Gönderen Konu: ANNE BABA BOŞANINCA ÇOCUKLAR HAYATI NASIL YAŞAR?  (Okunma sayısı 16957 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
ANNE BABA BOŞANINCA ÇOCUKLAR HAYATI NASIL YAŞAR?
« : 30 Mayıs 2014, 02:02:59 ös »
Çocukluğum çocukluk mu acaba? Çocukken en mutlu çocuk ben sanırdım. Şimdi ise küçük çocukları aileleriyle mutlu görünce hem kıskanıyorum hem biraz gülümsüyorum. Çocukluğumu hem çok yaşadım hem de hiç yaşamadım diyebilirim. Neden derseniz daha küçükken bir çok sorumluluk almışım üzerime. Ama çalışma falan gibi şeyler değil. Annemle uğraşmak gibi mesela. Benim annem bizi hiç yetiştirmedi. Sorumluluk denilen bir şey almadım. Ya da aldığımı sandım. Belki de yaşımdan daha önce büyümem gerekti. Annemle uğraşmaktan , o bize akıl ereceğine ben ona örnek oluyordum. Belki bu sorumluluk alma işi benim de hoşuma gitti. Ama ben bunu bilinçli olarsak yaptığımı düşünmüyorum. Alışveriş yapılacağı zaman bile kardeşimle beraber alışveriş yapardık. Babama gelince . çocukken babam evde bir vardı bir yoktu. Bana soranlara hep babam yurt dışında çalışıyor veya benim babam yok derdim. Küçükken bunları fazla kafama takmıyordum. Şimdi ise çok üzülüyorum. Babamı hiçbir zaman sevemedim. Benim suçum mu bu? Kendisini sevdirmeye çalıştı mı acaba hiç sanmıyorum.  Babamın beni hiçbir zaman takdir ettiğini hiç hatırlamıyorum. Babam sert birisi. Bu saatten sonra değişmeyeceğini de biliyorum. Ama annem ona göre bana daha çok moral veriyordu. Annem ne yapsam benim yanımdaydı. Babam her zaman beni eleştirmiştir. Bir kere beni annemin ya da babamın okşadığını hatırlamıyorum. Beni sevme bakımından .

Aşk neydi ? arkadaşlık neydi? Bunların hepsini üniversitede öğrendim. Neden kendimi lisede bu kadar yalnız bıraktım onu da bilmiyorum. Nedense çocukluktan beri ders çalışmak benim için çok önemliydi. Belki de zorlukları derslere sarılarak unutmaya çalışıyordum. Bir de gerçekten ders çalışmamışım çalışmak için çalışmışım.

Çocukluktan beri en yakın arkadaşım kardeşim oldu. Bir de ben ailemden hiç ayrılmadım hiç bu kadar .  neden arkadaş edinmediğimi şimdi hiç anlamıyorum. Ne kadar boş şeylerle uğraşmışım.

Annemin sevdiğini düşünmüyorum. Babamla annem ayrıldıkları zaman ben büyüdüm falan lakırdıları yapıyordum. Aslında hiç de olmadı. Bir sene boyunca hep utandım. Kimseye söyleyemedim. Sonradan benim gibi insanlar olduğunu anlayınca sonradan utanmadım. Duygusal mıyım aşırı duygusalım. Ama bunun ne kadarını gösterdim. Çok azını nedense kardeşime anneme oynadım. Bunu yeni fark ediyorum. Ben güçlü olmalıydım. Ben ağlamamalıydım. Aslında böyle bir şey yokmuş . erkekler de ağlar. Erkekler de yıkılır. Erkek olmak çok zor yahu. Eşcinsellik nedir? Ben ne düşünüyorum. Ben eşcinsel miyim? Öyle olmadığımı düşünüyorum. Evet arkadaşlarıma göre fazla kibarım. Ben bundan da utanıyordum. Sonra benim gibi kişilerin olduğunu anladım. Hiçbir erkekle duygusal bir ilişkim olmadı. Ben her zaman kadınları beğendim. Kendimin zor biri olduğunu kabul ediyorum. Herkes benimle anlaşamaz. Ben de herkesle anlaşmak  istemiyorum. Bu zamana kadar hep başkaları için yaşamışım . hep onay beklemişim. Biri bir şey yapıyor diye ben de onu yapmışım. Şimdi öyle yapmıyorum. O ne yapıyorsa onu ilgilendirir. Herkesi takip etmek de çok zor. Artık yalnız kalmak istemiyorum nedense . yalnızlıktan korkmak mı bilmiyorum. Kendimi nedense kimsesiz hissediyorum. Huzursuzluk çok fazla var. Tembel olduğumu da kabul ediyorum. Sanatla bu kadar ilgili olmamsa kendime bir oyuncak aradım onu buldum. Çok renkli şaşalı bir hayat. Bir çocuk için bu daha da çekici geliyor. Çocuksu olduğumu söylüyorlar. Ama nasıl çocuksu yaşlı bir çocuk gibi hissediyorum kendimi. Doktor umut et umut et diyor. Ne bileyim gerçekten umudumu kaybettim galiba. Boş boş umut etmek ne demek. Ya ben umut etmeye de inanmıyorum galiba. Eskiden olan o hırsım nedense kalmadı. Sanki hevesim kalmadı. Sanki hayat hep üzerime geliyor gibi geliyor. Bazen sabahleyin kalkmak bile istemiyorum.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: ANNE BABA BOŞANINCA ÇOCUKLAR HAYATI NASIL YAŞAR?
« Yanıtla #1 : 30 Mayıs 2014, 02:05:42 ös »
Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna

Raif efendiyle benzerliklerim

Raif teki bazı çocuksulukları kendimde de görüyorum. Sonra o tabloya bağlı oluşu onu sürekli ziyaret etmesi. Bir de o tablonun peşine düşmesi. Benim de öyle şeylerim vardı. Sonra sorumsuzluğum. Güzel sanatlar akademisine girmek istemesi. Siyasetten nefret etmesi. Çok fazla insanla arkadaşlık etmemesi ya da insanlara fazla mesafeli davranması ya da onarla çok güvenmesi. Karşımdaki kişiye karşı aşırı kibar olmam. Bu sanata, sanatçılara düşkünlüğüm nerden geliyor? Bu bir tutku mudur? Bir heves midir? Bir heves olsa insan bunun için ölmeyi göze alabilir mi? Ya da insan onun üzerine kitap okur mu ? makale okur mu ? bütün haberleri takip eder mi?  Ne kadar çok şey yapsa da kendini yetersiz hissedebilir mi?

Maria yla benzerliklerim

Seksi hiç estetik bulmaması. Ben porno izlerken zevk alıyordum ama keşke bu iş böyle olmasa diye çok düşünmüşümdür. Bu işi hayvani bir şey olarak çok gördüğüm olmuştur. Bazı insanlara göre aşırı rahat normal bir insanın yapamayacağı şeyleri yapmada üstüme yoktur. Bu yönüyle maria ya çok benziyorum.  Maria nın içindeki boşluğu dolduramaması. Bu bende çoktan beri vardı. Ne kadar hobi yapsam da dine yönelsem de bir türlü bu boşluğu dolduramadım. Sonra maria nın erkekleri bir oyuncak gibi kullanması , aşık olamaması, güvenememesi . bu bende de var. Karşımdaki kişiye ne kadar aşık olsam da bir süre sonra çok  sıkılıyorum. Karşımdakine hiç güvenemiyorum. Ne biliyim benim zaten küçükken de evlilikler ilgili normal hayallerim yoktu.  Mesela düğünlerden nefret ederim. Asker geçirmelerinden kına gecelerinden nefret ediyorum. Bir düğün gördüğüm zaman hem nefret ediyorum hem kin duyuyorum. Bir de klasik şeyler bana çok basit geliyor. Ama saygı da duyuyorum. Ama çok gerekli bir şey de gelmiyor. Düğünlerde kendimi bir de suçlu ve aşağılanmış gibi  hissediyorum. Sanki hiçbir zaman ben onu hak etmiyormuşum gibi geliyor. Evlilik bir de en son yapılacak şey gibi geliyor bana.