Gönderen Konu: PSİKOLOJİ SOSYOLOJİ DİN : EŞCİNSELLİK SEKS BAĞIMLILIĞI MIDIR?  (Okunma sayısı 6705 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Merhaba Hüseyin Bey

Geçen hafta yazdığım yazıdada olduğu gibi iniş çıkışlar vardı.ancak bu iniş çıkışlar yani kaygılanmalar benim geldiğim durumu değiştirmiyor.yani kıza olan duygusal cinsel kadına olan bu güçlü ihtiyaç artıyor.terapiye ara vereli neredeyse bir ay olacak ve ben adam akıllı terapiye  ihtiyaç duymuyorum.medcezirler yaşadım enson nette takılıyorum  şeytan dürttü evet nefs dışında şeytanı bu kez kullanıyorum.nefs ruh beden denkleminde denklemsizlikler varsa şeytan ayak kaydırır şeytan dış faktördür.nette eşcinsellik normaldir söylemlerini okuyorum bir psikiyatr normallikten bahsediyor.tedavinin olamayacağını söylüyor.neredeyse biçok otoritenin söylediği gibi.kafama takılıyor geldiğim iyileşme noktasında ben bile bu kadar söylemin arasında bian lan baskılyormuyum atlıyormuyum diye soruyorum.ulan bizim psikolog yalancıysa bizi kandırdıysa ama nasıl olur kıza olan tutkulu istemelerim sakinleştirmesi beni onunla fantazilerim onlar varken aktif eşcinsel duyguların azalıp anlam yitirmesi.ve erkeklere ilgiyi  zorluyorum sanki yüzleri vücudları duruşlar anlamsızlaşıyor cinsel anlamda ve diğer anlamlarda sadece erkek ben onlar aynıyız.her anlamda hayat kadın kokuyor.sanki bir otoriteyi daha aşıyorum.

peki ne bu dedim.otoriteler şu otoriteler ve tabi çok meşhur bir kavram yukarıda yazdığım yazıdan bile cezalandırılmamı bekleyen otoriteler meşhur kavram diyorduk homophobia bizde söylenişi  itibariyle homofobi.bakalım neymiş bunlar.

öncelikle 1950 60 yıllarına kadar olan iyileştirme süreci yani amerikadaki akıl ve bilim dışı bilimsel uygulamalar toplum baskısı ve şiddet söylemleri eşcinsel kimliklerin dernek ve örgütleşmesi ile koruyuculuk sağlaması hedeflenir.ah batı yine sahnede

evet batı ideolojileri belledi belleğimizi.

toplumun bu durumdaki bizlere acımasızca baskı kurup öldürmeye varabilecek kadar cinsel kimlik gösterileriyle yada dışlanma yada sadece haram gibi dini kaygıları itmedi beni terapiye.hayatımdaki yanlışların sonucu bu dürtülerin beni sardığını biliyordum.çok net kendimden doğdum.neyse benim yolculuğum.biçok yazıda yazdım.

gelelim nefret söylemleri söylemlerine evet toplumdaki bu saldırganlıklar ve baskı yanlıştır.benim gibi tedavi vardır iyileşme mümkündür demek bu baskıya da kafa tutmaktır.kendi gerçeklerini özgürce söylemek nezamandan beri cezalandırılmalı bunu ifade özgürlüğü diyenlerin dillendirmesi ülkemizde maalasef bir özgürlükçü geleneğidir.

evet karanlık çağ avrupası aydınlandı lambada yandı rönesans reform ampirik düşünce sekülerizm hepsi tanrı otoritesini aşmak için yapıldı.hristiyanların yanlışlarını biz müslümanlarda çeker oldu.

nedemek istiyorum.objektif sosyolojik ve dinler bilgisiyle bakalım.hristiyanlık dini tanrıyı üçler ve ruhbanlık sınıfı tanrıyla kul arasına giren bir kurum olarak toplumu kısıtlar.kilise bir otorite olarak toplum üzerinde baskı oluşturur.gelişmeye engel olur.insanlık bilir.din buna engel olunca saf akıl pozivitizm vs gibi materyalist akımlar dini akıl denkleminden çıkarır.ve vahşi batı maneviyatsız insan kavramasıyla dünyayı şekillendirir.bütün batı kaynakları tüm tarih  modern bilimler sosyoloji bunu söyler. bunu ben söylemiyorum.yoksa birde hristiyan düşmanı oluruz tanrı korusun.bütün filozof ve kuramcılara bakın din diye bahsettikleri kendi dinleridir yani hristyanlık ve  bikaç uzakdoğu felsefesi sıkıştırırlar.islamdan hiç bahsetmezler çünkü islam altın çağını tamamlamakta olup özgür aklı ihtiva eder.son tespit objektif olamadı çünkü hiç kimse çalışmış değil.inşallah bizler bu açığı kapatıcaz.

ee ne alaka. abd de eşcinsellik katliamları ve avrupada cadı avı kol gezdi.yine buradaki mağdurlar sekülerizmle özgürleşti hedefte yine din vardı.din hangisi olduğu beli.

ben inançlı bi insanım ama kuru kuru ya inan batıllara saplanarak hakkı görmezden gelmeyen biri olarak yaşamaya çalışmanın derdindeyim.ne diyordum din hristyanlık dinine göre eşcinsellik haram falan değil dinden çıkmanı sağlayan kafirliktir.islam inancına göre haramdır dinden falan çıkmazsın yani doğru değildir.kuran belli mesajları verir.sizin için kadınlar var edilmişken siz erkeklere yanaşıyorsunuz ha siz ne cahil guruhusunuz.başka bir ayette lut as kızlarımla evlenin der.

bizim toplumumuzda din özü dışında gelenekleşen batıllaşan birtakım  uygulamalar vardır.dine atf edilen özü itibariyle dinde varmış gibi algılananlar vardır. eşcinsellik vardır.ve bu durumdaki insanların yaşama hakları vardır.ve dinden çıkmazlar.ancak bu durum haramdır.

evet haram yasaklı olanda allah bir mesaj gömmüştür.bu iletinin önemi insanın mutluluğu huzuru kaliteli verimli kendini gerçekleştiren ve hem bu dünyayı hemde metafizik alemler ötesi ahireti de mutlu etme biçiminin  basamaklarıdır.

bakalım bizim din adına  konuşan biçok alimin söyleyip toplumdaki din algısına aman yapmayın haramdır içinizde kalsın kapatın af dileyin tövbe edin.sorarım size açıp tahlil etmeyen düşünmeyen sorgulamayan arınmayan bunu bir yaşam tarzı haline getirmek islam dinini ve onun öğreticisi hz muhammed sav peygamberimizin buyrukları ve yöntemimidir.hangi konuda olursa olsun allah la muhabetti içsel yolculukları ve  tanrıcıkları yani putları aşıp hür ruh ve akıl ile allahın varlığını idrak ederek ve kainatı ve bütün varlıkları çözmek ve anlamak ilim kurumunu  bu bilinçle nezaman biz müslümanlar oluşturucaz.bu batının  çarpık içiboş varlık felsefesini ne zaman üstün ahlak ve kibir riyadan arınmış nefislerimiz şeytanın ezeli düşmanlığı karşısında dimdik durucaz.ve yeniden insanlığın mutluluk ve huzuru için bütün bilim dallarını yeniden inşa edeceğiz sürekli değişen sürekli yeni kazanımlarla bu kutlu yürüyüşleri nezaman başlatıcaz.

eşcinselliği dinden çıkmak diyerek öldürüp kesen erkek ve kadın müsvettesi katillerin oluşturduğu tepkisel kitle hareketleri olan dernek ve örgütlenmeler haklı yürüyüşün sembolleridir.ancak artık ideolojik saplantı olma yolunda ilerledikleri açık değilmidir çok açık bir şekilde bugünün psikoloji biliminin bile gösterdiği travmatik ve yanlış ebeveyn davranışları kişinin bilinçdışı ve bilinçlilik düzeyinde yanlış olarak algısallaştırdığı olayların cinsel yol ve davranışlarla hayat boyu süren tatmin arayışları gibi onlarca tespiti varken her tedavi iyilişme onarım psikoterapi  gibi söylemleri sürekli düşman olarak algılayıp homofobiye yorma ideolojik değilde nedir.

eşcinsellikte seks bağımlılığı yokmudur.her durumda seksle aşma ve doyrulma ihtiyacı belirgin değilmidir bu durum sağlıklımıdır.gaylikte aktif  pasif  aktif-pasif  gibi yapan yapılan ve her ikisi gibi otorite yoluyla tatmin vardır.ve neden cinsel organı olmayan ki bilimsel olarak dışkıyı atma yolu olan organın varlık sebebi üreme organı varlık sebebiyle bağdaşlaştırılır.evet açıklama istiyorum bilimsel olarak yani akla açılan yollarla tatmin.neden 30 40 yıldır hiç araştırma yapılmıyor ha pardon hormonların ve genlerin etkisiz olduğu dışında.modern tıp sektörü batılı ilaç şirketlerinin elindeyken onca hastalığın sebebi yok diye geçiştiriliyorken.

ben terapiye gittim bilinçdışı süreçlerimi yazarak aştım.kendime yatırım yaptım gelişen özgüvenim ailemle barışmam beni kendimden doğurdu.eşcinsellik psikolojik sosyolojik faktörlerin kişilik üzerindeki olumsuz etkileriyle cinsel kimliğin sapmasıdır. ve psikoterapik yöntemle aşılır ve normalleşir.araştırmalar incelemeler oluncaya kadar bu normalleştirme çabaları ideolojik saplantı ve manüple manevraları olarak kalıcaktır.neden bukadar eşcinsel hakkı onuru için mücadele edilirken bu durumun iyileşme yönüne dikkat çekmek isteyenler dinlenmez ve onların bu onurlu istekleri için sağlıklı bilimsel araştırmaların yapılmasına izin verilmez ve apaçık baskı mekanizmaları kurulur.

evet sıçma işlevi için olan delikten vagina olurmu.bir hıyardan yada yapma penisten erk cinsiyeti.sadece zevk veren midir cinsel organ. zevkle dünyaya yeni bir can getirme o canla canları var edeni bulma.kadının da kendini bulma.

anlamsız mı  bu söylediklerim hiç mi derinliği yok homofobi kadar değeri yokmu.ben kadına olan yönelimim başladığından beri tüm kalbimle söylüyorum bir kadının gözünde tenin de saçında kelamında dinlenmenin bu dinlenme hem ruhun dinlenmesi hem onun tarafından dinlenip değer bulma oluyor.işte bütün bunları kliplerde fantazlerimde yaşıyorum en kısa sürede kadınımı bulma hayaliyle yaşıyorum.

şimdi gelelim çocuk edinme ve evlenme hakkına herkes bu konuda konuşma hakkına sahiptir.çünkü aile toplumsal bir kurumdur.bu kurum herkesi ilgilendirir.ve homofobik bir tutum değildir.makat ve yontma plastikten çocuk çıkarsa ne ala.bilim bunun için uğraşadursun.evlat edinerek elde etmekten başka çıkar yol olmayan bu hak evlat edinilen  o çocuğun anne ve baba karakterini öğrenme ve içselleştirerek homoseksüel yada heteroseksüel olma hakkı vardır.yani kadını ve erkeği görme ve ondan hayatı öğrenme.eşcinsel ebevyni kutsamak heteroseksüel ebveyni dışlamak gibi bir algı oluşturmazmı.

her türlü çok tartışılır.hele bizim gibi dünya yönetmiş medeniyetin  torunları olanlar oldukça.burada vatan milletseverlik milli manevi değer diyen bütün stk siyasi örgütlenmelere iş düşüyor ki malasef onlar piyasa din algısıyla yürüyor.uyanmak ve yeniden dirilmeden önce kendi dirilişimizi yapmak gerekiyor.insanlık karın ağrısı çekiyor.

heteroseksüellik tedavi edilirmi ki homoseksüellik edilsin gibi akıl dışı söylemi nekadar doyurucudur.esas olan kadın erkek kimliğle birliktelik değilde nedir.biyolojik sosyolojik psikolojik tarih din felsefe matematik fizik kimya  hangisiyle bakarsanız bakın bu işin içinden çıkamazsınız.birde eşcinsellikte neden tek eşlilik yoktur.doyum ve tatmin karakter oluşumundaki yapıtaşları nelerdir.onlarca sayfa makale yazılabilir.

hak batıla yani mutlak gerçek mutlak yanlışa galip gelmiştir ve gelecektir.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: PSİKOLOJİ SOSYOLOJİ DİN : EŞCİNSELLİK SEKS BAĞIMLILIĞI MIDIR?
« Yanıtla #1 : 26 Aralık 2018, 08:32:48 ös »
...