EŞCİNSELLİK VE TERAPİ SÜRECİNDE GELEN KAYGILAR
Eğer sizde terapi süreci içersine girmişseniz ve yahut girmeye hazırlanıyorsanız birçok kaygılı düşünceye sahipsinizdir.
-Acaba düzelicek miyim?
-Yüzde yüz bu problemden kurtulabilir miyim?
-Terapi sürecinde ifşa olur muyum?
Bunlar gibi kaygılar biz eşcinsel bireylerde çok yaygındır.Şuana kadar kendimizde olan farklılıklardan ve çevre koşullarından dolayı kendimizi anlamlandıramayışımızdan kaynaklanır bu tarz kaygılar ve normaldir. Üç sene önce 16 yaşında başladığım Hüseyin Hocamla başladığım terapi sürecinde benim de zihnim çok fazla kaygı ve korku üretiyordu. Başlarda çok kaygılı ve stres yapan ben terapi süreciyle daha az kaygılanan ya da kaygılarla baş edebilmeyi bilen biri oldum.Yaşadığımız travmalar sağlıksız anne ve baba yapısı bizleri çok daha düşünen ve kafa yoran bir hale sokuyor.Maalesef istismar ,taciz.tecavüz, psikolojik yıpranmalar bizleri sağlıklı düşünmekten ve kendi lehimize düşünceler üretmekten alıkoyuyor.Hep en kötüsünü, en yanlışını düşünüyoruz ve promlemlerimize çözüm üretmiyoruz.
Hüseyin Kaçın:
“Eşcinsellerin zihni kaygı ve korku üretir,çözüm üretmez.”
“Her türlü kaygı ve korku eşcinselliği pekiştirir.”
Kaygı bulaşıcıdır.Sizi hayatınızda en çok kaygılandıran kimse (benim annemdi kendisi çok kaygılı biri) ondan uzaklaşmalısınız ve kaygılarından etkilenmeyecek bir konuma ulaşmalısınız.Terapi sürecinde zaten bu kaygılar ve korkulara karşı nasıl bir bakış açısıyla yaklaşmanız gerektiğini öğeniyorsunuz zaten.
Terapi süreci olgunlaşmaya başlarken benim ilk öğrendiğim şey hangi düşüncelerin kaygı olduğuydu ve beni eşcinselleşme yoluna hangi kaygıların ya da korkuların sürüklediğini öğrenmekti. Hüseyin Hoca’nın tespitleriyle siz de bir zaman sonra sağlıklı olanla olmayan arasında farkı anlayabiliyorsunuz. Benim için; beni zayıflatan, korkutan, ilerlememin önündeki tüm bahaneler, beni değersizleştiren, yetersiz hissettiren tüm düşüncüler kaygıdır.Bu düşüncelerden Hüseyin Hoca’nın da dediği gibi şeytandandan kaçar gibi kaçmamız lazım.
Hüseyin Kaçın: “Kaygılı, korkak insandan şeytandan kaçar gibi kaç!”
Eşcinseller ve “Terapistle Tartışmak”
“Terapi gören bütün insanların yaşadığı kaçınılmaz muğlak haldir bu;terapistin onlara yardım etmeye çalışmasına rağmen ve daha derinlemesine incelendiğinde tam da yardım etmeye çalıştığı için terapi sırasında bir yerde terapistle kavga etmeleri gerekir. Bu kısmen yardım istemek için sahip oldukları özerkliği geçici olarak bir nebze bırakmaları gerektiğinden , kısmen yardım istemek zorunda kalmanın yarattığı utançtan, kısmen de terapisti bir tanrıya dönüştüren aşırı aktarımı dengelemek için meydana gelir.”
Rollo MAY
Terapi sürecinde psikolağa karşı öfke duymak ve tartışmak aslında normaldir.Terapi sürecinin bir parçasıdır. Hayatı boyunca ailesi ve toplumu tarafından anlaşılamayan hatta dışlanan birinin kendisini anlayan birini gördüğünde terapistini de diğerleri gibi görmesi normaldir.Eğer hayatınız boyunca kurtulmak istediğiniz eşcinsellik hakkında bir kesimin “sen böylesin,doğuştan böyle yaratıldın,bunu kabullenmelisin” demesi ve diğer bir kesiminde “ sen sapıksın,lut kavmindensin,günahkarsın"söylemleriyle bu kuyuya atılmış hissediyosan o kuyuya gelip sana yardım eli uzatan ilk elide bu kataegoriye koyman normaldir. Lakin burda terapi alan danışanların şunu düşünmesi gerekir.Terapist yani HK bu iki kesimden de değil ve sen terapilerde devamlı geldiğin müddetçede senin atıldığın bu eşcinsellik kuyusundan çıkmanda yardımcı olacak kişidir.Terapisti suçlamakta ısrarcı olmak iyileşme sürecini baltalamak anlamına gelir.
Terapisti suçlamanın başka nedenleri de olabilir. Örneğin ben uzun aralıklarla terapiye gitmeme rağmen acelecilik ediyodum ve niye hala tam düzelmedim diye HK’ya karşı kaygılarım olmuştu. Ama sonradan iki ayda bir ,üç ayda bir terapiye giden biri ancak bu kadar iyileşebilir düşüncesine katıldım. Terapi sürecinde aceleci olmamak lazım ,adım adım sorunları çözmek birden artişa geçmekten daha kalıcı ve yerinde oluyor. Bu durumda terapisti suçlamakta benim için yanlıştı.
Terapistle kavga etmenin bir nedeni de verilen ödevleri yapmamak ya da yapmaktan kaçınmaktan kaynaklanıyor. Bazı ödevler cesaret istiyor, yüzleşmeler gibi. Bu durumda korkularınızın üstüne üstüne gitmeniz için terapistle ortak bir çabaya giriyosunuz, eğer bunu gerçekleştirme cesaretinizi gösteremezseniz ilerleyemenin bedelini Terapiste kesebiliyosunuz.Her ödevin erilleşme ve eşcinsellik çıkmazından kurtulmak için verildiğini bilerek ve kendinize, bu çabayı göstermeyi teşvik ederek ilerlemeniz lazım. Başarılı her girişimi kendimize birer artı sayarken başarısızlığı terapiste kesmekte bazı eşcinsel arkadaşlarımızın yanlışıdır. Örneğin babasıyla yüzleşmesi gereken bir danışanın çeşitli bahaneler, kaygılar öne sürüp bu cesareti gösterememesi başarısız bir girişimdir ve genellikle babaya gösterilemeyen cesaret terapiste gösterilerek çözülmeye çalışıyor.Bu da sürecin tıkanmasına ve iyileşme gösterememeye sebep oluyor.Burda danışan terapiste güvenmeli ve verilen ödevi strateji geliştirerek bir şekilde çözmeyi öğrenmesi lazım.Zaten erilleşme de bu noktada başlıyor.
Hüseyin Kaçın: “Eşcinsellerde bahaneler bitmez!”
Hüseyin Kaçın: “Eşcinseller bahanelerle kendilerini tembelleştirir!”
Sonuç olarak mesafe kattetmiş , terapi sürecininde iyileşme göstermiş biri olarak şunları söylemek istiyorum.
EĞER başaracağınıza inanıyorsanız iyileşiyorsunuz.Daha önce HK’nın iyileşen evli mutlu çocuklu danışanları var.Terapiye devamlı gidildiğinde ve verilen ödevleri yerine getirdiğinizde kadına ilgide başlıyor.Kendimdeki
değişimden ve son aylarda gelen kadın fantezilerinden yola çıkarak “eşcinsellikten kurtulmak mümkün mü” sorusunun cevabını çok rahat verebilirim.Evet mümkün!
Eğer içine düştüğünüz bu durumda suçlu arıyacaksanız sizi kim bu kuyuya atmişsa onu suçlayın. Anne ve babada olabilir. Bilerek veya bilmeyerek yapılan hatalar sizi bu kuyuya düşürmüş olabilir. Asla ahlak, din adı altında gerçek suçluyu bulmaktan çekinmeyin. Sizi erkeklerin kucağına ve ilgisine muhtaç konuma getirenler sizden daha masum değil! Kimi zaman amca, kimi zaman komşu çocuğu kim erkekliğinizi elinizden aldıysa gidip onu suçlayın!Bu cesareti göstermek erkeklik ister ve bende bu kuyuya atılan her Yusuf’un ,onu bu kuyuya atanları Allah’ın izniyle diz çöktüreceğine inanıyorum.
Hüseyin KAÇIN: “Eşcinseller çocukken anne ve Baba’larınca kuyuya atılan bir YUSUF’tur.”
Hüseyin KAÇIN: “Eşcinseller anne ve babalarını asla suçlayamaz, kendilerini suçlarlar.”
Hüseyin KAÇIN. “Kendilerini suçlayanlar iyileşemez!”