Gönderen Konu: ÜTOPİK BİR CEMİYET: MEŞCİ TOPLULUĞU  (Okunma sayısı 4873 defa)

visnesuyu

  • Newbie
  • *
  • İleti: 19
    • Profili Görüntüle
ÜTOPİK BİR CEMİYET: MEŞCİ TOPLULUĞU
« : 28 Mart 2015, 12:27:48 öö »
Ütopik Bir Cemiyet: MEŞCİ TOPLULUĞU

   Cemiyet kurulum aşamasında sayısız yazı yazıp yayımlamıştım. Nihayetinde birkaç arkadaşla beraber iyi kötü bir oluşum kurmuş olduk.
Yaşanmış birkaç olay ve kendi korkularım neticesinde cemiyetten ayrılmıştım. Lakin geçmişiniz siz isteseniz de istemeseniz de peşinizi bırakmıyor. Aradan belki de bir yıl geçtikten sonra kendimi yine bu oluşumun içerisinde buldum. Aslında farkettim ki bedenim terk etmiş olsa da ruhum terk edememişti. Sadece kısa bir ara vermiş oldum kısacası. Ama şu da var ki MEŞCİ' Topluluğu'na katıldığınız andan itibaren bir daha ayrılma gibi bir şansınız yok. Zaten bir insan niye ayrılmak ister ki böylesine kutlu bir ülküden.

   Geçenlerde bir arkadaşım bu cemiyetin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve amacının ne olduğunu sordu. Tabii ki sırlarımızı paylaşacak da değildim. Ben de ''amacımız dünyayı daha iyi, yaşanılacak bir yer haline getirmek'' dedim. Söylediklerim yalan mıydı? Hayır, katiyen değildi. Fakat bu ütopik geleceği gerçekleştirmek için iyi ya da kötü her şeyi yapabileceğimizi de belirtmem gerekirdi belki de. Yedi milyar insanın kötü bir dünyada yaşatmaktansa onda birini daha iyi bir gezegende yaşatmayı tercih ederim. İyiye ulaşmak için uygulanan yöntemin de iyi olması elbette tercih sebebidir. Fakat başka bir yol kalmadıysa diğer yollar elbette mübahtır.

   MEŞCİ Toğluluğu hayalimdeki gibi işliyor mu? Hayır. Oysa kendimize özel çeşitli ritüeller üretmiştik. Bu ritüeller, kutsal olduğuna inandığım ve en baştan beri gizlilik içinde yürütülmesini arzu ettiğim cemiyetimizin kurallarına ve ilkelerine sadık kalmamızı sağlayan en önemli etmenlerdendir. Şu an sayımız bir mi, iki mi, ve yahut çok mu? Gerçekten hiçbir fikrim yok. Ama umudum, başlatmış olduğum bu harekette, bizim gibi davasına sadık insanların çoklaşması ve içimizdeki öğrencilerin her geçen gün kendilerini daha da geliştirmesidir.
   
   Ben dahil, bu hareket adına sözler sarfeden herkes kendi düşüncesini açıklamış olmaktadır. Bu cemiyetin temelinde de bu düşünce en önemli ilkemizdir. Herkes hiçbir baskı altında kalmadan, özgürce kendisini ifade edebilmelidir. Bu noktada sarfedilen sözlerin diğer insanlar tarafından nasıl karşılanacağı bir önem arz etmemektedir. Çünkü gerçekten yanlışlığı olan bir söylem bile bize, hakikate ulaşmada önemli ölçüde yol katettirebilir.

   Peki MEŞCİ Topluluğu bireyleri bu ütopik fikirleri hayata geçiriyor mu? Haydi özelimize inelim o halde. Öyle bir ortam düşünün ki hiç kimseden sırlarınızı, duygularınızı ya da düşüncelerini saklamak zorunda değilsiniz. Bir bireyin diğer bir birey hakkında iyilikten başka bir şey düşünmediği, kirli oyunların tezgahlanmadığı bir yer düşünün. Ya da dışarıda oynadığınız roller için taktığınız binbir türlü maskeyi bir kenara atıp, gerçek siz olduğunuz bir mekan düşünün. İşte biz buyuz. Saçma olduğu düşünülebilecek şeylerden harika fikirler üretebilen, bağnazlıktan ve dogmalardan uzak aydın bir topluluğun ilk adımlarıyız biz.

   Son zamanlarda yaşanan hadiseler üzerine belirtme gereği duyuyorum ki, MEŞCİ Topluluğu bireylerinin yaptıkları açıklamalar düşünülmemiş, rastgele, saçma veya çocukça açıklamalar değildir. Bireylerimizin bizi kapsayacak şekilde yaptıkları açıklamalar her zaman kelimelere odaklanarak anlaşılamayabilir. Hatta öyle ki, bulunduğumuz yerlerde, üye olduğumuz gruplarda bizi temsil ettiği ya da kendimizi ait hissettirdiği için değil, ulvi amaçları gerçekleştirmek için bulunuyoruz. Fakat akli melekeleri eksik olan ve bu nedenle yeterince derin düşünemeyen varlıklar, bizim söylediklerimizi ve yaptıklarımızı anlayamazlar.

   Yazılan bu satırlarda kendinizden bir şeyler görebiliyorsanız siz de bizden biri olmaya adaysınızdır. Öyle ki gerçekten derin düşünebiliyorsanız bizi nerede bulacağınızı da öğrenebilirsiniz.
            
Saygılarımla,

Emre Furkan Saraç
visnesuyu94@gmail.com
« Son Düzenleme: 28 Mart 2015, 12:31:23 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4431
    • Profili Görüntüle
Ynt: ÜTOPİK BİR CEMİYET: MEŞCİ TOPLULUĞU
« Yanıtla #1 : 28 Mart 2015, 12:38:52 öö »
Kadir Ertuğrul Tulpar:
“MEŞCİT olarak en fazla biz eziliyoruz”
l Muhafazakar Eşcinseller Topluluğu (MEŞCİT) yaklaşık iki sene önce kuruldu. Eşcinsellikten rahatsız olan ya da eşcinselliğini yaşayan ama değişmek isteyen insanlar olduğunu fark ettik. MEŞCİT olarak eşcinselliğin terapi ile tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu düşünüyoruz.
l Muhafazakar ailelerin çocukları eşcinsel olmaktan dolayı çok daha büyük problemler yaşıyor. MEŞCİT olarak din adamlarının eşcinsellik konusundaki yorumlarını çok yanlış buluyoruz. Onların yaptığı yorumlar yüzünden eşcinsellik daha bunalımlı bir noktaya gidiyor. Eşcinsellik deyince hemen günah, Lut kavmi... “Peki çözüm?” dediğinde sus pus oluyorlar. Biz bilimsel yaklaşıyoruz olaya. Tedavi isterse kişi, altta yatan travmalar düzeltildiğinde tedavinin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Aramızda geçmişte eşcinsel olup terapiden sonra heteroseksüel olarak hayatına devam eden, evlenen, çocuk sahibi olanlar var. Benim de geçmişte birçok eşcinsel ilişkim oldu. Terapi gördüm, artık eskisi kadar erkeği arzulamıyorum, karşı cinse eğilimim arttı.
“Tedavi mümkün dedik diye tehditler aldık”
l Ailem ben 14-15 yaşındayken hatıra defterimden okuyup öğrendi eşcinsel olduğumu. “Tövbe et, Kuran’a el bas” dediler. Sanki tövbe edince her şey halloluyor. Üç defa Kuran’a el bastım, tövbe ettim.
l En fazla ezilen biziz. Hem heteroseksüellerden hem eşcinsellerden yoğun baskı altında kalıyoruz. Biz tedavi mümkün diye paylaşımda bulunduğumuz zaman sosyal medyada, küfürler, hakaretler, tehditler havada uçuşuyor.

http://www.milliyet.com.tr/-basbakan-indirin-o-bayragi/pazar/haberdetay/10.08.2014/1923353/default.htm