Gönderen Konu: ‘Fonksiyon Bozukluğu Olan’ Aile Nedir?  (Okunma sayısı 19076 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
‘Fonksiyon Bozukluğu Olan’ Aile Nedir?
« : 20 Mart 2012, 03:10:42 öö »
‘Fonksiyon Bozukluğu Olan’ Aile Nedir?

 Bu terim günümüzde sağlıklı bir biçimde işlev görmeyen aileler ve ilişkiler için kullanılmaktadır. Sağlıksız ailelerde yer alan insanlar kısır bir döngüye yakalanmışlardır. Bu kısır döngü kişilerin kendileriyle ve birbirleriyle ilişkilerinde acıya ve yıkıcılığa neden olan bir düzen oluşturur. Ailede bir alkolik, bir uyuşturucu bağımlısı, kişilik bozukluğu olan bir aile bireyi, bir tacizci, bir suçlu veya yıkıcı herhangi bir kişilik varsa, ailede fonksiyon bozukluğu başlar. Bu terim suçlunun problemine odaklanmaktan ziyade aileye bir sistem olarak yaklaşma eğiliminden doğmuştur. Ailede bir kişinin temel bir problemi varsa, problem tüm ailenindir ve herkes konuya bir tarafından bulaşır. Fonksiyon bozukluğu bir suçlu olmadan da ortaya çıkabilir. Aileyi yıkıcı bir şekilde etkileyen büyük bir aile sırrı veya bir dış çatışma varsa, ailede fonksiyon bozukluğu oluşabilir. Ailedeki herkes sorundan bir şekilde mağdur olur.
  Ne yazık ki, günümüzde pek çok ailede fonksiyon bozukluğu vardır. Bu ailelerde aşırı stres, çok az anlamlı iletişim, duygularla başa çıkamam, birbirine destek eksikliği, gereksiz, yıkıcı tenkit, cesaret kırıcı bir ortam, bireylerde olumlu yönde gelişememe ve büyüyememe sorunları bulunur. Ev emin, güvenli bir alandan ziyade bir savaş alanı duygusunu verir. Fonksiyon bozukluğu olan bir ailede yaşadığımızın işareti eve gitmekten nefret etmek veya korkmaktır. Genellikle aile bireyleri arasında bölünmeler, güçsüz gruplaşmalar, birçok sır ve sırtından bıçaklama görülür. Ailenin her bireyi yaşamını sürdürmek için sağlıksız savunmalar öğrenir ve bu ailelerin çocukları bu hatalı eğitimi kendi ilişkilerine taşırlar. Bu şekilde başlangıçta fonksiyon bozukluğu olan bir aileden fonksiyon bozukluğu olan birkaç aile oluşur. Fonksiyon bozukluğu olan aileler fonksiyon bozukluğu olan bireyler üretir, bu bireyler de kendilerine fonksiyon bozukluğu olan aileler kurarlar.
  Aile terapistleri problemi olan kişiyi tedavi için aileden alıp, sonra ‘hastayı’ fonksiyon bozukluğu olan sisteme geri yollamanın yetmediğini gördüler. Olumlu değişimi sağlamak için, dikkati problemi olan kişiden aile ünitesine kaydırmak gerekiyor. Bazen değişimin oluşabilmesi için çekirdek aile dışındaki ilgili kişilerin – yakın arkadaşlar, diğer akrabalar, problemle ilgisi olan yardımcıların – tedaviye katılması gerekiyor. Genellikle ilgili herkesin tedaviye katılması için ailede bir kriz yaşanması zorunlu oluyor. Krizin paradoksu, eğer değişimi başlatabilirse, fonksiyon bozukluğu olan bir aile için en olumlu olay olmasıdır.
  Fonksiyon bozukluğu ile yaşamak, bilinmeyenin riskine atılmaktan çok daha kolay ve tanıdık olduğu için, fonksiyon bozukluğu olan birçok aile değişmez. Sorunun aşinalığı ve ailenin buna tepkileri aile bireyleri için çılgınca bir güvenlik ortamı yaratır. ‘Tanıdığınız şeytan bilinmeyenden iyidir’. Statik olmak ve saplanıp kalmak, öğrenmek ve yeni şekiller geliştirmekten daha kolay görünür. Fonksiyon bozukluğu olan ilişkileri yürütmek sağlıklı ilişkileri yürütmekten daha fazla enerji gerektirdiği ve gösterilen gayret hiç kimseye olumlu bir ödül getirmediği için bu korkunç bir yanılgıdır. Aile yıkıcı sistemini değiştirmek istemezse, değişmek isteyen aile bireyi ailenin tepkisini dikkate almadan bunu kendi başına yürütmelidir. Bu çok zor bir seçimdir ve bazen hastanın sistemden kopmasına yol açar. Ama biz önce kendimizden sorumluyuz.




Susanna McMahon’un Terapistim Yanımda isimli kitabından alınmıştır.