ben sana aşkın başkentini kuşatalım diyorum
sen beni meskûn mahallerde oyalıyorsun
oyalama beni
saçları okşanmamış yetim çocuklarının
göz bebeklerinden öpelim diyorum
sitem ediyorsun
kederli günlerinin hesabını soruyorsun
oyalama beni
aşkın kısrakları şahlanıp koşarken
yeleleri göklere savruluyor
ben senin yüzüne bakamıyorum
oyalama beni
biliyorum kovacaksın kapından
bahtımı yıkacaksın kararacak sevdalarım
çöllere düşerse yolum
nakış nakış yürüyerek
ben hep sana döneceğim
oyalama beni
sırılsıklam sevaplarının kokusuna büründüm
günahlarımdan öylecesine arınıyorum
ben sana muhtacım ölürcesine
gitsem gidemem gelsem kaçamam
hapsetmiş Yaradan sana küsemem
aşk ipliğinden nakış nakış seni örüyorum
sevinçlerime kör ettiğin günden beridir
kimseleri göremiyorum
oyalama beni
30 Kasım 2024
10:50
İstanbul