Bastonlu Uğur Dede - Taksim Gezi Parkında -
<s3><s3><s3><s3><s3><s3><s3><s3><s3><s3><s3>
Taksim Gezi Parkı'nda bir ilkbahar günü. Havalar yeni ısnıyor. Banklarda insanlar oturuyor. Gençler, orta yaşlılar ve ihtiyarlar. Kimi gazete okuyor kimi etrafı kesiyor. Etrafta gezinen erkekler.
Uğur Dede, neredeyse 70ine gelmiş. Yıllardır buralara takılır. Bastonuyla parkta ağır ağır gezer. Güler yüzlü, tatlı dilli, espirili bir ihtiyar delikanlı. İlgisini çeken bir durum olduğunda gözlüklerinin arkasından gözlerini kısarak takip eder.
Parkı ve çevresini çok iyi tanır. Bazen devamlı takıldığı 3-4 kendi yaşlarındakilerle derin muhabbete dalar. Çoğu zaman çevrediki gençlre laf atar, muhabbet etmek için. Tatlı diliyle çok çabuk kendine bağlar.
Uğur Dede hiç evlenmemiş. Hiç çocuğu yok. Gençliğinde, denizlerde çalışmış. Emekli olmuş, deniz astsubayı.
Genç erkeklere bayılır özellikle beyaz tenli, sarışın, renkli gözlü 20-25 yaş arası genç erkekleri görünce kendini kaybeder.
Gece 12 ye 1 e kadar, Gezi Parkı, McDonalds, Taksim Meydanı ve İstiklal caddesinde takılır. Gündüzleri öğleden sonra parka gelir, akşama doğru evine gider, az dinlenir. Akşam yine çıkar Taksim Meydanı'na. O yıllarda Taksim Meydanındaki Anıt'ın etrafında insanların oturabileceği demirler vardı. Orda otururduk. Muhabbet ederdik. Etraftaki gelip geçen gençleri keserdi. Çok kolay tanışabilirdi genç erkeklerle.
Lubunyalar, mantiler onu tanırdı. Mutlaka Uğur Dedeye selam verirlerdi.
Çocuğu yoktu ama 10 yıl önce sokakta kalmış bir çocuğu evladı gibi bakmış. Tabii ki bu çocuk beyaz tenli ve sarışındı. Aramızda koli yok derdi ama söylentiye göre evlatlığım dediği genç Uğur Dede'nin kolisiydi. ( Aramızda cinsellik yok derdi ama söylentiye göre evlatlığım dediği genç, Uğur Dede'nin yatak arkadaşıydı. )
Fuat (Uğur Dede'nin evlatlığı), yıllardır Uğur Dede'nin sırtından geçiniyordu. Doğru düzgün işi yoktu. Bir defasında Uğur Dede buna Ticari Taksi almış, çok ısrar edince Fuat. Bir kaç zaman çalıştıktan sonra, satmış mı ne? Fuat'ın ailesi Kastamonu'daymış. Yaşlı bir babası varmış. Fuat, Uğur Dedeyle , babasını tanıştırmış. Askerde komutanımdı demiş. Göz ameliyatı için İstanbul'a geldiğinde Uğur Dede'nin evinde kalmışlar.
Uğur Dede'nin bir ayağında platin vardı. Birkaç defa ameliyat olmuştu. Son ameliyatında yanında Fuat da varmış. Ameliyata girmeden önce, Fuat'a banka kartını vermiş, ameliyat parasını hastaneye yatırsın diye. Fuat gitmiş, ve gelmemiş. Çok zor durumda kalmış Uğur Dede tam ameliyata gireceği sırada.
Sonra aradan 2 yıl geçmeden bir gün Fuat, Uğur Dede'nin karşısına çıktı Taksim Meydanın'da oturuken. "Beni tanıdın mı? dedi Fuat. Yine kandırdı ve o gece birlikte eve gittiler. O geldikten sonra, Uğur Dede akşamları dışarı çıkmaz oldu. 1-2 hafta ortalardan kayboldu. Eee tabii ki beyaz tenli, sarışın, yeşil gözlü 25 yaşında. Tam Dedenin istediği türden Bu arada Fuat, askerden geldikten sonra evlenmiş, çocuğuda olmuş. 3 yaşlarında kızı vardı. Evlenmiş ama lubunyalardan da kopamıyordu.
Çocuk yine kandırmıştı, sigarasını, harçlığını Uğur Dede'den çıkarıyordu. İş güç yok. Yine Uğur Dedeye psikolojik baskı yapıyordu. Yine Taksi istiyordu. Bu sefer düzenli çalışıcam diyordu. Sonra ne yaptı etti o taksiyi aldırdı.
Fuat dışında bir kaç kişi daha vardı, devamlı görüştüğü. Devamlı görüştüklerinin dışında tek gecelik ilşkileri de oluyordu. Nasıl Oluyordu da 70 yaşındaki bir lubunya, 20-25 yaşlarında koli bulabiliyordu?
Genelde şöyle oluyordu? Babasıyla kavga edip o sinirle evden kaçan gençler diyelim ki taksime geldi. Cepte fazla para yok, gece olmuş, diyelim ki hava soğuk. Mantinin belki cebinde yol parası yok, belki karnı aç.
(Manti = Genç Erkek)
(Koli = 1-Pasif Eşcinsellerle ilşki kuran aktif erkek 2- Müşteri 3- Cinsel İlşki 4- Yatak Arkadaşı)
Diyelim ki gidecek yeri de yok ve tabii ki otele vericek parası da yok. Ne yapıcak?
Ya aç aç sokakta geçiricek geceyi sabaha kadar! Ya da ibnenin teki yanaşıcak bu gence, gençle az muhabbet edicek, ve teklif edicek birlikte eve gitmeyi.
Bu şartlarda %90 ihtimalle, genç bu teklife evet diyecek. Sonuçta sıcak ev, yemek belki alkol ve öyle yada böyle rahatlamak var.
( ŞİMDİLİK BU KADAR - DEVAMI GELİCEK )
Emre Volkan Lacivertoğlu
4- Temmuz - 2012
LacivertEmre@hotmail.com
