Gönderen Konu: Gözlerin Nikahı  (Okunma sayısı 6815 defa)

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Gözlerin Nikahı
« : 09 Ekim 2009, 05:14:52 ös »
   Hüzün  gibi mutlulukta gözlerde belli eder hemen kendini ama bu mutluluk dalga dalga,bir gözden bir başkasına oradan başka bir çifte yayılır.Ve mutluluk daha bir yakışır acı günler görmüş yinede şükretmiş gözlere.Çünkü o gözler aldanmaz sahte mutluluklara.Ve asla unutmaz o mazideki acı günleri bu yüzdendir.İşte bu gözlerin şimdi mutlulukla bakmasındaki derin manalar…
   Hüseyin hocamın nikahındaki gözlerin hiçbirini ömrüm boyunca aklımdan çıkabileceğimi sanmıyorum.Her biri derin,minnet dolu,mutlulukla ışık saçıyordu.Özellikle Dede’nin gözlerindeki mutluluk daha bir fazlaydı.O öz evladının mürvetini gören vakur bir baba ve çevresindeki kalabalığı öz torunları kabul edip onlara bir şeyler anlatmayı görev bilip mutlu olan bir dede ve tüm bu güzel işler olaylar için içinden defalarca şükür eden bir kuldu,gözlerindeki derinliklerinden çıkardığım.
  Dedenin çevresindeki Hüseyin hocanın öğrencileri,Dedeyi hayranlıkla dinlerken daha önce kimsenin bu kadar içten,hoşgörülü,alçakgönüllü olabileceğini tahmin edememenin verdiği şaşkınlık ve çevresindeki anasının, babasının ve daha bir çok yakın dediği insanın demedikleri,diyemeyecekleri  şeyleri  böyle bir  sabır ve aşkla onlarla konuşmamış olmasının hasretini dedeyle gideriyorlardı.
  Bir sürü insan birbirini seviyordu burada.Hem de menfaat ,beklenti olmadan seviyordu peki neden burada toplanmıştık bugün.Hayatlarımıza kıyıdan köşeden yada-bana olduğu gibi- göktaşı gibi tam ortasına düşen Hüseyin Kaçın’ın  nikahı için toplanmıştık.Bir sürü insan onun sayesinde gerçekten sevmeyi,sevebilmeyi öğrenmiş bu yüzden onu ve birbirlerini Allah için menfaatsiz sevmeyi öğrenmişlerdi.
  Kaçın’ın gözlerinde ise geçirdiği yılların yaptığı işlerin filmleri geçiyordu.Mardin kızıltepede asi yeniyetme bir delikanlı canlanır gözünde şimdi gördüğü takım elbiseler içindeki koca adamı görünce yada başka okullardan gelen öğrencileri hepsiyle ayrı ayrı anılar ayrı ayrı hikayeler ama bugün hepsi birdi.
  Can dostları da yanı başındaydı.Birde bir ömrü geçirmeye layık olabilecek tek kişi olan en az Hüseyin Kaçın kadar değerli olan Aysun abla vardı.Birbirlerine sevgiyle bakıyorlardı,şükür dolu gözlerle…
  İşte (ben) fakir bunları gördü.Gözlere takmış derseniz bu nikah vardı gözler vardı ruhları gösteren ruhlar vardı Allah için birbirini seven ve Allaha bu sevgi için şükreden.
Bu arada unutmadan gözler kalbin aynasıdır .Yalan nedir bilmez onlar.
  01.10.09   saat:00:24
         Yer:çalışma masam ,ev
Mutluluk,minnet,sevinç,Aşk,heyecan her şey vardı.Kim bilir benim daha kelimelere sığdıramayacağım neler vardı kalemimin yettiğince yazmaya çalıştım naçizane .Yoksa yazıma bakıp ta bu kadar basit ve alelade  bir nikah değildi.Sürç-i lisan ettiysek affola.
                               Baydar