Gönderen Konu: KİMLİK ARAYIŞINDA "KORKAK TRANSLIK"  (Okunma sayısı 4198 defa)

KİNG

  • Newbie
  • *
  • İleti: 25
    • Profili Görüntüle
KİMLİK ARAYIŞINDA "KORKAK TRANSLIK"
« : 30 Nisan 2023, 11:55:05 ös »
Travestiye giden erkekler cinsel ihtiyaçlarını doyurmak için değil, olmak istedikleri kişiliği görmek için o kapıyı çalarlar. Günümüz evliliklerindeki en büyük sorunlardan biride bu konudur. Türk halkı olarak bu konuda da en iyi yaptığımız işi yapar, halı atına süpürürüz.

 Peki kimler travestiye gider?

Bu soruya kendi fikrimce cevap vermeye çalışacağım. Ben travestiye giden erkekleri ‘korkak translar’ olarak adlandırıyorum. Bu bireyler anneleri tarafından aşırı kontrol altına alınan, babaları tarafından ise yok sayılan kişilerdir. Öyle ki annesine karşı aşırı bağlanmış bu bireyler bir süre sonra babalarına olan iç güdüsel sevgiyi nefrete dönüştürürler. Erkekliğe duyulan korkularıda burada devreye girer. Kötü bir erkek profili -babaları- ile karşılaşan çocuklar erkek olmaya karşı direnç gösterirler, anne ile bağın aşırılığına sığınırlar. Anne artık bu çocuklar için koruyucu melek niteliğindedir. Onlar için güç demek artık baba değil, anne demektir. Anne iyilerin dostu, kötülerin düşmanı olmuştur. Babadan kaçan anneye sığınan bu çocuklar ergenlik döneminde cinsel kimlik karmaşası yaşarlar. Bunun nedeni ebeveynlerin rolleri şaşırmasıdır. Rolleri şaşıran ebeveynleri tarafından mağdur edilen çocuk artık kendisini erkek olarak nitelemekten kaçınır. İşte erkekliğe başkaldırı bu dönemde kendisini gösterir. Erkeklikten utanç duyan çocuk kadın elbiseleriyle dans ederken özgürleştiğini hisseder. Bu başkaldırı ile içlerindeki isyanı attığını düşünür. Bu isyanı her ne kadar haykırarak yapmak isteselerde, özgüven problemlerinden dolayı söylemeye korkarlar. Ergenlik dönemini sancılı bir şekilde atlatmaya çalışan bu genç korkularıyla özdeşleşmeye başlar. Korkularıyla özdeşleşen genç cesaretini yitişmiş -eksik- bir varlık olarak kendisini görür. Tüm bu duygular karşısında diz çöken genç içindeki aşağılık ve korkaklık ile mücadele edemez hale gelir. Bir sonraki evre ise korkusuz tarafıyla yüzleşmek istemesinden doğar. Bu evre gencin kadınlaşma isteği karşısında cesaretsiz olması ve olmak istediği korkusuz şahıslarla yüzleşme evresidir. Tam da bu evrede trans bireylere karşı cinsel bir çekim sürecine girer. Birey için bu bir cinsel arzu olarak adlandırılsa da, aslında bu olmak istediği kişilik ile yüzleşme isteğinden kaynaklanmaktadır. Bilinçaltı bireyin korkularını -ebeveyn kalıntıları- çoğalttıktan sonra, bir sonraki atak ile bireyi olmak istediği kişiyle yüzleştirir. Genç için cinsellik kavramına sığındığı bu eylem aslında bireyin ebeveynleri tarafından döllenmiş bilinçaltının getirisidir. Bir döllenmiş bilinçaltı yönetimiyle trans bireyin kapısını çalar ve korkusuz tarafıyla yüzleşir. Bu genç trans bireyin yatağına uzandığı sırada cinsel rolünü (aktif-pasif) keşfetme sürecine girer. İşte bu keşif sonunda ya travestiye pasif olur ya da aktif. Bu süreç uzun zamanda almaktadır tabi. aktif başlayıp, pasif olarak devam eden örneklerle karşı karşıyayız diyebiliriz. Gencin cinsel rolü döllenmiş bilinçaltını analiz edebilmemiz için çok önemlidir. Gencin trans bireye aktif olması, korkusuna (kadınlaşma süreci) karşı isyanının göstergesi olmakla birlikte trans bireye (olmak istediği kişilik) karşı hasetlik duygusunun ağır bastığının göstermektedir. Gencin trans bireye pasif olması ise, bireyin aşağılık duygusunun ağır bastığını ve cezalandırılmak (annesi tarafından geçmişte psk-fiziksel şiddetle ilgisi var) istemesinden kaynaklı olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda iki rolünde ortak özelliği bireyin sadomazoşist yanının güçlü olması olarak değerlendirebiliriz. Özet olarak; birey psikolojik kadından biyolojik kadına geçme isteğini terapi yoluyla atmaz ve heteroseksüel kimliğe sığınmaz ise bu süreçten geçmesi olağandır. Aynı zamanda korku cinsel kimlik karmaşasını yoğunlaştıran bir etkendir. Bu konuda devlet ve psikoloji alanı çalışmalar yapmalıdır. Devlet bu bireyleri cinsel özgürlük damgasıyla meşrulaştırmak yerine gençleri bu tür psikoz durumlardan korumakla yükümlüdür. Topluma düşen görev ise bu tür olayları halı atına süpürmek yerine, gençlere el uzatmalı ve yaratanın bizlere verdiği emirleri yerine getirmelidir. Kulun işi yargılamak değil, onarmaktır.


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: KİMLİK ARAYIŞINDA "KORKAK TRANSLIK"
« Yanıtla #1 : 01 Mayıs 2023, 12:34:50 öö »
LEZBİYENLİK TEDAVİ EDİLİR Mİ: BABAM TRAVESTİLERE GİDİYORMUŞ O DA EŞCİNSEL Mİ?


küçüktüm hatırlıyorum gerçi küçüklüğümü sayende unutamıyorum.
bir keresinde eve gelmiştin birlikte kahvaltı etmiştik sanırım anaokuluna gidiyordum. Annem sen ben üçümüze dair sadece 1 şey hatırlıyorum bir çocuk için ne kadar acı o gün üzerini giyinmiştin belli ki yine gidiyordun gitmemen için ağlayıp kendimi salona kitlemiştim koltuğun yastıklarını da kapıya itmiştim açamazsan belki gidemezsin diye. ama sen yine gittin tabii.. sana göre hatam vardı belki sudan sebepten dolayı beni senelerce kendinden mahrum ettin. babasız büyüdüm ne demek olduğunu bilmezsin yarın yok gibi bi yanın hep ölü gibi. Eee tabi senin yokluğunda anneme yetmeye çalıştım kendimi bilmeden senin yerine koydum kendimce koruyup kollamaya çalıştım. o kadar ağır bi yükün altına girmişimi ki Melis olmaktan çıkmışım artık. Kendimi evin babası yapmışım.. küçüklüğümden beri hiç Melis olmadım ben ya da küçük bir kız çocuğu yada bir genç kız. Sayende kendimi hep erkek gibi hissettim erkek gibi büyüdüm hiç etek giymeye hevesim olmadı mesela. karın olacak kişi (serpil) etek giydirdiğinde hep ağlardım. sen de kaldığım 1 senelik süre zarfında da böyleydim. O zaman farkında değildim küçüktüm. Sonra büyüdüm biliyo musun büyüdüğüm de yokluğunu hiç farketmedim o kadar yoktun ki sonra yaptıklarını öğrendim hatta gözümle gördüm. Aslında sen de benim gibiydin bir farkın yok o yüzden ne kadar kızıp bağırsan da ciddiye almayacağım umurumda da değil açıkcası.. Belki sen bu yaşına kadar kendine yediremedn kendi cinsinle sevişmeyi hatta bir travestiyle.. Ne kadar yalanlasan da yaptıklarını biliyorum hep düşünüyordum neden uzun süreli bir evlilik yapamadığını çünkü kadınları hazmedemiyorsun, sevmiyorsun neyse ki sana çekmiş olacağım ki cinsel yönelimlerim normal olmadı hiç yani senin anlayacağın bu yaşıma kadar hep kendi cinslerimle birlikteliklerim oldu ve ben ilerde senin gibi olmamak için tedaviye başladım çalışıyorum ve aldığım paranın tamamını oraya yatırıyorum. sırf senin gibi defalarca evlenip çocuğumu annesiz bırakmamak için belki geç kaldım belki yolun başındayım bilemiyorum aslında bunu bilmeye hakkın yok benimle ilgili hiç bir şey bilmeye hakkın yok fakat doktorum bunu seninle paylaşmamı istedi tedavinin bir parçasıymış. Sesini dahi duymak istemediğim için yazmayı tercih ettim. Gerçekten çok merak ediyorum sen neden anlarsın Baba kafan nelere basıyo ?


Allaha emanet ol hiç olmayan kızın ya da sayende kız bile olamamış oğlun..


http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1728.0