Gönderen Konu: Cemre  (Okunma sayısı 6924 defa)

alıntı

  • Global Moderator
  • Full Member
  • *****
  • İleti: 142
    • Profili Görüntüle
Cemre
« : 06 Nisan 2010, 12:58:29 ös »
Yeniden yeşerimidir doğanın özündeki uyuyan potansiyeliyle bahar, cemre cemre. Mart, mevsim tablosunda bahardan sayılır cemrelere gebe olduğundan ilklim düzeneğinde. İnsan da doğanın bir parçası, toprak ve sudan (çamur) yaratılan yanıyla. İnsanı da etkiliyor bu nedenle doğanın cemrelerle uyanması; insan da bitekleşiyor baharla. Mart da bir eşiktir bu anlamda, mart ayı bu nedenle insan sosyolojisi ve insanlık tarihinde birçok vakaya tanık olmuştur.

Ömer ÇELEBİ
iyisaatteolsunlar@hotmail.com
05.03.2010 / 20:23:46


Baharın doğayı tahriki yönünde hayat bulacaklar hayra dair olmalı, bağ bahçeyi ayrık otundan - eşek dikeninden muhafaza etmeli bağban olan. Baharın geldiğini önce hava sonra su sonra da toprak duyar derler ve takvime göre duymayan kalmadı sağır sultandan başka bunu. Havası suyu toprağı hayata uyanan her varlık gibi insan da yeni bir işe yönelmeli, kendini dünya ve izdüşümü olan ukbada nasıl görmek istiyorsa onu bina etme uğruna. Zamanın gençliği bahar, en kolay evresi üretimin o bu demdir denmeli ve pozitif planları icraya koymalı bundan tezi yok.
        Nevruz diye anılan yeni gün de bu aydandır, 18 Mart olarak yazılan Çanakkale zaferi de. Martın tanık oldukları insanın yaptıklardır, insan doğasının en bereketli döneminde de değer üretmekten hazer ederse; mazereti yok demektir yakınmak için yoksunluklarından. Yoksunluk ve yoksulluk hale göre takdir olunan kaderlerdir belki, hal ise birçok etkenle varılmış son durumdur elbette. Ancak insan bu etkenlerden en çok etki edebileceği kendisine bağlı olanlardır; kendisidir bittabi.
      İnsanın kanı ısınması, kış uykusuna yatanların bile yaza uyanması; bahçeye pazara bir canlılık gelmesi bir sinerjinin başlamasıdır sadece. Bu enerjiyi hayra kanalize edip zamanı sürüklemeli peşinden cemiyet, doğaya paralel koşmak daha az yorar insanı ama daha bereketli hâsılat sağlar. Az zamanda çok işler başaranlar bu formülü biliyor olmalı, denk getirmek gerekli her şeyi mevsimine. Yazı yaylaklarda kışı kışlaklarda geçirmeli mi demeli, yoksa zamanı boş geçirmemeli mi demeli.
      Baharın rahmeti ve bereketi cemiyetimizin sosyolojisinde de cemre etkisi yapsın umarım, yargısına kurt düştü kışlasına kurt düştü; siyasetine de düşürülmüştü. Artık cemreler umarız, yunus emre’ler umarız. Milletin kendilerine emanet ettiği evlatları ve silahları ile karizma yapanların dağına düşmedi henüz cemre. Asker tabidir derler emre, hâkim ise bağımsızdır derler. Biz başkomutan cumhurbaşkanı iken başka başların komutasında gördük erleri ama kâbus görüyoruz dedik; adi başbakan diye parola yazanların adliye basmadıkları kaldı diye düşünenleri hezeyanla suçladık. Cemre umduk, bahar gelecek nasılsa diye ya sabır deyip durduk.
    Bir çiçekle bahar olmaz diyenleri duyduk ve iman ettik, pir çiçekleri mezatta sattılar Türk Milleti Adına; paramız yoktu giremedik ihaleye, devletin kesesinden ödendi diye duyduk satış bedeli. Karda yürüyüp izini belli etmeyenler donduruyor kanımızı belki, tarihte olduğu gibi. İzi belli olanın yüzünde dizi izlesen yeri, büyülüyorlar mı hepimizi peki. Gülünce yüzünde güller açan sevgililer nerdeler, onlar gülünce ülkenin güldüğü pirler. Pirler pirelendiler, yataklarını bence bu süreçte güneşlemeliler. Güneş girmeyen eve zira doktor girer, kışlaya savcı giremez kozmiğe hâkim derler. Fakat cinler girer, cirit atarlar hatta kozmiğinde milletin iyisaatteolsunlar.
     Bahar buzları eritir, cemre cemre çözülürler. Sıcaklık doğar varlığın arasında, sevgi de bu ya. Sıcaklıkla kanı kaynar insanın insana, canın cana yakınlığı doğar bu sürekte daha da. Bu bahar da buhar olmasın ister gönül, elde fırsat var iken iyilik ekmeli herkes bahçesine. Evindeki saksısına hayrı eken elbette hayır görür, Türkiye çöl olmasın için insan yetiştirmeli; kırıp geçirmemeli insanlık cangılını. Balta ile balyoz ile yıkım yapmak yerine, ekim dikim yapmalı. Mart bacadan baktırır, kazma kürek yaktırır ya, o nedenle tedbirli ve temkinli olup yolunu gözlemeliydi cemrenin; geldiler.  Gündeme haber düşer, doğaya cemre.