2022, 15 Ağustos'ta ilahiyattan mezun olup ve yüksek lisansı başlayıp bir yurda taşıdım ( ilahiyat öğrencilerin kaldığı yurda) o yurtta iki oda arkadaşım dışında tanıdığım hiç kimse yoktu, yurt yaklaşık 100 öğrenciyi barındırmaktaydı ve ortak bir yemekhanemiz vardı, yemekhanede bir çocuk gözüme çarptı, ismi Ahmet biraz kilolu ve yakışıklı biri, onu tanımadan önce sevip hayal etmeye başladım bazen yatarken onu hayal edip ve ona sarılmak isteyip yatardım, onu hep görmek istiyordum, yemekhaneye gidince hep gözüm onu arıyordu bazen denk geliyorduk ve bazen gelemiyorduk, yemek saatleri sabah da 2 saat akşam da 2 saat sürerdi ve onun yemekhaneye gitme saatini bilmediğim için ilk vakitte yemekhaneye gidip o gelene kadar beklerdim bazen 5 dakika ve bazen 2 saat beklemiş olurdum, hep ona gizli gizli bakardım, hep ramazanı ayını beklerdim, çünkü iftar için herkes aynı saatte gelir ve yemekhanede yer kalmadığı için herkes herkesin yanında veya karşısında oturabilir yerlerin dar olmasından , bir gün sanki ona gizli gizli baktığıma farketti ama ben çaktırmadım, onun ismini merak ettim yurdun whatsapp grubuna girdim profil fotosundan numarasını buldum ve ismini ve Azerbaycanlı olduğunu öğrendim fotoğrafını kaydettim, ismini facebook ve instagramda araştırıp arkadaşlık isteği gönderdim, fotoğraflarına beğeni attım ve arkadaşlığıma kabul etti ve geri takip etti onu o kadar kafaya takmıştım ki onu görebilmek için elimden gelen her şeyi yaptım bu zamana kadar pek temiz bir sevgi olduğunu düşünmüyorum, ama ne olduysa ondan sonra onunla arkadaş olmak istedim dışı gibi ruhu da çok güzel ve samimi biri olduğunu farkettim, 5 senedir arkadaşları ile beraber o yurtta kalmaktaydı, herkesin onu sevdiğini ve herkesle kardeş gibi olduğunu ve çok büyük bir aile gibi, herkes ile o kadar samimi ve içten ki onu sevmeyen yoktu, ben sevmekten ziyade ona hayran kaldım, ben şimdiye kadar hiç kimseyi onun gibi görmedim, o kadar efendi o kadar terbiyeli, güler yüzlü, ve hep kendisi biri, o kadar mütevazi o kadar gerçek biri ki ben hayatım boyunca böyle bir insan görmedim, ben dahil şimdiye kadar tanıdığım herkes gösteriş peşindeydi veya insanları umursayıp insanlar için yaşayan, mesela ben kendim değildim, disiplinli bir ailede yetiştiğim için her şeye dikkat edip, artık kim olduğumu kaybetmiş biriydim sadece kim olmam gereken biriydim ve ondan sıkılmıştım.
Yurtta bir toplantıda tesadüf olarak tanıştık bana gelip el uzattı ve sordu kardeşim sen bizim sınıftan mıydın, ben dedim yok kardeşim, ben yüksek lisan yapıyorum ve yeni geldim bu yurda, o ilahiyatta 4. Sınıftaydı, tanıştık ve memnun olduğunu söyledi ve ayrıldık, ondan sonra hep onunla arkadaş olmak istedim, kaç gün sonra yurt tarafından düzenlenen bir futbol turnuvası oldu ve o turnuvaya katılan listesini baktım, Ahmetin de katıldığını gördüm, bende futbolu izlemeye gittim, orada maçtan fotoğraf çekecekmişim gibi Ahmeti gizli gizli fotoğraf ve video çektim, ve futbol esnasında onun çok komik bir şut attığını yakaladım, topa vurunca top sahadan bile dışarıya çıktı, o videoyu kesip ona gönderdim, o da gülümseme emojisi gönderdi ve yanında ondan çektiğim fotoğraflarını da gönderme cesareti buldum ve gönderdim, o da fotoğrafları çok güzel çektiğimi söyleyip teşekkür etti ve o ilk mesajım oldu ona, o günlerde bizim ortak bir arkadaşımız olduğunu farkettim ismi Ali o da onun eskiden arkadaşı ve hemde hemşerisi yanı Azerbaycanlı ve Ahmetin Abilerinden sayılır çünkü Ali bizimle beraber yüksek lisans yapmaktaydı ve bizim yükseklisansta yabancı öğrencilerin küçük bir gurubu vardı ve o sayada Ali ile önceden tanışıp yakın arkadaş olmuştuk, ve ben de Alinin vasatisiyle Ahmet ile arkadaş olmak isterdim ama beni Ahmet ile tanıştıracak bir sebep yoktu, hem şehri değiliz, aynı sınıfta değiliz hatta seviye arasında fark var o 3. Sınıf ben ise yükseklisans öğrencisiydim, yanı Aliye hiçbir sebepten söyleyemezdim beni Ahmet ile tanıştırsın diye, Ali bizim yurtta kalmıyordu o ayrı yurtta kalırdı, bir gün Aliyi yurda davet ettim ve yurdun kantininde beraber oturmuşken Ahmet onu gördü ve ona selam vermeye geldi, ondan masaya oturmasını rica ettim ve çay getirdim biraz onu yakından görme şansı olsun diye, o kadar efendi biri yakından bambaşka, artık Ali arkadaşımı her gün yurda davet ediyordum ve onun sayasında Ahmeti görmüş olurdum ve bu birkaç müddet devam edince artık Ahmet ile tanışmış olduk, arkadaş sayılmazsa
da pek yabancı değildik, bir gün Aliyi yemeğe davet ettim ve ondan Ahmeti de davet etmesini istedim o da gelsin odama beraber yemek yiyip çay içeriz falan o da davet etmişti, Ahmet ilk sefer orada benim odaya gelmişti ve yemekten ve çaydan sonra Ahmet kendi odasına geçti, Ali benim farklı davrandığımı farketmişti, bana çok tuhaf davrandığımı söyledi ama ben hiçbir şey farketmemiştim ben de çaktırmadan sözü dolandırdım ve normal olduğunu söyledim, ben Ali ile çok yakın arkadaş olmuştum hatta her şeyi anlatabilecek kadar, ben Ahmet ile arkadaş olmadan önce onun resmini çizmiştim ama ona veremezdim, belki neden çizmiştin diye sorar ve cevapsız kalırdım diye, Aliye sordum yeni tanıştığın ve hiç tanımadığın biri senin resmini çizseydi sen olsan ne yapardın, o da hiçbir şey yapmazdım sevinirdim dedi, Başka bir günde Ali yurda gelince Ahmeti de çağırdık kendimi toplayıp çizdiğim resmi ona verdim, o kadar sevindi ki duygulanıp ağladı dedi şimdiye kadar hiç kimse benim resmimi çizmemişti çok beğendim ve çok sevdim, o günden sonra biraz daha yakın olduk benim ise her gün ona karşı sevgim ve hayranlığım artıyordu, biraz takılmaya başladık biz üçümüz, Uludağ’a beraber gittik, ve ondan sonra iyice arkadaş olduk, O aralarda ben ibni haldun üniversitesine başvurmuştum ve 100 de 100 burslu öğrenci olarak kabul ettiler beni, hem okul bedava, hem yurt hemde aylık 2000 burs verecekti, çünkü arapçam ve ingilizcem vardı ve sınavlardan iyi geçmiştim, ama ben Ahmete aşık olmadan başvurmuştum ve Ahmeti bırakmamak için başvuruyu reddettim.
ona ne kadar yakın olunca o kadar da sevgim artıp ve temiz oluyordu ben ona kardeşim deyip kardeşim gibi görmeye başladım o ise saygılı biri olduğu için beni hep ismimden sonra hocam diye hitap ediyordu, mesela hep Abdullah hocam nasılsın falan derdi, yanı saygıdan ismimi yalnız bile almazdı, onunla ve Ali ile üçümüz beraber yüzmeye gitmeye planladık ve yüzmeye gittik ona yüzmeye öğretince ona dokunmak mecburdum ve bundan da zevk almış olurdum ama yine de ilk yüzmede mesafeyi kurmayı çalıştım, ama sonraki haftalarda hep onunla yüzüp güreş yapardım ona sarılırdım o günden sonra artık ona yakın hissediyordum onunla beraber yemeğe gidebilirdim, Ali kış tatilinde Azerbaycan'a dönmüştü ve o aralar Ahmet ile yalnız takılıp ve yalnız yemeğe çıkardık beraber vakit geçirirdik onun odasına gidip bazen beraber film izlerdik ya da onu sinemaya davet edip beraber film izlemeye giderdik, yurtta artık beraber yemeğe giderdik yanı artık onunla takılmak için Aliyi de davet etmek zorunda değildim, sonra Ahmet de kış tatilinde Azerbaycan'a gitmeye karar verdi onu Terminala kadar eşlik ettim ve vedalaştım o 20 gün bana çok zor geçti artık sadece Ahmete yakın ve başka herkesten uzaklaşmıştım, eski arkadaşlarım ile zaten irtibatım kesilmişti hatta oda arkadaşlarım ile takılmazdım, bazen yemeğe gitmezdim, odadan çıkamazdım ya yemeğe gidince Ahmetin gelmesini beklerdim hatta ailemden bile uzaklaşmıştım, onların telefonlarını bile cevap vermezdim ve hep uyuyordum ve hep Ahmeti rüyalarımda( temiz rüya) görürdüm, ona mesaj yazınca cevap veremezdi çok meşguldü hep ya 1 veya 2 gün sonra dönüş yapardı bende rahatsız etmek istemezdim, ve 20 gün sonra geri döndü bu arkadaşlık bir müddet böyle devam etti, ilk arkadaş olduğumuzda çok iyiydik bana karşı hep saygılıydı ve severdi de bana hayrandı ve hep beni çok masum biri olarak görürdü, ilişkimiz daha da iyi oldu, ramazan ayı oldu artık tesadüf olarak ona görmeye mecbur değildim, ona mesaj attıp beraber yemekhaneye gidip iftar ederdik ve beraber teravih namazına giderdik ve beraber sahur yapardık, onu ilk gördüğümde hep onunla aynı masada oturup yemek yemeye arzulamıştım ama artık gerçekleşmişti ve bunun için hep Allaha şükür ediyordum, ondan sonra ona bağımlı ve aşık oldum ama bu sefer temiz bir aşktı çünkü ona kardeşim diyordum ve onu asla yanlış hayal etmezdim sadece onu görmek ve onunla takılıp sohbet etmek isterdim, ama benim abartılarım onun canını sıkmıştı, o kadar sevgimi göstermiştim ki herkes onu çok sevdiğimi biliyordu ve bazılar dalga geçmeyi başlamıştı, ve ben Ali ile çok samimiydim o her şeyin farkındaydı çünkü ikimizin arkadaşıydı ve ikimizi çok iyi tanıyordu, ben de ona Ahmete aşık olduğumu söyledim ve ona hep özlediğimi onu hep rüyamda gördüğümü yada hep onu düşündüğümü ama ona durumumu söylemezdim
ne kadar yakın olsa da 13 sene gizlediğim bir sırrı asla anlatamazdım, ona hep Mevlana ve şemsten bahsedip dururdum ve aşkımın temiz olduğundan bahsederdim o bunu inanmazsa da bana da asla şüphe edemezdi çünkü beni çok iyi tanıyordu ve hep mesajlaşıp haberleşirdik, birkaç zaman sonra Ahmet bana karşı baya mesafeli oldu, Alinin olmadığında pek yalnız gezmeyi kabul etmezdi derdi Aliye de söyle o da gelsin, nedeni hala bilmiyorum ama onunla bulunduğum her yerde onunla fotoğraf çekip Instagram’da paylaşırdım belki ondan rahatsız olurdu ya da ona bulunduğum iltifatlardan rahatsız olurdu ya da ona aldığım hediyelerden ve bir de ona hep onu sevdiğimi söylerdim ve o da biliyordu onu çok sevdiğimi ama sanki mesafe koymak isterdi, özet olarak arkadaşlık ilişkimde fark etmeden çok abarttım onun canını çok sıktım, hep fedakarlıklar, hep iltifatlar, hediyeler, ve ona karşı hep iyi davranırdım falan, bunun yüzünden bana söyleyemezdi ama kaçmaya çalışıyordu sanki, bir de çok efendi biri olduğu için kırmak istemezdi, yaz tatili oldu iki arkadaşım ikisi de Azerbaycan'a gittiler ben kaldım ve bomboş bir yurt, 3 ay yurt bana cehennem gibi geçti, depresyona girdim, 24 saat uyuyordum, iştiham kesilmişti, hep Ahmeti düşünüp uyuyordum, hiçbir şey yapamıyordum, her saniyede Ahmet aklime gelip duruyordu, ona mesaj yazınca çok geç cevap veriyordu hatta 4 gün bile cevap vermediği oluyordu, artık benden kaçmak istiyordu sanki, ama bir türlü geçmedi bu yaz hep onun fotoğraflarına baka baka 3 ay geçti ve Ahmet geri döndü ama artık eskisi gibi çok yakın değildi ben ona hala aşıkken o sadece yanımdayken hep saygılı ve sevgili davranıyordu ama yine de mesafeli olduğu belliydi artık sevgilisi vardı ve bu yakınlarda evlenecek inşallah belki ondan pek takılamıyor deyip kendimi avutuyordum ama son zamanlarda verdiğim hediyeleri kabul etmiyordu bana durup söyledi kardeşim yiyecek bir şey hediye veriyorsan alabilirim ama bundan sonra başka hediyelerini kabul edemem, ben sana hediye vermiyorum sen neden veriyorsun diye sorgulamayı başlamıştı, ona iltifat edince bana çok iltifat ediyorsun, sevmiyorum böyle şeyleri falan derdi, hatta bir keresine kardeşim sen bana bağlısın dedi, bir kere de mesajımı görüp yine de cevap vermemişti çok zoruma gitti hatta böyle saygısızlık yaptığı için arkadaşlığımı kesmek istedim, içimi çok acıttı ama yapamadım bir de ona karşı hep zaafım vardı normalde birine kızınca kolayca affedemem hatta aylar sürer kavga ettiğim arkadaşım ile barışmak için ama ona gelince bana ya kusura bakma meşguldüm demesi her şeyi unuttururdu yanı yalan söylediğini bile bile affederdim ve elimde değildi ve artık affetmiş olurdum, oyunlarda çok hırslıydım hep hiçbir zaman kaybetmeye tahammülüm yokken bile onunla masa tenis oynarken kaybetmek için oynardım ve hep onun kazanmasını isterdim, bir sefer bilerek kaybettiğimi farkketti dedi artık senle oynamayacam böyle yapsan, en son günlerde onu camiden çıkarken görünce aradım telefona baktı ama cevap vermeyip tekrar cebine koydu, sonra da mesaj attı aramış mıydın diye, orada baya kırıldım ama artık türkiyeden gideceğim için son günlerde alınmış geçsin istemezdim, ama telefonu cevap vermeyip de tekrar mesaj atmasının sebebi beni sevmeyip ama kırmak de istememesiydi diye düşündüm, bunları öbür arkadaşıma Aliye herşeyi anlattım Ahmet hakkında, o da dedi bir şey soracam ama kızma dedi, bana dedi ki bu kadar tutku ve aşkın bir erkeğe karşı normal değil, eğer eşcinsel isen bana söyleyebilirsin yanı anlıyorum, sen seçmedin bunu falan, ben de ona her şeyi anlattım, benim iyileşmem için her şeyi yaptı, yapmam gereken ilk adım benim Ahmet ile irtibatımı kesmem gerektiğini söyledi ve teşhis olarak ben Kardeşim dedim kişiye ve aşkım hepsi o eşcinsellikten kaynaklı olup ve şehvetten olduğunu söyledi, tabi bu bana çok ağır gelmeye başladı, kardeşim dediğim kişiye yanlış baktığımı farkettim ve Ahmetin bana güvenip çok iyi davranmasını hatırladım ve vicdan azabı yakamı aldı, bir an intihar etmeye düşündüm, hem vicdan azabından hemde ifşa olma korkusundan, hatta ondan Ahmet ile öpüşme düşüncesi kafama gelmeye başladı, kendimi pis olduğunu sanıyordum, namaz kılamıyordum, Allaha karşı durmaktan utanıyordum, iyiyice deliye döndüm, neyse bir müddet geçti ve kendime gelmeye başladım artık Ahmete mesafeliydim ama yine de kendimi kandırıp bir bahane edip günde veya 2 günde bir görüşüyordum, eşcinsellikten iyileşmek kitab başlayıp
uygulamayı başlamıştım, biraz yaradı ama sonra dayanamadım, zaten türkiyeden gidecem diyordum bari bu günleri değerlendirip onunla zaman geçereyim, ve 23 kasım Ahmet ile çok zor bir vedalaşma yaptım, artık dayanamayıp iyiyice ağlayıp ona sarıldım çünkü tekrar onu yakından göremeyeceğimi biliyordum ve