Gönderen Konu: Yoğun gelecek kaygısı, baş ağrısı  (Okunma sayısı 3340 defa)

zeze7

  • Newbie
  • *
  • İleti: 2
    • Profili Görüntüle
Yoğun gelecek kaygısı, baş ağrısı
« : 25 Mayıs 2020, 04:02:02 öö »
Öncelikle merhaba... ben üni 2. Sınıftayım ve üniversitem yaşadığım ilde... yoğun aile baskısı,  ve maddiyat nedeniyle farklı bi ilde yaşamıyorum. Tek ümidim KPSS yi kazanıp Hüseyin hocadan terapi almak. İnan’ın tek çarem bu benim.   Tek Ümit kaynağım bu forum. Bulunduğum ilde belki 15 terapist değiştirdim ama nedense burası  son olacak gibi... buradan şifa bulacağıma inandım. Dediğim gibi maddi manevi şartlarımın oluşması için 2 yıl bekleyip KPSS den 78-80 puan alıp atanmam şart! Ama bu bekleme süreci de beni çok yoruyor. Gelecekten korkuyorum ilk kez şehir dışında tek kalacağım, tek başıma bişeyler yapacağım, ya ailem terapi aldığımı öğrenirse(İstanbul’a izinsiz gidip geleceğim) ya babam evlatlıktan reddederse ve dayak yersem ( dayaktan değil ama daha derin yaralar açılırsa babamla aramdaki uçurum daha da büyürse diye çok korkuyorum)  terapilerde ya başaramazsam, ya mesleğimi yerine getiremezsem, psikolojik krizler yaşarken tek olacağım, ve en önemlisi ya KPSS ile atanamazsam!.. ayrıca bende çoğul kimlik bozukluğu var. Dengemi çokkk çabuk kaybedebiliyorum.  bu düşünceler midemi bulandırıyor günlerce yatıyorum hiçbişey yapmadan... yerimde olsanız ne yapardınız? diye sormak istiyorum... Terapi sürecini yaşamış kişiler olarak... ki anlaşılmak bile yeter bana şu an...  Sağlıcakla kalın...

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yoğun gelecek kaygısı, baş ağrısı
« Yanıtla #1 : 26 Mayıs 2020, 04:58:14 ös »
hayat hikayenizi
1-2 sayfa yazıp gönderirseniz
nasıl bir çocukluk
anne baba ilişkileri
yaşadığınız sorunlar, eşcinsel eğilimleriniz
vs
huseyinkacin@hotmail.com
yazıp gönderirseniz okuruz

www.huseyinkacin.com
http://www.youtube.com/user/escinselterapi
Eşcinsel Terapi birebir yüzyüze görüşme yoluyla yapılan kişinin hayathikayesinden yola çıkarak anne-baba-çocuk ilişkilerinden başlayarak sosyal ilişkilerinin yeniden gözden geçirilip yapılandırılmasıdır denebilir. En erken düzenli haftalık terapilerle 3 ay yada 6 ay içinde sonuç vermektedir kişinin istek ve iradesine bağlı olarak. Psikologlar hap yazmadıkları için ilaç uygulaması yoktur.
eşcinsel terapi görenlerin kendi iyileşme süreçlerine dair kendi yazılarını okursanız aydınlatıcı olacaktır.
http://www.youtube.com/user/escinselterapi
Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91


"Eşcinsellik; özgür bir tercihin değil, genellikle çocuklukta yaşanan travmaların ve (anne-baba) ihmallerin bir sonucu gelişen bir durumdur. Eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere tedavi imkanı sağlamamak, gerçekte eşcinselleri küçük düşüren ve ahlaki olmayan bir tutumdur."

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yoğun gelecek kaygısı, baş ağrısı
« Yanıtla #2 : 01 Haziran 2020, 04:12:01 ös »
Sadece içimi döktüm. Zihinsel didaktik dolu haznemden inciler.

25 yıldır güya babamla yaşıyorum ama baba kavramını bilmiyorum. Benim için baba=annemin eşi. Bu kadar. bişey anlam ifade etmemesini geçtim o boşluğun yerini leş mi leş ilişkilerle, acıyla kapattım. İşin kötüsü kardeşlerimin arasında sanırım  bi ben sevmiyorum onu. Daha doğrusu bi benim ilişkim sıfır onunla. Eskiden babama uzak olduğum ve  onu  sevmediğim için suçluluk duyardım.  Kendime kızardım. Birkaç yerde okumuştum; birine duyulan öfke kişinin kendine duyduğu öfkeden kaynaklanırmış. Genellikle içimizde öfke doğuran herhangi bir olayı veya durumu kontrol edemediğimiz için kendimize kızarmışız!... “neden böyle oldu buna ben izin verdim, benim yüzümden düzeltmedim, engel olamadım” tarzı... evet mesela ben babam beni umursamadığı için kendime kızardım, kendimde kusur arardım. ONUN BENİ SEVMEMESİNE SEBEPLER ARARDIM. HATA BENDEYDİ. BU SEVGİSİZLİĞİN Bİ NEDENİ OLMALIYDI! Böyle davranmasam beni severdi, keşke şöyle konuşmasam şöyle yapardı, ses tonum böyle olmalı o zaman beni sever takdir eder vs... diye diye kafayı yerdim. Ama şimdi son birkaç yılda anca kabullenebildim. Babam beni sevmiyor! Ben konuşuyorum ama kendi kendime! Duvara! Ben dinliyorum! Çünkü karşımda biri yok! Yüzüme bile bakmıyor! Sevmiyor işte ilgilenmiyor ben dikkatini çekmiyorum. Görmek istemiyor. İki kişilik bi ilişkiyi tek başıma yüklenirsem sonucu bu oluyor işte. Zaten çocukken taciz tecavüz yaşamışsın suçlu hissediyorsun bi de bunun için kendime yüklenemem. Sevmiyorsa bu  onun kendine olan saygısızlığıdır.  Üstelik benim sensörlerim var! Bir bakıştan bi tavırdan bile sevilip sevilmediğimi anlıyorum ki çok dikkatliyim bu konuda hissediyorum bu benim 6. Duyum gibi bişey oldu istemeden yapıyorum bunu hep de haklı çıkıyorum sevilmediğime dair... kendini gerçekleştiren GERÇEK adeta... bu da beni çok yoruyor. Zaman zaman azalıp artıyor bu olay... reddedilmek ve istenmemek en büyük korkum. İstenerek de dünyaya getirilmedim zaten. Ama sanırım artık sevilmememin nedenini biliyorum. Artık aileme ihtiyacım olmamasına rağmen ruhen onlardan alacaklıymışım hissinden, sevgi onay görmeliyim düşüncesinden çıkmam lazım eğer bunlardan vazgeçersem saygı görürüm diyorum. Artık bitti. Ben ruhen olmasa da bedenen büyüdüm. Ve zamanı geri getiremem.  Boşlukları bi şekilde ben doldurmalıyım. Ve Kendimi sevmeliyim. Onlar beni kalıplara soktu, onlar beni kapana kıstırdı veya reddetti istemedi bunu da bazen alenen bazen gizli yaptılar da ben hissettim. Ama tüm bunlar benim kontrolümde değildi!
 Ben kendime kızmıyorum kızdığım tek nokta artık beklenti içine girmememin gerektiği. Tabiii gel gelelim, maalesef bilmek iyileştirmiyor ve yetmiyor... beni harekete geçirecek hayata bağlayacak iyileşmek için bir sebebim yokken hem de... cesaret derseniz o da yok ama bi ara cesur da takıldım; karşılığı öldüresiye dayaktı... Velhasıl benim için çok zor günler hatta  çok zor bir ömür zuhur ediyor... İyi günler.
İletiyi düzenle