Siz Borderline Mısınız?
Sınır kişilik bozukluğu (Borderline Personality Disorder - BPD) olanların oranının yüzde 8 civarında olduğu iddia ediliyor. Doktorlara göre, BPD'nin artmasının temel nedeni sıcak aile ilişkilerinin azalması. Sadece Amerikalı gençler arasındaki BPD oranı yüzde 18. Türkiye'de ise bu konuda bir araştırma yapılmamakla birlikte, sayılarının giderek arttığı ileri sürülüyor.
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD)'nin düzenlediği, 'Cinsellik ve Cinsel Tedaviler V. Ulusal Kongresi', 'Farklı Yüzleriyle Cinsellik' başlığı altında The Marmara'da gerçekleştirildi ve Türkiye ile dünyada cinselliğin ulaştığı boyutlara değinildi. Kongrede değinilen en önemli konulardan biri, cinsel sorunların tıbbileştirilmesi ve bu konuda tıbbi tedavilerle psikiyatrik tedavilerin birlikte yürütülmesi gerektiğinin vurgulanmasıydı. Tıp fakültelerinde okuyan öğrencilere yeterli cinsel eğitim verilmediğine işaret edilen toplantıda, cinsel işlev bozuklukları ile biyolojik rahatsızlıkların ilişkisinin çok net ortaya çıktığı anlatıldı. Ergen cinselliğinden duygu durum bozuklukları yaşayanlarda cinselliğin farklı yüzlerine, vaginismustan cinsel travmalara kadar birçok konunun ele alındığı kongrede öne çıkan iki başlık çök önemliydi. Biri dünyada ve Türkiye'de hızla artan sınır kişilik bozuklukları (BPD), diğeri ise cinsel suçlarda güncel tedavilerdi.
BPD, Türkiye ve dünyada, özellikle de gençler arasında giderek yayılan bir sorun; çünkü, çekirdek aile yapılarında artık çocuklarla eskisi gibi ilgilenilemiyor. Öte yandan, ayrı yaşayan anne baba sayısı arttıkça ilgiden bunalan bir çocuk nesli de yetişiyor. Yani aşırı uçlarda gidip gelen bir yapı içinde BPD artıyor. ABD'de yapılan araştırmalarda, liseli gençler arasında BPD oranının yüzde 18'lere vardığı ortaya çıktı. Türkiye'de geniş bir saha çalışması henüz yapılmamış; ancak, İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Sosyal Psikiyatri Servisi psikiyatrlarından Doç.Dr. Doğan Şahin, kendi kliniklerine gelen hastalar içinde bu vakalara artık daha sık rastladıklarını belirtiyor.
Peki ama giderek daha sık görülen BPD nasıl bir seyir izliyor? BPD'ye yatkın kişiler, öncelikle kişiler arası ilişkilerde, kendini algılamada ve duygulanımda tutarsızlar ve dürtüleriyle hareket ediyorlar. Terk edilmemek için çılgınlığa varacak çabalar gösteriyorlar. İnsanları ya aşırı yüceltiyor ya da değersizleştiriyorlar. Gergin ve tutarsız ilişkileri var. İntihar girişimleri ya da tehditleri sürekli gündemde. Sürekli olarak boşluk hissi içindeler. Öfke kontrolünde zorluk çekmeleri de başka bir temel özellikleri. Borderline denilen grup, özel bir kişilik yapılanması gösteriyor. Normal ya da nevrotik denilen gruptan ciddi yapısal farklılıkları var. En önemli farkları ise kimlik bütünlüğü kavramı konusunda ortaya çıkıyor. Borderline kişilik özelliği gösterenlerin kendine ve karşısındakilere ilişkin tasarımları her an değişebiliyor. Bazen kendisini güvenli ve başarılı hissederken, bazen de çok kötü hissedebiliyor. İyi ile kötü arasında salınıp duruyor. İnsanlarla ilişkileri de öyle. Biri ona iyi şeyler söylerse onu çok seviyor; eleştirirse nefret ediyor.
Psikiyatr Dr. Doğan Şahin'e göre, temel olarak çok erken dönemde, aşağı yukarı üç yaşına kadar anne ile olan ilişkilerdeki problemler, borderline patalojiye zemin hazırlıyor. Ailede saldırganlığın fazla oluşu da buna neden olabiliyor. Çocuğa dengesiz davranmak etkenlerden biri. İhmal edilmiş, ya da tam tersine hiç engellenmemiş çocuklar böyle seyrediyor. Özellikle 0-3 yaş arasındaki aile ilişkileri, borderline patolojiye en önemli zemini hazırlıyor.
Doç.Dr. Doğan Şahin'in izlediği vakalardan çıkardığı sonuçlara göre, borderline kişiliklerin cinsel yaşamları oldukça fırtınalı. Sık partner değiştirebiliyorlar. Cinsel eşlerine büyük bir tutkuyla bağlanıyor ve terk edilme korkusu yaşıyorlar. Ancak, bu tutkuları küçük bir olayla nefrete dönüşebiliyor.
Borderline'ların kaos içindeki seksüel fantezileri ve davranışları ile sapkınlıkları arasında da benzerlikler bulunuyor.
Cinsel yaşam ve sapkınlık
Dünyada yapılan araştırmalar gösteriyor ki, şizoid, paranoid, anti-sosyal, borderline, histrionik ve hatta narsisistik kişilik bozuklukları borderline kişilik örgütlenmesi kapsamında değerlendirilebilir. Borderline kişilik örgütlenmesi gösterenlerin cinsel yaşamlarında birçok zorluğu, çarpıtmayı ve çeşitli sapkınlıkları görmek mümkün oluyor.
Borderline kişiliklerin cinselliğe bakışları ve özel yaşamları çok fırtınalı ve dramatik. İnsanları süratle idealize etme ve yere batırma eğilimleri özel ilişkilerinde de geçerli oluyor.
Doç.Dr. Şahin, bu konuya ilişkin olarak şunları söylüyor: "Borderline kişilik özelliği gösterenler, yeni tanıştığı insanı beğenirse ve o da kendisine iyi davranıyorsa, onu dünyanın en iyi insanı ilan eder; ama bu çok kısa sürer. Bu, ilişkilerinin temel özelliğidir. Bu kişilik özelliğinin altında birçok başka kişilik özellikleri var. Yani borderline kişilik örgütlenmesi içinde başka kişilik bozuklukları da var. Histrionikler var mesela. Kelime olarak oyuncu anlamına geliyor; tiyatro oyuncusu demek. Bunlar çok yoğun ilgi ihtiyacı içindeki insanlar. Bu kişilerin ruhsal yapısı tamamen iyi ve kötü olarak bölünmüştür. Biri kendilerine iyi davranırsa kendilerini iyi, kötü davranırsa kötü hissetikleri için iyi davrananlara şiddetli bağımlılık duyarlar. İyi tarafta kalabilmek için bu tür insanları hep yanlarında isterler. Histrioniklerde bu durum, cinsel ilişkide partneri tarafından beğenilmek isteği ile ortaya çıkar. Karizmatik bulunmak ya da muhteşem bulunmak değil, tamamen baştan çıkarıcı olmak isterler. Ve daima beğenilmeye olan bağımlılıkları, onları aldatmaya götürür. Mesela, evinden çıkıp yolculuk yapan bir borderline-histrionik kişilik, kendisini beğendiğini hissettiren biriyle hemen cinsel ilişkiye girebilir ve bunu yine o hızla aklından çıkartır. İlişkinin verdiği doyum ve kendini iyi hissetmek önemlidir çünkü. İlişkilerinde hiç sadık kalamazlar ve kalmak gibi bir sorunları da yoktur. Rahatsızlık duymazlar ama yakalanmaktan korkarlar. Ancak ilişkileri açığa çıktıktan sonra doktora gelirler. Tedavisi mümkün bir rahatsızlık bu. Tedavide amaç, parçalı benlik yapısını bütünlüklü hale getirmektir.
Borderline kişiliklerde cinsellikle saldırganlık çok iç içedir. Cinsellik saldırganlığın emrindedir adeta. Borderline düzeydeki cinsel yaşamda seks ve ondan alınan zevk geri plandadır. Çoğunlukla cinsel haz almazlar ve kolay kolay orgazm olmazlar. Çok yoğun ilgi beklentisi olan ve her gün birkaç kişiyle olan histrionik hiç zevk almaz. Onun için ilgi beklentisini karşılamak her şeyden daha önemlidir. Çok yoğun saldırganlık içeren fantezileri vardır. Bu durum zarar vermeye ya da zarar görmeye kadar gider."
Füsun SAKA