Her zamanki gibi kafama takılan sorular var. Görüşmelere başladık ve kafamdaki düşünceleri anlattım. Emre Beyden duymak istediklerimi kısmen duydum. Oldukça temkinli ve umut vermek istemiyor. Yani bu konuda Hüseyin beyin tam aksi... Emre Bey bana durumun psikoloji kaynaklı olduğunu söyledi. Fakat bunun kurtuluşu çıkar yolu var mıdır bunu söylemedi. Çocukluğuma ineceğiz.
Tedirginlik yaşıyorum. Her konuda kılı kırk yaran endişeli biriyim. Bu konuda da endişelerim var. Acaba yoğun gelecek kaygımda dolayı mı endişeliyim. Hayatın gerisinde olduğumu düşünüyorum. Eğer hayata adım atacaksam sağlam bir ruh sağlığımın olmasını istiyorum. Her şey yolunda olsun, param olsun, arkadaşım olsun demiyorum, sadece mücadele edebileceğim bir psikolojim olsun istiyorum. Beni sürekli yarı yolda bırakan ezik psikolojim değil. Çünkü bu ruh haliyle kısır bir döngüde gibiyim, kararlar alıp yeni arkadaşlar edinip; tekrar tekrar aynı şeyleri yaşıyorum. Hayata adım atmam için tedavi olmam şart.
Öğrenilmiş çaresizlik ile şunu anlatmak istiyorum. 7 8 yıla yakın bir süredir tedavi yok diye inandım. Hep hiç kurtulamayacağımı ve kötü bir hayatım olacağını düşündüm. Yalnızlıktan korktum. Şimdi değişim mümkün diyen bir takım doktorlar var, kitaplar var. Fakat ben inanamıyorum. Kafam sürekli takılıp kalmış gibi; tedavi senin için değil farklı eşcinseller için var. Senin yapın farklı, onların hayat hikâyelerinde 11 yaşında falan ilk hislerini hatırlıyorlar sense 3 4 yaşlarına gidiyorsun. Senin içinde çok köklü, yerleşmiş bir sorun var.
Yine aynı çaresizliğin etkisiyle garip garip paranoyalar içerisinde buluyorum kendimi. Hüseyin Bey dolandırıcı, tedavi ettiği eşcinseller benden farklı, belki Hüseyin Bey de eşcinseldir ama böyle bir tezgah kurmuştur.
Aynı şekilde Emre beyden de şüphelendiğim oluyor. Acaba benim hemen ikna olmayacağımı mı düşündü ve şimdilik eşcinsellik hastalıkmış gibi davranıyor; fakat yavaş yavaş kafama bir şeyler sokacak. Ya da daha da terbiyesizleşip, Emre bey çok genç ve durumu ilginç buluyor, benimle ilgili makale yazacak ondan dinliyor. (çok özür dilerim ) Veya Emre Bey benim hayatımı öğrenecek sonra karmaşayı görünce ben sana yardım edebilecek yeterlilikte değilim diyecek
Emre beyin bana yardım etmeye çalıştığını, çok düzgün bir insan olduğunu da düşünüyorum ki bu şüphelerimden daha baskın.
Yani hep bir şekilde başaramayacağımı düşünüyorum. Anlattığım doktorların diplomalarına takılmam da hep bir dayanak bulmaya çalışmamdan. Ne yaparsam yapayım bir yanım bu işin içinden çıkamayacaksın diyor. Bu öğrenilmiş çaresizliğin eseri mi yoksa genel güçsüzlük duygumun eseri mi bilmiyorum.
Nedense içimden bir ses genel güçsüzlük duygun bunu tetikliyor diyor. Çünkü bilinmeyen şeyler beni yıpratıyor, her şeyin belirli olmasını istiyorum. Üniversiteden arkadaşım Gülcan da bunu söylemişti, senin için her şeyin bir açıklaması bir dayanağı olması gerek, sağlam basman lazım demişti. Yine Gemlikte kiralık ev aramaya giderken, çevremdeki insanları tüketmiştim, Gemlikte kiralacak ev az, kiralamak isteyen çok, bu işi beceremeyeceğiz diye. Belirsiz olan şeyler beni delirtiyor.
Bir süredir hayatın belirsiz olduğunu, bir şeyleri belirlemeye çalışmanın anlamsız olduğunu, her zaman sağlam adımlar atamayabileceğimi düşünüyorum. Bu tüm insanlar için böyle fakat ben nedense çok yıpranıyorum. Sanırım şöyle demek lazım; ben kendime güveniyorum ne sorun gelirse gelsin üstesinden gelebileceğim. Tabi nerde bende bunu söyleyebilecek akıl. Ben kendime o kadar da güvenmiyorum.