Bülent Akyürek'in "kişisel gerileyiş kitabı"
"Gayret bizden, tevfik Allah'tan" mı diyorsunuz? "Nasip"li, "kısmet"li, "kader"li mi konuşuyorsunuz? Hayırlısı ne ise onun olmasını mı diliyorsunuz? Her hâlükârda takdir-i ilahiye boyun mu eğiyorsunuz? Öyleyse siz, nefsini şahlandıran her insanın mutlaka ama mutlaka "başarılı, güç sahibi, zengin" olacağını vazeden ve buna tevessül etmeyenleri keriz ilan eden bazı "kişisel gelişim" gurularının tefe koyduğu insanlardansınız. Bunlar kadere inanmayı ve mütevekkil olmayı ayıp sayarlar. Derler ki: "İyi ya da kötü, yaşadığınız her şey değişmeyen, kaçınılmaz yasanın bir sonucudur ve bu yasayı yöneten de yalnızca sizsiniz… Zenginlik ve başarı doğuştan hakkınız ve yaşamınızın her alanında, büyük olasılıkla hayal edebileceğinizden daha zengin olmak için anahtarı elinizde tutuyorsunuz; istediğiniz bütün iyi şeyleri hak ediyorsunuz ve hayatınıza çağırmayı bildiğiniz takdirde evren hak ettiğiniz bu güzellikleri size verecek… İnandığımız, kabullendiğimiz ve güvenle beklediğimiz her şeye sahip oluruz…"
Bülent Akyürek, ortalığı kasıp kavuran "kişisel gelişim" furyası hakkında bir kitap yazdı. "Kişisel gelişim"i yerin dibine batıran bir "kişisel gerileyiş kitabı". Sert bir kitap. Yakıcı bir kitap. Kurunun yanında belki yaşı da yakan, ama "kişisel gelişim" kültünü tartışmaya açmakla çok iyi eden bir kitap. Adı: "İçinizdeki Öküze Oha deyin!" Hülasası: "Kişisel Gelişim Şeytanları, Kur'an'ı tersten okuyup yorumlayarak modern dünyanın yeni dini olmaya çalışıyorlar… Yabancı dillerden çevrilen kişisel gelişim kitapları, bizim kültürümüze ve insanımıza uygunluğuna bakılmadan bolca reklamı yapılarak okutturuluyor. Çevrilen kitapları okuyup özümseyenlerin, bizim ülkemizde sevilen değil, nefret edilecek adamlar olacaklarını bilmiyorlar mı? 'İçindeki Devi Uyandır, İçindeki Tüccarı Fişekle vs…' kitaplarının binlerce benzeriyle içimizin şeytanlarını serbest bırakmalarına inat, bir Allah'ın kulu da çıkıp; 'İçinizdeki Mümini, dervişi uyandırın!' diyemedi! Sabahları uyanır uyanmaz tüm dünyaya av hayvanı gibi bakan, kazanmaya kilitlenmiş, para avcısı insanlar topluluğuyla nasıl birlikte yaşayacağız? Bunlara nasıl 'Çüş!' diyeceğiz, kim diyecek? 'Milli Çüş Hareketi'ni başlatmakla ne kadar gecikmişim yeni anlıyorum ve bin dört yüz yıl öncesine gidip kaldığımız yerden devam edersek, kaybettiğimiz yüzyılları geri kazanacağımızı sanıyorum…" (İçinizdeki Öküze Oha Deyin!, sayfa 303 / KENTKİTAP, Ankara 2008)
Dediğim gibi, sert bir kitap. Bol miktarda argo da var. Tehlikeli madde.
Hakan Albayrak/ Yeni Şafak