Gönderen Konu: EŞCİNSEL KİMLİK: SAHTE KİMLİĞİM / ERKEK KİMLİK: GERÇEK KİMLİĞİM  (Okunma sayısı 6203 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Kendimi bulmak için gittiğim yurtdışında kaldığım şehirde gay parade kutlamaları vardı. Şehir merkezinde, televizyonlarda gururla kutlama görüntüleri vardı. Gündem ´gay´ ken, bir radyo programına Richard Cohen telefonla konuk olmuş, eşcinsel duyguların kaynağı, değişimin mümkün olduğu hakkında açıklamalar yapıyordu. Kendi kişisel yolculuğundan ve başkalarına yaptığı danışmanlıktan bahsediyordu. Daha sonraki günlerde Richard Cohen´in  www.gaytostraight.ogr sitesini pek çok defa ziyaret ettim ve oradaki yazıları okudum.  Eşcinsel duygular ve olası sebepleri hakkında bilgi sahibi oldum. Ama maalesef sanki eşcinsel duyguları olan ben değilmişim, başkalarının duyguları hakkında bilgi sahibi oluyormuşum gibi davranıyordum.  Daha net bir ifade ile açık bir inkâr dönemi yaşıyordum. 
Hayatımda stresin, sıkıntının arttıkca, çevremdeki bazı insanlarla ilişkilerimin bozuldukça, baş edemeyeceğimi o aralar düşündüğüm hayata dair problemlerim arttıkça; geçmişi geri getiremeyeceğim halde o aralar aldığım kararları anlamsızca defaatle sorguladıkça, kısacası kadere inancıma yıkıcı darbeler vurdukça, eşcinsel duygular da beni kuşatmaya başladı.  Artık gerçekle yüzleşmenin zamanı gelmeliydi ve öyle de yaptım. International Healing Foundation´a  e-posta gönderdim. Coming Out Straight(COS), Alfie´s Home, VHS kaseti, Richard Cohen´in 5 tape kasetini sipariş verim. Alfie´s Home kitapciğının sonunda gözümden yaşlar geldi. Gece gündüz, her fırsatta COS´i okuyor, kasetçalarımda teyp kasetlerini dinliyordum.  COS benim için hayat kitabı olmuştu. Tedavi sürecimde CoS kitabında belirtilen aşamaları takip ettim. Kütüphanede saatlerce internet sitelerinden makaleler okuyordum. Hayatımda yepyeni bir yolculuğa başlamıştım. Hedef hiç keşfedemediğim yerde, kendi içimde kendimi keşfetmekti. Mücadelem çalınmış gerçek kimliğimi geri kazanma mücadelesiydi. Tacizcilerin çaldığı BENİM özgürlük savaşımdı bu. Mücadelemi hayatımın merkezine koymuştum.  O sıralar, karşılaştığım her olayı bu mücadelemin bir parçası haline getiriyor ve kendi adıma sonuçlar çıkarıyordum. Hatta o sıralar izlediğim esaretin bedeli benim mücadelemin sembollerinden biri olmuştu. Yıllarca, bıkmadan usanmadan ümitsizliğe kapılmadan küçük bir çekiçle duvarı oyan Andy´nin özgürlüğüne kavuşması ve filmin sonundaki mektup:

Unutma Red. Umut iyi bir şeydir. Belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez.?

Artık zihnen hazırdım. Gemileri yakmıştım. Gerçek kimliğimi bulma adına nereye gitmem, ne yapamam gerekecekse yapamaya kafaya koymuştum. Tedavimin temellerini nelere oturtacağım, hangi yolu takip edeceğim planını yapmıştım. Okuduğum hayat hikâyelerinden, görüştüğüm kişilerden edindiğim kanı: olaya cinsellik, cinselliğin değişmesi, karşı cinsle ilişki kurabilme hedefi üzerine kuranların başarıya ulaşama ihtimallerinin zayıf olduğu, öte yandan, Allah tarafında verilmiş gerçek kimliği elde etme mücadelesi, ruhtaki yaraları tamir ve tedavi etme mücadelesi üzerine kuranların başarılı olduklarıydı.  Bir danışman aramaya başladım. Bir etkinlikteki psikoloji standına uğradım. Oradaki yetkiliye bu konuda bir danışman aradığımı ifade ettim. O kendisinin gay olduğunu, bana gay affirmative therapy için yardımcı olabileceğini, tedavi için gözümü korkutucu ve kötüleyici ifadelerde bulundu. Daha sonra, telefon rehberinden bir sağlık merkezini aradım. Oradaki danışman da bu duygularla nasıl mutlu olabileceğimin terapisini (gay affirmative therapy) yapabileceğini söyledi. Ancak ben o kadar inanmıştım ki, bu iki danışman bulma girişimim başarısız olsa bile pes etmedim. Çünkü gay affirmative therapy ile problemlerimi halının altına süpürüp, hayatımda o problemler yokmuşçasına davranıp, mutlu bir gay hayat yaşamam tavsiye ediliyordu.  Bırakın cinselliği bir tarafa, benim ruhumda tuttuğum baba yarası, anne yarası, cinsel taciz yarası vardı. Stres yönetimi, ilişkilerde sınırları doğru belirleyememe problemlerim vardı. Bunları nasıl yok sayıp, mutlu olabilirdim ki? Bulunduğum şehirde hiçbir danışman bulamazsam dahi, başka şehirlere gidecek, gerekirse Amerika?ya taşınıp, Ricard Cohen´e gidip, bizzat ondan danışmanlık alacaktım. Artık dönüşü olmayacaktı bu yolun. Narth´a e-posta ile başvurup bulunduğum şehir de tavsiye edilen bir danışman sordum. Narth´daki sekreter in bana gönderdiği 3 therapist de benden otobüsle yaklaşık 8 saat uzaktaydı. Gezindiğim internet sitelerinin birinin link bölümünde bulunduğum şehirde bir danışmanlık merkezinin interternet sitesini buldum. Bu danışmanlık merkezindeki sekreter bayan bu danışmanlık hizmetini verdiklerini söyledi. Oraya gittim. Maddi durumun iyi değilse indirim yapabileceğini söyledi ve bana danışmanlık ücretinde yarı yarıya indirim yaptı. Kişisel danışmanlık terapilerine başladım. Danışmanımın tavsiye ettiği kitapları okuyor, internetten yeni kitaplar satın alıyordum, bültenlere, online destek gruplarına da üye olmuştum. Hayatımda hatırladığım her meselenin üzerinde çalışma yaptım.  Danışmanın sağ olsun benim önüme geçmiyor. Benim kitaplardan kendi keşfimi kendim yapmama müsaade ediyordu.  Çoğu zaman ben kendi çözümlerimle ona gidiyor, tabir yerinde ise ona onaylatıyordum. Atladığım noktaları da nezaketle şu mesele için ne düşünüyorsun diyor ve beni yönlendiriyordu. Bir süre sonra danışmanım bana bir destek grubu önerdi. Danışmanlıkla eşzamanlı haftada bir akşamı o gruba gitmeye başladım. O grupta takip edilen konu başlıkları grup liderleri tarafında anlatılıyor ve grup liderleri kendi hayatlarından örnekler veriyorlar, sonra biz katılımcılar kendi paylaşımlarımızı yapıyorduk. O grupta da çok güzel arkadaşlıklar gelişti. Tüm bunlarla birlikte kendi destek ağımı da kurmalıydım. Çok sevdiğimi bir tanıdığıma, kardeşlerime konuyu açtım. Kararlılığımı kendilerine ifade ettim ve desteklerini istedim.  Destekçilerimden binlerce kez Allah razı olsun, beni hiç yalnız bırakmadılar.
Danışmanlık süreci ve sonrasındaki kazanımlarımla yeniden doğmuş gibi oldum.  Hayatım boyunca anlamlandıramadığım sorunları anlamlandırıp, çözmenin vermiş olduğu iç huzur karşılığı olmayan bir duygu benim için. Yaratanıma şükürler olsun, bana gerçek kimliğimi elde etme mücadelemde başarı nasip etti.

https://www.youtube.com/watch?v=mKALVvfJo_E



cenkcenkce@yahoo.com
« Son Düzenleme: 26 Aralık 2018, 03:35:15 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle