya (ciddiye) almamalarını peşi sıra yaşamış oldum. Aylarca yardım ettiğim ve kendisinin de 'sana minnettarım' dediği kişiyi (yani beni) yok saymaya başlamıştı. Bu çok farklı saldırma mekanizmasıydı benim için. Öyle bir ele geçirilmiştimki artık ben ona minnet duymaya başlamıştım. Onunla görüştüğüm sürelerin %95'i onun kendince yaşadığı haksızlıkları dinlemekle geçti. Ama bunlar haksızlık değildi. Bunu çok iyi biliyordum. Kendi kafasında savunma mekanizmalarından ziyade saldırma mekanizmalarıydı. Onun artık beni dinlemediğini bizzat şahit olunca. Anlattığı şeylere karşı yorumsuz kaldım. Amacım arkadaşlığımızın bitmemesiydi. Yoksa gerçekten bu arkadaşlığı kırmak istedim. Cesaret edemedim. Bana çok büyük zararlar veriyordu. Onu sürekli dinlerken artık onun gibi olmaya başlamıştım. Kendi değerlerimi yok saymış ve ondan etkilenmeye başlamıştım. Şu an anlıyorum ki biri size sürekli nefret hislerinden doğan konuyu anlatıyorsa etkilenmemek elde değil. Çünkü sizi içine çekiyor. Benimde dengem şaşar olmuştu. Gerçeklik algımı tanımaz, kendi değerlerimi görmez oldum. Onun yanlış olduğunu bilerek ona benzedim. Garip bir olaydı bu benim için ama arkadaşınız sizi kötü etkiliyorsa arkadaşınız değildir. O yüzden tekmeyi vurmak gerekir. Ben bir arkadaşın zor kazanıldığını düşünerek onu kırmamaya çalışmıştım. Ona muhalefet olmamak için artık anlattığı şeylere yorum yapmayacağıma ve biliyorsun ben bu konuda muhalefet taraftayım diyerek konuyu kapatma çabasını gösterdim sadece. Fakat kendisi benim bir akıl hocası olduğumu bilinçaltında düşünerek yorum yapmamama rağmen yine de anlatmaya devam ediyordu. Evet bir süre sonra onun dünyasına girmiş onun istediği gibi bir arkadaş olmuştum. Onun bilinçaltı mekanizmalarını artık daha fazla anlamamaya başlamıştım. Çünkü sizi içine çeken birinin psikolojik analizini yapamazsınız. Onun denizinde onu göremezsiniz. Çünkü siz o denizde yüzüyorsunuz. Onunla her konuştuğumda moralim bozuluyordu. Yaşam enerjim çekiliyordu. Bana karşı belki pek birşey demese bile kendi savunma mekanizmasından saldırı mekanizmasına dönüşmüş herhangi düşünceleri benim moralimi gün boyunca bozmaya yetiyordu. Ben ilk başlarda bu karamsarlıklarımın, moralimin düşüklüğünün ondan kaynaklı olduğunu anlamadım. Düşünün ondan kaynaklandığını bile bilmiyorsunuz.Onun denizinden çıkınca fark ettim bunları. Kişilik bozulukluğunu dibine kadar yaşayan bir insanla arkadaşlık, sizi ve sizin değerlerinizi yok ediyor. Şunu da söylemeliyim ki, hiçbir arkadaş arkadaşını yargılamaz. Onunla vakit geçirir ama yargılamaz. Yargılamayla  ve sen neden böylesin örnekli cümleleri olmasına karşın buna rağmen kendi sıkıntılarını anlatan ve yakınlığını pekiştirmeye çalışan arkadaşlıklar arkadaşlık değildir. Düzgün sağlıklı bir arkadaşla - kan emici vampirlerle kurduğunuz arkadaşlığın ne kadar farklı olduğu görülmeli. Vampirler bizi kendine dönüştürür. Bizleri arkadaş eksikliğimizden yakalayarak vampirleştirmeye çalışır. Bu yüzden Hüseyin Hoca'nın Duygusal Vampirler adlı kitabı okuyun demesi tesadüf değildir. Her terapiye giden kişinin de okumuşluğu vardır. Bu rutin ödevin rutinleşmesi kendimizi daha iyi tanıyıp kişilik bozukluklukları arasında kaybolmamamız içindir. Zaten bizler eşcinsel bireyler olarak kişilik bozukluğunun eşiğindeyiz. Kişilik bozukluğumuz olmasa bile eşcinsel birliktelikler yaşadıkça buna aday kişileriz. Eşcinsellik bilinçaltısal bir sonuçsa, kişilik bozukluğu da ruhsal  bir sonuçtur. Kişilik bozukluğunuzu iyi analiz ettikten ve bunu çözümlediğinizde savunma-saldırı mekanizmalarınızın çözüldüğünü ve eşcinselliğinizden kurtulup heteroseksüelleşmeye ayak bastığınızı göreceksiniz.

« Son Düzenleme: 18 Temmuz 2020, 01:36:49 öö Gönderen: Batur »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır ifadelerini kullanan Kaçın, Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar. Burada tüm psikologlar sorunlar anlamında genelde anne-babaya odaklanırlar. Tamam anne-baba sorun çıkarabilir ama burada devletin hiç mi etkisi olmayacak. Çocuklarımızı 6-7 yaşında okula veriyoruz. Bir anne-baba çocuğunu devlet okuluna verdiği anda o çocuk anne-babanın değildir. Devlet bu emanetin bilincinde mi ve bu konuda hassasiyet gösteriliyor mu? açıklamasında bulundu.

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=3

https://www.habervakti.com/dosya/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar-h81171.html?fbclid=IwAR3Y4Czjk6CQvnT5EcoFSjxxe0hI3WhhbHpkQPv9D8bWuWqCw_vhQCCtG3A

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&fbclid=IwAR3T3VzkZQx7MM_-DfTuOPGkjgsaKmoHohM26zVIUSOKfSAQoFnkT1Hst7U

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'
Başarılı programcı Bülent Deniz'e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli. ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/dosya/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli-h81004.html?fbclid=IwAR3bCylgsndM9C_YddGIdbngIatUIlPs6FHizJnwo9P19MJSXXU3pahyKBw

https://www.youtube.com/watch?v=pDj1U1xuTwk&fbclid=IwAR034rxZfxS6xWA7l4nOO2ENobKlduzECdidFePArFi0f13Gg81ISDVurkw&app=desktop

www.huseyinkacin.com

https://www.youtube.com/user/escinselterapi

Yazarımız Psikolog Hüseyin Kaçın, eşcinsel ifadesi yerine LGBT ifadesinin kulanılmasını yanlış bulduğunu ifade ederek büyük tehlikeyi işaret etti. Kaçın, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında toplumun dinamikleriyle oynanmaya çalışıldığını da belirtti.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel-h61739.html

Eşcinsellik hakkında yaptığı açıklamalarla ve ortaya koyduğu terapi yöntemleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 7 yıl önce katıldığı bir televizyon programında 'eşcinsellik'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-h74213.html

Boderline Kişilik Bozukluğu: Eşcinsellikten İyileşerek Nasıl Kurtuldum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in ikinci yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/boderline-kisilik-bozuklugu-escinsellikten-iyileserek-nasil-kurtuldum-makale,1599.html

Tövbe edersem eşcinsellikten kurtulur muyum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in terapi süreçlerine dair kaleme aldığı yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/tovbe-edersem-escinsellikten-kurtulur-muyum-makale,1598.html

Özal'ın bahsettiği üç beş çapulcudan teröristler çıkmıştı; Erdoğan'ın bahsettiği üç beş çapulcudan ise eşcinseller çıkıyor

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

Ahlak: Zeki Müren "İbne" Değildir.
https://www.habervakti.com/ahlak-zeki-muren-ibne-degildir-makale,1531.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Kamuoyunda pompalanan "eşcinsellik, özgürlük" vs. dayatmalarına karşı bir okurumuzdan gelen değerlendirmeyi sizlerle paylaşıyoruz… "Medya, meziyetmiş gibi öteden beri eşcinselliğin özgürlük olduğunu vurgular. Böylelikle eşcinselliğe karşı çıkanlar da “özgürlük düşmanı” olur tabii. Durmadan bunu pompalayan yayınlardan etkilenen Müslüman kesim, “günah işleme özgürlüğüne” saygı duyulması gerektiğine inanmaya başladı sonunda…

https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinsel ideoloji ve örgütler

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler-makale,1020.html