Memur
Emir alan demek olan memur kelimesi devlet adına milletin emrinde olan kamu personelinin genel adıdır malum.
Bürokrat dedin mi memura Avrupalılaşır anında, ne emir dinler ne iş görür olur. Emir demiri keserken önceden, şimdi paslanıverir demir. Vatandaşa da istersen var kemir denir, vatandaş da demirin sıcakta yumuşadığını bilir de sıcaklık gösterir demir bir el olan devlete. Şehrimizde memur vatandaşı bağırtır eze eze dilerse, vatandaş ezkaza memura bağırırsa memura mukavemetten kodese kadar yolu vardır derler.
Memura yan bakarsan senden öcünü alır, yaltaklanacaksın ona diye inanılır. Zira memurun elinde halkın kendi gücü vardır, halk onu memura bir kez kaptırmıştır; kendi taşı ile taşlanır, baltanın sapı ağaçtandır. Bürokrasi ülkemizde kutsaldır, seçilmiş siyasal iradeye güvenilmez ve inanılmaz da memura inanılır. Herkes gelip gidicidir de onlar kalıcıdırlar ya, su akar kum kalır ya derenin yatağında. Kozmik odanın odacısı da olaya öyle bakar, odaya başbakan bakamaz ama bir çavuş bakar. Memur devlettir de mebus illettir adeta, bu memurlar nerde yetiştirilir bilmem valla.
657 dedin mi 6666 diye bilinenden daha kutsaldır kimileri nazarında, memurun yargılanması hakkında kanunda memur hakkında il idare kurulu lüzumu muhakeme kararı vermesi gerekir denir. Bu memur dokunulmazlığıdır, ülkenin memurları ülkenin seçilmişlerini hedef gösterir. Kim tarafından hangi nedenlerle ne zamandan beri himaye edilerek nereye getirildiği belli olmayan kişiler halkın seçtiği ve sevip bildiği kişileri sığaya çekerler. Menderesi asan yargıçlar hangi normlara göre o makamlara geldiler, halkı eğiten öğretmenler 40 günlük mü idiler. Halkın müdahil olmadığı ve halk iradesinin dahli olmayan yerler kutsaldır demek kimilerince.
Demokraside halkın iradesi esastır ve bunun saptanması önem arz eder, elin ülkesinde hâkimi halk seçer. Jürisi vardır, parlamenter sistemde parlamentonun karışmadığı ne olabilir ki. Halkın uzak tutulduğu yerler kozmiktir bizde, kozmonotlar olur oralarda. O odalar Hıra mağarasından kutludur, oraya gelir gizil bilgiler iyisaatteolsunlardan. Oralarda sağlam koruyucular vardır, halk asla giremez ve göremez; onun gördüğü imha edilir. Çünkü halk bilmez, cahil ve sabidir. Devletimiz ve o ulularımız yani memurlarımız bilir her şeyi.
Bürokrasi devletini kökleştirenler o bürokratlardır, onlar Çinliler gibidir siyasetçiler Hunlar gibi. Memur evin hanımı gibidir siyasetçi evin beyi gibi geleneksel kültür formatında. Yuvayı dişi kuş yapar ya, bizim kuşlar da yuvalanmışlardır iyicene bu fetvayla. Ne yargı erkindeki memura ne kışladakine ne tekeldeki memurlaşmış işçilere yan bakan hükümet kendi canından emin olabilir, millet sana % 95 oy verse ne Kanatoğulları ya da kanatlıgiller bu işleri belirler. Onlar memurdurlar, milletten mi devletten mi devlerden mi emir alırlar bilinmez. Aynası işidir kişinin söze kanılmaz, işlerine bakıp karar veren ise yanılmaz. Devlette ruhbanlık vardır, dinde yoksa ne. O ruhbanlar bize normları kendi yorumları ile uygularlar; devlet tanrısı adına. Ol derler oluruz, öl derler ölürüz.
Memur yanlış yapsa bedelini devlet öder, dava tam yargı davası olarak devlete karşı açılır. Memura soruşturma açsa bakan; bir başka memur gönderir, meclisin araştırma komisyonu da memurlarla çalışır. Nedense mebus bile sekreterini kendisi seçildiği yerden götüremez, ondan da devlet elinde yeterince bulundurur. Belediye başkanı olsan memurlar imza eder her şeyi, memur olmaz derse olmaz hiçbir şey. Bir kalem müdürü atayabilirsin o da nüfusun ve nüfuzuna bakar, o da kalemdir işte sadece. Mürekkebi yine o demirbaş memurlar. Kanun bu.
Her Türk vatandaşı memur doğasına sahiptir eğer iş devletin işini görmekse, memurun kutluluğu değil emeğin kutluluğu esas olmalıdır. Bir de halkın teveccühü, halkın takdiri olmaksızın halk adına ne meclis karar verebilmeli ne mahkeme ne mektep. Öğretmen seçme hakkımız-imam seçme hakkımız yok, ikametime göre devletin tayin ettiği hazret ille okutacak çocuğumu; teveccüh sistemi geliştirilmeli ve yasalar da ona uyarlanmalı artık. AB de ne, yasalar halk ile uyumlaştırılmalıdır. Bürokrasi devletinin değil demokrasi devletinin yasal düzeni kurulmalıdır. Anayasa değiştirecekler sözde TBMM’de, sisteme halktan başka müdahil kalmayacak şekilde olmalı bu anayasa; halk isterse vatanı satabilmeli, onun değil mi nasılsa. Memur satınca oluyor da, halk satınca neden olmuyor; Ergun Göknel -Engin Civan memur idiler. Satmayan savuruyor zaten, halktan alıp hasa saçıyor.
Halk ne yaparsa doğru o olan sisteme demokrasi, Hakk ne yaparsa doğru o olan sisteme teokrasi denir. Memurun doğrusuna giden devlete de bürokrasi devleti derler. Ben kitabın yalancısıyım, halkın kitabı olacak bir anayasa yapılmalı artık halkla halka. Memurun amir olduğu yeter olsun, amir halkın sözü olsun. Bakalım neymiş şu demokrasi hiç değilse, bedeli neyse öderiz; çakma demokrasilerden gına geldi, adı var tadı yok bunda zira.