[Hadislerde Sevi ve Aşk] GÜZEL YÜZLÜ OĞLANLAR FİTNESİ , ONLARA .....

[psikolog]

GÜZEL YÜZLÜ OĞLANLAR FİTNESİ , ONLARA DEVAMLI BAKMAKTAN VE YALNIZ OTURMAKTAN SAKINMA

244.Vadin b. Ata , şeyhlerinden; bir erkeğin , güzel yüzlü parlak gençlere çok bakmasını hoş görmediklerini rivayet etmiştir.
245.Necib b. Es-Seriyy der ki: Eskiden şöyle denirdi:’’Bir adam , parlak bir oğlanla aynı evde yatmamalıdır.’’
246.Seleme b. Kuteybe diyor ki;Süfyan es-Sevri’yi şöyle derken işittim:’’Bir kişi , kötü bir niyetle bir oğlanın ayak parmaklarıyla dahi oynarsa, livata yapanlardan olur.’’
247.Kasım b. Er-Reyyan anlatıyor: Abdullah b. El-Mübarek’e sapık ilişkiye zorlanan bir oğlanın durumu soruldu. Dedi ki:’’İmtina eder ve kendini savunur.’’ (Soran) Dedi ki:’’Ölümden başka çaresi yoksa? Kurtulmak için öldürülsün mü?’’ (Abdullah b. El-Mübarek) şu karşılığı verdi:’’Evet(Ölümü pahasına o işi yapmasın).’’
248.Asmai der ki:’’Yüce Allah, parlak gençlerden (oğlanlardan) daha güzel bir şey yaratmamıştır. Onlardan daha güzel bir şey olsaydı, Cennet ehlini (gılmanları) anlatırken onlara benzetirdi.’’
249. Muaz b. Cebel bildiriyor: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu:’’Cennet ahalisi, Cennete , tüysüz , sakalsız ve sürmeli olarak girerler.’’
250. İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (SAV) yanındaydık, Ensar’dan güzel yüzlü bir oğlan geçti. Resulullah (SAV) ona çok dikkatli baktı. Cebrail:’’Neden ona çok dikkatli baktın?’’ diye sorunca Resulullah (SAV)’’Yüzünün güzelliğini gördüm, Yaratıcıların En Güzeli olan Allah’ı tesbih ettim’’ buyurdu.
251.İbrahim en-Nehai der ki:’’Onlarla oturmak fıtnedir.Zira onlar kadın hükmündedirler.’’
252.Fadl b. El-Abbas er-Razi diyor ki: Ben ve Davud el-Isfehani , Yahya b. Eksem’ uğradık, yanımızda da on soru vardı. Evinin avlusuna girdik, kendisini hamamdaymış. Çıkmasını bekledik. Davud ona beş soru sordu, onları güzelce cevapladı. Altıncı sorudayken, yanına güzel yüzlü bir oğlan girdi. Onu görünce soruda sıkıntıya düştü, başını ve sonunu getiremez oldu.Bunun üzerine Davud bana:’’Kalk (Gidelim), adamın kafası karıştı’’ dedi.
253. Ebu’l-Abbas b. El-Hadi bildiriyor: İsmail b. İshak el-Kadi’nin evindeydim.İknidi namazına gitmek için çıktı.Elim de elindeydi.O anda İbnü’l-Berni geçti, kendisi güzel bir çocuktu.Camiye doğru yürüken , ona baktı ve dedi ki:
Haya olmasaydı ve evli olmasaydım,
Büyüklerde ayıplar çabuk görünür,
O(kızı) oturduğu eve yerleşirdim,
Evimiz terk edilmiş ve ıssız olurdu.
Caminin avlu kapısına ulaştı ve:’’Allahu Ekber, Allahu Ekber’’ dedi.Sonra , İbrahim b. El-Mehdi’nin (aşağıda gelen şu)şiiri kulaklarında çınladı.


Hadislerde Sevi ve Aşk
Ocak Yayınları

[psikolog]

254.Ebu Said el-Muharremi, o şiiri okudu:
Korkular, yasaklar ve helal olmasaydı,
Genç bir aşık için her engeli aşardım.
Geçmişte olan olmuş,bundan sonra da görmez,
Son bir hatası olsa geri kalan geceler.
255.Nehavend kadısı Süfyan anlatıyor:Abdülvahid b.Zeyd el Basri’nin yeğeni Bekr’in yanındaydım.Kendisine, Sakif kabilesinden, güzel yüzlü bir genç uğradı.ona dikkatlice baktı.Sonra dedi ki :”Yaratılanlar erkekleri ve avarelerle birlikte bahçelerde içki içmeyiarzulamadığımızı mı sanıyorsun ? Hayır(arzularız), fakat Allahkorkusu,bizi
bunlardan meneder.
256.Arkadaşlarımdan birisi bana bu anlamda şu şiiri okumuştu:
İçkisi olmayan kadehi severim,
Haram olmayan güzele bakmak,
Gençliği ve çocukluğu tercih etmek,
Sabahı gecenin önüne çekmek,
Kötülüklere aşık olmadım ama
Aşkı erdemin hasleti gördüm.
257.Nasr Ebu Ali el-Cahdani anlatıyor:Baba tarafından Haşimi, anne tarafından Fatımı olan Basra Valisi Cafer b. el-Kasım’ın huzuruna, bir oğlanla beraber yakalanan bir adam getirildi. Adam tedib edilmesini emretti.Sonra (beraber olduğu) oğlan huzuruna getirildi.Onun güzel yüzüne baktı,bir süre daldı ve dedi ki:”Ey çocuk!Elinden tut ve onu dışarı çıkar!”Vali bu emri verirken Hz.Peygamber’in (s.a.v.)sözüne dayanarak vermişti:”Saygın kişilerin (küçük) hatalarını cezalandırırken hafifletin.”
258.İbn Ebi Zi’b anlatıyor: Abdülaziz b. Abdillah b. Ömer’in bir kölesi,Selam el-Berberi’yi vurarak yaraladı.(Berberi) onu Medine valisi İbn Hazm’a şikayet etti.İbn Hazm dedi ki :Teyzem Amra’yı, Hz.Aişe’den Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şu hadisi bildirdiğini duymuştum:”Saygıdeğer kişilerin küçük hatalarını affedin.”Sen de saygın birisin ve seni affediyorum.
259.Asmai anlatuyor:Bir bedeviye:”Siz kadınlarla ilgili çok şey söylediniz.Parlak oğlan çocuğunu anlatan kimseyi duydun mu?”diye sorunca şu karşılığı verdi:Evet, bir oğlana bakarak meftun olduğunu ve şu şiiri söylediğini duymuştum:
Ey bir anda kalpleri meftun eden ,
Arzuları nağmelerle ateşleyen,
Güllerin kuşluklardaki rüzgarı,
Karanlıkları aydınlatan mehtap.
Etkisinden yalanlar uydurulan,
Hastalık öldürse de şüphelerden.
Ey yüzünün güzelliğinde gençliğini
Edalarla güzelliğini gördüğüm,
Ey biricik gaye! Yok mu bir çaren?
Hasret dolu kalpleri serinletecek,
Günahkar olanı meşgul edecek,
Sevap işleyeni müflis kılacak?
Beni kınıyorken kınayanlara sözüm;
Dinmeyen gözyaşım bitti tükendi
Beni anarlarsa dünyadan gittiğimde
Boşa ıslatmasınlar kuru gözyaşlarını.
260.Ali b. İsmail er-Razi, Ebu Abdirrahman el-Atavi ‘ye ait şu şiiri okudu:
İri gözlü,keman kaşlı, gözü büyüyü büyüler.
Güzellği yeni,bakir,başka güzellik görmemiş,
Biri bir latife yapsa, terler damla damla şarap,
Yanlışlıkla görse bile, sevmeyecek kişi yoltur.

[psikolog]

261.Ebu Abdillah el-Maristani, İbrahim b. Beşşar en-Nazzam’a ait şu şiiri okudu:
Sözlerinin parlaklığıyla çağrılan irkilir
Onunla Adem suretiyle sohbet edilir.
Enginden sonra gelen tümsek değil, ama
Yüzük üzerindeki yakut parçaları gibidir.
262.Hilal b. el-Ala er-Rakki diyor ki:Seleme b. Asım’ı şöyle derken işittim:Araplardan hiç kimse Hassan b. Sabit el-Ensari’nin şu beytinden daha güzel bir beyit söylememiştir:
Günün güneşi ondan çok fazla güzel değildir,
Bir şey dışında,onun gençliği kalıcı değildir.
Seleme diyor ki:Bunu Ebu Osman el-Mazini’ye anlattım.şu karşılığıverdi: Fakat Cerir şöyle derken daha güzel demiştir:
Bakışlarında hastalık olan gözler,
Ecelimiz gelmeden bizi öldürür.
  Vurur yere, kalbi olan kıpırdamaz,
Oysa Allah’ın en zayıf varlıklarıdır.
Hilal b. el-Ala der ki:Fakat Me’mun , Ebu Nevvas’ın şu beytiyle ikisini de alt eder:
Ey saniyelerinin geçişini seyreden,
Aralarına kayıp , ölüp gidene kadar…
263.Muhammed b. Yezid el-Müberrid, Abdussamed b. el-Muazzil’e ait şu şiiri okudu:
Duyguları kabardı, sevdğini kelimeler anlatır diye kızdı.
Sevdiği yüzünden güzellik dili, kınayanların vaazını susturdu.
Göz ucuyla yanaklarına bakılsa da,bakışlar ondan esirgenmez.
Kalpler içine girseler de özlem dışında,bir şey elde edemez,
Sözler yüreğini etkilediyse, ince duygulu olan bir zarar görmez.
264.   Hilal b. el-Ala diyor ki: Seleme b. Asım’ı şöyle derken işittim.Arapların bütün şiirlerini okudum, şundan daha güzel ve daha ince olanını duymadım:
Senin dengin mehtaptır, yei de semadadır,
Sen yanımda yok iken mehtep dostum olurdu.
Semadaki mehtabı bir bulut kaplayınca,
Güzelliği bulutları , dünyayı da kaplardı.
265.Dostlarımdan birisi,Utbi’ye ait şiiri okudu:
Taneleri aşkın zirvesine serpilen bir aşkın eseri oldum,
Yanakları bakışlarla allanmış, bakanın kalbini biçer.
Güzelliklerine baktığımda, sütten çıkmış gibi görürüm.
Aşkının bana ettiklerini anlatırım, kolay yoldan öl ,der.

[psikolog]

FİTNE KORKUSUYLA YÜZÜNE BAKILMASINA ENGEL OLUNANLAR
284.Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbi, babasından, Ebu Salih’in şöyle dediğini aktarıyor: Eskiden bazı adamlar güzel okuduklarındanve fitneye sebep olmaktan korktuklarından dolayı, Mekke’ye yüzlerini kapatarak girerlerdi.Bunlardan bazıları şunlardır:
Amr ez-Zahri,
Uaydır el-Yerbui
Subey ‘ et-Tuhavi,
Hanzala b. Mirsel; Kays b. Salebe’nin oğullarındandır.Güzelliğinden dolayı kalın bir örtüyle yüzünü örttüğü söylenir.
Zibrikan b. Bedr,
Amr b. Humeme ed- Devsi,
Ebu Humeme b. Rafi,
Zeydul Hayl b. Muhelhel et-Tai,
Kays b. Seleme b. Şerahil el –Caferi,
Zulkela’ el-Himyeri,
İmriulkays b. Hucr el –Kindi,
Cerir  b. Abdillah el-Beceli.

[psikolog]

GÜZEL BİR YÜZE DEVAMLI BAKINCA SABRIN ZAYIFLAMASI HAKKINDA
285.Hz. Aişe bildiriyor:Resulullah (s.a.v.) Benu Mustalik kabilesini esir alınca, (bu kabilenin reisi) Haris b. Ebi Dırar’ın kızı Cüveyriyye , Sabit b. Kays b. eş-Şemmas ve amcası oğlunun payına düşmüştü.(Esaretten kurtulmak için) onunla ( bir miktar para üzerinde)anlaşma yaptı.Güzel ve tatlı bir kadındı.Onu gören hayran kaldı.(Parası olmadığından ) yardım istemek için Resulullah ‘a (s.a.v) geldi.Hz. Aişe diyor ki:” Vallahi odanın kapısında gördüğümde hoşlanmadım ve Resulullah’ında (s.a.v.) benim gibi düşündüğünü anladım.Dedi ki:”Ey  Allah’ın Resulü! Ben halkının lideri, Haris b. Ebi Dırar’ın kızıyım.Başıma , sana da kolay gelmeyecek bir bela  geldi. Ben (ganimetin taksimi sırasında) Sabit b. Kays b. eş-Şemmas’ın (veya onun amcasının oğlunun) hissesine düştüm.Resulullah’a (s.a.v.) yardım istemek için geldim.”
Hz. Peygamber(s.a.v.) “Bundan daha iyisini ister misin?” diye sorunca ;”Nedir ?” dedi.Resulullah (s.a.v.) “Senin anlaşmanı çözeyim ve seninle evleneyim” buyurunca;”Olur  ya Resulullah, kesinlikle kabul ettim” karşılığını verdi.Ardıdan  Resulullah’ ın (s.a.v.) Haris’in kızı Cüveyriyye ile evlendiği haberi yayıldı.İnsanlar ( Beni Mustalik esirleri hakkında),” Bunlar, artık Resulullah’ın (s.a.v.) akrabalarıdır” dediler. Böylece ellerindeki ( tüm esirleri) serbest bıraktılar.Ben dedim ki:”Resulullah’ın (s.a.v.) onunla evlenmesi sonucunda, Benu Mustalik’ten yüz ev halkı özgür oldu.Halkı için, ondan daha bereketli kadın tanımıyorum.
286.İbn Şihab anlatıyor: Subey’ b. Avf b. es-Sebbak, Mina ‘da çadırında oturmakta olan Tuleyme binti İma b. Rahada’ nın yanına geldi.Kendisi insanların en güzel yüzüne sahip bir kadındı.Onun yüzüne bakınca,daynamayıp onu öptü.(Tuleyme’nin )yanında,Rahada oğullarından bir genç vardı,bir taşla vurup adamın dişlerini kırdı.Subey’ b. Avf,”Ey Kureyşliler yetişin !” diye yardım istedi.İnsanlar toplandı.Kureyşliler ve Gifar oğulları karşı karşıya geldiler.Olay üzerine, Kureyş’ten iki kişi yakaladılar; Guzay b. Abdi Şems ve Halef b. Saddad.Bunlar olaydan ve insanlar arasında olandan habersizdiler.Ama bu ikisini yakalayıp öldürdüler.

[psikolog]

...