Levent KAÇIN
Geçmedi maalesef teğet geçmedi Başbakanımızın dediği gibi olmadı. Tüm dünyayı sarsan küresel kriz bizi de es geçmedi. Etkilendik, hem de çok etkilendik…Hangi sektöre bakarsan belirgin bir durağanlık veya gerileme göze çarpıyor. Bunun sonucu olarak da üretimin azalması, işten çıkarmalar, çok da yabancı olmadığımız “kemer sıkma“dönemine yine girdik.
İşten çıkarmaların artmasıyla literatürümüze yeni bir cümle girmiş oldu: ev erkeği. 3-4 gün önce bir televizyon kanalında izlemiştim. Muhabir bir mahallede kapı kapı dolaşıyor. Kapıyı açanların çoğu erkek. Yapacak bir iş olmayınca evde oturuyorlarmış. Bu durumun toplumumuzun dengesini bozduğu kesin. Maddi sorunların yanında psikolojik sorunlar da baş göstermekte.
Kimi işyerleri de krizi bahane edip maaş politikalarında kendi lehlerine değişikliğe giderek krize karşı sözümona önlem alıyorlarmış. Çalışanın maaşında ya da sosyal güvencelerinde kesintiler yaparak tedbirler alınıyormuş. Haklı olarak yapanlar olduğu gibi kriz fırsatçılığı yapanlar da çıkıyormuş. Ne acı çalışanın emeğine el uzatmak.
Acaba daha az etkilenebilir miydik bu krizden! Yabancı sermayeye bu kadar çok güvenmek daha doğrusu paranın kontrolünün hatırı sayılır bir kısmının yabancıların elinde olması; böyle zamanlarda ortamı kendi lehlerine çevirmek için çalışmaların yapılması onlar açısından doğal değil mi? Sonuçta para kazanmak için geldiler. Ülkemizdeki krizlerin çoğunda zengin daha zengin , fakir biraz daha fakir olmuştur.
Siyasi otoritenin zayıflaması, kurumlar arasındaki kargaşanın artması yatırımcılar için güvensiz bir ortam meydana getiriyor. Bu zamanlarda da para genelde yastık altında kalıyor. Maliye Bakanı’nın da hedefinde olan ve ülkemiz ekonomisini zıplatacak yastık altındaki mevduatlar piyasalardaki güven sorunu ortadan kalkıncaya kadar orada kalacak gibi
İyi tarafından da bakmak gerekir. 2001 krizinde yerle bir olmuştuk. Dünyadaki ekonomik dengelerin dağıldığı bir zamanda bizim etkilenmememiz kaçınılmaz mutlaka... Ama yıkılmadık, daha sallanıyoruz. Stratejistlere göre de 2009’u atlatırsak 2010’da feraha çıkabilirmişiz. Yarınlara umutla bakabilmek dileğiyle....